Fani maneviyatın yumuşak edebiyatı

sen olmuşsun tamam gerek yok hamuruna maya çalmaya
havadan nem kapmışsın yoğunlaşmışsın bir konu hakkında
kafanda çözmüşsün dünyevi varlıkların sırrını kendince
her yanılgında tecrübe diyorsun yenilgilerin peki o zaman nerde?
her tecrübe bir başarıysa öldüğümüz gün yok olma tecrübesi mi diyeceğiz?
her kalbi yaralıya alışırsın dersek tedavisini nasıl nerede bulup merhem edeceğiz?
iki kafiyenin belini kıracağız diye saçma kelimelerle edebiyatı şah'mı edeceğiz
anlatım bozuklukları kelime arasında toparlanmaya müsaittir' burada yanlışı mı benimseyeceğiz?
bak benim hece ölçülerim var esneklik konusunun içindedir
benim sebiline dağıttığım gülücüklerim var acısı mimiklerin derinliklerindedir
belki gülerken yazıyorum belki ağlarken anlatıyorum
sana farkeden ne? nasıl olsa durumu izah edebiliyorum
gizli ücra bir kasabam var yani kendi dünyamda bir şehir kurdum
şehrimin başında kanatlılar var yani melekleri başına koydum
cinsiyeti olmayanların cibiliyetlerinde insan bulgularını aradım
bir sağ'dan bir sol'dan selamımı çaktım insanoğlunun selasına kuruldum
mahşer yeri dediğin yer kalabalıkların en kalabalık parsellenmemiş yeri
mal mülk sahibinin karşısında sen sussanda konuşacaktır uzuv dilleri
hah bak sen gizli işler çevirmiştin soracağım onu sana diyordun ya hani bana deli
sen delilik görmemişsin bak neler olacak sonraki yaşamda hazırla eğer gözün görürse beni
inanç meselesi sadece islam değil inandığın her'şey senin inancındır
insan insana güvenir bu inançların en büyük en değerli olanıdır
kırıldım'mı kemik yen içinden çıkan bir çıbandır
kah acıtır kah iyileşir sen çektiğin acıyı bilirsin