- Katılım
- 4 yıl 1 ay 27 gün
- Mesajlar
- 5,542
- Tepkime puanı
- 1,102
- Yaş
- 28
- Konum
- İzmir/35
- Memleket
- İzmir
- Meslek
- Grafiker
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Kullanım alanlarının çeşitliliği, besin değerinin yüksekliğiyle dünya genelinde popüler olan soya, özellikle yağının kullanımı ile yaygın. Soya yağı, henüz ülkemizde hak ettiği yeri alamasa da giderek tüketicilerin ilgisini kazanmaktadır.
Farklı iklim koşullarına uyumlu olan soya, dünyanın değişik yerlerinde kolaylıkla yetiştirilebilir. Fakat soya bitkisinin yetişebilmesi için en ideal ortam 25 derece sıcaklıkta Mayıs ve Eylül ayları arasını kapsayan zamandır. İklimsel faktörlere bağlı olarak 18 derecenin altı ya da 40 derecenin üstündeki sıcaklıklarda, soya bitkisi olumsuz etkilenmektedir. Çok kumlu topraklar dışında çoğu toprak türlerinde yetişebilen soya, kuvvetli bir saçak kök sistemine sahiptir. Kumlu-killi topraklar ise en ideal yetiştiği toprak tipidir.
Çin’den sonra soya bitkisinin popülerliği; Japonya, Vietnam, Filipinler, Tayland, Malezya, Nepal ve Hindistan’a doğru uzandı. Avrupa’ya ve Amerika’ya daha geç tarihlerde gelen soya bitkisi, Avrupa’da beklenen kalitede üretilemedi. Amerika’da 1804 senesinde üretimine başlandı ve hatta 1919 yılı itibariyle eyaletlere de yayılmaya başladı. Önce 8 eyalette tarımı yapılan soya, kısa sürede 26 eyalette yoğun talep görür hale geldi. Soya ile tanışan gelişmiş ülkeler sayesinde, soya bitkisinin kullanım alanları genişledi, sanayisi kuruldu ve dünya çapında bilinen bir besin haline geldi. Bugün verilere bakıldığında, soya tarımı dünyada en çok Amerika’da yapılmaktadır. Kaynaklara göre 170-180 milyon ton seviyesine ulaşan soya üretiminin en büyük pay dilimini yüzde 50’lik oranla Amerika alıyor. Soya üretiminde A.B.D.’yi takip eden diğer ülkeler ise; Brezilya, Arjantin ve Çin’dir.
Protein Kaynağı
Soya, vejetaryenler için harika bir protein kaynağıdır. Baklagillerden olan soya, insan vücudunun ihtiyacı olan tüm aminoasitler, demir, kalsiyum, magnezyum, manganez, fosfor, çinko, postasyum, C vitamini ve B1, B2, B3, B5, B6, B9 vitaminlerini içeren kaliteli bir bitkisel protein deposudur. Sağlık için gereken tüm aminoasitler soyada mevcuttur. Ayrıca kolestrolü ve tansiyonu düşürmeye katkısı olduğu için, hayvansal proteinlerle karşılaştırıldığında kalp sağlığına korumaya da yardımcı olur. Sağlıklı bir beslenme düzeni için kadınların 46 gram, erkeklerin 56 gram protein tüketmesi gerektiğini hatırlarsak, soya kullanımı bu ihtiyacın tamamını karşılayabilir.
Kansere Etkisi
Araştırmalar, soyanın ve soyayla üretilen gıdaların prostat kanserini önlemeye yardımcı olduğunu söylüyor. Keten tohumu ile birlikte kullanımının meme kanserine karşı da önlem olabileceğini belirten uzmanlar, soyanın kansere karşı etkili olan “genistein ve daidzein” gibi bileşenleri içerdiği ifade ediliyor. Hatta mesane kanserine karşı adeta ‘savaşçı’ ilan edilen soya, ostrojen hormonuna olumlu etkisiyle biliniyor. Bunların dışında soya sütü ve filizinin anti-kanser besinler arasında olduğu da kaynaklarda geçiyor.
Japonya’da yapılan başka bir araştırmaya göre düzenli soya tüketen erkeklerin ‘mide kanseri’ne yakalanma riskinin düşük olduğundan bahsediliyor. Fakat ostrojen hormonuna etkisinden dolayı, meme kanseri olan ya da risk taşıyan kişilerin soyayı dikkatli tüketmeleri gerekiyor. Kısacası, soyanın meme kanseriyle olan ilişkisi hala tartışılmaktadır. Soyanın içeriğinde bulunan bazı maddeler kanserli hücrelerin gelişimini yavaşlatırken, aynı maddeler meme kanserinin oluşumunu tetikleyebiliyor.
Kemik Sağlığı
Soyanın içeriğindeki magnezyum ve yüksek kalsiyum vücudun kemik gelişimine ve ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kemik erimesi sorunlarına oldukça faydalıdır.
Kadınlar için Önemi
Bazı araştırmalar soyanın menopoz belirtilerini hafiflettiği yönünde. Soyada yoğun olarak bulunan fitoöstrojenlerin, menapoz sürecinde doğal bir yardımcı olduğu belirtiliyor. Fitoöstrojenlerin, östrojen hormonuna kimyasal olarak benzediği, hücredeki östrojen reseptörlerine bağlanarak düşük östrojen seviyesine bağlı ter basması ve kemik erimesi sorunlarını giderdiği araştırılmıştır.
Omegadan Zengin
Soya yağı tüketimi, içeriğindeki Omega-3 ve Omega-6 gibi iki önemli yağ asidi sayesinde, vücudun ihtiyacı olan önemli yağ asitlerini komple karşılamamızı sağlar. Dışarıdan alınması gereken aminoasitler de yapısında bulunduğundan, soya gerçek bir takviye besindir.
Soya Yağı ve Güzellik
Soya yağı hem gıda ürünleriyle tüketilerek hem de dışarıdan kullanımıyla güzellik tariflerine konu olur. Dışarıdan kullanıldığı durumlarda ciltte parlaklık sağlar ve tırnakları güçlendirir. Saçları uzatır, daha sağlıklı görünmelerini sağlar. Antioksidan etkisi sebebiyle cildin yaşlanma belirtilerini yavaşlatır.
Bağışıklık ve Sindirim
Kolay sindirilen soya yağı, mide rahatsızlıklarında ve kabızlıkta olumlu etkiye sahiptir. Ayrıca A, E, D, K, B vitaminleri; demir, çinko, magnezyum, fosfor zengini olması sebebiyle bağışıklığı güçlendirir.
Soya yağının sağlığa faydaları birçok araştırmada kanıtlanmış olsa da beslenme planınızı yaparken, eğer ağırlıklı olarak soyadan yararlanmayı düşünüyorsanız mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Bunun dışında makul miktarlarda soya tüketiminin herhangi bir sakıncası olduğu söylenmemekle beraber, sofralara değişik kültürlerden bir esinti olacağı, farklı lezzetler sunacağı da garantidir.
Soya Bitkisi
Soya bitkisinin tohumundan üretilen yağ çeşidine ‘soya yağı’ deniyor. Özellikle Çin ve Japonya’da yetiştirilen soya, baklagiller familyasından, dallanmış, bir yıllık bitkidir.Farklı iklim koşullarına uyumlu olan soya, dünyanın değişik yerlerinde kolaylıkla yetiştirilebilir. Fakat soya bitkisinin yetişebilmesi için en ideal ortam 25 derece sıcaklıkta Mayıs ve Eylül ayları arasını kapsayan zamandır. İklimsel faktörlere bağlı olarak 18 derecenin altı ya da 40 derecenin üstündeki sıcaklıklarda, soya bitkisi olumsuz etkilenmektedir. Çok kumlu topraklar dışında çoğu toprak türlerinde yetişebilen soya, kuvvetli bir saçak kök sistemine sahiptir. Kumlu-killi topraklar ise en ideal yetiştiği toprak tipidir.
Geçmişten Günümüze Soya…
Doğu Asya ovalarında ilk kez keşfedilen soya, bundan 5 bin sene öncesinde o bölgede yaşayan insanların önemli bir besin kaynağıydı. Soya bitkisinin doğum yeri Çin ve Mançurya olarak bilinmektedir. Doğu Çin’de 11. ve 17. yüzyıllar arasında yetiştirilirdi. O tarihlerde soyaya atfedilen çeşitli isimler vardı: “Tanrı Bitkisi, Kutsal Bitki, Harika Bitki, Üreyen Altın, Sarı Mücevher ve Doğu’nun Kemiksiz Eti”Çin’den sonra soya bitkisinin popülerliği; Japonya, Vietnam, Filipinler, Tayland, Malezya, Nepal ve Hindistan’a doğru uzandı. Avrupa’ya ve Amerika’ya daha geç tarihlerde gelen soya bitkisi, Avrupa’da beklenen kalitede üretilemedi. Amerika’da 1804 senesinde üretimine başlandı ve hatta 1919 yılı itibariyle eyaletlere de yayılmaya başladı. Önce 8 eyalette tarımı yapılan soya, kısa sürede 26 eyalette yoğun talep görür hale geldi. Soya ile tanışan gelişmiş ülkeler sayesinde, soya bitkisinin kullanım alanları genişledi, sanayisi kuruldu ve dünya çapında bilinen bir besin haline geldi. Bugün verilere bakıldığında, soya tarımı dünyada en çok Amerika’da yapılmaktadır. Kaynaklara göre 170-180 milyon ton seviyesine ulaşan soya üretiminin en büyük pay dilimini yüzde 50’lik oranla Amerika alıyor. Soya üretiminde A.B.D.’yi takip eden diğer ülkeler ise; Brezilya, Arjantin ve Çin’dir.
Soya Neden Bizim İçin Önemlidir?
Soya tüm dünyada besin değeri oldukça yüksek olmasıyla bilinen bir bitkidir. Tohumunda yüzde 35-45 oranında protein bulunurken, yüzde 18-20 oranında yağ içerir. Soyanın kullanım alanları çok çeşitlidir. İnşaatçılıktan, şekerciliğe; ilaç sektöründen, matbaacılığa kadar geniş bir yelpazede kullanılır. Dünyada en çok üretilen ve tüketilen yağ (soya yağı) olmakla beraber, yem sanayisinde en çok kullanılan hammadde de soya küspesidir. Hayvan besleme uzmanları için amino asit ve hazım olunabilirlik açısından değerli bir besindir. Ayrıca toprağa organik madde ve azot sağlayarak, toprağın daha verimli olmasına yardımcı olur. Bunların dışında biyoyakıt üretiminde de oldukça sık kullanılır. Soya fasülyesi ve ürünleri de günümüzde pek çok şekillerde tüketilebilmektedir; Süt, peynir, sos, dondurma, et vb. İnsan sağlığına katkısı da uzun yıllar tartışılan soyanın, bir çok yararı olmasının yanında zararlı olabileceği henüz kanıtlanmamış bir çalışma konusu olarak hala araştırılmaktadır.Soya ve Soya Yağının Faydaları
Besleyiciliği, düşük kalorili ve az yağlı olması, doymuş yağ içeren hayvansal proteinlere alternatif olması sebebiyle, insan sağlığı açısından faydalı olduğu bilinmektedir.Protein Kaynağı
Soya, vejetaryenler için harika bir protein kaynağıdır. Baklagillerden olan soya, insan vücudunun ihtiyacı olan tüm aminoasitler, demir, kalsiyum, magnezyum, manganez, fosfor, çinko, postasyum, C vitamini ve B1, B2, B3, B5, B6, B9 vitaminlerini içeren kaliteli bir bitkisel protein deposudur. Sağlık için gereken tüm aminoasitler soyada mevcuttur. Ayrıca kolestrolü ve tansiyonu düşürmeye katkısı olduğu için, hayvansal proteinlerle karşılaştırıldığında kalp sağlığına korumaya da yardımcı olur. Sağlıklı bir beslenme düzeni için kadınların 46 gram, erkeklerin 56 gram protein tüketmesi gerektiğini hatırlarsak, soya kullanımı bu ihtiyacın tamamını karşılayabilir.
Kansere Etkisi
Araştırmalar, soyanın ve soyayla üretilen gıdaların prostat kanserini önlemeye yardımcı olduğunu söylüyor. Keten tohumu ile birlikte kullanımının meme kanserine karşı da önlem olabileceğini belirten uzmanlar, soyanın kansere karşı etkili olan “genistein ve daidzein” gibi bileşenleri içerdiği ifade ediliyor. Hatta mesane kanserine karşı adeta ‘savaşçı’ ilan edilen soya, ostrojen hormonuna olumlu etkisiyle biliniyor. Bunların dışında soya sütü ve filizinin anti-kanser besinler arasında olduğu da kaynaklarda geçiyor.
Japonya’da yapılan başka bir araştırmaya göre düzenli soya tüketen erkeklerin ‘mide kanseri’ne yakalanma riskinin düşük olduğundan bahsediliyor. Fakat ostrojen hormonuna etkisinden dolayı, meme kanseri olan ya da risk taşıyan kişilerin soyayı dikkatli tüketmeleri gerekiyor. Kısacası, soyanın meme kanseriyle olan ilişkisi hala tartışılmaktadır. Soyanın içeriğinde bulunan bazı maddeler kanserli hücrelerin gelişimini yavaşlatırken, aynı maddeler meme kanserinin oluşumunu tetikleyebiliyor.
Kemik Sağlığı
Soyanın içeriğindeki magnezyum ve yüksek kalsiyum vücudun kemik gelişimine ve ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kemik erimesi sorunlarına oldukça faydalıdır.
Kadınlar için Önemi
Bazı araştırmalar soyanın menopoz belirtilerini hafiflettiği yönünde. Soyada yoğun olarak bulunan fitoöstrojenlerin, menapoz sürecinde doğal bir yardımcı olduğu belirtiliyor. Fitoöstrojenlerin, östrojen hormonuna kimyasal olarak benzediği, hücredeki östrojen reseptörlerine bağlanarak düşük östrojen seviyesine bağlı ter basması ve kemik erimesi sorunlarını giderdiği araştırılmıştır.
Omegadan Zengin
Soya yağı tüketimi, içeriğindeki Omega-3 ve Omega-6 gibi iki önemli yağ asidi sayesinde, vücudun ihtiyacı olan önemli yağ asitlerini komple karşılamamızı sağlar. Dışarıdan alınması gereken aminoasitler de yapısında bulunduğundan, soya gerçek bir takviye besindir.
Soya Yağı ve Güzellik
Soya yağı hem gıda ürünleriyle tüketilerek hem de dışarıdan kullanımıyla güzellik tariflerine konu olur. Dışarıdan kullanıldığı durumlarda ciltte parlaklık sağlar ve tırnakları güçlendirir. Saçları uzatır, daha sağlıklı görünmelerini sağlar. Antioksidan etkisi sebebiyle cildin yaşlanma belirtilerini yavaşlatır.
Bağışıklık ve Sindirim
Kolay sindirilen soya yağı, mide rahatsızlıklarında ve kabızlıkta olumlu etkiye sahiptir. Ayrıca A, E, D, K, B vitaminleri; demir, çinko, magnezyum, fosfor zengini olması sebebiyle bağışıklığı güçlendirir.
Soya yağının sağlığa faydaları birçok araştırmada kanıtlanmış olsa da beslenme planınızı yaparken, eğer ağırlıklı olarak soyadan yararlanmayı düşünüyorsanız mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Bunun dışında makul miktarlarda soya tüketiminin herhangi bir sakıncası olduğu söylenmemekle beraber, sofralara değişik kültürlerden bir esinti olacağı, farklı lezzetler sunacağı da garantidir.