Mahallenin Ağır Ablası

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
3 yıl 8 ay 15 gün
Mesajlar
25,269
Tepkime puanı
8,715
Yaş
35
Konum
Memed' Home
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
Dolanırken şöyle bir yazılar dikkatimi çekti

Ağır Abla Yıldız hanım​

Hikaye mahallenin ağır abla olarak bildiği Yıldız adında ki hanımın yaşantısı ve komşularıyla arasında geçen konuşmalar dikkat çekicidir, Yıldız ablanın olaylara yaklaşımı ve ağzından çıkan her sözün manalı ve sert oluşu mahalleli tarafından ağır abla olarak nitelendirilir.​



Yaşı kırklı yaşlara dayanmaktaydı uzun boyu keskin bakışları yüz mimikleri ve konuşması sırasında cümleleriyle birlikte kullanılan el hareketi farklı olmasına neden oluyordu. Hayatının karma karışık yollardan geçmiş olması erken yaşta yaptığı evlilik ilk bebeğinin ölmesi kocasının kumar borcu yüzünden kaçıp küçük bir çocukla hayata tek devam ettirmesi, sırtını yaslayacak anne ve babası bir kış gününde sobadan sızan zehirli gazlar yüzünden ölmesi Yıldız 'ın derin acılar çekmesine neden olur. Yürekteki acı Yıldız'ı daha da olgunlaştırır, aslında hikayeye konu olan Ağır abla hitamına neden olan acıların çokluğudur. Bu nedenlerle hayata bakış açısı toktur gülerken o gülümsemelerin altında derin yaralar olduğu bellidir.

'' Senin gönlün etek giymiş elinde ki tespih boşa ''

Bir kaç ev ötede ki komşusu Rabia ile iyi bir dostlukları vardı çoğu kez zamanı birlikte geçiriyorlardır kahvaltı veya akşam çayı, alışveriş gibi ... Uzun zaman bu dostluğun devam etmesi nedeniyle birbirlerini çok iyi tanıyorlardı. Fakat Rabia 'da son günlerde bir değişiklik vardı uzun uzun boş bakıyor dizi izlerken aniden ağlıyor pazar alışverişlerine gitmek istemiyordu. Bu durum Yıldız'ında içine dert olmuştu Rabia kötü olduğu için kendisi de iyi olamıyordu. Nedenlerini onu incitmeden sormak istiyordu belli ki aile içinde olan bir huzursuzluktu. Zaman geçtikçe Rabia 'nın durumu iyi olmuyor hatta git gide ağırlaşıyordu bu durum üstü örtülecek bir olay olmadığını anlamıştır fakat Rabia bir türlü olaydan bahsetmek istemiyor o an geldiğinde hıçkırarak ağlıyor ve kendinden geçiyordu buda Yıldız'ı daha fazla üzüyordu. Fazla bir zaman geçmemişti ambülans sesi çok yakında ses veriyordu kapı önüne çıktı hemen ilerideydi ambülans hayırdır inşallah dedi içinde bir acı oluştu ansızın, üstüne aldığı hırka ayağına arar acele taktığı terlikle fırladı yola ambülansın yanına doğru koştu o sıra da sedye ile dışarıya çıkarılan Rabia ile göz göze geldiler öldürülür gibi dayak atılmış kocası tarafından şoka girmişti peşi sıra iki polis memurunun arasında gelen kocası elinde tespih ve o iğrenç gülümsemeleriyle polis arabasına doğru gidiyordu o sırada kendini tutamadı seslendi ... Hakan - Şerefsiz Hakan dedi... O kadıncağızın günahı neydi dedi o hale getirdin onu değermiydi dedi, Hakan cevap verdi; haddin olmayan işlere karışma bu iş aile meselesi gerekirse öldürürüm cevabını verince dayanamadı Yıldız ... '' Senin gönlün etek giymiş elinde ki tespih boşa'' dedi.



'' Paranın dahi Adam edemediği Dallama sın. ''

Zaman akıp geçiyor hayat pahalılığı koşulları zorlaştırıyordu. Çocuğumun okula başlamasıyla masraflar dahada artmış bağlanan maaşlar yetmemeye başlamıştı buda canımı çok sıkıyordu düşündüğümde en iyi seçimin bir iş bulup çalışmak olacaktı. Çocuğum okuldayken dışarı çıkıp caddede çalışabileceğim işlere bakıyordum bir kaç gün hiç olumlu geçmemişti ve kendimi teselli ediyordum. Bu gün içimde farklı bir enerji var san ki bir kuş oldum kanatlanıp uçuyordum olur olmadık gülüp gözlerimden yaş geliyordu bu uzun zamandır yaşamadığım değişik bir duyguydu. Yine kahvaltı yapıp çocuğumu okula bıraktıktan sonra bir kaç şirkete iş forumu dolduruyordum bugün ki ruh halimden olsa gerek sanki bütün şirketler beni işe çağıracaktı. Ertesi gün olduğunda telefon çalmıştı en son iş forumu verdiğim şirket benimle görüşmek istiyordu ne zaman müsait olduğumu soruyordu hemen dedim hemen onlarda beklediklerini söylediler apar topar ufak bir hazırlık sonrasında hemen şirketin yolunu tuttum. Şirkete geldiğimde kalbim çok hızlı atıyordu çok heyecanlıydım bir yetkili gelip bir şey içer misiniz diye sordu su istedim bir çırpıda suyu içtiğimde oda şaşırmıştı çok heyecanlıyım kusura bakmayın diyebildim sadece birazdan insan kaynakları ile görüşeceğimi söyledi tamam dedim ve aradan beş on dakika geçmeden beni çağırdı. Yönetici asistanlığı için iş forumun uygun olduğunu düşündük size hem yöneticimiz hem patronumuzun asistanlığını yapmanızı öneriyorum ne düşünüyorsunuz diye sordu, bende tabi ağzım açık bir şekilde kalmışken evet diyebildim. İşe başlamak için her hangi bir engeliniz yoksa pazartesi işe gelin dedi. Tabi dedim tabi. Pazartesi günü gelip çattığında şirketin yolunu tuttum şirketten içeri girdiğimde garip bakışların üzerimde olduğunu fark ettim acaba değişik olan neydi kafamda kurgulamaya başladım insan kaynaklarının yerimi göstermesinden sonra işle ilgili herhangi bir bilgi vermemesi ise garibime gitmişti sorduğu soru evliliğimin ne zaman bitmiş olmasıydı ve bir ilişkiye devam ediyor muydum hayır cevabını alınca çok güzel demesi bir garip etmişti beni iç güdülerim bana hiç hoş olmayacak diyordu ama işe ihtiyacım olduğu için sabır et diyordum kendi kendime ... İş başı yaptıktan bir kaç gün sonra yönetimiz işte o dallamalığa kapı açan davranışları sergilemeye başladı giyim konusunda tavsiye veriyor gibi gözükürken ufaktan tacizler başlamıştı bile davranışlarınıza dikkat edin diye uyardım ve verdiği cevapsa tam dayaklık olduğunu gösteriyordu bu bizim cana yakın davranıştır dedi. işe yeni başlamam rağmen akşam edemiyordum her gün daha değişik bir yaklaşma türü sergiliyordu yazı yazarken elini elimin üstüne koyup yazı yazmaya çalışıyordu resmen taciz üstüne taciz yiyordum dayanamayıp size bir şey itiraf edebilirmişim dedim buyrun dedi ne kadar paranız var diye sordum sanada bana yetecek kadar var dedi... işte orada benim filim koptu... en ağır abla sözü burada vizyona girdi...

- Paranın dahi adam edemediği dallamasın ...

 
Geri
Üst Alt