İnsan öyle bir canlı ki tüm dalgalarının ardında durulmayı bekleyen belki de tek derdi sevilmek olan masumane bir şeyken nasıl sevimsiz bir çehreyle etrafta dolaştığını, sana bir şekilde anlatıveriyor. Tek tip duyguların rutinliğinde kaybolalım diye yaratılmadık.
Yaşamak, tepki vermek, denemek, öğrenmek, hatalar yapmak ve bunların yaşattığı tüm mevsimlerle geçinmeyi öğrenmek üzere inşa edildik. Dağ gibi bir insanın arkasından küçücük korkak bir çocuk çıkıverseydi ona yine de kızabilir miydin?
Seni her şeyin suçlusu atfeden biri aslında kendi içine dönüp asıl suçlu sensin demenin bir yolu olarak seni görse ama bunu anlatamasa ona yine de gerçekten kızabilir miydin? Sevgi isteyen bir çocuk bunu annesini döverek veya oyuncaklarını kırarak anlattığında, asıl mesajı anlamak, ona kızmamayı hatta daha çok sevmeyi ve sevmenin dilini öğrenmesine yardımcı olmayı gerektirmez mi?