Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi​

Sarı nokta hastalığın yaş tipinde tedavi, söylemesi biraz korkunç olsa da aslında oldukça kolay bir işlem olan göz içi enjeksiyonlarla yapılmaktadır. Bu ilaçlar sarı nokta hastalığının yarattığı ödemi ve kanamayı ortadan kaldırmakta, körmeyi korumaktadırlar.

Yaklaşık son 15 yılda tıptaki en büyük gelişmelerden birisi de bu ilaç grubudur. Eskiden lazerle kanamayı yakmak dışında bir çaresi olmayan bu hastalıkta, yeni ilaçlar sayesinde görme uzun süre korunabilmektedir. Bu ilaçların en büyük zorluğu dört ile altı haftada bir yeniden yapılmaları gerekliliğidir. Tedaviye üç doz ilaçla başlanır, göz tomografileri ile takip edilen hasta gerek duyulması halinde yeniden enjeksiyon alınır.

Tedavinin başarısı erken başlanmasına bağlıdır. Bu nedenle hastaların kendilerine verilen testlerin düzenli olarak yapmaları en ufak bir bozulmada çok vakit kaybetmeden hızla doktorlarla başvurarak iğnelerini yaptırmaları gerekmektedir.

Kuru tip hastalıkta, henüz geliştirilmiş bir ilaç yoktur. Bu hastalarda gözün ihtiyacı olan vitaminleri ve lutein gibi bazı maddeleri sağlayan ürünler vardır. Bu vitaminlerin gerçekten faydalı olup olmadığını anlamak çok zordur. Bu nedenle gözlerimizin bozulmasına beklemeden sağlıklı beslenmemize dikkat etmeniz, diyetinizde haftada en az iki kez balık olması, bol yeşil sebze tüketmeniz ve sigaradan uzak durmanız çok önemlidir.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisinde Hangi İlaçlar Kullanılır?​

Sarı n okta hastalığı tedavisinde göze yapılan ve dünyada yaygın olarak uygulanan iki ilaç vardır. Bunlar Novartis firmasının Lucentis ve Bayer firmasının Eylea isimli ilaçlardır.

Her iki ilaç da benzer etkinlikte olup, dünya da ve ülkemize göze yapılacak iğne olarak ruhsatlandırılmışlardır. Bu ilaçlara benzer kimyasal özelliği nedeni ile Avastin isimli kanser ilacıda göze yapılmaktadır. Ancak bu ilaçhiçbir ülkede gözde kullanılmak üzere ruhsatlandırılmamıştır.

İlk iki göz ilacına göre daha ucuz olması nedeni ile kullanılsa da, bir şişe birçok hastaya kullanıldığında, ciddi enfeksiyon riskleri ve göz kayıpları oluşabilmektedir. Ülkemizde de yakın tarihte benzer bir salgın yaşanmış ve birçok hasta görme ve göz kaybı yaşamıştır. Bu nedenle orijinal göz ilaçlarının uygulanması birinci önceliktir.

Prof. Dr. Ahmet Akman hastalarımıza sadece göz için üretilmiş olan Lucentis ya da Eylea isimli ilaçları kullanmaktayız. Doktorunuza bu konuyu danışın, orijinal ilaç kullanılmadığı durumlarda ortaya çıkabilecek sorunların ve risklerin ne olduğu öğrenin.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisinde Göziçi Enjeksiyonlar Nasıl yapılır?​

Fikir olarak korkutucu olsa da göz içi iğne yapılması, ağrılı ya da korkulacak bir işlem değildir. Ancak göze mikrop girmemesi için tüm önlemlerin alındığı steril bir ortamda maksimum dikkatle yapılmalıdır.


Şekil: Sarı nokta hastalığı tedavisinde göz içine enjeksiyon.

Prof. Dr. Ahmet Akman, bu enjeksiyonları tüm riskleri bertaraf etmek amacı ile, hastanede ameliyathanenin steril ortamında yapmaktadır. Hasta ameliyathaneye, ameliyat olacakmış gibi alınarak tüm sterilite koşullarına uyulmaktadır.

Sonrasında göz önce damla ile uyuşturulur, sonra mikrop öldürücü solüsyonla yıkanır. Hastanın üstüne steril özel yapışkanlı örtü örtülür ve göz kapağı kapanmasın diye blefarosto isimli tel takılır. Enjeksiyon aç teline yakın incelikte 30G insülin iğnesi ile gözün beyazından yapılır. İşlem 1-2 saniye sürer, hasta ağrı hissetmez. Antibiyotik damla uygulanır ve göz bandajlanır.

İşlem sonrasında göz yüzeyinin temizlenmesinde kullanılan mikrop öldürücü solüsyonun tahrişine bağlı batma bir iki saat devam edebilir. Ayrıca göze verilen ilaç yarım saat kadar göz tansiyonunu yükseltebilir, ağrı oluşabilir bu amaçla hastaya bir hap yutturulur.

Bu enjeksiyonun en önemli riski enfeksiyondur. Göz yüzeyi mikroplu bir yüzeydir. Her ne kadar temizlense de, gözü saf alkol gibi sıvılarla yıkayıp tam steril yapmak, tahriş nedeni ile mümkün değildir. Ancak, göz için üretilmiş orijinal ilaç kullanılır, her malzeme tek kullanımlık olarak kullanılır, ameliyathanede yapılır ve doktor ameliyat yapar gibi hazırlanırsa, bu enjeksiyonuna bağlı enfeksiyon riski çok düşüktür.

Hastalarımız arasında 60 – 70 kere bu iğneler yapılmış olanlar mevcuttur. Çoğu hasta ilk iğneyi olduktan sonra, ya boşuna korkmuşum zor değilmiş demektedir.

Görme kaybının önlenmesi için çok önemli olan bu enjeksiyonlardan korkmaya gerek yoktur. Ayrıca kontrol ve enjeksiyon arasındaki süreyi uzatmak geri dönülmez hasarın oluşmasına sebep olabilmektedir.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisindeki Vitaminler İşe Yarar Mı?​

Sarı noktanın bozulmasını önlemede, lutein, omega 3 ve anti-oksidanların faydalı olabileceği düşünülerek bu amaçla çok sayıda vitamin kombinasyonu piyasaya çıkmıştır. Bunların faydasını gösteren çalışmalar vardır ancak bunlar tedavi değillerdir.

Hele hastalık oluştuktan sonra faydaları daha da tartışmalıdır. Deniz ürünleri ve balıktan, yeşilliklerden zengin sağlıklı Akdeniz diyeti ile beslenmek aslında bu maddelerin çoğunu bize sağlamaktadır. O nedenle doğal olan besinleri tercih etmeliyiz. Ancak bu vitamin takviyeleri de faydalı olabilmektedir.

Özelikle sarı nokta hastalığının sık görüldüğü ileri yaşlarda beslenme bozulmakta, deniz ürünü tüketimi düşmektedir. Bu dönemde bu vitamin preparatlarını kullanmayı önermekteyiz.

Hastalarımızın eksikliğini çektiği çoğu vitamin bu ürünlerde konsantre olarak bulunur. Farklı birçok marka eczanelerde mevcuttur. Prof. Dr. Ahmet Akman hastalarına genellikle değişik ürünleri kullanarak hem aynı formüle bağlı kalmamalarını önermektedir.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisindeki Son Gelişmeler​

Sarı hastalığının tedavisinde birçok yeni ilaç denenmektedir. Çok yakında piyasaya çıkacak bazı yeni ilaçlarda vardır. Burada amaç hem daha etkili bir tedavi sağlamak hem de ayda bir yapılan yeni aralıklarla 3 ya da 6 aya çıkarabilmektir. Her ay yapılan iğneler hem hastalar için stres kaynağı oluşturmakta hem de doktor ve hastaneler için çok büyük bir iş yükü oluşturmaktadır.