Şiir Türleri Ve Şiirin Özellikleri, Şiir Nedir?

Katılım
3 yıl 7 ay 11 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Şiir; ritimle, ahenk unsurlarıyla, ses uyumuyla estetik haz oluşturan bir edebi türdür. Şiir imgeye, çağrışımlara ve düş gücüne dayanır. Ahenkli, coşkulu bir söyleyişi vardır. Şiir kendine özgü dili olan estetik bir türdür.

Şiir Dili ve Özellikleri
Şiir dili konuşma dilinden uzaktır, sanatlı bir dili bulunmaktadır.
İnsanların şiiri sanatlı söyleyişleri, farklı tamlamalar kullanmaları, mecazlar ve söz sanatlarıyla birlikte oluşturdukları yapı şiir dilidir.
İnsanın hayal gücünün sınırsızlığını kaynak edinen şiirin konuları da sınırsızdır. İnsanlar istediği konuda şiirler yazabilir.
Şiirde imge ve çağrışımlar oldukça önemli bir yer tutar.
İmge (Alışılmamış Bağdaştırma)
İmge kelimesi TDK’ye göre “Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal” anlamına gelmektedir.
Şairin duygu ve düşüncelerini akıl gücüyle, kendine özgü biçimde oluşturduğu dile imge denir.
Şair hayal gücüyle birlikte kelimelere, kavramlara anlamlarından farklı bir anlam yüklemesi ve çeşitli çağrışımlar oluşturması alışılmamış bağdaştırmadır.
İmgeler oluşturulurken mecazlardan ve söz sanatlarından yararlanılır.
İmge Örnekleri
Örnek 1: kızıl ölüm, puslu gelecek, parlak hayal…
Örnek 2: Rüzgâr uzak karanlıklara sürmüş yıldızları / Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
Örnek 3: Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum / Ben geldim geleli açmadı gökler
Şiir Nazım Birimleri
Şiirdeki dizelerin oluşturduğu biçime nazım birimi denir. Nazım birimleri dize sayılarına göre adlandırılır.

Dize (Mısra)
Şiirdeki her bir satıra dize (mısra) denir. En küçük nazım birimi dizedir.

Örnek
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak (birinci dize)
Ben aşkımla bahar getirdim sana (ikinci dize)

Beyit (İkilik)
İki dizeden oluşan bir anlam bütünlüğü oluşturan bölümdür. Divan edebiyatında yaygın olarak kullanılmıştır.

Örnek
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ben aşkımla bahar getirdim sana (bir beyit)

Dörtlük
Dört dizeden oluşan bir anlam bütünlüğü olan bölümdür. Halk edebiyatında sıkça kullanılmıştır.

Örnek
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana. (bir dörtlük)

Bent
Üç veya daha fazla dizeden oluşan bölümlerdir.

Örnek
Monna Rosa, siyah güller, ak güller
Gülce’nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Monna Rosa, siyah güller, ak güller (bir bent)

Şiirlerin Nazım Biçimi
Şiirin nazım birimi, ölçüsü ve uyak örgüsüne bağlı olarak kazandığı genel biçim özelliklerine nazım biçimi nedir.

Türk Şiirinde Kullanılan Nazım Biçimleri
Halk Edebiyatı Şiiri:
Anonim halk şiirinde; mâni ve türkü
Aşık tarzı halk şiirinde; koşma, semai, varsağı, destan
Divan Edebiyatı Şiiri:
Beyitlerle kurulanlar; gazel, kaside, mesnevi, kıt’a, müstezat
Bentlerle kurulanlar; tuyuğ, rubai, murabba, şarkı, muhammes, terkibibent, terciibent
Batı Etkisindeki Türk Şiiri:
Sone, terzarima, triyole, balat, serbest nazım
Nazım Türü
Nazım türü şiirin işlediği konuya ve temaya göre belirlenir.

Türk Şiirinde Kullanılan Nazım Türleri
İslamiyet Öncesi Türk Şiiri:
Sagu, koşuk, destan
Halk Edebiyatı Şiiri:
Aşık tarzı halk şiirinde; güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt
Anonim halk şiirinde; ninni, ağıt
Dini-tasavvufi halk şiirinde; ilahi, nefes, deme, nutuk
Divan Edebiyatı Şiiri:
Tevhit, münacaat, naat, mersiye, methiye, hicviye, fahriye
Şiirdeki Bazı Unsurlar
Söyleyici
Her şiirde şairin belirlediği bir söyleyici vardır. Şiirde konuşan kişi ya da varlıktır. Bu kişi ya da varlık kurgusaldır. Şiir okunurken bizim ses tonumuza ve okuma tarzımıza etkide bulunarak şiiri daha etkili okumamızı sağlar.

Mahlas
Divan şairleri kendi isimlerini şiirlerde kullanmazlar kendilerine bir takma ad bulurlar ve o takma adı kullanırlar. Bu takma adlara mahlas denir. Şairler genellikle mahlaslarını son beyitte söyler.

Örnek: Mehmet adlı şair Fuzuli mahlasını kullanmaktadır.

Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı

Tapşırma
Halk şiirindeki aşıkların mahlas almalarına ve kullanmalarına tapşırma denir. Aşıklar genellikle son dörtlükte mahlaslarını kullanır.

Örnek: Ozan adlı aşık Köroğlu mahlasını kullanmıştır.

Köroğlu’nun bağrı yandı
Yanıp sînene dayandı
Herkesin dostu uyandı
Uyan gözü mestan uyan

Şiirde Tema ve Konu
Her eserin bir yazılış amacı olduğu gibi şiirlerin de bir yazılış amacı vardır. Şiirde okuyucuya verilmek istenen mesaja “tema” adı verilir. Şiirlerde anlatılanlar insanların duygu ve düşünceleridir. Şiirlerin genel olarak teması insanların duyguları olmaktadır. Şiirlerde sıkça; aşk, yalnızlık, sevgi, özlem, doğa, mutluluk, hüzün, gurbet, ölüm gibi temalar işlenir. Şiirde işlenen tema soyut bir kavramdır. Soyut olan temanın somutlaştırılmasıyla konu oluşur.

Şiirlerde bir tema birçok şair tarafından işlenebilir. Her bir şiirin birbirinden farkı vardır çünkü her şiiri farklı bir şair yazmaktadır ve her şairin bir konuya bakış açısı, duyguları, düşünceleri farklıdır. Şiirdeki temayı en çok etkileyen faktörler dönem ve şairlerdir.

Örnek: Bu şiirin teması “memleket özlemi“dir.

Uçun kuşlar uçun doğduğum yere
Şimdi dağlarında mor sümbül vardır
Ormanlar koynunda bir serin dere
Dikenler içinde sarı gül vardır

Şiir Türleri
Şiirler konularına göre; lirik, pastoral, epik, didaktik ve satirik şiir olmak üzere 5′ ayrılır.

Lirik Şiir
Aşk, tabiat, özlem, sevgi, umut, gurbet, vatan, din, ölüm gibi konuların coşkulu bir edayla söylene şiirlerdir.
Eski Yunan’da “lir” adındaki müzik aletinden “lirik” adını almıştır.
Lirik şiirler, diğer şiir türlerinde daha çok üretilen, yazılan şiir türüdür.
Lirik şiirler okunduğunda insanları, heyecanlandıran, coşkulandıran bir şiir türüdür.
Türk edebiyatında koşma, semai, varsağı, ağıt, mersiye, ilahi, münacat gibi nazım şekilleri ve türleri lirik şiire örnektir.
Divan edebiyatında lirik şairler:
Fuzuli
Nedim
Halk edebiyatında lirik şairler:
Yunus Emre
Karacaoğlan
Lirik Şiir Örneği
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.

Pastoral Şiir
Tabiat, doğa, bitkiler, kır yaşamı gibi konuları işleyen şiir türü pastoral şiirlerdir.
Pastoral kelimesi Latince “çobanlara ilişkin” anlamına gelen “pastoralis” kelimesinden türemiş bir kelimedir.
Pastoral şiirlere çoban şiiri (bukolik şiir) de denmektedir.
Süslü anlatımdan uzak daha sade şiirlerdir.
Pastoral Şiir Örneği
Tam otların sarardığı zamanlar
Yere yüzükoyun uzanıyorum
Toprakta bir telaş, bir telaş
Karıncalar öteden beri dostum.

Epik Şiir
Savaş, kahramanlık, yiğitlik gibi konuları işleyen şiir türü epik şiirlerdir.
Toplumda derin izler taşıyan savaş, göç, kıtlık, susuzluk gibi olaylar sonucu ortaya çıkan şiirlerdir.
Epik kelime olarak Yunanca destan anlamına gelen “epope” kelimesinden gelmektedir.
Epik şiirler okunduğunda insanı coşkulandırır.
Destanlar epik şiir türüne dahildir.
Halk edebiyatında koçaklama, destan, varsağı gibi nazım biçimleri epik şiir niteliği taşımaktadır.
Epik Şiir Örneği
“BAYRAK” adlı şiir

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Didaktik (Öğretici) Şiir
Bir düşünce hakkında bilgi vermek, öğütlemek amacıyla yazılan şiirler didaktik (öğretici) şiirlerdir.
Süslü, sanatlı anlatımdan uzak sade, açık bir anlatıma sahiptir.
Didaktik kelimesi öğretici anlamındaki Yunanca “didaktios” kelimesinden gelmektedir.
Dinî, ahlaki, felsefi, sosyal konularda yazılırlar.
Manzum hikâyeler ve fabllar didaktik nitelik taşımaktadır.
Didaktik (Öğretici) Şiir Örneği
İnsanlığa dürüst davran
İnsan küçük büyük evran
İnsanlara hakça davran
Koltuk sana baki değil

Satirik Şiir
İnsanları veya toplumları iğneleyici sözler ve alaylı ifadeler kullanarak eleştirmek için yazılan şiir türüdür.
Satirik şiirler; halk edebiyatında taşlama, divan edebiyatında hicviye (hiciv), Batı etkisindeki Türk edebiyatında da yergi adıyla bilinmektedir.
Edebiyatımızda satirik şiirin temsilcileri:
Nef’i
Şeyhi
Bağdatlı Ruhi
Seyrani
Kazak Abdal
Neyzen Tevfik
Ziya Paşa
Orhan Veli
Satirik Şiir Örneği
Söylersin de söz içinde şaşmazsın
Helâli haramı yersin seçmezsin
Nasibin kesilir de sular içmezsin
Akar çaylar senin olsa ne fayda

Şiir ve Gelenek
Şiir geleneği; dönemin sosyal, siyasal özellikleri, şairlerin kullandıkları dil, alışkanlıklar, kültür, töre, anane gibi unsurların nesilden nesle aktarımı ile oluşur. Gelenek kavramı bir nesilden sonraki nesle aktarılan kültürel özellikler, alışkanlıklar, davranış biçimlerinin bütününe denir.

Şiirde bir gelenek olabilmesi için geleneğin bir geçmişi, etki gösterdiği dönem olmalıdır. Döneminde etkili konu, tema, biçim özelliklerinin bir kullanış alışkanlığı olmalıdır. Şiir geleneği dönemindeki şairlerin şiir anlayışları, kullandıkları dil ve biçim özellikleri ile oluşur.

Türk edebiyatında halk şiiri, divan şiiri ve modern şiir olmak üzere 3 şiir geleneği bulunmaktadır:

Halk Şiiri Geleneği ve Özellikleri
Halk şiiri geleneği Türklerin İslamiyet’i kabulü sonrasında gelişmiş bir edebiyat geleneğidir.
Kullanılan dil sadedir.
Şairler öğrenim görmemiştir.
Halkın, toplumun içinden doğmuş bir edebiyat geleneğidir.
Aşk, doğa, ayrılık, özlem, ölüm, din, tasavvuf, toplumsal yaşam konu ediliştir.
Nazım birimi olarak dörtlük, ölçü olarak hece ölçüsü, nazım niçimi olarak koşma, semai, varsağı, destan, ilahi, nefes, mani, türkü kullanılmıştır.
Kafiyeye önem verilmiştir ve genellikle yarım kafiye kullanılmıştır.
Şiirler genellikle saz ile birlikte söylenmiştir.
Şiiler genellikle doğaçlama söylenmiştir.
Halk şiirinde konu biçimden daha önemlidir.
Deyim, atasözü, ve halk söyleyişlerine sıkça yer verilmiştir.
Halk şiirinde usta-çırak ilişkisi bulunmaktadır.
Halk şiirinin temsilcileri:
Karacaoğlan
Âşık Seyrani
Pir Sultan Abdal
Dadaloğlu
Yunus Emre
Kaygusuz Abdal
Erzurumlu Emrah
Gevheri
Âşık Veysel
Murat Çobanoğlu
Âşık Reyhani
Âşık Şeref Taşlıova
Âşık Mahzuni
Halk şiiri anonim, aşık tarzı ve tekke olmak üzere 3 farklı koldan gelişmiştir.

Anonim Halk Şiiri: Söyleyeni belli olmayan, halkın ortaya koyduğu ürünlerdir. En çok kullanılan biçimleri; mani, türkü, destan, bulmaca, tekerleme ve ninnidir.
Aşık Tarzı Halk Şiiri: Din dışı konuları işleyen ve “âşık” denen saz şairleri tarafından söylenen şiirlerdir. Bu edebiyatta koşma, semaî, varsağı, destan, nazım biçimleri; güzelleme, koçaklama, taşlama ve ağıt gibi nazım türleri kullanılmıştır.
Tekke (Tasavvuf) Şiiri: Dini-tasavvufi konuların işlendiği şiirlerdir. Bu geleneğin en çok kullanılan nazım biçimleri ilahi, nefes, nutuk, şathiye, devriye ve demedir.
Halk Şiiri Örneği
Karacaoğlan’ın “Bir Ayrılık Bir Yoksulluk” adlı şiiri

Vara vara vardım ol kara taşa
Hasret ettin beni kavim kardaşa
Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

Nice sultanları tahttan indirdi
Nicesinin gül benzini soldurdu
Nicelerin gelmez yola gönderdi
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

Divan Şiiri Geleneği ve Özellikleri
Toplumun aydın kesimine hitap ettiği için “Klasik Türk Edebiyatı” adıyla da anılmaktadır.
Kullanılan dil Osmanlıcadır, ancak Arapça ve Farsça tamlamalar kullanıldığı için divan şiirleri ağır, süslü şiirlerdir.
Divan şiirinde ölçü olarak aruz ölçüsü, nazım biçimi olarak kaside, gazel, mesnevi, murabba, terkib-i bend, rubai, şarkı kullanılmıştır.
Şiirler konularına göre adlandırılmaktadır, başlıkları yoktur.
Ölüm teması işleyen şiirlere mersiye
Peygamberlerin erdemlerini anlatan şiirlere naat
Tanrıya yakarmayı, dilenmeyi işleyen şiirlere münacaat
Allah’ı, kainatı, yaratılışı anlatan şiirlere tevhid
Şairin kendini övdüğü şiirlere fahriye
Şairin eleştirdiği, iğneleyici sözler kullandığı şiirlere hiciv denir.
Divan şiirlerinde aşk konuşu çok işlenmiştir ancak bu aşk platonik bir aşktır ve sevgili de hayalidir.
Divan şiirinde konudan çok biçim güzelliği önemlidir.
Şiirlerde mecazlı, süslü, sanatlı bir anlatım hakimdir.
Divan şiirinin temsilcileri:
Fuzuli
Baki
Nedim
Nef’i
Nabi
Şeyh Galip
Divan Şiiri Örneği
Fuzuli’ye ait bir beyit

Aşka ta düştün Fuzûlî çekmedin dünyâ gamın
Bil ki kayd-i aşk imiş dâm-i ta’alluktan necât

(Günümüz Türkçesi)

Aşka düştün de Fuzûlî çekmedin dünya gamını
Bil ki aşka bağlanmakmış dünya bağından kurtuluş

Modern Şiir Geleneği ve Özellikleri
Cumhuriyetin ilk 50 yılındaki sanat ve edebiyattaki yenilikler ve bazı şairlerin eski geleneklerdeki bazı unsurlardan yararlanmasıyla yeni bir edebiyat geleneği ortaya koyulmuştur.
Modern şiir geleneğinde ölçü, kafiye, redif gibi unsurlar önemsiz görülmüştür. Serbest ölçü kullanılmaktadır.
Modern şiirlerde imge önemli bir yer tutmaktadır.
Şiirlerde ses ve çağrışımlar önemlidir.
Modern şiirin konusu her şey olabilir. Konu sınırlaması yoktur.
Şiirin dili sadedir.
Kelimelerin dizilişi ve iç ahenk önemsenmektedir.
Modern Şiir Örneği
Orhan Veli Kanık’ın “İstanbul’u Dinliyorum” şiirinin ilk kısmı

İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı.
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt