Murphy Kanunları : Yaşamın Kaçınılmazlarına Mizahi Bakış!

Murphy Kanunları Nelerdir?​

Murphy kanunları, “Eğer bir şeyler yanlış gidebilirse, yanlış gider” şeklinde özetlenen, hayatın ironik ve bazen sinir bozucu yönlerini betimleyen bir dizi aforizmadır. Bu kanunlar adını, Amerikalı mühendis Edward A. Murphy’den almıştır ve aslında, teknoloji ve bilim alanlarında yaşanan aksiliklere atıfta bulunurlar. Ancak Murphy kanunları, günümüzde genel yaşam durumları için kullanılır. Hayatın karmaşıklığını ve beklenmedik durumlarına dair, aradığınız açıklamaları sunar. Bununla birlikte, bazı kişiler Murphy kanunları ile Joseph Murphy‘nin olumlu düşünme ve zihin gücü üzerine çalışmalarını karıştırmakta, bunların Joseph Murphy kanunları olduğunu düşünmektedir. Ancak bu iki kavram arasında hiçbir bağlantı yoktur. Kısacası, Murphy kanunları nelerdir sorusuna, aslında yaşanan aksi durumlara bir açıklama bulma çabasıdır şeklinde yanıt vermek mümkündür.

Murphy Kanunları Gerçek Mi?​

Onca aksiliğin bir anda yaşanmasına başka bir açıklama bulamayan kişiler, “Murphy kanunları gerçek mi?” diye düşünebilirler. Fakat maalesef, bu kanunların bilimsel dayanağı bir olmadığı, daha çok yaşamın ironisini ve beklenmedik durumlarını betimlemek için kullanıldığı bilinmektedir. Murphy kanunları, yaşamın bazen beklenmedik ve sinir bozucu şekillerde nasıl işleyebileceğine dair bir gözlem-sonuç olarak görülebilir. Bu nedenle, Murphy kanunları için, daha çok felsefi bir perspektif sunar ve genellikle mizahi bir anlam taşır demek daha uygun olacaktır.
“Eğer bir şeyler yanlış gidebiliyorsa, yanlış gider”: Bu, en ünlü Murphy kanunudur. İdeal bir dünyada, her şeyin planlandığı gibi gitmesi beklenir; ancak gerçek hayatta genellikle durum böyle olmaz. Bu kanun aslında, bu durumun farkında olmanın ve her zaman bir B planını hazır tutmanın gerekliliğini vurgular.

“İşler hiçbir zaman planlandığı gibi gitmez”: Bu kanun, hayatın belirsizliklerini ve ne kadar iyi plan yapılırsa yapılsın, sonuçların beklenildiği gibi olmayacağını anlatır. Beklenmeyen durumlarla karşılaşma olasılığı her zaman vardır ve bu kanun, buna hazırlıklı olmanın ve esnek kalmanın önemli olduğunun altını çizer.

“Eğer farklı şekillerde bir şey yapma olasılığınız varsa ve bunlardan biri felakete yol açacaksa, siz veya başkası muhakkak o felaket yolunu bulacaktır”: Bu kanun, hataların kaçınılmazlığına dikkat çeker. Özellikle karmaşık sistemlerde, hata yapma olasılığı çok daha yüksektir ve genellikle en kötü sonuçlara yol açacak olan hata muhakkak başımıza gelir. Bu Murphy kanunu, her zaman en kötü senaryoyu göz önünde bulundurmak gerektiğini belirtir.

Bu Murphy kanunları maddeleri, hayatın ironisini ve aksiliklerin kaçınılmazlığını her birimize hatırlatır. Yaşam boyu karşılaştığımız veya karşılaşma olasılığımızın bulunduğu aksiliklere karşı önlem almak son derece önemlidir. Belki de bu yüzden, Murphy kanunlarını açıklama olarak değil bir yaklaşım olarak ele almak, yaşam kalitesini arttıracak bir felsefe olabilir.

Murphy Kanunları Kitabı Hakkında Bilgiler​

Murphy kanunları kitap denildiğinde, akla ilk olarak Joseph Murphy’nin “Bilinçaltının Gücü” kitabı gelir. Fakat bu, Amerikalı mühendis Edward A. Murphy’nin ortaya koyduğu yasalarla ilgisi olmayan bir kaynaktır. Ayrıca, bu mühendisin, yasaların yazılı olduğu bir kitabı da bulunmaz. Ancak Arthur Bloch, “Murphy Yasası” adlı bir kitap çıkararak, bu yasaların işleyişini anlatmıştır. Bu kitapta, Murphy kanunlarının hayatın farklı yönlerine nasıl uygulandığı, iş hayatından ilişkilere, teknolojiden kişisel gelişime kadar geniş bir yelpazede ele alınır. Unutulmamalıdır ki bu kanunlar, mizahi bir amaçla oluşturulmuştur ve bilimsel bir dayanakları yoktur.

Alıntı: Begüm Ateş