- Katılım
- 4 yıl 1 ay 23 gün
- Mesajlar
- 25,592
- Tepkime puanı
- 8,841
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Vaka sayıları tekrar artıyor, yeni tedbirler açıklanıyor ve endişemiz yükseliyor. Koronavirüs haberlerine tekrar bakalım. Son haber, kedilere yapılan bunca kötülük yetmezmiş gibi koronavirüs konusunda can sıkıcı bir durum yaşandığını ortaya seriyor. Hayvanseverleri tenzih ediyorum, meğer nankör olarak adı çıkan kedilere insanlar bir nankörlük daha yapmış.
Şöyle: Koronavirüsün tüm dünyaya yayıldığı Çin’in Vuhan kentinde yapılan araştırma, tahmin ettiğimizden çok daha fazla kedinin koronavirüse yakalandığını ortaya serdi. Emerging Microbes&Infections dergisinde yayımlanan makale, Huazhong Tarım Üniversitesi’ndeki araştırmacıların ocak-mart arasında 102 kediden aldığı örneklerin sonucunu aktarıyor.
ANTİKOR GELİŞTİRMİŞ
Hayvan barınakları, hayvan hastaneleri ve COVID-19 geçiren kişilerle beraber yaşayan kedilerden alınan örneklerde 15 kedide koronavirüse karşı antikor tespit edildi. Yani kediler koronaya yakalanmış ama hastalığı yenmişler.
Hatta hastalığı geçiren 15 kediden 11’inde virüsü engelleyecek kadar güçlü antikor bulundu.
İNSANDAN GEÇİYOR
Kedilere insanların yaptığı nankörlüğe gelelim buradan: Koronavirüsle yaşamaya başladığımızdan beri kedilerin-köpeklerin bulaştırıcı olabileceği, bu hastalığı insanlara taşıyabileceği iddiasıyla mücadele ediyor hayvanseverler. Ve bu mücadelede haklılıklarını sürekli bilimsel araştırmaların desteğiyle kanıtlıyorlar. Vuhan’daki son araştırmada da kedilerin hastalığı ya birbirlerinden ya da insanlardan kaptıkları ortaya çıkmış.
KANIT YOK
Araştırmayı yöneten ve makaleyi yazanlardan olan Meilin Jin, sokak kedilerinin COVID-19’a nasıl yakalandığı konusunda, “Sebebini kesin olarak söyleyemesek de şunu öne sürmemiz mümkün: Bu enfeksiyonu koronanın bulunduğu bir ortamdan ya da virüse yakalanan ve bu sırada onları besleyen insanlardan kapmışlar” diyor.
Kedilerin insanlara koronavirüs bulaştırdığına dair herhangi bir bilimsel kanıt hâlâ yok ama insanların kedilere koronavirüs bulaştırdığına dair araştırmalar mevcut.
Jin diyor ki: “Bu nedenle koronavirüs hastalarının, aynı evi paylaştıkları kedi-köpekleriyle fiziki mesafeyi korumaları ve hijyen kurallarına uymaları özellikle çok önemli.”
Koronavirüs zamanı tekrarlayalım o halde: Tehlike kedinizde ya da köpeğinizde değil, sizde. Dikkatli davranın.
KİTAP TAVSİYESİ
AMERİKA’YI BİR DE CHARLEY’LE KEŞFETMEK İÇİN
1962’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Amerikalı yazar John Steinbeck, bu unvandan iki yıl önce Amerika’yı yeniden keşfetmek için yollara koyulur. Ama bu seyahati, Don Kişot’un atı Rosinante’den ilhamla aynı adı taşıyan karavanı ve hayatı boyunca hep çok sevdiği köpeklerinden poodle cinsi olanı Charley’le gerçekleştirir. ‘Köpeğim Charley İle Amerika Yollarında’, hem o dönemin yeni Amerikası’nı, hem de yazarın köpeğiyle bağını okumak için güzel bir kaynak. Steinbeck’in hayatındaki köpekler yazarın esprilerine de konu olmuş. Meşhur yapıtı ‘Fareler ve İnsanlar’ın tek el yazmasının önemli kısmını İrlanda seteri cinsi köpeği Toby yediğinde, yazar yayıncısına bunu, “Belki de kitabımı eleştiriyordu” şeklinde anlatmış.
Köpeğim Charley İle Amerika Yollarında
TAKİP ÖNERİSİ
BU KEDİLER NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR
KEDİLERİN ne yapmaya çalıştığını araştıran insanların çabası mı daha eğlenceli yoksa bizim anlam veremediğimiz hareketlerini izlemek mi daha eğlenceli bilmiyorum. Ama ben bu tarz sosyal medya hesaplarında vakit geçirirken çok keyif alıyorum ve yorucu gündem içinde biraz rahatlama şansı bulabiliyorum. Size de tavsiye ediyorum. Fotoğraftaki kediye, oturduğu koltuğa bu yazıyı yazdıklarını anlatabilsek bize ne cevap verirdi acaba? Koltuktaki not: “Ben Sibirya kedisiyim. Adım Hermes. 8 yaşındayım. Bana lüften ‘sir’ deyin. Teşekkürler.” Büyük ihtimalle söylediklerimizi umursamazdı.
KARŞINIZDA ALONJ VE DORUK
OKURUMUZ Sevil Koyuncu, kedisi Alonj’un fotoğrafını “Fotoğraftaki yakışıklı erkekler oğlum Doruk (6) ve abisi Alonj (11). Onlar birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Gazetede paylaşabilirseniz oğlum çok mutlu olur” notuyla iletti. Doruk’u üzmek istemem. Paylaştım gitti.
Şöyle: Koronavirüsün tüm dünyaya yayıldığı Çin’in Vuhan kentinde yapılan araştırma, tahmin ettiğimizden çok daha fazla kedinin koronavirüse yakalandığını ortaya serdi. Emerging Microbes&Infections dergisinde yayımlanan makale, Huazhong Tarım Üniversitesi’ndeki araştırmacıların ocak-mart arasında 102 kediden aldığı örneklerin sonucunu aktarıyor.
ANTİKOR GELİŞTİRMİŞ
Hayvan barınakları, hayvan hastaneleri ve COVID-19 geçiren kişilerle beraber yaşayan kedilerden alınan örneklerde 15 kedide koronavirüse karşı antikor tespit edildi. Yani kediler koronaya yakalanmış ama hastalığı yenmişler.
Hatta hastalığı geçiren 15 kediden 11’inde virüsü engelleyecek kadar güçlü antikor bulundu.
İNSANDAN GEÇİYOR
Kedilere insanların yaptığı nankörlüğe gelelim buradan: Koronavirüsle yaşamaya başladığımızdan beri kedilerin-köpeklerin bulaştırıcı olabileceği, bu hastalığı insanlara taşıyabileceği iddiasıyla mücadele ediyor hayvanseverler. Ve bu mücadelede haklılıklarını sürekli bilimsel araştırmaların desteğiyle kanıtlıyorlar. Vuhan’daki son araştırmada da kedilerin hastalığı ya birbirlerinden ya da insanlardan kaptıkları ortaya çıkmış.
KANIT YOK
Araştırmayı yöneten ve makaleyi yazanlardan olan Meilin Jin, sokak kedilerinin COVID-19’a nasıl yakalandığı konusunda, “Sebebini kesin olarak söyleyemesek de şunu öne sürmemiz mümkün: Bu enfeksiyonu koronanın bulunduğu bir ortamdan ya da virüse yakalanan ve bu sırada onları besleyen insanlardan kapmışlar” diyor.
Kedilerin insanlara koronavirüs bulaştırdığına dair herhangi bir bilimsel kanıt hâlâ yok ama insanların kedilere koronavirüs bulaştırdığına dair araştırmalar mevcut.
Jin diyor ki: “Bu nedenle koronavirüs hastalarının, aynı evi paylaştıkları kedi-köpekleriyle fiziki mesafeyi korumaları ve hijyen kurallarına uymaları özellikle çok önemli.”
Koronavirüs zamanı tekrarlayalım o halde: Tehlike kedinizde ya da köpeğinizde değil, sizde. Dikkatli davranın.
KİTAP TAVSİYESİ
AMERİKA’YI BİR DE CHARLEY’LE KEŞFETMEK İÇİN
1962’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Amerikalı yazar John Steinbeck, bu unvandan iki yıl önce Amerika’yı yeniden keşfetmek için yollara koyulur. Ama bu seyahati, Don Kişot’un atı Rosinante’den ilhamla aynı adı taşıyan karavanı ve hayatı boyunca hep çok sevdiği köpeklerinden poodle cinsi olanı Charley’le gerçekleştirir. ‘Köpeğim Charley İle Amerika Yollarında’, hem o dönemin yeni Amerikası’nı, hem de yazarın köpeğiyle bağını okumak için güzel bir kaynak. Steinbeck’in hayatındaki köpekler yazarın esprilerine de konu olmuş. Meşhur yapıtı ‘Fareler ve İnsanlar’ın tek el yazmasının önemli kısmını İrlanda seteri cinsi köpeği Toby yediğinde, yazar yayıncısına bunu, “Belki de kitabımı eleştiriyordu” şeklinde anlatmış.
Köpeğim Charley İle Amerika Yollarında
TAKİP ÖNERİSİ
BU KEDİLER NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR
KEDİLERİN ne yapmaya çalıştığını araştıran insanların çabası mı daha eğlenceli yoksa bizim anlam veremediğimiz hareketlerini izlemek mi daha eğlenceli bilmiyorum. Ama ben bu tarz sosyal medya hesaplarında vakit geçirirken çok keyif alıyorum ve yorucu gündem içinde biraz rahatlama şansı bulabiliyorum. Size de tavsiye ediyorum. Fotoğraftaki kediye, oturduğu koltuğa bu yazıyı yazdıklarını anlatabilsek bize ne cevap verirdi acaba? Koltuktaki not: “Ben Sibirya kedisiyim. Adım Hermes. 8 yaşındayım. Bana lüften ‘sir’ deyin. Teşekkürler.” Büyük ihtimalle söylediklerimizi umursamazdı.
KARŞINIZDA ALONJ VE DORUK
OKURUMUZ Sevil Koyuncu, kedisi Alonj’un fotoğrafını “Fotoğraftaki yakışıklı erkekler oğlum Doruk (6) ve abisi Alonj (11). Onlar birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Gazetede paylaşabilirseniz oğlum çok mutlu olur” notuyla iletti. Doruk’u üzmek istemem. Paylaştım gitti.
Son düzenleme: