Kırmızı göz durumu gelişen bir hastada birçok hastalık tanı olarak düşünülebilir. Ama bunun ayırıcı tanısı için eşlik eden diğer bulgulara da bakmak gerekir.
Öncelikle aşağıdaki şikayetler ve bulgularla birlikteliği olup olmadığı araştırılır:
Bazen konjonktivite keratit eklenebilir ki bu öndeki saydam doku olan korneanın enfeksiyonudur. Yada tek başına keratit de söz konusu olabilir yine aynı şekilde gözde kırmızılık söz konusudur. Konjonktivitten daha ciddi bir enfeksiyondur çünkü enfeksiyon iyleşse bile korneada leke bırakarak iyileşebilir ve bu da saydam korneanın bulanıklaşması demektir ve görme bozulur. Keratitlerde ağrı çok tipiktir. Bulanık görme ve ışıklar etrafında hareler eşlik eder.
Enfeksiyon gözün daha iç katmanlarına ilerlerse ki bu enfeksiyon çoğunlukla dış mikrobiyal etkenlerden değil gözün kendi iç dinamiği ile ilgili enfeksiyonlardır. Bu grup hastalar üveit olarak bilinmektedir ve yine kırmızı göz olarak başvururlar. Bu hastalarda da ağrı ve bulanık görme genellikle çok tipiktir. Göz bebeği hareketsiz yada şekli bozulmuş olabilir.
Göze bir yabancı cisim kaçması da yine kırmızı göz yapabilir. Yabancı cisim kapak aralığıda göz yüzeyinde yada kornea üzerine yaışmış olabilir. yine ağrı batma sürtünme hissi ile beraberdir.
Kuru göz hastalarında çok ileri göz kuruluğunda gözler kızarabilir. Yanma batma bazen kaşıntı ve ara ara ani refleks sulanma eşlik eder.
Glokom hastalarının açı kapanması dediğimiz ufak bir alt grubunda aşırı göz tansiyonu yükselmesine bağlı gözde kızarıklık meydana gelir, ağrı çok tipiktir. Başağrısı göz ağrısı ayrıca mide bulantısı kusma ve baş dönmesi eşlik edebilir. Görme bulanıklaşmıştır, ışıklar etrafında hareler görülebilir.
Akut dakriosistit dediğimiz gözyaşı kanal enfeksiyonlarında da kızarık bir göz sulanma çapaklanma çok tipiktir. Gözyaşı kanalının bulunduğu burun kökü yanında şişlik eşlik eder o bölge ağrılıdır.
Subkonjonktival hemoraji ağrısız ani gözde ciddi bir kırmızılıkla ortaya çıkar. Hastalar gözüme kan oturdu diye trif ederler, ki bir bakıma doğrudur gözdeki ani bir damarın çatlaması sonucu damarın içindeki kan gözün beyazına dağılmıştır, hastalar açısından en ürkütücü görüntülerden biridir ama biz hekimler açısından görmeyi etkilememesi nedeniyle belki de en az korktuğumuz ama yine de dikkatle ayrıntılı muayenesini yaptığımız hastalıklardandır.
Kırmız göz ayırıcı tanısında başlıca değinmek istediğim rahatsızlıklar bunlar ancak gördüğümüz gibi hepsi birbirine karışabilecek bulgularla seyretmektedir ve içlerinde acil 1 saat içinde müdahale tememiz gereken hastalıklar dahi bulunmaktadır o nedenle gözdeki kırmızlıkları geçer diyip beklememek ve hekime başvurmak oldukça önem arz etmektedir.
Öncelikle aşağıdaki şikayetler ve bulgularla birlikteliği olup olmadığı araştırılır:
- Görmede azalma,
- Korneal ödem, leke, bulanıklık,
- Ağrı,
- Birbirine eşit olmayan göz bebekleri,
- Işığa karşı aşırı hassasiyet,
- Göz içi basınç artışı.
Kırmızı Göz + Ağrı + Görme Kaybı = Potansiyel Körlük Belirtisidir. Vakit kaybetmeden göz hekimine başvurulması gerekir!
Kırmızı gözün en basit ayırcı tanısı mikrobik yada allerjik konjonktivittir. Genelde sulanma, akıntı, çapaklanma gözde hassasiyet ve bulanık görme mevcuttur. Allerjik durumlarda genellikle kaşıntı en tipik bulgudur. Çoğunlukla mevsimseldir. Diğer bulguları mikrobik konjonktivitle benzerdir ancak akıntısı daha sulu bir akıntıdır. Yine konjonktivitle sıklıkla birlikte olan kirpik dibi iltihabı blefaritte de kırmızı göz görülür. Yakınmalar benzerdir. Sadece özellikle kapağın kirpikli bölgesinde kızarıklık kepeklenme çapaklanma eşlik eder.Bazen konjonktivite keratit eklenebilir ki bu öndeki saydam doku olan korneanın enfeksiyonudur. Yada tek başına keratit de söz konusu olabilir yine aynı şekilde gözde kırmızılık söz konusudur. Konjonktivitten daha ciddi bir enfeksiyondur çünkü enfeksiyon iyleşse bile korneada leke bırakarak iyileşebilir ve bu da saydam korneanın bulanıklaşması demektir ve görme bozulur. Keratitlerde ağrı çok tipiktir. Bulanık görme ve ışıklar etrafında hareler eşlik eder.
Enfeksiyon gözün daha iç katmanlarına ilerlerse ki bu enfeksiyon çoğunlukla dış mikrobiyal etkenlerden değil gözün kendi iç dinamiği ile ilgili enfeksiyonlardır. Bu grup hastalar üveit olarak bilinmektedir ve yine kırmızı göz olarak başvururlar. Bu hastalarda da ağrı ve bulanık görme genellikle çok tipiktir. Göz bebeği hareketsiz yada şekli bozulmuş olabilir.
Göze bir yabancı cisim kaçması da yine kırmızı göz yapabilir. Yabancı cisim kapak aralığıda göz yüzeyinde yada kornea üzerine yaışmış olabilir. yine ağrı batma sürtünme hissi ile beraberdir.
Kuru göz hastalarında çok ileri göz kuruluğunda gözler kızarabilir. Yanma batma bazen kaşıntı ve ara ara ani refleks sulanma eşlik eder.
Glokom hastalarının açı kapanması dediğimiz ufak bir alt grubunda aşırı göz tansiyonu yükselmesine bağlı gözde kızarıklık meydana gelir, ağrı çok tipiktir. Başağrısı göz ağrısı ayrıca mide bulantısı kusma ve baş dönmesi eşlik edebilir. Görme bulanıklaşmıştır, ışıklar etrafında hareler görülebilir.
Akut dakriosistit dediğimiz gözyaşı kanal enfeksiyonlarında da kızarık bir göz sulanma çapaklanma çok tipiktir. Gözyaşı kanalının bulunduğu burun kökü yanında şişlik eşlik eder o bölge ağrılıdır.
Subkonjonktival hemoraji ağrısız ani gözde ciddi bir kırmızılıkla ortaya çıkar. Hastalar gözüme kan oturdu diye trif ederler, ki bir bakıma doğrudur gözdeki ani bir damarın çatlaması sonucu damarın içindeki kan gözün beyazına dağılmıştır, hastalar açısından en ürkütücü görüntülerden biridir ama biz hekimler açısından görmeyi etkilememesi nedeniyle belki de en az korktuğumuz ama yine de dikkatle ayrıntılı muayenesini yaptığımız hastalıklardandır.
Kırmız göz ayırıcı tanısında başlıca değinmek istediğim rahatsızlıklar bunlar ancak gördüğümüz gibi hepsi birbirine karışabilecek bulgularla seyretmektedir ve içlerinde acil 1 saat içinde müdahale tememiz gereken hastalıklar dahi bulunmaktadır o nedenle gözdeki kırmızlıkları geçer diyip beklememek ve hekime başvurmak oldukça önem arz etmektedir.
