Remember Gallipoli, Dude!

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
3 yıl 8 ay 5 gün
Mesajlar
25,266
Tepkime puanı
8,715
Yaş
35
Konum
Memed' Home
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
remember-gallipoli-dude

Her dilde, o dili konuşan milletlerin yüzyıllardır biriktirdikleri kültür hazinelerinin izleri vardır. Kültürel arka planını bilmeden bir dili layıkıyla ve tam olarak anlamak olanaksız.

Başlığı merak ettiğinizi biliyorum. Fazla merakta bırakmadan yanıtlayayım.

Amerikan İngilizcesi’nde “Remember the Alamo!(Alamo’yu hatırla!) diye bir deyim vardır. Birisini cesaretlendirmek için söylenir ve zorluklar karşısında pes etmemesi gerektiğini, yeterince azmederse mutlaka başarabileceğini anlatmak amacıyla kullanılır. Deyimde geçen Alamo, 1836’da ABD ile Meksika arasında yapılan meşhur savaşın ismidir. Bu savaşta Amerikalıların hepsi öldürülmüş, ancak ölenlerin zafere ulaşma azimleri ülkedeki diğer Amerikalıları harekete geçirdiğinden Texas’ın hakimiyeti daha sonra Meksika’dan ABD’ye geçmiştir. Deyimde göndermede bulunulan tarihsel arka plan budur.

İşte Amerikan İngilizcesi’nde kullanılan bu deyimin Türkçe karşılığı olsa olsa “Çanakkale’yi hatırla!” şeklinde olabilir. Çünkü Alamo Savaşı’nın Türkçe-dilliler için bir karşılığı yok. Dahası, Amerikalılarla aynı dili konuşmalarına rağmen, bu deyimin Britanya’da da pek bir şey ifade etmediğini belirtmek gerek.

Başka bir örnek verelim. Özellikle Amerikan İngilizcesi’nde çok kullanılan deyimlerden bir tanesi de “touch base” deyimidir. Deyimin kökeni yüzde yüz bilinmemekle birlikte, çok büyük bir olasılıkla beyzbol oynanırken oyuncuların zaman zaman sahaya elle dokunmalarından esinlenildiği tahmin edilmektedir. Bu da spor ve eğlence kültürünün bir toplumun diline yansımasına güzel bir örnektir.

Dil öğretiminde kültür ögeleri: Bazı örnekler​

İngilizce’de anlaşılması zor bir husustan bahsederken “It’s all Greek to me” yani “Bu bana tamamen Yunanca!” ifadesi kullanılır. Oysa Türkçe’de anlaşılmayan bir şeyi tarif ederken referans Yunanca’ya değil, genellikle Arapça’ya yapılır. Bu, iki toplumun kültürel geri planlarının farklı olmasından kaynaklanır.

İngilizce’de zaman zaman kullanılan “Road to Damascus(Şam yolu) ifadesini anlayabilmek için Hristiyanlığa dair temel de olsa genel kültür bilgisi şarttır. Aynı şey, Türkçe’de kullanılan “iki cami arasında beynamaz kalmak” deyimi için de geçerlidir.

Buckingham Palace” diye adlandırılan binanın Birleşik Krallık’ta kraliyet ailesinin ikametgahı olduğunu anlayabilmek için Britanya siyasetini birazcık da olsa bilmek gerekir.

Türkçe’de “İbiş” olarak adlandırılan bön kişi tiplemesi, İngilizce çocuk şarkılarında “Simple Simon” olarak karşımıza çıkar.

İngilizce’de birisini “Cicero” veya “Pericles” olarak adlandırmak onun usta bir hatip olduğunu ifade içindir. Bu ifadelerin kökeninde antik Yunan ve antik Roma kültürel ögeleri yatar.

“Babıali” Türkiye’de medya için kullanılır. Aynı ifadenin Britanya’daki karşılığı “Fleet Street” şeklindedir.

“Dervişin fikri neyse zikri de odur” şeklinde ifade edilen durumun İngilizce konuşanlar bakımından karşılığı “Freudian slip” olarak adlandırılır.

Profesör Zihni Sinir, Amerika’da Rube Goldberg isimli kişidir. “Dombili Baykuş Hasan” yine Amerika’da Billy Bunter olarak adlandırılır. “Erol Taş” tiplemesi Amerika’da Boris Karloff isimli aktördür. Sıradan kişileri anlatmak için genel olarak kullanılan “Ali Veli” tabiri Amerika’da John Doe şeklindedir.

Türkçe’de Atilla ve Cengiz isimleri yaygın olarak kullanılan erkek adları iken, İngilizce’de zalim ve acımasız hükümdarlardan veya kişilerden bahsederken “Attila the Hun” ve “Genghis Khan” tabirleri kullanılır.

Bunun gibi binlerce örnek verilebilir. Sonuç olarak, bir toplumun kültürel, tarihsel, siyasal ve dinsel arka planına birazcık da olsa vakıf olmadan, o toplumun konuştuğu dili layıkıyla anlamak ve konuşmak mümkün değildir
 
Geri
Üst Alt