Yks-Ayt Edebiyat Notları

Katılım
3 yıl 7 ay 16 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Milli edebiyatı sadece sade dil ve hece veznine indirgemişler, top- lum yararına yazmayı bir tarafa bırakmışlardır.Anadolu’ya ve Türk mille- tine saygı duymalarına rağmen kişisel konularda yazmışlar ve memleket konularına fazla eğilmemişlerdir. Anadolu’nun daha çok tabiat güzelliklerini anlatmışlardır.

Bu topluluğun sanatçıları şunlardır.(FEHOY)

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Enis Behiç KORYÜREK

Halit Fahri OZANSOY

Orhan Seyfi ORHON

Yusuf Ziya ORTAÇ

Özellikleri

1-Ferdi duyarlılıkları,eski korsan hikayelerini,yurt köşelerini ve

Anadolu gerçeklerini şiire aktarmışlardır.

2-Yerli milli bir sanat ve tarih motifleri yaşanan hayat dilimleriyle örülü bir memleket edebiyatı meydana getirmeyi amaçladılar.

3-Hece ile serbest müstezatlar denemişlerdir.

4-Mısra kümelendirmede dörtlü esasına bağlı kalmayıp yeni yeni biçimler aramışlardır.

5-Bir olay ya da hikaye anlatmak için beyit beyit uzun şiirler yazdılar.

6-Nesir cümlesini şiire aktarmışlardır.

7-Toplumsal konuyla uğraşmamış kişisel konularda şiirler yazmışlardır.

8-Memleket konularıyla fazla ilgilenmemişlerdir.

. Enis Behiç KORYÜREK

( Spritüalizm-Ruhçuluk)

Önce şiirlerini aruzla yazan şair daha sonra hece ölçüsü ile yazmaya başlamıştır.Milli heyecanla yoğrulmuş kahramanlık şiirlerinde daha başarılıdır.GEMİCİLER büyük beğeni toplamıştır.

Şiir Kitapları:Miras,Varidat-ı Süleyman,Güneşin Ölümü

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL(1898-1973)

Hececilerin en ünlü şairidir.Önce aruz ölçüsüyle aşk şiirleri yazmış daha sonra memleket edebiyatına yönelmiştir. Daha çok kişisel konularda yazmış,Anadolu sevgisini anlatmıştır.Hececilerden olmasına rağmen hayatı boyunca aruzdan vazgeçmemiştir.

Şiir Kitapları:Han Duvarları,Şarkın Sultanları,Dinle Neyden,Gönül den Gönüle,Çoban Çeşmesi,Bir Ömür Böyle Geçti,Suda Halkalar,ElimleSeçtiklerim,Akarsu,Boğaziçi Şarkısı,Tatlı Sert(Mizah)Heyecan Ve Sükun(Seçme Şiirler)Zindan Duvarları(Yassıada şiirleri)

Roman:Yıldız Yağmuru,Ayşe’nin Doktoru

Tiyatro:Canavar,Kahraman,Özyurt,Yayla Kartalı,Dev Aynası,İlk Göz ağrısı

**** Hece ölçüsüyle en güzel şiirler yazanlardan birisidir.

Halit Fahri OZANSOY

Aruza Veda adlı şiiriyle hece ölçüsüne geçiş yapmıştır.Şiirlerinde hüzün hakimdir.Genellikle ölüm ve aşk temalarını işler.

Şiir kitaplarının en önemlisi Cenk Duyguları ve Hep Onun İçin’dir.

Sulara Giden Köprü ve Aşıklar Yolunun Yolcuları adlı iki romanı vardır.

Tiyatroları; Baykuş,Hayalet,Bir Dolaptır Dönüyor,İlk Şair’dir.

Hatıra: Edebiyatçılar Geçiyor, Darülbedayi Devrinin ilk Günleri, Eski İstanbul Ramazanları

Orhan Seyfi ORHON

İlk şiirlerinde aruzu kullanmış daha sonra hece ölçüsüne geçmiştir. Ama aruzu tamamen bırakmamıştır. Hayatı boyunca hece ölçüsüyle aruzu kaynaştırmaya çalışmıştır.Şiirlerinde konuşma dilini başarıyla kullanmış- tır.Peri Kızı ile Çoban Hikayesi ile manzum hikayenin ilk örneğini vermiştir.

Akbaba,Çınaraltı,Papağan,Aydabir dergilerini çıkarmıştır.Bu dergi- lerde yazmış olduğu hiciv ve fıkraları ünlüdür.

Şiirleri

Fırtına ve Kar(aruz)Gönülden Sesler,O Beyaz Bir Kuştu,Kervan(hece) Peri Kızı ile Çoban(eski Türk tarihi ile ilgili)

Çocuk Adam(roman)

Kulaktan Kulağa(fıkralarını topladığı eser)

Yusuf Ziya ORTAÇ

Fıkralarında mizahi bir şekilde sosyal tenkit yapar.Faruk Nafiz’in etkisindedir. Mizahi şiirlerini Akbaba ve Her ay adlı dergilerde yayınlamıştır.

Şiirleri :

Akından Akına,Cenk Ufukları,Aşıklar Yolu,Yanardağ,Kuş Cıvıltıları (çocuk şiirleri)

Tiyatro:

Binnaz: Hece ölçüsüyle yazılmış ilk manzum tiyatrodur(1919)Name, Nikahta Keramet

Fıkraları:

Beşik,Ocak,Sarı Çizmeli Mehmet Ağa

Gezi,Biyografi,Hatıra:

Gözucuyla Avrupa,Portreler,Bizim Yokuş,İsmet İnönü

Bir önceki yazımız olan Natüralizm başlıklı makalemizde 19th century, Alphonse Daudet ve Arts hakkında bilgiler verilmektedir.

EDEBİYATTA KULLANILAN ŞİFRELER

BEŞ HECECİLER (HECENİN BEŞ ŞAİRİ):

HEYFO: Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek, Faruk Nafiz Çamlıbel.

YEDİ MEŞALECİLER:

KaSıM CeViZ Ye: Kenan Hulisi Koray, Sabri Esat Siyavuşgil, Muammer Lütfi Bahşi, Cevdet Kudret Solok, Vasfi Mahir Kocatürk, , Ziya Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır,

GARİPÇİLER: (I. YENİCİLER)

OMO: Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat Horozcu

İKİNCİ YENİCİLER:

ECE SÜT İÇ: Edip Cansever, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Sezai Karakoç, Ülkü Tamer

Turgut Uyar, İlhan Berk

KLASİSİZM(KURALCILIK):

CeMiLeLeR MeFDuB: Corneille, Molière, La Fontaine, La Bruyère, Racine, Montaigne, Fenelon, Descartes, Boileau

ROMANTİZM(COŞUMCULUK):

SeVGiLi PLaJDa: Schiller, Victor Hugo, Goethe, Lamartine, Puşkin(Aleksandre), Lord Byron, J.J. Rouse, Dumas(Alexandre)

SEMBOLİZM(SİMGECİLİK):

BMV VaR AC: Beaudelaire, Mallarme, Valery, Verlaine, Rimbaud, Ahmet Haşim, Cenap Şehabettin

REALİZM (GERÇEKÇİLİK):

FB De GS De ÇaTLaT Dı: Flaubert, Balzac, Dostoyevski, Gogol, Stendhal, Daniel Defoe, Çehow, Turganyev, London, Tolstoy, Dickens(Charles)

PARNASİZM(ŞİİRDE GERÇEKLİK):

LePeGeCi He: Lisle, Prudhomme, Gautier, Coppee, Heredia,

İslamiyetten sonraki Türk destanları: BeKCi SaMED (battalname, köroğlu destanı, cengiz han destanı, saltuk bugra han, manas, edige, danişmendname) ……………… Beyitlerle oluşan divan nazım biçimleri: MeKiK GeMi (mesnevi, kaside, kıta, gazel, müstezat) ………………. Dörtlüklerle oluşan divan nazım biçimleri:( TuRŞuM (tuyuğ, rubai, şarkı, murabba) ………………. 13. Yy. Divan temsilcileri( ŞAHSıM) (şeyyad hamza, ahmet fakih, hoca dehhani, sultan veled, mevlana) ………………. 14. Yy KArGASı (kadı burhaneddin, ahmedi, gülşehri, aşık paşa, seyyid nesimi) ………………. 15. Yy ŞANSA ( şeyhi, ahmet paşa, necati, süleyman çelebi, ali şir nevai) ……………….Mevlananın eserleri (MaDaM FM) (mesnevi, divanı kebir, mecalis-i seba, fihi mafih, mektubat)

Tanzimat 1. Dönem temsilcileri: NAZ ŞAŞ ( namık kemal, ahmet vefik, ziya paşa, şemseddin sami, ahmet mithat, şinasi)……………… 2. Dönem: MıSRAN ( muallim naci, sami paşazade sezai, recaizade mahmut, abdülhak hamit, nabizade nazım)……………… Serveti fünun temsilcileri : SaHiCi ToHuM (süleyman nazif, halit ziya, cenap şahabettin, tevfik fikret, hüseyin cahit yalçın, mehmet rauf)……………… Fecriati temsilcileri FACia YAR (fuat köprülü, ahmet haşim, celal sahir erozan, yakup kadri, ali canip, refik halit)……………… Mouppasant tarzı yazanlar: YORuyÖRSa ( yakup kadri, orhan kemal, refik halit, ömer seyfettin, reşat nuri, sabahattin ali)……………… Namık kemalin tiyatroları: GöK CeVAZ (gülnihal, karabela, celaleddin harzemşah, vatan yahut silistre, akif bey, zavallı çocuk)

Tevfik fikretin eserleri: HaŞeRRaT (haluk’un defteri, şermin, rübabı şikeste,rübabın cevabı, tarihi kadim) ,,,,,,,,,,,,,,,,,,, halit ziyanın romanları: BAKaSıN FM ( bir ölünün defteri, aşkı memnu, kırık hayatlar, sefile, nemide, ferdi ve şürekası, mai ve siyah),,,,,,,,,,,,,,,,, necip fazılın şiirleri: BaS ÇÖK ( ben ve ötesi, sonsuzluk kervanı, çile, örümcek ağı, kaldırımlar),,,,,,,,,,,,,,,,, Necip fazılın tiyatroları: TABaK PaRaN (tohum, abdülhamit han, bir adam yaratmak, künye, para, reis bey, namı diğer parmaksız salih),,,,,,,,,,,,,,,,,cahit sıtkının eserleri SOn DÖn (sonrası, otuz beş yaş, düşten güzel, ömrümde sükut)

İlk yerli tiyatro eseri: Şinasi / Şair Evlenmesi /1859
İlk yerli roman : Şemsettin Sami / Taaşşuk-ı Talat ve Fitna
Batılı tekniği uygun ilk roman : Halit Ziya Uşaklıgil /Aşk-ı Memnu 4. İlk çeviri roman : Yusuf Kamil Paşa/ Fenelon’dan Telemak / 1859 5. İlk köy romanı : Nabizade Nazım / Karabibik
İlk psikolojik roman: Mehmet Rauf / Eylül
İlk gerçekçi (realist) roman : Recaizade Mahmut Ekrem / Araba Sevdası 8. İlk tasvir ve tahlil ağırlıklı roman Namık Kemal / İntibah 9. Yurdumuzda ilk gazete: Zimirini ((1824)
İlk resmi Türkçe gazete : Takvim–i Vaka
İlk yarı gazete : Ceride-i Havadis
İlk tarihi roman : Namık Kemal / Cezmi – A. Mithat / Yeniçeri 13. İlk özel gazete : Şinasi ile Agah Efendi / Tercüman-ı Ahval 14. İlk pastoral şiir : A.Hamit Tarhan / Sahra
İlk şiir çevirisini yapan, ilk makaleyi yazan ve noktalama işaretlerine ilk kez kullanan ilk Türk gazeteci : Şinasi 16. Aruzla ilk manzum tiyatro eseri yazan : A.Hamit Tarhan / Eşber veya Sardanapal 17. İlk bibliyografya : Keşfü’z Zünun / Katip Çelebi
ilk biyografi: Hoca Dehhani – Selçuklular Şartnamesi
İlk hatıra (anı) kitabı : Babürşah / Babürname
İlk hamse yazarı : Ali Şir Nevai
İlk tezkire : Ali Şir Nevai / Mecalisün Nefais
İlk antolojisi : Ziya Paşa / Harabat
İlk atasözleri kitabı : Şinasi /Durub-i Emsal-ı Osmaniye
İlk hikaye kitabı : A.Mithat Efendi / Letaif-i Rivayet
İlk fıkra yazarı : Ahmet Rasim
İlk Türkçe yazılan ilk kitap : Kutadgu Bilig
İlk siyasetname : Kutadgu Bilig
Cumhuriyet dönemi ilk mensur şiir örneklerini veren : Halit Ziya Uşaklıgil 29. ilk mensur şiir örneklerini veren : Recaizade Mahmut Ekrem
Şiirde ilk defa Türk kelimesini kullanan : Mehmet Emin Yurdakul 31. Türkçe’nin ilk gramer kitabını yazan: Baskakov
İlk makale : Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi
İlk edebi bildiriyi yayımlayan topluluk : Fecr-i Ati
Cumhuriyet sonrası ilk bildiri yayınlayan topluluk: Yedi Meşaleciler 35. Mesnevi tarzında yazılmış ilk eser : Kutadgu Bilig
İlk seyahatname : Seydi Ali Reis / Mir’atül Memalik
İlk Edebiyat tarihçimiz: Abdulhalim Memduh Efendi
Batı anlayışındaki ilk edebiyat tarihçimiz : Fuat Köprülü 39. Sahnelenen ilk tiyatro : Namık Kemal / Vatan yahut Silistre
Kafiyeyi şiire serperek klasik nazım şekillerinden farklı ilk örnekleri veren: Tevfik Fikret 41. Şiirde noktalama işaretlerini ilk kullanan: Tevfik Fikret
Türkçe’nin ilk dil bilgisi kitabı : Süleyman Paşa / Sarf-ı Türki 43. İlk natüralist eserimizin yazarı : Nabizade Nazım / Zehra
Divan Edebiyatında mahallileşme akımının temsilcisi: Nedim 45. Şarkı nazım türünü ilk kullanan: Nedim
İlk tarih ve coğrafya ansiklopedisi : Kamus’ul Alam
İlk sözlüğümüz : Kaşgarlı Mahmut / Divan-ı Lügat-it Türk 48. Matbaada basılan ilk kitabımız: Vankulu Lügatı
İlk Türkçe sözlük : Şemsettin Sami – Kamus-ı Türki
İlk özdeyiş örneklerini veren : Ali Bey / Lehçet’ül Hakayık 51. İlk didaktik şiir örneğimiz ve aruzla yazılan ilk eserimiz : Kutadgu Bilig 52. Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin : Orhun Abideleri
Edebiyatımızda objektif eleştirinin nasıl olacağını ilk açıklayan : R. Mahmut Ekrem 54. Edebiyatımızdaki milli dönemin açılmasına öncülük eden : Mehmet Emin Yurdakul 55. Konuşma diliyle yazılmış ilk hikayenin yazarı : Ömer Seyfettin 56. İlk deneme yazarı: Nurullah Ataç
Edebiyatımızda ilk kafiyesiz şiirini yazan : A. Hamit Tarhan / Validem 58. İlk köy şiiri : Muallim Naci / Köylü Kızların Şarkısı 59. İlk alfabemiz : Göktürk Alfabesi
Tekke şiirinin babası : Ahmet Yesevi
İlk Türk destanı : Alp Er Tunga Destanı
Bizde batılı anlamda ilk eleştiriyi yazan : Namık Kemal
Bizde epik tiyatro türünün kurucusu : Haldun Taner
İlk kadın romancımız : Fatma Aliye
Süslü nesrin ilk temsilcisi : Sinan Paşa
Dünyanın bilinen ilk destanı : Sümerlerin Gılgamış Destanı 67. Dünyanın en büyük ve ilk Müslüman Türk Destanı : Kırgızların Manas Destanı 68. Edebiyat kelimesini bizde ilk kullanan : Şinasi
Kurtuluş savaşımızı doğrudan işleyen roman : Halide Edip Adıvar / Ateşten Gömlek 70. İlk uyarlama tiyatro eserinin yazarı : Ahmet Vefik Paşa
İlk divan şairi : Hoca Dehhani
Hikayede gerçek anlamda ilk kez Anadolu’yu işleyen : Refik Halit Karay 73. En başarılı psikolojik roman yazarımız : Peyami Safa / 9.Hariciye Koğuşu 74. İlk çocuk şiirlerini yazan : Tevfik Fikret / Şermin
Dilde sadeleşmeyi savunan ilk yayın organı : Genç Kalemler
Hayat hikayesini İngilizce yazan ilk yazarımız: Halide Edip Adıvar 77. İlk çocuk yayınımız: Eftal ve Mümeyyiz
İlk Çocuk Romanı: Mahmut Yeşari / Bağrı Yanık Ömer
İlk Çocuk Şiir Kitabı : İbrahm Alaattin Gövsa / Çocuk Şiirleri 80. İlk Çocuk Tiyatromuz: M. Kemal Küçük / Çocuklara Tiyatro Dersi – Gülmeyen Çocuk 81. İlk edebiyat dergimiz: Hazine-i Evrak
İç monolog tarzında yazılmış ilk roman: Adalet Ağaoğlu / Bir Düğün Gecesi 83. Post-modern tarzında eser veren ilk yazarımız: Tutunamayanlar / Oğuz Atay 84. İlk yerli çizgi roman Türk Kahramanı: Köroğlu (1953)
Ülkemizde ilk çocuk çizgi roman türü : Kara Maske (1943)
En uzun ömürlü edebiyat dergisi : Varlık Dergisi (1933)
İlk edebi tartışma: Namık Kemal ile Ziya Paşa arasında
İlk divan sahibi sanatçımız: Yunus Emre
İlk mizah gazetemiz: Namık Kemal / Diyojen
Serbest vezni kullanan ilk kullanan şair: Nazım Hikmet Ran (1929) 91. Cumhuriyet dönemi heceyle yazılan ilk manzum tiyatro eseri : Yusuf Ziya Ortaç / Binnaz 92. Heceyle yazılan ilk manzum tiyatro eseri : A. Hamit Tarhan / Nesteren 93. Lügat sözlük hakkında yazılan ilk lügat: D. Mehmet Doğan / Bir Lügat Bulamadım 94. İlk edebi topluluk: Servet-i Fünun
Türk Edebiyatı’nda yayınlanmış ilk öykü kitabı: Emin Nihat Tarlan / Müsameratname 96. Türk Edebiyatı’nda batıdan yapılan ilk fabl çevirisi: Şinasi 97. Türk Edebiyatı‘nda yazıya geçirilen ilk masallar: Billur Köşk Masalları 98. Türk masallarını ilk defa derleyen: İ. Kunoş adlı Macar bilim adamı 99. Türk masallarını ilk defa yayınlayan yabancı ülke: 16. Lui dönemi Fransa 100. Aşık Veysel’i Türk halkına ilk tanıtan: Ahmet Kutsi Tecer 101. Batılı anlamdaki Türk resmine figür kullanan ilk ressam: Osman Hamdi Bey 102. Cumhuriyet tarihinin ilk ressamı Refik Epikman
Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti: Nilüfer Verdi
İlk Türk filmi: Fuat Uzkınay /‘Ayastefonos’daki Rus Abidesinin Yıkılışı’ (1914). 105. İlk sesli Türk filmi: Muhsin Ertuğrul / İstanbul Sokaklarında 106. Yasaklanan ilk film: Metin Erksan / Aşık Veysel’in hayatı 107. İlk uluslararası ödül: Metin Erksan / Susuz Yaz
İlk renkli Türk filmi: Muhsin Ertuğrul / Halıcı Kız
İlk renkli belgesel film: Ali İpar – İlhan G. Arakon / Bir Şehrin Doğuşu 110. Köy hayatını anlatan ilk Türk filmi: Lütfi Akad / Beyaz Geceler 111. İlk sinema gösteriminin yapıldığı yer: Yıldız Sarayı (1896) 112. İlk kadın seslendirme yönetmeni: Sacide Keskin
Seslendirme işlemi Türkiye’de yapılan ilk film: Muhsin Ertuğrul / Bir Millet Uyanıyor 114. Basılan ilk küçük hikaye kitabı: S. Sezai / Küçük Şeyler 115. Bilinen ilk Türk yazar: Yollug Tigin
Türkiye’de bilinen ilk resim sergisi, İstanbul Atmeydanı’nda (Hipodrom) açıldı. 117. Türkiye’de çekilen ilk belgesel: Ayastefonos’taki Rus Abidesi’nin yıkılışıdır.(1914) 118. Türkiye’de afiş sanatının öncüsü: İhap Hulusi Görkey (1929) 119. İlk Anket Düzenleyen Dergi: Mektep ( Karabet Efendi)
İlk dergi : Vakayi-i Tıbbiye
İlk Edebiyat Tarihi: Abdülhalim Memduh / Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye 122. İlk spor dergisi: Sait çelebi / Spor Alemi (1919 – 1921)
Fotoğrafçılık konusunda ilk kitap : Yüzbaşı Hüsnü Efendi / Risale-i Fotoğrafya 124. İlk Fotoğrafçılık dergisi: Saffet Sürel –Şinasi Barutçu / Profesyonel ve Amatör Foto Dergisi 125. İlk fotoğraf sergisi: 1942 yılında Gazi Öğretmen okulunda açıldı 126. İlk fotoğraf yarışması : 1933 Ankara Halkevleri tarafından yapıldı 127. Yurdumuzda ilk fotoğrafhane: 1845 yılında M.Yana tarafından açıldı. 128. İlk Güzel Sanatlar Akademisi: Sanayi-i Nefise Mektebi
İlk haber ajans
İlk haber ajansı : Anadolu Ajansı
İlk özel haber ajansı : Türk Haberler Ajansı (THA) / Kadri Kayabal 131. İlk Heykel : Osman Gazi büstüdür (1914)
İlk heykeltıraş : İhsan Aksoy
İlk Kabare Tiyatrosu: Haldun Taner /Devekuşu Kabare Tiyatrosu (1962) 134. İlk Marş: Mahmudiye Marşı (1289)
İlk Milli Marş: İstiklal Marşı (1921)
İlk Opera yapıtımız: Ahmet Adnan Saygun / Özsoy (1928)
İlk Sansür : Ali Kararnamesi
İlk Kadın sinema oyuncumuz: Bedia Muvahhit – Neyyire Neyir 139. İlk Kadın tiyatro sanatçımız: Afife Jale
İlk Kadın opera sanatkarımız: Semiha Berksoy
Eser Yazarı Başkahramanları

İntibah Namık KEMAL Ali Bey

Vatan Yahut Silistre Namık KEMAL İslam Bey, Zekiye

Cezmi Namık KEMAL Adil GİRAY

Araba SeVDASI R. Mahmut Ekrem Bihruz Bey

Sergüzeşt Samipaşazade SEZAİ Dilber

Mai ve Siyah Halit Ziya Uşaklıgil Ahmet Cemil

Aşk-ı Memnu Halit Ziya Uşaklıgil Adnan Bey, Bihter, Firdevs Hanım

Eylül Mehmet RAUF Suat Hanım, Süreyya Bey, Necip

Şık Hüseyin Rahmi Gürpınar Şöhret Bey, Madam Potiş

Mürebbiye Hüseyin Rahmi Gürpınar Dehri Efendi, Anjel, Şemi

Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç Hüseyin Rahmi Gürpınar İrfan Galip

Şıpsevdi Hüseyin Rahmi Gürpınar Meftun Bey, Kasım Efendi, Edibe

Kaşağı Ömer Seyfettin Ömer, Hasan

Yaban Yakup Kadri Karaosmanoğlu Ahmet Celal, Emine

Kiralık Konak Yakup Kadri Karaosmanoğlu Seniha, Naim Efendi

Sodom ve Gomore Yakup Kadri Karaosmanoğlu Sami Bey, Leyla

Ateşten Gömlek Halide Edip Adıvar Ayşe, Peyami, Binbaşı İhsan

Sinekli Bakkal Halide Edip Adıvar Kız Tevfik, Emine, Rabia

Vurun Kahpeye Halide Edip Adıvar Aliye, Uzun Hüseyin, Tosun Bey

Tatarcık Halide Edip Adıvar Lale (Tatarcık), Recep

Çalıkuşu Reşat Nuri Güntekin Feride

Yeşil Gece Reşat Nuri Güntekin Şahin Bey

Yaprak Dökümü Reşat Nuri Güntekin Ali Rıza Bey, Fikret, Necla, Leyla

Gönül Hanım Ahmet Hikmet Müftüoğlu Gönül Hanım, Üsteğmen Mehmet Tolun, Ali Bahadır Bey

Huzur Ahmet Hamdi Tanpınar Mümtaz, Nuran

Kuyucaklı Yusuf Sabahattin Ali Yusuf, Muazzez, Şahinde

Yılanların Öcü Fakir Baykurt Kara Bayram, Irazca, Haceli

Bereketli Topraklar Üstünde Orhan Kemal İflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan Ali

Yorgun Savaşçı Kemal Tahir Yüzbaşı Cemil, Neriman

Esir Şehrin İnsanları Kemal Tahir Kamil Bey, Nemide Hanım, Ayşe, Ahmet

İnce Memed Yaşar Kemal Abdi Ağa, Memed

Fatih – Harbiye Peyami Safa Neriman, Şinasi, Macit

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Peyami Safa Hasta Çocuk, Nüzhet

İbrahim Efendi Konağı Samiha Ayverdi İbrahim Efendi, Salih Bey, Yusuf Bey, Şevkiye Hanım, Zaim Bey

Tutunamayanlar Oğuz Atay Turgut Özben

Anayurt Oteli Yusuf Atılgan Zebercet

Sessiz Ev Orhan Pamuk Metin, Faruk Bey, Nilgün

Fahim Bey ve Biz Abdulhak Şinasi Hisar Fahim Bey

Ayaşlı ve Kiracıları Memduh Şevket Esendal Ayaşlı İbrahim Efendi

Aganta Burina Burinata Halikarnas Balıkçısı Mahmut, Süleyman Kaptan, Zeynel Ağa, Ayşe

Küçük Ağa Tarık Buğra İstanbullu Hoca, Salih

Bir Düğün Gecesi Adalet Ağaoğlu Fıtnat Hanım, Tezel, Ayşe

Keşanlı Ali Destanı Haldun Taner Keşanlı Ali, Zilha

Yine Bir Gülnihal Turan Oflazoğlu İsmail Dede Efendi

Sarı Naciye Recep Bilginer Sarı Naciye, Elci

BATI EDEBİYATI

Sefiller Victor Hugo Jan Valjean, Javert

Notre Dame’in Kamburu Victor Hugo Quasimodo, Esmeralda

Üç Silahşörler Alexandre Dumas Arhos, Parthos, D’Artagnon

Monte Kristo Kontu Alexandre Dumas Edmond, Mercedes, Fernand

Goriod Baba Balzac Goriot, Delphine, Anastasie

Kırmızı ve Siyah Stendhal Jülien Sorel, Madame de Renal, Mathilde

Madam Bovary Gustave Flaubert Emma (Madam Bovary), Charles Bovary, Rodolphe

Germinal Emile Zola Lantier

Meyhane Emile Zola Gervaise Macquart

Venedik Taciri Shakespeare Shylock, Antonio

Robenson Crusoe Daniel Defoe Robenson Crusoe , Cuma

Oliver Twist Charles Dickens Oliver Twist, Dodger, Fagin, Mr. Brownlow

Genç Werter’in Acıları Goethe Werter, Latte

Faust Goethe Faust, Mefisto, Margaret

Don Kişot Cervantes Don Kişot, Sancha Panza

Fareler ve İnsanlar John Steinbeck Lennie, George

Vahşetin Çağrısı Jack London Buck

Beyaz Diş Jack London Kurt kırması

Yüzbaşının Kızı A. Puşkin Pugaçov

Ölü Canlar Gogol Çiçikov

Babalar ve Oğullar Turgenyev Bazarov

Ana Gorki Pelagiya Nilovna

Suç ve Ceza Dostoyevski Raskolnikov

Karamozov Kardeşler Dostoyevski Fedor Pavloviç Karamozov, Dimitri Karamozov

Anna Karanina Tolstoy Anna Karanina, Vronski

Savaş ve Barış Tolstoy Bozukov

ACIMAK -REŞAT NURİ GÜNTEKİN -ROMAN

Bir ilkokulda öğretmenlik yapan Zehra, babası öldükten sonra onun bıraktığı anı defterini sabaha kadar okur. İç dünyasını tanımadığı babasına karşı düşmanlık besleyen Zehra, babasının annesiyle olan ilişkisini ve annesinin olumsuz yönlerini öğrenir. Ailesinin neden dağıldığını ve babasının onu bu yüzden öğretmen okuluna gönderdiğini de anlar. Babasının acılarını anlayan Zehra, artık bağışlamayı ve acımayı öğrenmiştir.

AKİF BEY- NAMIK KEMAL -TİYATRO

Deniz subayı olan Akif, Dilruba adında ahlaksız bir kadın tarafından kandırılır ve evlenir. Kocasının bir savaşta şehit olduğunu söyleyen Dilruba’nın ahlaksız bir kadın olduğunu öğrenen Akif, onu boşar ve intikam almak amacıyla evine gider. Bu sırada Dilruba yeniden evlenmiştir. Dilruba’nın yeni kocasıyla çatışan Akif de Dilruba’nın yeni kocası da ölür. Akif’in babası da Dilruba’yı öldürür.

ANKARA-Y. KADRİ KARAOSMANOĞLU -ROMAN

Roman üç bölümden oluşur. Birinci bölümünde Milli Mücadele yıllarındaki Ankara anlatılmıştır. İstanbul’dan gelen Selma Hanım, kocası Nazif Beyin de etkisiyle önceleri inanmadığı Milli Mücadeleye inanmaya başlar; fakat bu sefer de kocası Sakarya Muhaberesi’nden kaçmaya çalışmaktadır. Selma, Binbaşı Hakkı Bey’le birlikte mücadeleye devam eder ve yaralılara hemşirelik yapar.

İkinci bölümde Cumhuriyet yıllarının Ankara’sı anlatılır. Binbaşı Hakkı Bey’le Selma evlenir. Üçüncü bölümde ise Cumhuriyet olgunlaşmış ve Neşet Sabit gibi aydın gençler yetişmiştir. Selma üçüncü evliliği bu gençle yapar ve mutlu olur.

AŞK-I MEMNU- HALİT ZİYA UŞAKLIGİL-ROMAN

Bihter genç bir kadındır, Adnan Bey adında zengin ve kültürlü bir adamla evlenir. Bir süre sonra Bihter, kocasının yeğeni Behlül’e aşık olur; fakat Behlül aslında Nihal’i sevmektedir. Behlül, Nihal evlenmek üzereyken Bihter’le olan ilişkisi ortaya çıkar. Bihter intihar eder, Behlül kaçar.

ATEŞTEN GÖMLEK – HALİDE EDİP ADIVAR – ROMAN

İzmir’ in işgal edilirken kocası ve çocuğu düşman tarafından öldürülen Ayşe, İstanbul’daki akrabası Peyami’ nin yanına gider. Bir müddet sonra onlara Binbaşı İhsan da katılır ve Kuvayi Milliye’ ye hizmet etmek için hep birlikte Anadolu’ ya geçerler. Bu sırada hem Peyami hem de Binbaşı İhsan Ayşe’ ye âşık olur ve gün geçtikçe bu aşk ikisi için de ateşten bir gömleğe dönüşür.

ARABA SEVDASI – RECAİZADE MAHMUT EKREM – ROMAN

Bir vezirin oğlu olan Bihruz Bey, babası öldükten sonra çok büyük bir servete kavuşur. Aldığı yetersiz eğitimin de etkisiyle Batılı gibi yaşamaya heves eden Bihruz Bey, kendini eğlenceye kaptırır.

Bu sırada Periveş adında bir sokak kadınına âşık olur. Kendisini kandıran arkadaşının da etkisinde kalan Bihruz Bey sonunda Periveş’in de arkadaşının da gerçek kişiliğini öğrenir.

AYAŞLI VE KİRACILARI – MEMDUH ŞEVKET ESENDAL – ROMAN

Bir köy ağasının oğlu olan Ayaşlı İbrahim, geçimini kiraya verdiği evlerden kazanmaktadır. Yaptığı pek çok iş başarısızlıkla sonuçlanan İbrahim’le birlikte değişik katmanlardan oluşan kiracılarının hayatı ve bu kiracıların birbirleriyle olan ilişkileri anlatılır.

BİR TEREDDÜDÜN ROMANI – PEYAMİ SAFA – ROMAN

Okuduğu bir romanın yazarıyla tanışan Mualla, yazarın evlenme teklifiyle karşılaşır. Kararsız kalır; ancak kararsız kalan sadece Mualla değildir. Yazar da Vildan adlı bir kadınla tanışmıştır ve Mualla’yla Vildan arasında bir seçim yapamamaktadır.

CEZMİ – NAMIK KEMAL – ROMAN

İran savaşına katılan Cezmi, Kırım şehzadesi Adil Giray’ la arkadaş olur. Adil Giray bir baskında yakalanır. Şahın karısı Şehriyar, Adil Giray’ a âşık olur. Bu sırada Adil Giray ise şahın kız kardeşi Perihan’ a âşık olmuştur. Şehriyar’ ın kurduğu tuzak neticesinde Adil Giray ve Perihan ölür, Cezmi ise yaralı olarak kurtulur.

ÇALIKUŞU – REŞAT NURİ GÜNTEKİN– ROMAN

Küçük yaşta anasını babasını kaybeden Feride, teyzesinin yardımıyla yatılı bir okula gider. Yaramazlığından dolayı ona bu okulda Çalıkuşu adı takılır. Yaz tatillerinde teyzesinin yanına giden Feride, teyzesinin oğlu Kamuran’la bir ilişkiye başlar. Ancak evlenmek üzerelerken Feride, Kamuran’ ın başka bir kızla ilişkisi olduğunu öğrenir. Teyzesinin yanından ayrılan Feride, Anadolu’ nun birkaç vilayetinde öğretmenlik yapar. Eski bir tanıdığı olan ihtiyar Doktor Hayrullah Bey’ le Kuşadası’ nda karşılaşan Feride, çevredekilerin dedikodularından kurtulmak için Hayrullah Bey’ le evlenir. Bu sırada Feride’ nin günlüğünü okuyan Hayrullah Bey günlüğü saklar ve kendisi öldükten sonra Kamuran’ a verilmek üzere bir zarfa koyar. Hayrullah Bey ölünce Feride zarfı Kamuran’a götürür. Kamuran günlüğü okuyunca geçmişte olan biten her şeyi öğrenir ve Feride’yle evlenir.

DAMGA – REŞAT NURİ GÜNTEKİN– ROMAN

Bir paşanın oğlu olan İffet, babasıyla birlikte Midilli’ ye gider. İffet küçükken dinlediği bir masaldan çok etkilenir ve bu masal ona sevilen kadın için kendini feda etmeği öğretir. Babası burada ölünce İstanbul’a döner ve hukuk eğitimi almaya başlar.

Bir taraftan da Cemil Kerim Beyin çocuklarına ders vermeye başlayan İffet, Cemil Kerim Beyin karısı Vedia ile bir aşk ilişkisi içine girer. Vedia’yla buluştuğu bir gece yakalanınca eve hırsızlık yapmak için geldiğini söyleyen İffet, hapse atılır. Hapisten çıktığında ise sabıkalı olduğu için işsiz kalır. Bu sırada kocasından ayrılan Vedia ile karşılaşan İffet ona evlenme teklif eder. Vedia, sabıkalı biriyle evlenemeyeceğinin söyleyince İffet bir itirafta bulunur.

DEVLET ANA – KEMAL TAHİR – ROMAN

Eserin kahramanı Devlet Hatun, kitaba adını vermiştir. Dört bölümden oluşan bu romanda Osmanoğulları’nın entrikalarla dolu kuruluş yılları, Şeyh Edebali, Yunus Emre gibi tarihi kişiliklerin maceraları anlatılmıştır.

DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU – PEYAMİ SAFA – ROMAN

Sekiz yaşından beri bacağından rahatsız olan genç, (Romanda adı verilmemiştir.)İstanbul’da küçük bir evde yaşamaktadır ve Erenköy’de oturan bir akrabasının kızı Nüzhet’e âşıktır. Nüzhet ise Ragıp adlı bir doktorla evlenmek üzeredir. Roman gencin hastahaneden çıkmasıyla sona erer.

EYLÜL – MEHMET RAUF– ROMAN

Süreyya Bey ve Suat Hanımın sıradan bir evlilikleri vardır. Süreyya Beyin arkadaşı Necip bir müddet sonra aile dostları haline gelir. Ancak Necip’in Suat’a olan ilgisi zamanla aşka dönüşür ve Suat da ona karşılık verir. Süreyya’ya ihanet etmeyi içlerine sindiremeyen Suat ve Necip köşkte çıkan bir yangında ölür.

FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ – AHMET MİTHAT EFENDİ-ROMAN

Felatun Bey ve kız kardeşi Mihriban alafranga bir eğitim anlayışına göre yetiştirilmiştir. Günlerini gezerek ve eğlenerek geçiren Felatun Bey, babasından kalan mirası yabancı bir aktris için harcar. Rakım Efendi ise fakir bir ailenin oğludur.

Babası öldükten sonra güç şartlar içinde okulu bitirir ve kitap çevirmeye başlar. Küçük yaşta satın aldığı Canan adlı cariyeye okuma yazma öğretir. Bir süre sonra da onunla evlenerek düzenli bir hayat kurar.

GÜLNİHAL – NAMIK KEMAL– TİYATRO

Kaplan Paşa Rumeli’de sancak beyidir. İsmet ve Muhtar, Kaptan Paşanın kardeşlerinin çocuklarıdır. Kaplan Paşa çevresindekiler tarafından çok sevilen Muhtar’ı kıskanır. Muhtar’ı öldürmek isteyen Kaplan Paşa, İsmet ve Muhtar’ın arasını açar. İsmet’in dadısı Gülnihal Kaplan Paşanın oyunlarını ortaya çıkarır ve iki gencin kavuşmasını sağlar.

HANDAN – HALİDE EDİP ADIVAR – ROMAN

Refik Cemal, Neriman’la evlidir. Handan ve Neriman kardeş çocuklarıdır. İhtilalci bir genç olan Nazım, Handan ile evlenmek ister; fakat Handan Hüsnü Paşayla evlenir. Bu arada Nazım hapse atılır ve Handan’a mektup bıraktıktan sonra intihar eder. Kocasıyla Londra’da bulunan Handan, Londra’ya gelen Refik Cemal’le tanışır ve birbirlerine âşık olurlar. Kocasını aldattığı için vicdan azabı duyan Handa bir müddet sonra ölür.

HUZUR-AHMET HAMDİ TANPINAR-ROMAN

Romanın ana karakteri Mümtaz varoluş sorununa çare arayan gen bir İstanbulludur. Bir çocuklu dul Nuran Mümtaz’ı sever; ancak toplum baskısı yüzünden Mümtaz’la evlenmekten vazgeçer. Suat’ın intiharıyla varolmaya çalışan; fakat sonunda kaybeden huzursuz bireylerin romanı olan Huzur son bulur.

İNTİBAH YA DA SERGÜZEŞT-İ ALİ BEY – NAMIK KEMAL– ROMAN

Ali Beyin Mahpeyker adındaki kötü kadınla olan ilişkisini sonlandırmak için annesi eve Dilaşup adında bir cariye alır. Onların mutluluklarını kıskanan Mahpeyker, Ali Beyle Dilaşup’un arasını bozmak ve Ali Bey’i öldürtmek ister. Dilaşup’a iftira atan Mahpeyker’in oyunları sonunda Dilaşup, Ali Beyi ölümden kurtarır; ama kendisi ölür. Ali Bey de Mahpeyker’i öldürür. Kendisi de hapiste ölür.

KARABİBİK – NABİZADE NAZIM – ROMAN

Beymelik köyünde yaşayan Karabibik, babasından kalan tarlanın bir kısmını komşusuna satmıştır. Kalanları Yosturoğlu’na kaptırmak istememektedir. Rum bakkal Yani’den aldığı borçla bir öküz satın alan Karabibik,Yosturoğlu’yla barışır ve kızını onun yeğenine verir. Bir süre sonra hastalanan Karabibik, kızının mutluluğuyla kendisini mutlu hisseder.

KİRALIK KONAK – Y.KADRİ KARAOSMANOĞLU – ROMAN

Naim Efendi eski bir nazırdır. Kızı Sekine, lüks düşkünü damadı Servet, torunları Seniha ve Cemil ile aynı konakta yaşamaktadır. Serbest yetişmiş bir kız olan Seniha’nın Faik ve Hakkı Celis adlı iki arkadaşı vardır. Seniha’nın Faik’ten hamile kaldığını öğrenen Naim Efendi yıkılır.

KIRIK HAYATLAR- HALİT ZİYA UŞAKLIGİL- ROMAN

Kötü bir kadın olan Neyyir, Doktor Ömer Behiç’i kendisine âşık eder. Ancak doktor evlidir ve ailesiyle Nevyir arasında kalır. Küçük kızı Leyla’nın menenjitten ölmesi üzerine bu olayı ilahi bir uyarı kabul eder ve ailesine döner.

KUYUCAKLI YUSUF – SABAHATTİN ALİ – ROMAN

Aydın’ın Nazilli ilçesinin Kuyucak köyündeki bir evi eşkıyalar basar ve karı-kocayı öldürür. Soruşturmaya gelen kaymakam küçük Yusuf’u evlatlık olarak alır. Kaymakam, karısı Şahende’yle olan sorunları yüzünden kendisini içkiye ve kumara vermiştir. İlçenin zenginlerinden Hilmi Beye de epey borçlanmıştır. Aradan geçen zamanda Yusuf ve kaymakamın kızı Muazzez büyür. Kasabanın kabadayısı Şakir’in, Muazzez’i rahatsız etmesine Yusuf dayanamaz ve onu döver. Bu olaydan sonra da kaymakam Yusuf ile Muazzez’i evlendirir. Yusuf’un Edremit’e devlet memuru olarak atanmasını sağlar. Ancak Edremit’e atanan yeni kaymakam İzzet Bey, Şakir’in babasının yakın dostudur ve Şakir’le de arası iyidir. İzzet Bey, Yusuf’u evinden uzaklaştırmak için yeni bir göreve atar. Artık Yusuf sürekli dışarıdadır. Bu sırada kaymakam, Şahinde Hanımın evini dostlarıyla eğlendiği bir mekân olarak kullanmaya başlamıştır ve Muazzez’in namusuna göz dikmiştir. Bir gece Yusuf eve gelir ve evdeki herkesi öldürür. Karısını gömdükten sonra dağa çıkar.

MAİ VE SİYAH – HALİT ZİYA UŞAKLIGİL– ROMAN

İstanbullu bir ailenin çocuğu olan Ahmet Cemil, mülkiyeyi bitirmek üzereyken babası ölür. Bunun üzerine Ahmet Cemil, ailesinin geçimini sağlamak için ders vermeye başlar. Bir taraftan da eserini tamamlamaya çalışır; ancak eserinden beklediği başarıyı elde edemez.

Kız kardeşi İkbal’in kocasının eziyetleri neticesinde ölmesi ve sevdiği kız olan Lamia’nın başkasıyla nişanlanması onu bunalıma sürükler. Ahmet Cemil kitabını yakar ve Yemen’deki kaymakamlık görevini kabul eder. Annesiyle birlikte çok sevdiği İstanbul’dan ayrılır.

MÜREBBİYE – HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR – ROMAN

Matmazel Angel aşıklarının biriyle İstanbul’ a gelmiş bir Parislidir. İki ay sonra yüzüstü bırakılır. Fransız bir ailenin yardımıyla Dehri Efendi’nin konağına girer ve onun çocukları Nezahat ve Nazmi’ ye öğretmenlik yapmaya başlar. Bir süre sonra ailenin erkeklerini baştan çıkarma planları yapan Angel , aptal torun Sami’ den başlayarak ailenin reisi Dehri Efendi’ ye kadar tüm erkekleri baştan çıkarır.

SERGÜZEŞT- SAMİPAŞAZADE SEZAİ – ROMAN

Dokuz yaşında esir tacirlerinin eline düşen Dilber, Kafkasya’dan İstanbul’a getirilir ve bir eve satılır. Bu evde hanımından ve zenci halayık Taravet’ten eziyet görür. Bir süre sonra tekrar bir esir tacirinin eline düşen Dilber’e, ileride daha iyi bir paraya satabilmek için ut çalmayı ve şarkı söylemeyi öğretirler.

Bir süre sonra da Asaf Paşanın konağına satılır. Asaf Paşanın oğlu Celal, Dilber’e âşık olur. Celal’in annesi durumu öğrenince Dilber’i evden uzaklaştırır. Mısır’da zengin bir adama cariye olarak satılan Dilber, buradan kaçarken paniğe kapılır ve Nil nehrinde boğulur.

SİNEKLİ BAKKAL– HALİDE EDİP ADIVAR– ROMAN

Aksaray’da Sinekli Bakkal Mahallesi’nde bir imamın kızı olan Emine, mahalledeki ortaoyuncu Tevfik ile babasının karşı çıkmasına rağmen evlenir. Ancak Tevfik’in hayatını içine sindiremeyen Emine ondan ayrılır. Ayrıldıktan sonra Rabia dünyaya gelir. Bu sırada Tevfik sürgüne gönderilir. Rabia sesinin güzelliği ve Kuran okumaktaki hüneri ile ünlenir. Tevfik sürgünden döner, Rabia’yı yanına alır; fakat Genç Türklere destek olduğu için Şam’a sürülür. Rabia burada Peregrini’ye âşık olur ve evlenir. Bir süre sonra Tevfik ve Rabia sürgünden dönüp Sinekli Bakkal Mahallesi’ne tekrar yerleşir.

SODOM VE GOMORE – Y. KADRİ KARAOSMANOĞLU- ROMAN

İşgal yıllarındaki İstanbul’u ve idarecilerin vurdumduymazlıklarını anlatan roman Sami Bey ve ailesinin etrafında geçer. Leyla’nın nişanlısı Necdet ise idarecilerin yabancılarla olan ilişkilerinden tiksinti duyan bir vatanseverdir ve Anadolu’dan gelecek kurtuluş hareketini beklemektedir.

ŞAİR EVLENMESİ – İBRAHİM ŞİNASİ – TİYATRO

Şair Müştak Bey, sevdiği kadın Kumru Hanım yerine onun çirkin ablası ile yanlışlıkla evlenir. Durumu düzeltmek için imam Ebüllaklaka’ya rüşvet verir ve Kumru Hanımla evlenmeyi başarır.

ŞIPSEVDİ – H.RAHMİ GÜRPINAR– ROMAN

Meftun fakir bir ailenin oğludur. Sırf parasını elde edebilmek için Kasım Efendinin kızı Edibe’yle evlenir. Meftun’un kız kardeşi Lebide de Kasım Efendinin oğlu Mahir ile evlendirilir. Kasım Efendi’nin parasının peşinde olan Meftun, bunun için Mahir’i kullanmaya çalışır; ancak durum anlaşılınca Kasım Efendi Mahir’i evlatlıktan reddeder. Lebide’yi babasının yanında bırakan Meftun ise Paris’e kaçar. Bir süre sonra Ledibe eve erkek almaya başlayınca Kasım Efendi felç geçirir. Durumu haber alan Meftun servete konmak için eski karısıyla yeniden evlenme planları yapmaya başlar.

TAAŞŞUK-I TALAT VE FITNAT – ŞEMSETTİN SAMİ- ROMAN

Babasız büyüyen Talat, Fıtnat’a âşık olur. Kadın giysileri giyerek evine gider ve onu kendisiyle evlenmesi için ikna etmeye çalışır. Fıtnat’ın üvey babası ise onu zengin biriyle evlendirir. Ali Beyle evlenince kendisini vuran Fitnat, yaralıyken Ali Bey’in annesini terk eden öz babası olduğunu öğrenen Fıtnat ölür. Onun acısına dayanamayan Talat da bir süre sonra ölür. Fıtnat’ın öz babası olduğunu öğrenen Ali Bey çıldırır ve ölür.

VATAN YAHUT SİLİSTRE- NAMIK KEMAL–TİYATRO

Kurtuluş Savaşı başlayınca İslam Bey nişanlısı Zekiye ile vedalaşır ve cepheye gider. Ancak Zekiye ondan ayrı kalamaz ve erkek kılığına girerek Adem adını alarak gönüllü olur. Savaşta yaralanan İslam Beye yardım eden Adem, Abdullah Çavuşla birlikte düşman cephaneliğini havaya uçurur ve kaleyi kurtarır; ancak bu sırada kimliği ortaya çıkar. Kale komutanı Sıtkı Beyin öldüğünü sandığı babası olduğunu öğrenen Zekiye (Adem), İslam Beyle evlenir.

YABAN- Y. KADRİ KARAOSMANOĞLU – ROMAN

Birinci Dünya Savaşı gazisi Yedek Subay Ahmet Celal’in bir kolu kopmuştur. İstanbul’un işgaline dayanamaz ve emireri Mehmet Ali’nin evine gider. Ancak buradaki köylülerin kendisine yabancı gözüyle bakması ve “yaban” adını takması onu üzer. Mehmet Ali yeniden askere alındıktan bir müddet sonra köy Yunan işgaline uğrar, bunun üzerine Ahmet Celal anılarını yazdığı defterini Mehmet Ali’nin yengesi Emine’ye vererek köyden ayrılır. Daha sonra kenarları yanmış bir şekilde bulunan bu defter “yaban” romanıdır.

YAPRAK DÖKÜMÜ – REŞAT NURİ GÜNTEKİN– ROMAN

Uzun yıllar Suriye ve Anadolu’da çalışan memur Ali Rıza Bey, işten atıldıktan sonra karısı ve çocuklarıyla birlikte İstanbul’a gelir ve maddi güçlükler içinde yaşamaya başlar.

Çocuklarının sırayla evden kopmasına üzülen Ali Rıza, kızı Leyla’nın ahlaksız bir hayat yaşadığını öğrenince felç geçirir. Ali Rıza’yı hastaneden diğer kızı Leyla çıkarır ve evine götürür.

ZAVALLI ÇOCUK – NAMIK KEMAL- TİYATRO

Şefika, babası Halil Beyin öksüz bir akrabası Ata ile birlikte büyümüştür ve birbirlerini sevmektedirler. Bir süre sonra zengin bir paşa ile evlendirilen Şefika, Ata’ya olan aşkı yüzünden verem olur. Şefika’nın durumunu öğrenen tıbbiye öğrencisi Ata, zehir içer ve ikisi de ölür.

ZEHRA – NABİZADE NAZIM – ROMAN

Tüccar Şevket Efendinin kızı Zehra sinirli, geçimsiz ve kıskanç bir kadındır. Babasının katibi Suphi ile evlenir. Suphi’nin annesi, ev işlerine yardımcı olsun diye Hüsnücemal adında güzel cariyeyi eve getirir. Karısının baskısında bıkan Suphi, Hüsnücemal’le evlenir. Zehra intikam almak için Yosma Ürani adında bir rum kadınını Suphi’yi baştan çıkarmak için gönderir. Suphi bu tuzağa düşünce Hüsnücemal intihar eder, Bunun üstüne Suphi gerçek kimliğini öğrendiği Ürani’yi ve onun sevgilisini öldürür. Ancak delil yetersizliğinden hapse girmez ve Trablusgarp’a sürülür. Bu sırada Zehra babasının yeni katibi Muhsin’le evlenir. Bir süre sonra Suphi’nin içine düştüğü kötü durumu öğrenir, yeni kocasıyla da mutlu olmayan Zehra, hastalanır ve ölür.
 
Katılım
3 yıl 7 ay 16 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
YKS TYT Edebiyat pratik bilgiler

Sagu-ağıt-mersiye konu yönüyle ortaktır. Mersiye ölçü yönünden farklıdır.

Koşuk, sagu ve destan İslamiyet öncesi dönemde, dörtlükler biçiminde, hece ölçüsüyle ve genellikle yarım uyak kullanılarak söylenmiştir.

Yapay destanlar, doğal destan sürecinden geçmeyen yazarı Bilinen destanlardır.

Orhun (Göktürk) Yazıtları 8.yy. da Orhun Irmağı kıyısında dikilen, yazılı edebiyatımızın ilk ürünleridir.

Kutadgu Bilig, siyasetname olup, Yusuf Has Hacib tarafından yazılan, didaktik özellikler taşıyan alegorik bir eserdir.

Atabetü’l-Hakayık (Edip Ahmet), Divan-ı Hikmet (Ahmet Yesevi) tasavvufî eserlerdir.

Dede Korkut Hikâyeleri, Oğuzların savaşlarını anlatan, destan devrinden halk hikayeciliğine geçişin ürünü olan, on iki hikayeden oluşan anonim ürünlerdir.

Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli 13.yy. da yaşayıp insanlık sevgisini anlatan tasavvufçulardır.

Risaletü’n-Nushiye (Yunus Emre), Divan-ı Kebir (Mevlana), Makalat (Hacı Bektaş-ı Veli) tasavvufu anlatan eserlerdir.

İlahi (nefes-deme), şathiye, nutuk, devriye tasavvuf şiirinin dörtlükle oluşan türleridir.

Koşma, semai, varsağı, destan aşık edebiyatı ürünleridir. Dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılırlar. Koşma, işlediği konulara göre koçaklama, güzelleme, taşlama, ağıt dörde ayrılır.

Kaygusuz Abdal ve Pir Sultan Abdal tasavvufu farklı yorumlayan kişilerdir.

Karacaoğlan, Emrah, Aşık Veysel güzelleme; Dadaloğlu, Köroğlu koçaklama türünde eserler vermişlerdir.

Seyranî (kişsel), Dertli (toplumsal) taşlama örnekleri vermişlerdir.

Mani, “aaxa” uyak düzeninde, 7’li hece ölçüsü ve tek dörtlük oluşu nedeniyle anonim edebiyatın en yaygın nazım biçimidir. Divan şiirindeki rubai ve tuyuğla ortak özelliklere sahiptir.

Olağanüstülük, kahramanlarının soylu kişilerinden oluşması, abartılı anlatım destanla masalın ortak özellikleridir. Destan milli, masal çoğunlukla evrenseldir. Destan konusunu tarihi bir gerçekten alır, masal tamamıyla hayal ürünüdür.

Gazel 5-15, kaside 33-99 beyit ve “aa xa xa xa” uyak düzeniyle, mesnevi ise beyit sayısında sınırlama olmaksızın “aa bb cc dd” uyak düzeniyle yazılır.

Şarkı ve tuyuğ Türk edebiyatına özgü nazım şekilleridir.

Rubai, tuyuğ, murabba dörtlüklerle oluşturulan divan şiiri nazım türleridir.

Felsefî ve dinî konuların işlendiği “terkib-i bend”de vasıta beyiti devamlı değişir. “Terci-i bend”de vasıta beyiti aynı kalır.

Gazel ve kasidede ilk beyite matla, son beyite makta, şairin adının geçtiği beyite mahlas beyiti veya taç beyit denir.

Dize sonlarındaki uyaktan başka şiirin ortasında da uyak bulunursa buna musammat gazel veya musammat kaside denir.

Münacat, naat, hiciv divan şiirinde şiirin konularına göre aldığı isimlerdir.

Divan edebiyatında şairler hakkında bilgi veren eserlere tezkire, halk edebiyatında cönk adı verilir.

Mecalisi’n-Nafais (Ali Şir Nevai) ilk şairler tezkiresidir.

Harname (Şeyhi), 15.yy.da yazılmış hiciv türünde bir mesnevidir. (İlk fabl örneği)

Şikayetname, Fuzuli’nin maaşını alamadığı için yazdığı mektup türündeki eseridir.

Nefi, 17.yy.da hiciv örneği “Siham-ı Kaza”; Nabi, aynı yüzyılda yazdığı, didaktik eser olan “Hayriyye” ile tanınır.

Nedim ve Şeyh Galib hece ile de yazan divan şairleridir.

Katip Çelebi “Cihannüma” (coğrafya), Keşfü’z-Zünun; Evliya Çelebi, Seyahatnme; Naima, “Naima Tarihi” adlı eserleri yazan Divan edebiyatının nesir ustalarıdır.

Takvim-i Vakayi (ilk resmî gazete), Ceride-i Havadis (ilk yarı resmî gazete), Tercüman-ı Ahval (ilk özel gazete), Şair Evlenmesi-Şinasi (İlk tiyatro), Telemak-Yusuf Kamil Paşa (ilk çeviri roman), Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat-Şemsettin Sami (ilk yerli roman), İntibah-Namık Kemal (ilk edebi roman), Cezmi-Namık Kemal (ilk tarihi roman), Araba Sevdası-Recaizade Mahmud
Ekrem (ilk realist roman), Karabibik-Nabizade Nazım (köy konulu ilk eser), Letaif-i Rivayet-Ahmet Mithat (ilk öykü), Eylül-Mehmet Rauf (ilk psikolojik roman), Mai ve Siyah-Halit Ziya Uşaklıgil (Batılı anlamda ilk realist roman).

Tanzimat romanında yanlış batılılaşma ve cariyelik en yaygın konulardır.

Tanzimat şiirinde divan şiiri biçimleri kullanılmış, içerik değişmiştir.

Namık Kemal hem tiyatro hem roman yazmış; ancak onu asıl tanıtan vatan temalı şiirleridir.

Tahrib-i Harabat ve Takib, Namık Kemal’in Ziya Paşa için yazdığı eleştirilerdir.

Ahmet Vefik Paşa, Moliere’den Cimri, Hastalık Hastası, Kibarlık Budalası gibi tiyatroları çevirmiştir.

Ahmet Mithat Efendi’nin halka okuma zevkini aşılama düşüncesini Hüseyin Rahmi ve Halide Edip de sürdürmüştür.

Edebiyatımızın ünlü sözlükleri; Divan-ü Lugati’t-Türk, Muhakemetü’l-Lugateyn, Lehçe-i Osmani ve Kamus-ı Türkî’dir.

Tanzimat edebiyatı ikinci döneminde “sanat sanat için” anlayışına dönülerek, Servet-i Fünun edebiyatına hazırlık yapılır.

R. Mahmut Ekrem “Güzel olan her şey şiire girebilir.” diyerek Muallim Naci ile kafiye tartışmasını başlatır.

A. Hamit Tarhan, Namık Kemal’in tiyatro anlayışının tersini savunur. Tiyatro tekniği iyi olmadığı için yazdığı tiyatrolar sahnelenemez.

Edebiyatımızda ölüm temasıyla meşhur şairler; Abdülhak Hamit, Cahit Sıtkı, Yahya Kemal’dir.

Servet-i Fünuncular beyit anlayışını kırarak nazımı nesre yaklaştırırlar.

Servet-i Fünun’da romanlar realizm ve natüralizmden; şiirler ise sembolizm ve parnasizmden etkilenir.

Servet-i Fünun romanı, çevre olarak İstanbul’u, karakter olarak aydınları seçer.

Tevfik Fikret, sanatının ikinci döneminde sanatı toplumun hizmetine sunar, hece ölçüsüyle yazdığı şiir kitabının ismi Şermin’dir.

“Sis”, Tevfik Fikret’in İstanbul’a hakaretlerle dolu şiiridir.

Cenab Şahabettin, parnasizm ve sembolizmden etkilenmiş, bir şiirde birden çok aruz kalıbı kullanmıştır.

H. Ziya Uşaklıgil, Balzac, Stendhal, flaubert gibi realist yazarlardan etkilenmiş; Batılı anlamda ilk realist roman Mai ve Siyah’ı yazmıştır.

H. Ziya’nın anı türündeki eserleri Kırk Yıl, Saray ve Ötesi’dir.

Hüseyin Cahit Yalçın, “Edebiyat ve Hukuk” adlı makalesiyle Servet-i Fünun dergisinin kapanmasına neden olmuştur.

Sürgüne gönderilen başlıca sanatçılar; Namık Kemal, H. Cahit Yalçın, Süleyman Nazif, Ziya Gökalp, şair Eşref, Refik Halit Karay’dır.

Süleyman Nazif ve Ahmet Hikmet Müftüoğlu dil yönüyle -sırasıyla- Tanzimat ve Milli Edebiyata bağlıdırlar.

Şık, Şıpsevdi, Mürebbiye, Metres, Kaynanam Nasıl Kudurdu Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarıdır.

Ahmet Rasim, İstanbul’un günlük yaşantısını sade bir dille anlatan bağımsız yazarlardandır.

Fecr-i Ati, Servet-i Fünun’u eleştirmesine rağmen onun “Sanat kişiseldir.” anlayışını devam ettirmiştir
.
Milli Edebiyat, “Genç Kalemler” dergisinde yayımlanan “Yeni Lisan” adlı makaleyle 1911 yılında başlar.

Milli Edebiyat bir yönüyle halk edebiyatına dönüşür.

Ömer Seyfettin, mili ve tarihî konulu öyküleriyle tanınan yazardır.

Edebiyatımızdaki ünlü öykücüler; H. Cahit Yalçın, Ömer Seyfettin, Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık, Haldun Taner’dir.

Ziya Gökalp, Türkçülüğün felsefesini yapmış, Milli Edebiyata düşünce yönüyle katkıda bulunmuştur.

Kızıl Elma, Yeni Hayat, Altın Işık Ziya Gökalp’in şiir kitaplarıdır.

Özel isimle anılan şairler; Sultanü’ş-Şuara (Şairler Sultanı)-Baki, Vatan Şairi- Namık Kemal, Şairi-i Azam-Abdülhak Hamit Tarhan, Bayrak Şairi-Arif Nihat Asya, Türk Şairi-Mehmet Emin Yurdakul’dur.

Türk edebiyatının tarihini bilimsel açıdan işleyen Mehmet Fuat Köprülüdür.

Edebiyat tarihi yazarları; M. Fuat Köprülü, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ali Canip Yöntem’dir.

Halide Edip Adıvar, İngiliz edebiyatından etkilenir. Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye (Kuruluş Şavaşını işler); Sinekli Bakkal, Tatarcık (toplumsal konuları işler), Mor Salkımlı Sokak (hatıra) bazı eserleridir.

Yakup Kadri Tanzimat’la Atatürk Türkiye’si arasındaki dönem ve kuşakların geçirdiği sosyal değişiklikleri ve bunalımları işler. Tezli roman türünün ustasıdır. Kiralı Konak ( kuşak çatısması), Sodom ve Gomore (işgal altındaki İstanbul’un olumsuz yanları), Yaban (Kurtuluş Savaşı ve köylü aydın uçurumunu işler), Ankara (Cumhuriyet’ten sonraki Ankara’nın üç dönemi) Nur Baba (Bektaşi tekkeleri) belli başlı eserleridir.

Reşat Nuri Güntekin’in romanlarında yoğun bir Anadolu atmosferi vardır. Dili sade, karakterleri halktandır.

Refik Halit Karay, sürgünde yazdığı Anadolu konulu eserleriyle tanınır. Sürgün, Yezidin Kızı, Bugünün Saraylısı (roman), Kirpinin Dedikleri, Memleket Hikayeleri, Gurbet Hikayeleri bazı eserleridir.

Beş Hececiler Milli Edebiyatın devamı sayılır. Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç bu akımın şairleridir.

Faruk nafiz Çamlıbel, aruzla da yazmıştır. Çoban Çeşmesi, Han Duvarları adlı şiirleri ünlüdür.

Mehmet Akif Ersoy lirik-didaktik özellikteki şiirleriyle tanınır. Manzum hikayecilikte ustadır. Safahat (yedi bölüm) ünlü eseridir.

Ahmet Haşim sembolist şairdir. Şeiirlerinde anlam kapalı, düzyazılarında dili yalındır. Bütün şiirlerini aruzla yazmış, Fecr-i Ati’den sonra bağımsız olarak sanat anlayışını devam ettirmiştir. Bazı eserleri; Piyale, Göl Saatleri, Gurabahane-i Laklakan.

Yahya Kemal Beyatlı divan şiirine yeni yorum getirmiş, eski nazım biçimleriyle Batılı şiirler yazmıştır. Şiirlerinde sonsuzluğa erişme düşüncesi vardır. “Ok” şiirinin dışındaki bütün şiirlerini aruzla yazmıştır. Eserleri; Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarıyla, Aziz İstanbul.

Yedi Meşaleciler, Beş Hececiler’i duygusallıkla suçlamışlar; ancak kendileri de sembolizmden etkilenmişlerdir. Z. Osman Saba, Yaşar Nabi, Muammer Lütfi Bahşi, Vasfi Mahir Kocatürk, Sabri Esat Siyavuşgil, Cevdet Kudret Solok, Kenan Hulisi Koray (Öykücü) sanatçılarıdır.

Garip Akımı (I. Yeniciler) sanatsal anlatımdan, ölçü ve uyaktan kaçınmış sıradan insanların hayatlarını işlemiştir.

II. Yeniciler, I. Yeni Hareketine tepki olarak ortaya çıkmışlardır. Şiirde anlam kapalılığı savunmuşlar ve sürrealizmden etkilenmişlerdir. İlhan Berk, Cemal Süreyya, Edip Cansever, Ece Ayhan bazı temsilcileridir.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal’in öğrencisidir. Şiirlerinde bilinçaltı, rüya ve zaman kavramı baskındır. Geçmişe özlem eserlerinin başlıca temasıdır. Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Beş Şehir bazı eserleridir.

Ahmet Kutsi Tecer, Anadolu motiflerini işler. Dergah ve Milli Mecmua’da eserleri yayınlanır. Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı bazı eserleridir. Ayrıca Aşık Veysel’i edebiyatımıza tanıtan sanatçıdır.

Ahmet Muhip Dıranas, Fahriye Abla adlı şiiriyle meşhurdur.

Cahit Sıtkı Tarancı, ölüm, yalnızlık konularını işler. En çok bilinen şiirlerinden biri Otuz Beş Yaş’tır.

Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın en ünlü eserlerinden biri “Üç Şehitler Destanı”dır. Eser yapay bir destandır.

Cahit Külebi; Birçok şiirinde noktalama işareti yoktur. Çocuk şiirleriyle tanınır. “Türk Mavisi” eserlerinden bir tanesidir.

Nurullah Ataç; Deneme ve eleştirileriyle anılır. Devrik cümle anlayışını başarıyla uygulamıştır. “Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri” bazı eserleridir.

Gezi Yazısı Yazanlar; Evliya Çelebi (Seyahatname), Ahmet Haşim (Frankfurt Seyahatnamesi), Falih Rıfkı Atay (Yolcu Defteri), Cenap Şahabettin ( Hac Yolunda).

Psikolojik roman; Zehra (İlk psikolojik roman denemesi – Nabizade Nazım), Eylül (Mehmet Rauf), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Peyami Safa)

Sait Faik Abasıyanık; Öykülerinde Adalar’ı, İstanbul’u ve sıradan insanı işler. Durum hikayecisidir. Semaver, Sarnıç, Son Kuşlar bazı eserleridir.

Necip Fazıl Kısakürek; metafizik problemleri hecenin gücüyle çok güzel anlatır. Şiir dışında tiyatro, öykü, araştırma gibi alanlarda da eserler vermiştir. Çile, Bir Adam Yaratmak bazı eserleridir.

Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı); Balıkçıları ve denizi işler. Bodrum’un antik çağlarındaki ismini mahlas olarak kullanır.

Kemal Tahir; Roman ve hikayelerinin konusunu sistemin aksayan yönlerinden alır. Bozkırdaki Çiçek, Devlet Ana, Karılar Koğuşu, Esir Şehrin İnsanları bazı eserleridir.

Bedri Rahmi Eyüboğlu; şair ve yazarlık dışında ressamdır. Karadut, Canım Anadolu bazı eserleridir.

Tarık Buğra; İstiklal Savaşı’nın bilinmeyen yönlerine yeni yorumlar getirdi. Küçük Ağa, Osmancık, Siyah Kehribar, yarın Diye Bir Şey Yok bazı eserleridir.

Yaşar Kemal; Çukurova ve Toroslardaki efsanelere dayalı, toprak kavgalarını işleyen roman ve hikayeler yazmıştır. İnce Memed, Orta Direk, Sarı Sıcak, Teneke bazı eserleridir.

Orhan Kemal; Köyden kente göç ve bu göçün son uçlarını işler. 72. Koğuş, Hanımın Çitliği bazı eserleridir.

Necati Cumalı; Ege Bölgesi’ndeki köylüyü işler. Tütün Zamanı, Boş Beşik, Susuz Yaz bazı eserleridir.

Cemil Meriç; Makale, deneme, eleştiri ustasıdır. Bu Ülke, Umrandan Uygarlığa, Kırk Ambar bazı eserleridir.

Cengiz Aytmatov; Kırgız yazardır. Cemile, Gün Olur Asra Bedel, Selvi Boylum Al Yazmalım bazı eserleridir.

Klasisizm, akıl ve sağduyuya önem verir. Latin ve Yunan kaynaklarına yönelen kuralcı, yüksek zümre edebiyatıdır. Moliere, Racine, La Fontaine klasik yazarlardandır.

Romantizm, Klasisizm’e tepkidir. Kuralcılığı reddederek ulusal konulara yönelir. Zıtlıklar, ak-kara çatışması ve özellikle duygusallık ön plandadır. Victor Hugo, Goethe bazı
yazarlarıdır.

Realizm, Romantizm’e tepkidir. Gerçekler gözleme dayalı olarak anlatılır. Balzac, Stendhal, Flaubert, Tolstoy, Dostoyevski ünlü temsilcileridir.

Parnasizm, realizm’in şiire yansımasıdır. Sözcüklerle manzara çizilir.

Sembolizm, kapalı şiir anlayışını savunan edebi akımdır.

Natüralizm; Aşırı gerçekçiliktir. Olayların ortaya çıkışı neden sonuç ilişkisi deneylenerek anlatılır.

Edebi akımların sıralanışı; Klasisizm, Romantizm, Realizm, Natüralizm (roman akımları); Parnasizm, Sembolizm, Sürrealizm (şiir akımları)

Dünya edebiyatının tanınmış yazar ve eserlerinden bazıları; Shakespeare (Hamlet ve Otello), Cervantes (Don Kişot), Maksim Gorki (Ana), Montaigne (Denemeler), Schiller ( Wiliam Tell), Dostoyevski (Suç ve Ceza), Tolstoy (Savaş ve Barış), Mark Twain (Tom Sawyer’in Maceraları)

Klasik trajedide karakterler yüksek tabakadandır, konu mitolojiktir. Ölüm ve yaralanmalar sahnede gösterilmez. Üç birlik kuralı (zaman, mekan olay birliği) vardır.

Klasik komedide kişiler halkın içinden, konular günlük yaşamdandır. Ölüm ve yaralanmalar sahnede gösterilir. Üç birlik kuralı vardır.

Deneme, kişisel düşüncelerin kanıtlama amacı güdülmeden aktarıldığı; fıkra, günlük olayların sade bir dille yazıldığı; makale, tezlerin kanıtlanmaya çalışıldığı; eleştiri; bir eserin bilimsel temellere dayanılarak yorumlandığı yazın türleridir.

Lirik şiir, coşkuların işlendiği; epik şiir, kahramanlık konularının işlendiği; pastoral şiir, kır ve çoban yaşamının işlendiği; dramatik şiir, acıklı durumların işlendiği; satirik şiir eleştirilerin işlendiği; didaktik şiir; öğreticiliğin işlendiği şiir türleridir.

Redif, aynı görevli ekler ve aynı anlamlı sözcüklerdir. Uyaktan sonra gelir.

Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin, Sebahattin Eyüboğlu, Bacon, Montaige ünlü deneme yazarlarıdır.

Bir sözcüğün hem gerçek hem mecaz anlamda kullanılması kinaye sanatını doğurur.

Hüsn-ü Talil sanatında olayın sebebi daha güzel bir nedene bağlanır.

Bilinen bir konunun bilinmiyormuş gibi davranılması Tecahül-i arif sanatını doğurur.

Sesteş sözcükler cinas sanatı yapar.

İntak (konuşturma) sanatının olduğu her yerde teşhis vardır.

Masal, evrensel; destan ulusal nitelikler taşır.

Seci, düzyazıdaki ses benzerliğidir.

Bir şairin bir şiirine aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiirine nazire denir.

İlyada (Yunan), Kalevala (Fin), Nibelungen (Alman), Ramayana (Hint), Şehname (Fars) dünyaca tanınmış destanlardır.

Şarkı, tuyuğ, rubai dörtlüklerle yazılan divan şiiri nazım şekilleridir.

Dilinin ağır oluşu ve yüksek zümreye yönelişi Divan edebiyatı ile Servet- Fünun’un ortak özellikleridir.

Ağır ve sanatlı anlatım, sembollerle duyguları anlatma biçimine Sebk-i Hindi denir. Sebk-i Hindi divan edebiyatında kabul edilen bir anlayıştır.

Dacemeron hikayeleri (Bocecaeio) dünyanın ilk hikayeleridir.

Aiskhlos, Sophokles, Euripides, Aristopanes eski Yunan edebiyatının tiyatro ustalarıdır.
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt