Hikâyelerden çok, anılarla büyüyen bir çocuktum ben. O anıları bir hikâye gibi dinledim hep. Başka bir diyârdan gelirmiş gibiydi kelimeleri. Minicik ellerini yağmura uzatan çocuklar gibi durur, heyecanla dinlerdim hepsini.
Annem anlatmıştı bir keresinde... Anneannennem, köy evlerinin pencere pervazında, çentik çentik bıçak izlerine rastlamış bir gün. Biliyor ki, sorsa, kimse söylemeyecek yaptığını. "Ne güzel olmuş burası, kim yaptı bunu?" diye, kendi kendine konuşur gibi sormuş sorusunu o yüzden. O ana kadar, bir köşeye sinmiş olan teyzemin oğlu, eserinin beğenilmesinden hoşnut, "ben yaptımmm" diyerek atılmış ortaya.
İnsan hangi yaşta olursa olsun, kanıyor iki tatlı kelâma. Eğer doğru yaklaşmasını bilirseniz, değil sevgisini, hatalarını bile işte böyle döküyor ortalığa.