Sezaryen ve Normal Doğum Hakkında Merak Ettikleriniz

Katılım
3 yıl 5 ay 23 gün
Mesajlar
602
Tepkime puanı
275
Konum
Antalya
Cinsiyet
bPg20e
Anne ve baba adaylarının gebelik boyunca en çok düşünüp karar vermekte zorlandığı konu doğum şeklidir. Çoğunlukla çiftler yakın çevrelerinin etkisi altına girmekte ya da yanlış bilgilere ulaşabilmektedir.

Normal doğum ve sezaryen birer doğum şekli olup, kendilerine ait avantaj ve dezavantajları vardır. Doğum şekline karar verirken bunlar göz önünde bulundurularak, çiftler karşılıklı karar vermelidirler ve herhangi bir doğum şeklinde ısrarcı olmamalıdırlar.
Gebelik takibini yapan doktorun doğum şekli hakkında bir değerlendirme yapabilmesi, gebeliğin 36 – 37 haftasından önce mümkün olmamaktadır. 37. haftada bebek baş gelişi ile geliyorsa, tahmini doğum ağırlığı 4000 gr’ın altındaysa, plasenta yukarı çıkmışsa, vaginal muayene ile çatı darlığı olmadığı saptanmışsa, anne adayı normal doğum yapmayı istiyorsa ve ruh hali buna izin veriyorsa normal doğum planlanabilir. Bu durumda beklemeye geçilir. Çünkü gebelik 40. haftaya dek sürebilir ve hatta 10 gün miad aşımı olabilir. Eğer sezaryen planlı bir şekilde uygulanacaksa, genellikle beklenen doğum tarihinden 10 – 15 gün önce gebelik sonlandırılır. Bunun ana nedeni; son 10 gün içerisinde doğum eyleminin başlama riskinin artmasıdır.

Normal doğumun avantaj ve dezavantajları nelerdir?​

  • Bebeğin vajina yol ile doğurtulması fizyolojik bir süreçtir. Doğum sonrası anne birkaç saatte normal aktivitesine geri döner, kısa sürede emzirmeye başlar. Eylem esnasında kasılmaları sağlayan oksitosin hormonu, anne sütünün gelmesini de uyarmaktadır. Hastanede kalış süresi 24 saat olup gebelik öncesi yaşantıya kısa sürede dönülmektedir.
  • Normal doğumun bebek açısından avantajı; doğum eylemi esnasında sıkışıp büzülen akciğerlerin soluk alıp vermeye daha hazırlıklı olmasıdır. Anne ve bebek arasındaki duygusal bağ da daha kısa sürede kurulmaktadır.
  • Normal doğumun bazı riskleri de mevcuttur. Ne yazık ki; doğum eyleminin nasıl olacağı önceden tespit edilemediğinden, başlangıçta normal seyreden bir eylem esnasında bile problem çıkabilir. Eylem duraklayabilir, yavaşlayabilir, süre uzayabilir. Eylem sırasında bebek sıkıntıya girebilir, kalp atımları yavaşlayabilir. Bu yüzden acil sezeryan şartları her an hazır olmalıdır. Doğum esnasında eylemin fazla uzaması bebeğin oksijensiz kalmasına, ileriki yaşantısında zeka–motor fonksiyon geriliğine yol açabilir. Ikınmanın yetersiz olması; bebeğin kalp atışlarında bozulma gibi nedenlerle vakum uygulaması gerektirebilir. Bebeğin başının doğumunun ardından, omuz takılması ve buna bağlı problemler görülebilir.
  • Normal doğumun anne açısından önemli riski; doğum esnasında oluşabilen yırtıklardır. Bu yırtıklar epizyotomi uygulanan doğumlarda bile görülebilir. İleride dışkı tutamama sorunlarına yol açabilir.
  • Normal doğuma bağlı gelişebilecek mesane sarkması; ileriki hayatında genellikle ameliyat gerektirecek idrar kaçırma şikayetlerine yol açar. Bu görünen problemler nadiren ortaya çıkmaktadır.
  • Anne ve baba adaylarını endişelendiren bir başka konu da; eylemin başlama zamanının önceden bilinmesidir. Doğumun uygunsuz zaman ve koşullarda başlama ihtimali; büyük şehirlerde trafik yoğunluğu sıkıntısı, hastaneye gitmeden geç kalma korkusu, doğum başlangıç belirtilerini fark edeme endişesi sıklıkla olmaktadır. Bu nedenler çoğu kez çiftleri sezaryene kendileri yönlenmektedirler.
  • Doğum sonrası epizyotomi bölgesi, özel bir bakım gerektirmekte, iyileşme ortalama 7–10 günde olmaktadır. Bu dönemde anne çoğu kez normal pozisyonda oturamaz ve dikişler düzenli pansuman gerektirmektedir.

Sezaryen doğumun avantaj ve dezavantajları nelerdir?​

Sezaryen bir karın ameliyatı olup batın boşluğuna girilip, rahmin doktor tarafından açılarak bebeğin doğurtulduğu bir doğum şeklidir.
  • Sezaryenin en büyük avantajı; bebek açısından riskleri en aza indirmesidir. Sezaryen ile yapılan doğumda, normal doğumun taşıdığı hemen hemen hiçbir risk bulunmamaktadır. Bebeğin en az riskle dünyaya getirmek isteyen anne adaylarının bir kısmı bu nedenle kendi isteği ile sezaryen olmaktadır. Sezaryen ile doğan bebeklerde doğum sonrası ilk birkaç gün solunum sıkıntısı ve solunum sayısında artma olasılığı biraz daha fazladır. Fakat bu durum, normal doğum sonrası da görülebilir ve geçicidir.
  • Ameliyat sonrası annenin kendine gelmesi ve bebeğini emzirmeye başlaması 1–2 saati almakta, annenin ağızdan beslenmeye başlaması ile 6-8 saatte ayağa kaldırılıp dolaştırılan annenin genellikle 2 gece hastanede yatması gerekmektedir.
  • Normal doğumda olduğu gibi sezaryen ile doğumda da dikiş yerlerinde iltihap, kan birikmesi ve dikişlerin açılması ihtimali az da olsa vardır. Sonuç olarak uygun yöntem anneye ve bebeğin durumuna göre ve hastaya özgüdür. Kimi hasta ve bebek için normal doğum ideal, kimi için de sezeryan doğum zorunludur.
 
Katılım
3 yıl 6 ay 28 gün
Mesajlar
408
Tepkime puanı
183
Konum
.
Cinsiyet
vtEvVy
Birisi cupluyor çıkıyor fırt diye diğeri karın kesiliyor diye biliyorum yanlış mı?:p Bu forum eğitim hane gibi aga her bilgi varda biz işi itlik puştluga vuruyoruz
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt