Diyelim ki bir grup insanı bir arazi parçasına koydunuz ve hiç yoktan bir medeniyet başlatmalarını istediniz.
Şunlar olur:
Bazıları doğal olarak diğerlerinden daha güçlüdür. Bazıları zekidir, bazıları daha iri ve kuvvetlidir. Bazıları karizmatiktir. Bazıları dost canlısıdır ve kolayca ilişki kurarlar. Bazıları çok çalışır ve iyi fikirlerle ortaya çıkarlar.
Doğal avantaja sahip olanlar diğerlerinden daha fazla kaynağa sahip olurlar. Daha fazla kaynakları olduğu için bu yeni toplumda orantısız bir güce erişirler. Bu gücü daha fazla kaynak ve avantaj elde etmek için kullanırlar -bildiğiniz "zenginler daha fazla zengin olur" meselesi. Bunu yeni nesillere aktarırlar ve kısa zamanda tepede küçük bir seçkinler grubu ve altlarda yenilgiye uğramışlardan oluşan bir sosyal hiyerarşi meydana gelir. Tarımın icadından beri tüm insan toplumlarında bu gözlenmiştir ve tüm toplumlar avantajlı seçkinlerle avantajsız kitleler arasındaki bu gerilimle boğuşmak zorunda kalmışlardır.