- Katılım
- 1 yıl 10 ay 5 gün
- Mesajlar
- 2,196
- Tepkime puanı
- 584
- Cinsiyet
Antik Mısır, Antik Çağ'daki en büyük medeniyetlerdendir. M.Ö. 3050 yılları civarında kuruluşundan önce, güney Mısır ve kuzey Mısır olarak ikiye ayrılmaktaydı. Güney Mısır, Nil nehri boyunca uzanan verimli vadi, Mısır tarihinde Yukarı Mısır olarak, kuzey Mısır, delta ise Aşağı Mısır olarak geçer.
Yukarı Mısır'ın tarihine değin bulunan en eski bilgiler M.Ö. 5000'li yılları göstermektedir; ancak kurucusu Tiu'nun doğum tarihi ya da yaşadığı dönem hala sırdır. Aşağı Mısır'a gelince, bilinen kurucusu Ro en ünlü kralı da Scorpion King - Akrep Kral filminde de ilham alınan Scorpion of Egypt (Mısır Akrebi), Zekhen'dir. Yukarı Mısır'ı kendi yönetimi altında birleştiren Zekhen'den sonra kral olan Narmer, Delta bataklıklarına doğru yayılmayı sürdürmüştür.
Narmer'in kuzey Mısır'daki; Wazner'in guney Mısırdaki egemenliği sonrasında; Hor-Aha (ya da Menes olarak bilinir) birleşik Mısır İmparatorluğu'nun ilk firavunuydu.
Antik Mısır; Augustus Caesar'in liderliğindeki Roma İmparatorluğu tarafından M.Ö. 30 yılında ele geçirilmiştir. M.S. 7. yüzyılda Araplar burada egemen olmuş ; 1517 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır. 1882 yılında da Mısır ; İngiltere'nin bir kolonisi olmuştur.
Zaman Çizelgesi
Hanedan Öncesi
MÖ 3500: Senet, dünyanın en eski tahta oyunu.
MÖ 3500: Fayans, dünyanın ilk toprak çanağı.
Hanedanlar Dönemi
MÖ 3300: Tunç işler (bknz: Tunç Çağı)
MÖ 3200: Mısır hiyeroglifleri, tamamen geliştirilmiştir (bknz: Mısır'ın ilk hanedanı)
MÖ 3200: Ondalık sistem, dünyadaki ilk kullanımı
MÖ 3100: Şarap mahzenleri, dünyadaki ilk bilinen
MÖ 3100: Madencilik, Sina yarımadası
MÖ 3050: Gemi yapımı Abidos'ta
MÖ 3000: Filistin ve Levant'a Nil'den ihracat: şarap (bknz: Narmer)
MÖ 3000: Papirüs, dünyanın bilinen ilk kâğıdı
MÖ 3000: Tıbbi müesseseler
MÖ 2900: muhtemelen çelik: karbon içeren demir
MÖ 2700: Cerrahi, dünyada bilinen ilk
MÖ 2700: Üniliteral işaretler, dünyanın bilinen ilk alfabesinin temelini oluşturur
MÖ 2600: Sfenks, bugün dünyanın en büyük tek taştan oluşan heykeli
MÖ 2600: Mavna taşımacılığı, taş bloklar
MÖ 2600: Djoser Piramidi, dünyanın bilinen ilk büyük çaplı taş binası
MÖ 2600: Menkaure Piramidi ve Kırmızı Piramit, dünyanın bilinen ilk granitten yontulmuş işleri
MÖ 2600: Kırmızı Piramit, dünyanın bilinen ilk 'gerçek' yumuşak-kenarlı piramidi
MÖ 2580: Büyük Giza Piramidi; MS 1300 yılına kadar dünyanın en yüksek yapısı
MÖ 2500: Arıcılık
MÖ 2400: Astronomik Takvim, matematiksel düzeni nedeniyle Orta Çağ'da dahi kullanılmıştır
MÖ 2200: Bira
MÖ 1860: muhtemel Nil-Kızıl Deniz Kanalı (12. Hanedan)
MÖ 1800: Alfabe, dünyanın bilinen en eski
MÖ 1800: Moskova Matematik Papirüsü, frustum hacmi için genel(leştirilmiş) formül
MÖ 1650: Rhind Matematik Papirüsü: geometri, kotanjant analoğu, cebir denklemleri, aritmetik seriler, geometrik seriler
MÖ 1600: Edwin Smith Papirüsü, yaklaşık MÖ 3000'e kadar uzanan tıbbi gelenekler
MÖ 1550: Ebers Tıp Papirüsü, geleneksel ampirizm; dünyanın bilinen ilk belgelenmiş tümörleri (bknz: Tıp tarihi)
MÖ 1500: Cam yapımı, dünyada bilinen ilk
MÖ 1258: Barış antlaşması, dünyada bilinen ilk (bknz: II. Ramses)
MÖ 1160: Turin Papirüsü, dünyanın bilinen ilk jeolojik ve topoğrafik haritası
MÖ 5. yüzyıl-MÖ 4. yüzyıl (belki de daha erken): petteia ve seega, savaş oyunları; satranç oyununun muhtemel ataları
Günümüzde Mısır’ı ziyaret eden turistler Gize’deki piramitleri gezerken bu görkemli yapılar karşısında hayretlerini ve beğenilerini gizleyemiyorlar. Gize’de bulunan piramitler durdukları yerde binlerce yıldır görkemli bir uygarlığın öyküsünü anlatır gibidirler.19. yüzyılın başlarında bu piramitlerin içine giren kazıbilimcilerin duyduğu heyecansa elbette turistlerinkinden çok daha farklı çok daha coşkundu. Önlerinde binlerce yıllık bir tarih duruyordu, öyle ki bu tarih belki uygarlıkla aynı yaştaydı. İlerleyen yıllarda bulunan kalıntılar, açığa çıkarılan mezarlar ve çözülen Mısır yazısı, bu uygarlığın aslında düşünülenden de daha görkemli olduğunu açığa çıkaracaktı. Bu bölgede paleolitik çağın sonundan beri yaşıyordu insanlar. Dünya taş devrini yaşarken Nil Nehri ’nin çevresinde yaşayanlar uygarlığı filizlendiriyordu. Mısır Uygarlığı gerek askeri, gerekse kültürel yönden binlerce yıl dünyaya öncülük etti; Eski Yunan, Hitit hatta Roma uygarlığı üzerinde etkileri vardı. Döneminin süpergücü olan Mısır aynı zamanda bir kültür merkeziydi. Kendilerine özgü üç değişik alfabe geliştirmişlerdi. Gökbilimle uğraşıyorlardı ve neredeyse kusursuz bir takvime sahiplerdi. Tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmada onların imzası vardı. Geliştirdikleri mumyalama teknikleri onların öbür dünya inancına sahip ilk uygarlıklardan biri olduğunu gösteriyor. Günümüze dek dayanmış, tarihin yıkıcı etkisine karşın ayakta kalmış görkemli yapıları onların mimarlık alanında da ne denli ileri olduğunun bir göstergesidir. Fransız araştırmacı Jacques Champollion Mısır yazısını çözdüğünde binlerce yaşında olan bu uygarlık, yeniden konuşmaya başladı.
Hiyeroglifler,hayranlık uyandıran öykülerini anlatmayı günümüzde de sürdürüyor. Bu haliyle Mısır Uygarlığı binlerce yıl daha insanlığın zihnindeki yerini koruyacak.
"Mısır, Nil’in armağanı". Herodot’un bu ünlü deyimi bugün de geçerli. Çöllerin arasında sıkışmış, ekilebilir bereketli topraklar.. Bu topraklara bereket getiren, görkemli Nil nehri. Eskiler nehrin kaynaklarınıda, tropikal iklimini de bilmiyorlar ve bu nedenle amansız kuraklıktan sonra hazirandan ekime kadar suları kabartıp bereketli bir mil yayan taşkın karşisında hayran kalıyorlardı. Onlara bakılırsa böyle bir mucizeyi ancak tanrılar gerçekleştirebilirdi. Taşkınlardan sonra oluşan gölcükler ve bataklıklar da balık ve av hayvanı kaynağıydı. Bunun için tarih öncesinden başlayarak vadiye göçebe avcılar yerleştiler.
Neolitik çağda yerleşik hayata geçen göçebeler, bu topraklar üzerinde unutulmayacak bir uygarlık başlattılar. Paleolitik çağda, gelecekte çöl olacak arazilerin kuruması, henüz nehrin sağ ve solunda, yani Arap ve Libya Çölü yakınlarında yerli halkın var olması için gerekli koşulları ortaya koyacak kadar ilerlemiş değildi. Adım adım gelişen ve bu arazilerin önce step, sonra da kuru çöle dönüşmesiyle sonuçlanan kuruma şekli, burada yaşayan insanları, arazilerini bırakıp zamanla Nil vadisine çekilmeye zorlamıştı. Bu aşamaya neolitik çağın başlarında ulaşildığı sanılıyor. Böylece Nil vadisinde yaşayan halkların kökeni üç grupta aranabilir: ilk başlardan beri burada yaşayan yerli halklar; yaşam alanlarının çölleşmesi nedeniyle doğu çölünden göç eden halklar; ve aynı nedenle batı çölünden göç eden halklar. Doğa bir yandan insanın elinden yaşanacak bölgeleri alırken, bir yandan da yenisini sunuyordu. Doğanın sunduğu yeni bölge, Nil nehrinin taşidığı ve Delta olarak anılan topraklardı.
Mısır, birbirinden kolaylıkla ayrılabilen iki kısma bölünür: nehrin sağında ve solunda, dar ama verimli topraklardan oluşan "Vadi" ve tarımla uğraşanlar için gerekli her koşulun bulunduğu sulak, bereketli "Delta".
Mısır’ın bu ikiye bölünmüşlüğü ülkenin siyasi ve ekonomik yaşamında etkili olmuştur. Eski İmparatorluk dönemine ait efsaneler, merkezi Heliopolis'te bulunan tek devletin bölünmesinin ardından birbiriyle mücadele halinde bulunan ve ancak kral Menes zamanında yeniden birleşebilen iki ayrı devletten söz eder. Efsane şöyle der: Delta’nın doğusunda, Busiris’te, adil bir kral olan Osiris hüküm sürüyordu.
Yukarı Mısır’da Ombos kenti tanrısı Set onun hasmıydı; onu öldürdü ve hakimiyeti ele aldı. Fakat Osiris’le İsis’in oğlu olan Horus, giriştiği mücadele sonunda Set’i öldürdü ve babasının intikamını aldı. Bunun üzerine Heliopolis’teki tapınakta toplanan tanrılar ona, kral sıfatıyla tüm Mısır üzerinde hakimiyet bağışladılar. Bu efsanede ayrıca bir süre sonra Yukarı Mısır ve Aşağı Mısır olarak adlandırılan bölgeler arasında anlaşmazlıkların arttığını ve ülkenin yeniden ikiye bölündüğünü görüyoruz. İkinci birleşmeyse, tam tersi olarak güneyden geldi ve Delta’yı egemenliği altına aldı.
Taşkınları dizginlemek, bataklıkları kurutmak, kanallar açmak, köyleri bentlerle korumak gerekmektedir. Bu nedenle yerleşik duruma geçmiş kabileler bir araya gelip daha geniş birimler oluştururlar. Birleşen kabileler bir süre sonra iki krallık görünümüne kavuşacaktır: Tanrı Set’e bağlanan Güney Ülkesi ya da Yukarı Mısır, tanrı Horus’a tapan Kuzey Ülkesi ya da Aşağı Mısır. Kuzey ülkesi günümüz haritalarında kuzeye yakın olmasına; yani yukarıda görünmesine karşın adı Aşağı Ülke’dir; bunun nedeni bu iki ülkeye Nil Nehri’nin akışı yönünde isim verilmiş olması. MÖ 4. bin yılın sonlarına doğru "akrep kral" olarak anılan Güney hükümdarı, Kuzey’i kendi ülkesine katar. Ondan sonra tahta çıktığı sanılan Narmer adındaki bir başka kral, Güney hükümdarının başlattığı birleştirme işini tamamlar. Güney’in hükümdarlık sembolü olan ak başlığın yanına Kuzey’in kırmızı tacını takar ve böylece iki ülkenin birleştiğini anlatır. Bu birleşme eski Mısır tarihinin başlangıcı kabul edilir. Narmer belki de efsanelerin sözünü ettiği ilk firavun Menes’tir. Böylece MÖ 3000 yıllarında Thinis Çağı (Narmer’in doğum yeri olduğu varsayılan Thinis adından) başlar ve o zamandan sonra hiyeroglif yazıtların yardımıyla Mısır tarihi belirginlik kazanır.
Narmer, ya da Menes, MÖ 3000’e doğru iki ülkenin efendisi olarak başkent seçtiği Thinis kentinde hüküm sürmeye başlar. Bununla birlikte karşısına birçok sorun çıkmaktadır. Soylular arasında firavunu tanımayanlar vardır ve sık sık çıkan isyanları bastırmak gerekir. Ülkenin ikinci başkenti,2.Sülale zamanında Güneş’e tapınılan kutsal kent Heliopolis yakınlarındaki Memfis’tir. MÖ 2800 yıllarında firavun Kasekemui (bu ad "iki güçlü" anlamına gelir, Horus ve Set’e gönderme yapar) bazı kentlerin ayaklanmalarını bastırır ve yerel hükümdarlar yerine kentlere valiler atamaya karar verir. Onun zamanında devlet yapısı
ortaya konur ve bir de nüfus sayımı yapılır. Mirasa dayalı soylu sınıf karşısında devlet işlerinde çalışanların ve Firavunun gücü yükseltilir. Bu dönem, yazının da evrimini tamamladığı bir dönemdir. Belirtilmek istenen nesneyi gösteren birer resim olan ideogramlar yanında seslere karşılık gelen ve Champollion’un çözmeyi başardığı hecesel göstergeler de belirir. Arşivler yazıcılar tarafından deriler üzerine ya da uç uca eklenen papirüs yaprakları üzerine yazılmaktadır. Mısır tarihinin bilinen en eski anıtı, kral Aha’nın mezarıdır. 3.bin yılın başlarında yapılan bu mezarın bir kayaya oyulmuş beş odası vardır.
İki ülkenin tam olarak birleşmesi ve tek Mısır olması kolay kabul edilmiş ve hemen gerçekleşmiş bir olay değildi. Bunun en önemli göstergesi 1.Sülale döneminin sonlarında başlayan ve 2.Sülale boyunca süren ayaklanmalar. İki ülkenin kaynaşması tam olarak 3.Sülale döneminin başlarında oldu. Bu dönemde hükümet merkezi de yer değiştirmiş, ne kuzey ne de güney kenti olan Memfis başkent olarak belirlenmişti. Kral Zoser’in başkent yaptığı kent, bu tarihten sonra "iki ülkenin terazisi" lakabını taşımaya başlamıştı.
Beyaz surlarla çevrili olduğu için Memfis kentine verilen adlardan biri de Beyaz-duvarlar Kenti’ydi. Kasekemui’nin oğlu Zoser, burada 3.Sülaleyi kurmuştur. Heliopolis kentinin baş rahibi İmhotep onun "tatisi", yani başbakanıdır. İmhotep, çağının en büyük dehalarından biridir; bilimsel bilgileri yenileyip zenginleştiren bazı hekimlik ve astronomi incelemelerinin yer aldığı "ahlak ilgileri"nin yazarıdır. Bu dönemde Güneş’in hareketi incelenmiş, gece ve gündüz on ikişer saate bölünmüş, ilk aritmetik işlemleri uygulanmaya başlanmış, yüzey ve hacim hesapları için formüller geliştirilmiştir. Hekimlik, büyüyle yakınlığını sürdürmektedir. Mumyalar üzerinde yapılan incelemeler daha o zamanlar çürük dişlerin doldurulduğunu, iltihapları geçirmek için çenenin delindiğini gösteriyor. İmhotep’in, bütün bu bilgiler yanında mimarlık bilgisi de vardır. Sakkara’da bulunan ve basamaklı piramit olarak bilinen Zoser piramidini o yapmıştır.60 metre yüksekliğindeki bu piramit, ölmüş hükümdarı, Helipolis’in ışıklar saçan tanrısı Ra’ya götürecek bir merdiven oluşturmaktaydı. El emeğini böylesine seferber etmeyi, ancak Thinislilerin sağlamlaştırdığı mutlakiyetçi bir krallık göze alabilirdi. Bu piramit, sonraki sülalelerin hükümdarlarına örnek olacak, ve firavunlar öldüklerinde benzer dev piramitlerde yatmak isteyeceklerdi.
Zoser’den sonra gelenler, iktidarı 4.sulalenin kurucusu Snefru’ya bırakırlar. Bu hanedan MÖ 2720’den 2560’a kadar sürer. Bu dönem "piramitler dönemi" olarak anılacaktır. Snefru iyi bir kral olarak bilinse de oğlu Keops, kendisinden nefret edilen, zorba bir hükümdardır. Memfis din adamları onu, halkı vergilerle ezmekle suçlamışlardır. Oğlu Kefren, daha yaşarken insanların kendisine bir tanrı gibi tapmalarını sağlar; piramidi de neredeyse babasınınki kadar büyüktür. Buna karşılık Mikerinos, daha alçakgönüllü bir yapıyla yetinecektir.
Kaynak: Bilim Teknik Dergisi / Mayıs 2001
Mısırınn ölüler Kitabi
Ölüler Kitabi" ve ötesi...
Eski Misir'da ölüm ve ötesiyle ilgili kaynaklar Piramit ve Tabut yazitlaridir, bütün bunlar "Ölüler Kitabi" denen ölüm, ölüme geçis ve ölümden sonra yasamla ilgili kurallari ve düzeni anlatan bütün bir bilgi veya inanç sisteminin parçalaridirlar. Misirlilar ölümden sonra yeniden dirileceklerine inanirlardi, Osiris'in yeniden dogmasi ve onun kisiliginde simgelenen KIS ve BAHAR örneklerindeki gibi. ?nsan beden ve ruhtan olusuyordu, her ikisi de ölümden sonra ebedi olarak kalabilirdi, yeter ki ölümden sonra insan Osiris'in önünde günahlarini bagislatsin ve saf olarak cennette kalabilsin. Osiris, insanin kalbini bir tüy ile tartarak samimiyetini ölçerdi, eger ölü insan bu ölçümde basarisiz olursa aç, susuz ve günessiz olarak ebediyen mezarinda kalirdi. Osiris'in sinavlarindan basariyla geçebilmek için bazi yöntemler uygulanirdi, örnegin mezarlara yiyecek ve tanrilari sevindirecek tilsimlar konurdu. Ayrica, balik, yilan, hamamböcegi gibi böcekler rahipler tarafindan kutsanarak ölüye yardimci olurlardi. Ama en önemlisi, "Ölüler Kitabi" nin satin alinip mezara konmasiydi. "Ölüler Kitabi" ölüm rahiplerinin yazdiklari dua ve yöntemlerle, Osiris'i sakinlestirecek ve hatta aldatacak önerilerle doluydu. "Ölüler Kitabi" örneklerinden yüzlercesi papirüs rulolar halinde mezarlardan çikarilmistir ve en eskileri Piramitler Dönemi'ne aittir, yani M.Ö. 2500'lere. Misir inançlarina göre tüm bilgiler veya bilim bilge tanri ve yazman Toth tarafindan yazilmistir. Bugün dahi bazi mistikpagan çevreler Tarot Kartlari'nin kökeninin Toth kültünden kaynaklandigina inanirlar.
Mısır Tanrıları
Ailuros - Antik Mısır'da kedi tanrıça. Bastet olarak da biliniyordu. Uzunca bir süre Mısır'da bir kediye zarar vermek kanuna aykırıydı ve bu suçun cezası ölümdü. Bastet İsis'in ve Ra'nın kızıydı. Başta cinsellik ve doğurganlık Tanrıçasıyken, ölüleri koruma, ölenlerin başarılı yada başarısız olduklarına karar verme, yağmur yağdırma, hastalara, özellikle de çocuklara iyileşmeleri için yardım etme özelliklerine ek olarak güneş, ay, analık ve aşk Tanrıçası haline de geldi.
Aker - Güneşi ayarlamak ve yükseltmekten sorumlu Tanrı.
Akeru - Aker'in yardımcılığını yapan Tanrılar Grubuna verilen genel ad.
Amathaunta - Mısır mitolojisine göre, Deniz Tanrıçası.
Am-heh - Mısır mitolojisinde karma Tanry. Yeraltı Dünyasının Tanrısı.
Ammut - Ölümsüz yasama layık olmayanın kalbini yiyen canavar.
Amon - Hermopolis rahiplerine göre Yaratıcı Tanrı.
Amon-Ra - Amon'in rahipleri tarafından karma birleşik Tanrı. Amon-Ra bir Boğa olarak resmedilirdi.
Amset - Horus'un oğlu. Ölülerin karaciğerinin koruyucusudur ve Tanrıça İsis tarafından korunur.
Anubis - (Anpu) Ölüleri koruyan ve yücelten Tanrıça. Çakal başlıdır. Piramit metinlerinde, Anubis Ra'nın oğlu olarak yer alır. Başka metinlerde ise Osiris yada Seth ile ilişkilendirilir. Anubis Osiris'in ölümünden sonra onun vücudunun korunması işini üstlenir.
Anuket - (Anqet) Soğuk su dağıtıcısı.
Apis - Verimlilik Tanrısıdır. Güneş diski ve uraeusserpentten oluşan boğa tacıyla betimlenmiştir. Kutsal Apis boğası, Memphis'te bulunurdu ve Serapum'da büyük bir kitle halinde Apis boğalarının mezarı bulunuyor.
Bastet - (Bast) Kedilerin koruyucusu olan Tanrıça. Uzunca bir süre Mısır'da bir kediye zarar vermek kanuna aykırıydı ve bu suçun cezası ölümdü. Bastet İsis'in ve Ra'nın kızıydı. Başta cinsellik ve doğurganlık Tanrıçasıyken, ölüleri koruma, ölenlerin başarılı yada başarısız olduklarına karar verme, yağmur yağdırma, hastalara, özellikle de çocuklara iyileşmeleri için yardım etme özelliklerine ek olarak güneş, ay, analık ve aşk Tanrıçası haline de geldi.
Bes - Müzik, dans ve iyi yemek gibi aile zevklerinin Tanrısı olarak sayılır. Ayrıca çocukların eğlendiricisi ve koruyucusudur. Sakallı, vahşi görünümlü komik bir cüce olarak ve yuvarlak bir yüzle resmedilmiştir.
Buto - Aşağı Mısır'ın Kobra Tanrıçası.
Duamutef - Horus'un oğlu. Ölünün midesinin koruyucusudur ve Tanrıça Neith tarafından korunur.
Edjo - Yılan Tanrıça, Aşağı Mısır'ın sembolü ve koruyucusu.
Geb - Yeryüzünün Tanrısı. Gökyüzünün eşi. Kutsal hayvanı kazlardı. Erkek olan Geb Mısır toprağını , daha genel olarak da yeryüzünü temsil eder.
Hapi - (Hapy) Horus'un oğlu. Ölülerin ciğerlerinin koruyucusudur ve Tanrıça Nephthys tarafından korunur. Hapi ismi farklı hiyerogliflerle ifade edilmişti; çoğunlukla ama her zaman olmamak kaidesiyle Nil Nehrinin Tanrısının ismiydi. Hapi, tacı zambaklardan (yukarı Nil) veya papirüs bitkilerinden (Aşağı Nil) yapılmış şişman bir adama benzetilmiştir.
Har-nedj- itef - Horusun bir görünümü. Ölümün koruyucusu.
Harpocrates - Osiris'le İsis'in oğlu. Emzirilen küçük bir çocuk. Parmak emen genç bir oğlan olarak gösterilmiştir.
Hatmehit - Balık Tanrıça.
Hator - (Hathor) Mısır'ın çok eski bir gökyüzü Tanrıçası Tanrıçasıdır. İnek Tanrıçadır. İnek başı ile sembolize edilirdi. Sık sık İsis'le eşdeğer tutulmuştur. Hator Edfu'da Horus'un partneri olarak tapılmıştır. Aşk, müzik ve gülmenin Tanrıçası olarak düşünülmektedir.
Hauhet - Ölçülemeyen Sonsuzluğun Tanrıçası. Çoğunlukla bir kurbağa gibi yada kurbağa kafalı bir kadın gibi resmedilirdi.
Heh - Sonsuzluğu temsil eden Tanrılardan. Bir kurbağa yada kurbağa kafalı bir adam gibi resmedilirdi.
Hemen - Şahin Tanrı.
Hemsut - Kader Tanrıçası.
Heqet - Hermopolis'teki 8 Tanrıdan biri.
Heru-ra-ha - Horus ve Ra'ya şükretmeyi sembolize eden karma bir Tanrı.
Hike - Doğaüstü güçlerin Tanrısı.
Horus - Osiris'le İsis'in oğlu. Cennetin hükümdarı, yeryüzünün kralı ve kutsal şahin olarak kabul edilir. Horus'un evrensel olduğu ve ezelden beri var olduğu fikri piramit yazılarında belirtiliyor.
Imhotep - Hekimlik Tanrısı. Djoser'in veziri, sonra Ptah'in oğlu gibi ibadet edilmiştir.
İsis - Mısır'ın en büyük Tanrıçası. Simgesi, Sirius yıldızıdır. Sanat Tanrıçasıdır. Osiris'in dulluğunun ve şiirin Tanrıçası olarak bilinmektedir. Kutsal hayvanı kobra yılanıdır. İsis'in Mısır halkı tarafından reankarnasyonla Cleopatra'nın içinde yaşadığına inanılmıştı.
Khepri - (Khepare) Heliopolitan inancında yaratıcı Tanrı. Atum ve Ra ile karışmıştır. Yükselen günesin böcek Tanrısı.
Khnemu - Su baskını ve Nil'in iri Tanrısı.
Khnum - (Khnemu) Yaratıcı Tanrılardan biri. Bir çömlekçi ustalığıyla, çamura biçim verip insanı yaratıyordu.
Khons - (Khonsu) Ay Tanrısı. Theban'da tapılmıştır.
Maat - (Ma'at) Gerçek ve Hukukun Tanrıçası.
Mefetseger - Krallar Vadisi'nin Tanrıçası.
Min - Erkek Bereket Tanrısı. Ona güç ve iktidar Tanrısı da denilmektedir.
Month - (Montu) Savaş Tanrısı. Mısır'da tapılmıştır.
Mut - Amon'in eşi ve Theban'ın ana Tanrıçası. Akbaba başlıdır.
Nefertem - Nilüfer çiçeğinin Memphis Tanrıçası.
Neith - Eski bir savaş ve dokuma Tanrıçası.
Nekhebet - Yukarı Mısır'daki Akbaba Tanrıçası.
Nephthys - Ölülerin özel koruyucu Tanrıçası. Seth'in eşi ve Isis'in kız kardeşi.
Neter'ler - Mısır yazılı belgelerinde, Tufan'dan sonra ülkeyi yönettiği söylenen "yarı Tanrı" varlıklar.
Nun - Kainat'ın yaratıldığı ilk suların Tanrısı.
Nut - Gökyüzü Tanrıçası. Osiris ve Isis'in annesi ve gökyüzü Tanrıçası. Gökyüzü olarak dünyanın üzerinde kemer gibi uzanmıştır.
Onuris - Savaşçı ve Abidos'un gökyüzü Tanrısı.
Osiris - Mısır kültünde, en önemli Tanrılardan biri. Ölülerin Tanrısı, ölümsüz yaşam için diriliş Tanrısı, kural koyucu, koruyucu, ölülerin yargıcı. Gökyüzünde, Orion takımyıldızının onu simgelediği düşünülürdü.
Ptah - Mısır panteonunda en eski ve en büyük "Yaratıcı Tanrı". Cennetleri ve dünyayı yaratmakla sorumlu. Memphis'in mumya yaratma Tanrısı. Mimari, mühendislik ve "yapı bilimi" ile özdeşleştirilir. İnsan başlı bir Tanrıdır.
Qebsenuef - (Qebehsenuef) Horus'un oğlu. Ölülerin bağırsaklarının koruyucusudur ve Tanrıça Selket tarafından korunurdu.
Qetesh - Aşkın ve güzelliğin Tanrıçası. Aynı zamanda doğa Tanrıçası olarak da tanınmaktaydı.
Ra - Hermopolis güneş Tanrısı. Atmaca kafalı bir insan olarak temsil edildi.
Satet - Nil suyu ve bereket Tanrıçası.
Seker - Işığın Tanrıçası ve yeraltından başlayan öbür dünyaya giden ölülerin ruhlarının koruyucusudur.
Sekhmet - Yıkım ve savaşın dişi aslan Tanrıçası.
Selket - Akrep Tanrıçadır. Büyüleri vardır. Kötü ruhlu insanlara ölüm verir.
Serapis - Yer altı dünyasının ve güneşin Helenistik Tanrısı.
Seshat - Ölçüm ve Yazma Tanrıçası.
Seth - Eski dönemlerde fırtına, gök ve gök gürültüsü Tanrısı. Kötü güçlerin etkisi altına giren Seth, kardeşi Osiris'i öldürdü ve Mısır'a sahip olmak istedi. Ama İsis, dağılmış parçalarından Osiris'i canlandırdı, ondan bir çocuk sahibi oldu. Oğulları Horus, Seth'i yenip babasının intikamını aldı ve Mısır'ın başına geçti. Osiris'e karşı çıktıktan sonra şeytani Tanrı olarak anılmaya başlamıştır.
Shu - Rüzgar ve havanın Tanrısı. Mut ve Geb'in babası. Yunan mitolojisindeki Atlas gibi gökyüzünü taşır.
Sobek - Timsahlar Tanrısı. Su Tanrısı olarak, aynı zamanda Nil'in yıllık taşmasını ve vadisinin gübrelenmesini sembolize etti.
Tavaret - (Tauret) Hamile kadınlara göz kulak olan hipopotam Tanrıçasıdır.
Tefnut - Nem ve bulutların Tanrıçasıdır. Nut ve Geb'in annesi. Bazı metinlerde kardeşi Şu ile beraber, Güneş'in doğuşundan itibaren gökyüzünü taşır.
Thoth - Bilgeliğin Tanrısı. Yazma, Akıl ve Ay Tanrısı özelliği ile anılmıştır. İbiş kuşu başıyla resmedilmiştir ve elinde bir dolmakalem ve her şeyi kaydettiği parşömenler vardır. Hiyerogliflerin ve simyanın onun insanlığa armağanı olduğu söylenir. Yunan Tanrısı Hermes ile özdeşleştirilmiştir. Bir görüşe göre, Tarot kelimesi de Thoth'un adından türemiştir.
Uneg - Mısırlıların tarım Tanrısı
Unut - Kuş beyinli Tanrıça olarak anılmıştır.
Wepwawet - Eski Mısır'da çakal başlı savaş ve cenaze tanrısı. Asyut (Siut) bölgesinde Mezarlık Tanrısı olarak tapınılırdı. Yunanlar ona Ophois derlerdi.
Wosyet - Eski Mısır'da gençlerin koruyucusu olarak bilinen Tanrıça.
Zenenet - Hermonthis'in Tanrıçası.
Yukarı Mısır'ın tarihine değin bulunan en eski bilgiler M.Ö. 5000'li yılları göstermektedir; ancak kurucusu Tiu'nun doğum tarihi ya da yaşadığı dönem hala sırdır. Aşağı Mısır'a gelince, bilinen kurucusu Ro en ünlü kralı da Scorpion King - Akrep Kral filminde de ilham alınan Scorpion of Egypt (Mısır Akrebi), Zekhen'dir. Yukarı Mısır'ı kendi yönetimi altında birleştiren Zekhen'den sonra kral olan Narmer, Delta bataklıklarına doğru yayılmayı sürdürmüştür.
Narmer'in kuzey Mısır'daki; Wazner'in guney Mısırdaki egemenliği sonrasında; Hor-Aha (ya da Menes olarak bilinir) birleşik Mısır İmparatorluğu'nun ilk firavunuydu.
Antik Mısır; Augustus Caesar'in liderliğindeki Roma İmparatorluğu tarafından M.Ö. 30 yılında ele geçirilmiştir. M.S. 7. yüzyılda Araplar burada egemen olmuş ; 1517 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır. 1882 yılında da Mısır ; İngiltere'nin bir kolonisi olmuştur.
Zaman Çizelgesi
Hanedan Öncesi
MÖ 3500: Senet, dünyanın en eski tahta oyunu.
MÖ 3500: Fayans, dünyanın ilk toprak çanağı.
Hanedanlar Dönemi
MÖ 3300: Tunç işler (bknz: Tunç Çağı)
MÖ 3200: Mısır hiyeroglifleri, tamamen geliştirilmiştir (bknz: Mısır'ın ilk hanedanı)
MÖ 3200: Ondalık sistem, dünyadaki ilk kullanımı
MÖ 3100: Şarap mahzenleri, dünyadaki ilk bilinen
MÖ 3100: Madencilik, Sina yarımadası
MÖ 3050: Gemi yapımı Abidos'ta
MÖ 3000: Filistin ve Levant'a Nil'den ihracat: şarap (bknz: Narmer)
MÖ 3000: Papirüs, dünyanın bilinen ilk kâğıdı
MÖ 3000: Tıbbi müesseseler
MÖ 2900: muhtemelen çelik: karbon içeren demir
MÖ 2700: Cerrahi, dünyada bilinen ilk
MÖ 2700: Üniliteral işaretler, dünyanın bilinen ilk alfabesinin temelini oluşturur
MÖ 2600: Sfenks, bugün dünyanın en büyük tek taştan oluşan heykeli
MÖ 2600: Mavna taşımacılığı, taş bloklar
MÖ 2600: Djoser Piramidi, dünyanın bilinen ilk büyük çaplı taş binası
MÖ 2600: Menkaure Piramidi ve Kırmızı Piramit, dünyanın bilinen ilk granitten yontulmuş işleri
MÖ 2600: Kırmızı Piramit, dünyanın bilinen ilk 'gerçek' yumuşak-kenarlı piramidi
MÖ 2580: Büyük Giza Piramidi; MS 1300 yılına kadar dünyanın en yüksek yapısı
MÖ 2500: Arıcılık
MÖ 2400: Astronomik Takvim, matematiksel düzeni nedeniyle Orta Çağ'da dahi kullanılmıştır
MÖ 2200: Bira
MÖ 1860: muhtemel Nil-Kızıl Deniz Kanalı (12. Hanedan)
MÖ 1800: Alfabe, dünyanın bilinen en eski
MÖ 1800: Moskova Matematik Papirüsü, frustum hacmi için genel(leştirilmiş) formül
MÖ 1650: Rhind Matematik Papirüsü: geometri, kotanjant analoğu, cebir denklemleri, aritmetik seriler, geometrik seriler
MÖ 1600: Edwin Smith Papirüsü, yaklaşık MÖ 3000'e kadar uzanan tıbbi gelenekler
MÖ 1550: Ebers Tıp Papirüsü, geleneksel ampirizm; dünyanın bilinen ilk belgelenmiş tümörleri (bknz: Tıp tarihi)
MÖ 1500: Cam yapımı, dünyada bilinen ilk
MÖ 1258: Barış antlaşması, dünyada bilinen ilk (bknz: II. Ramses)
MÖ 1160: Turin Papirüsü, dünyanın bilinen ilk jeolojik ve topoğrafik haritası
MÖ 5. yüzyıl-MÖ 4. yüzyıl (belki de daha erken): petteia ve seega, savaş oyunları; satranç oyununun muhtemel ataları
Günümüzde Mısır’ı ziyaret eden turistler Gize’deki piramitleri gezerken bu görkemli yapılar karşısında hayretlerini ve beğenilerini gizleyemiyorlar. Gize’de bulunan piramitler durdukları yerde binlerce yıldır görkemli bir uygarlığın öyküsünü anlatır gibidirler.19. yüzyılın başlarında bu piramitlerin içine giren kazıbilimcilerin duyduğu heyecansa elbette turistlerinkinden çok daha farklı çok daha coşkundu. Önlerinde binlerce yıllık bir tarih duruyordu, öyle ki bu tarih belki uygarlıkla aynı yaştaydı. İlerleyen yıllarda bulunan kalıntılar, açığa çıkarılan mezarlar ve çözülen Mısır yazısı, bu uygarlığın aslında düşünülenden de daha görkemli olduğunu açığa çıkaracaktı. Bu bölgede paleolitik çağın sonundan beri yaşıyordu insanlar. Dünya taş devrini yaşarken Nil Nehri ’nin çevresinde yaşayanlar uygarlığı filizlendiriyordu. Mısır Uygarlığı gerek askeri, gerekse kültürel yönden binlerce yıl dünyaya öncülük etti; Eski Yunan, Hitit hatta Roma uygarlığı üzerinde etkileri vardı. Döneminin süpergücü olan Mısır aynı zamanda bir kültür merkeziydi. Kendilerine özgü üç değişik alfabe geliştirmişlerdi. Gökbilimle uğraşıyorlardı ve neredeyse kusursuz bir takvime sahiplerdi. Tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmada onların imzası vardı. Geliştirdikleri mumyalama teknikleri onların öbür dünya inancına sahip ilk uygarlıklardan biri olduğunu gösteriyor. Günümüze dek dayanmış, tarihin yıkıcı etkisine karşın ayakta kalmış görkemli yapıları onların mimarlık alanında da ne denli ileri olduğunun bir göstergesidir. Fransız araştırmacı Jacques Champollion Mısır yazısını çözdüğünde binlerce yaşında olan bu uygarlık, yeniden konuşmaya başladı.
Hiyeroglifler,hayranlık uyandıran öykülerini anlatmayı günümüzde de sürdürüyor. Bu haliyle Mısır Uygarlığı binlerce yıl daha insanlığın zihnindeki yerini koruyacak.
"Mısır, Nil’in armağanı". Herodot’un bu ünlü deyimi bugün de geçerli. Çöllerin arasında sıkışmış, ekilebilir bereketli topraklar.. Bu topraklara bereket getiren, görkemli Nil nehri. Eskiler nehrin kaynaklarınıda, tropikal iklimini de bilmiyorlar ve bu nedenle amansız kuraklıktan sonra hazirandan ekime kadar suları kabartıp bereketli bir mil yayan taşkın karşisında hayran kalıyorlardı. Onlara bakılırsa böyle bir mucizeyi ancak tanrılar gerçekleştirebilirdi. Taşkınlardan sonra oluşan gölcükler ve bataklıklar da balık ve av hayvanı kaynağıydı. Bunun için tarih öncesinden başlayarak vadiye göçebe avcılar yerleştiler.
Neolitik çağda yerleşik hayata geçen göçebeler, bu topraklar üzerinde unutulmayacak bir uygarlık başlattılar. Paleolitik çağda, gelecekte çöl olacak arazilerin kuruması, henüz nehrin sağ ve solunda, yani Arap ve Libya Çölü yakınlarında yerli halkın var olması için gerekli koşulları ortaya koyacak kadar ilerlemiş değildi. Adım adım gelişen ve bu arazilerin önce step, sonra da kuru çöle dönüşmesiyle sonuçlanan kuruma şekli, burada yaşayan insanları, arazilerini bırakıp zamanla Nil vadisine çekilmeye zorlamıştı. Bu aşamaya neolitik çağın başlarında ulaşildığı sanılıyor. Böylece Nil vadisinde yaşayan halkların kökeni üç grupta aranabilir: ilk başlardan beri burada yaşayan yerli halklar; yaşam alanlarının çölleşmesi nedeniyle doğu çölünden göç eden halklar; ve aynı nedenle batı çölünden göç eden halklar. Doğa bir yandan insanın elinden yaşanacak bölgeleri alırken, bir yandan da yenisini sunuyordu. Doğanın sunduğu yeni bölge, Nil nehrinin taşidığı ve Delta olarak anılan topraklardı.
Mısır, birbirinden kolaylıkla ayrılabilen iki kısma bölünür: nehrin sağında ve solunda, dar ama verimli topraklardan oluşan "Vadi" ve tarımla uğraşanlar için gerekli her koşulun bulunduğu sulak, bereketli "Delta".
Mısır’ın bu ikiye bölünmüşlüğü ülkenin siyasi ve ekonomik yaşamında etkili olmuştur. Eski İmparatorluk dönemine ait efsaneler, merkezi Heliopolis'te bulunan tek devletin bölünmesinin ardından birbiriyle mücadele halinde bulunan ve ancak kral Menes zamanında yeniden birleşebilen iki ayrı devletten söz eder. Efsane şöyle der: Delta’nın doğusunda, Busiris’te, adil bir kral olan Osiris hüküm sürüyordu.
Yukarı Mısır’da Ombos kenti tanrısı Set onun hasmıydı; onu öldürdü ve hakimiyeti ele aldı. Fakat Osiris’le İsis’in oğlu olan Horus, giriştiği mücadele sonunda Set’i öldürdü ve babasının intikamını aldı. Bunun üzerine Heliopolis’teki tapınakta toplanan tanrılar ona, kral sıfatıyla tüm Mısır üzerinde hakimiyet bağışladılar. Bu efsanede ayrıca bir süre sonra Yukarı Mısır ve Aşağı Mısır olarak adlandırılan bölgeler arasında anlaşmazlıkların arttığını ve ülkenin yeniden ikiye bölündüğünü görüyoruz. İkinci birleşmeyse, tam tersi olarak güneyden geldi ve Delta’yı egemenliği altına aldı.
Taşkınları dizginlemek, bataklıkları kurutmak, kanallar açmak, köyleri bentlerle korumak gerekmektedir. Bu nedenle yerleşik duruma geçmiş kabileler bir araya gelip daha geniş birimler oluştururlar. Birleşen kabileler bir süre sonra iki krallık görünümüne kavuşacaktır: Tanrı Set’e bağlanan Güney Ülkesi ya da Yukarı Mısır, tanrı Horus’a tapan Kuzey Ülkesi ya da Aşağı Mısır. Kuzey ülkesi günümüz haritalarında kuzeye yakın olmasına; yani yukarıda görünmesine karşın adı Aşağı Ülke’dir; bunun nedeni bu iki ülkeye Nil Nehri’nin akışı yönünde isim verilmiş olması. MÖ 4. bin yılın sonlarına doğru "akrep kral" olarak anılan Güney hükümdarı, Kuzey’i kendi ülkesine katar. Ondan sonra tahta çıktığı sanılan Narmer adındaki bir başka kral, Güney hükümdarının başlattığı birleştirme işini tamamlar. Güney’in hükümdarlık sembolü olan ak başlığın yanına Kuzey’in kırmızı tacını takar ve böylece iki ülkenin birleştiğini anlatır. Bu birleşme eski Mısır tarihinin başlangıcı kabul edilir. Narmer belki de efsanelerin sözünü ettiği ilk firavun Menes’tir. Böylece MÖ 3000 yıllarında Thinis Çağı (Narmer’in doğum yeri olduğu varsayılan Thinis adından) başlar ve o zamandan sonra hiyeroglif yazıtların yardımıyla Mısır tarihi belirginlik kazanır.
Narmer, ya da Menes, MÖ 3000’e doğru iki ülkenin efendisi olarak başkent seçtiği Thinis kentinde hüküm sürmeye başlar. Bununla birlikte karşısına birçok sorun çıkmaktadır. Soylular arasında firavunu tanımayanlar vardır ve sık sık çıkan isyanları bastırmak gerekir. Ülkenin ikinci başkenti,2.Sülale zamanında Güneş’e tapınılan kutsal kent Heliopolis yakınlarındaki Memfis’tir. MÖ 2800 yıllarında firavun Kasekemui (bu ad "iki güçlü" anlamına gelir, Horus ve Set’e gönderme yapar) bazı kentlerin ayaklanmalarını bastırır ve yerel hükümdarlar yerine kentlere valiler atamaya karar verir. Onun zamanında devlet yapısı
ortaya konur ve bir de nüfus sayımı yapılır. Mirasa dayalı soylu sınıf karşısında devlet işlerinde çalışanların ve Firavunun gücü yükseltilir. Bu dönem, yazının da evrimini tamamladığı bir dönemdir. Belirtilmek istenen nesneyi gösteren birer resim olan ideogramlar yanında seslere karşılık gelen ve Champollion’un çözmeyi başardığı hecesel göstergeler de belirir. Arşivler yazıcılar tarafından deriler üzerine ya da uç uca eklenen papirüs yaprakları üzerine yazılmaktadır. Mısır tarihinin bilinen en eski anıtı, kral Aha’nın mezarıdır. 3.bin yılın başlarında yapılan bu mezarın bir kayaya oyulmuş beş odası vardır.
İki ülkenin tam olarak birleşmesi ve tek Mısır olması kolay kabul edilmiş ve hemen gerçekleşmiş bir olay değildi. Bunun en önemli göstergesi 1.Sülale döneminin sonlarında başlayan ve 2.Sülale boyunca süren ayaklanmalar. İki ülkenin kaynaşması tam olarak 3.Sülale döneminin başlarında oldu. Bu dönemde hükümet merkezi de yer değiştirmiş, ne kuzey ne de güney kenti olan Memfis başkent olarak belirlenmişti. Kral Zoser’in başkent yaptığı kent, bu tarihten sonra "iki ülkenin terazisi" lakabını taşımaya başlamıştı.
Beyaz surlarla çevrili olduğu için Memfis kentine verilen adlardan biri de Beyaz-duvarlar Kenti’ydi. Kasekemui’nin oğlu Zoser, burada 3.Sülaleyi kurmuştur. Heliopolis kentinin baş rahibi İmhotep onun "tatisi", yani başbakanıdır. İmhotep, çağının en büyük dehalarından biridir; bilimsel bilgileri yenileyip zenginleştiren bazı hekimlik ve astronomi incelemelerinin yer aldığı "ahlak ilgileri"nin yazarıdır. Bu dönemde Güneş’in hareketi incelenmiş, gece ve gündüz on ikişer saate bölünmüş, ilk aritmetik işlemleri uygulanmaya başlanmış, yüzey ve hacim hesapları için formüller geliştirilmiştir. Hekimlik, büyüyle yakınlığını sürdürmektedir. Mumyalar üzerinde yapılan incelemeler daha o zamanlar çürük dişlerin doldurulduğunu, iltihapları geçirmek için çenenin delindiğini gösteriyor. İmhotep’in, bütün bu bilgiler yanında mimarlık bilgisi de vardır. Sakkara’da bulunan ve basamaklı piramit olarak bilinen Zoser piramidini o yapmıştır.60 metre yüksekliğindeki bu piramit, ölmüş hükümdarı, Helipolis’in ışıklar saçan tanrısı Ra’ya götürecek bir merdiven oluşturmaktaydı. El emeğini böylesine seferber etmeyi, ancak Thinislilerin sağlamlaştırdığı mutlakiyetçi bir krallık göze alabilirdi. Bu piramit, sonraki sülalelerin hükümdarlarına örnek olacak, ve firavunlar öldüklerinde benzer dev piramitlerde yatmak isteyeceklerdi.
Zoser’den sonra gelenler, iktidarı 4.sulalenin kurucusu Snefru’ya bırakırlar. Bu hanedan MÖ 2720’den 2560’a kadar sürer. Bu dönem "piramitler dönemi" olarak anılacaktır. Snefru iyi bir kral olarak bilinse de oğlu Keops, kendisinden nefret edilen, zorba bir hükümdardır. Memfis din adamları onu, halkı vergilerle ezmekle suçlamışlardır. Oğlu Kefren, daha yaşarken insanların kendisine bir tanrı gibi tapmalarını sağlar; piramidi de neredeyse babasınınki kadar büyüktür. Buna karşılık Mikerinos, daha alçakgönüllü bir yapıyla yetinecektir.
Kaynak: Bilim Teknik Dergisi / Mayıs 2001
Mısırınn ölüler Kitabi
Ölüler Kitabi" ve ötesi...
Eski Misir'da ölüm ve ötesiyle ilgili kaynaklar Piramit ve Tabut yazitlaridir, bütün bunlar "Ölüler Kitabi" denen ölüm, ölüme geçis ve ölümden sonra yasamla ilgili kurallari ve düzeni anlatan bütün bir bilgi veya inanç sisteminin parçalaridirlar. Misirlilar ölümden sonra yeniden dirileceklerine inanirlardi, Osiris'in yeniden dogmasi ve onun kisiliginde simgelenen KIS ve BAHAR örneklerindeki gibi. ?nsan beden ve ruhtan olusuyordu, her ikisi de ölümden sonra ebedi olarak kalabilirdi, yeter ki ölümden sonra insan Osiris'in önünde günahlarini bagislatsin ve saf olarak cennette kalabilsin. Osiris, insanin kalbini bir tüy ile tartarak samimiyetini ölçerdi, eger ölü insan bu ölçümde basarisiz olursa aç, susuz ve günessiz olarak ebediyen mezarinda kalirdi. Osiris'in sinavlarindan basariyla geçebilmek için bazi yöntemler uygulanirdi, örnegin mezarlara yiyecek ve tanrilari sevindirecek tilsimlar konurdu. Ayrica, balik, yilan, hamamböcegi gibi böcekler rahipler tarafindan kutsanarak ölüye yardimci olurlardi. Ama en önemlisi, "Ölüler Kitabi" nin satin alinip mezara konmasiydi. "Ölüler Kitabi" ölüm rahiplerinin yazdiklari dua ve yöntemlerle, Osiris'i sakinlestirecek ve hatta aldatacak önerilerle doluydu. "Ölüler Kitabi" örneklerinden yüzlercesi papirüs rulolar halinde mezarlardan çikarilmistir ve en eskileri Piramitler Dönemi'ne aittir, yani M.Ö. 2500'lere. Misir inançlarina göre tüm bilgiler veya bilim bilge tanri ve yazman Toth tarafindan yazilmistir. Bugün dahi bazi mistikpagan çevreler Tarot Kartlari'nin kökeninin Toth kültünden kaynaklandigina inanirlar.
Mısır Tanrıları
Ailuros - Antik Mısır'da kedi tanrıça. Bastet olarak da biliniyordu. Uzunca bir süre Mısır'da bir kediye zarar vermek kanuna aykırıydı ve bu suçun cezası ölümdü. Bastet İsis'in ve Ra'nın kızıydı. Başta cinsellik ve doğurganlık Tanrıçasıyken, ölüleri koruma, ölenlerin başarılı yada başarısız olduklarına karar verme, yağmur yağdırma, hastalara, özellikle de çocuklara iyileşmeleri için yardım etme özelliklerine ek olarak güneş, ay, analık ve aşk Tanrıçası haline de geldi.
Aker - Güneşi ayarlamak ve yükseltmekten sorumlu Tanrı.
Akeru - Aker'in yardımcılığını yapan Tanrılar Grubuna verilen genel ad.
Amathaunta - Mısır mitolojisine göre, Deniz Tanrıçası.
Am-heh - Mısır mitolojisinde karma Tanry. Yeraltı Dünyasının Tanrısı.
Ammut - Ölümsüz yasama layık olmayanın kalbini yiyen canavar.
Amon - Hermopolis rahiplerine göre Yaratıcı Tanrı.
Amon-Ra - Amon'in rahipleri tarafından karma birleşik Tanrı. Amon-Ra bir Boğa olarak resmedilirdi.
Amset - Horus'un oğlu. Ölülerin karaciğerinin koruyucusudur ve Tanrıça İsis tarafından korunur.
Anubis - (Anpu) Ölüleri koruyan ve yücelten Tanrıça. Çakal başlıdır. Piramit metinlerinde, Anubis Ra'nın oğlu olarak yer alır. Başka metinlerde ise Osiris yada Seth ile ilişkilendirilir. Anubis Osiris'in ölümünden sonra onun vücudunun korunması işini üstlenir.
Anuket - (Anqet) Soğuk su dağıtıcısı.
Apis - Verimlilik Tanrısıdır. Güneş diski ve uraeusserpentten oluşan boğa tacıyla betimlenmiştir. Kutsal Apis boğası, Memphis'te bulunurdu ve Serapum'da büyük bir kitle halinde Apis boğalarının mezarı bulunuyor.
Bastet - (Bast) Kedilerin koruyucusu olan Tanrıça. Uzunca bir süre Mısır'da bir kediye zarar vermek kanuna aykırıydı ve bu suçun cezası ölümdü. Bastet İsis'in ve Ra'nın kızıydı. Başta cinsellik ve doğurganlık Tanrıçasıyken, ölüleri koruma, ölenlerin başarılı yada başarısız olduklarına karar verme, yağmur yağdırma, hastalara, özellikle de çocuklara iyileşmeleri için yardım etme özelliklerine ek olarak güneş, ay, analık ve aşk Tanrıçası haline de geldi.
Bes - Müzik, dans ve iyi yemek gibi aile zevklerinin Tanrısı olarak sayılır. Ayrıca çocukların eğlendiricisi ve koruyucusudur. Sakallı, vahşi görünümlü komik bir cüce olarak ve yuvarlak bir yüzle resmedilmiştir.
Buto - Aşağı Mısır'ın Kobra Tanrıçası.
Duamutef - Horus'un oğlu. Ölünün midesinin koruyucusudur ve Tanrıça Neith tarafından korunur.
Edjo - Yılan Tanrıça, Aşağı Mısır'ın sembolü ve koruyucusu.
Geb - Yeryüzünün Tanrısı. Gökyüzünün eşi. Kutsal hayvanı kazlardı. Erkek olan Geb Mısır toprağını , daha genel olarak da yeryüzünü temsil eder.
Hapi - (Hapy) Horus'un oğlu. Ölülerin ciğerlerinin koruyucusudur ve Tanrıça Nephthys tarafından korunur. Hapi ismi farklı hiyerogliflerle ifade edilmişti; çoğunlukla ama her zaman olmamak kaidesiyle Nil Nehrinin Tanrısının ismiydi. Hapi, tacı zambaklardan (yukarı Nil) veya papirüs bitkilerinden (Aşağı Nil) yapılmış şişman bir adama benzetilmiştir.
Har-nedj- itef - Horusun bir görünümü. Ölümün koruyucusu.
Harpocrates - Osiris'le İsis'in oğlu. Emzirilen küçük bir çocuk. Parmak emen genç bir oğlan olarak gösterilmiştir.
Hatmehit - Balık Tanrıça.
Hator - (Hathor) Mısır'ın çok eski bir gökyüzü Tanrıçası Tanrıçasıdır. İnek Tanrıçadır. İnek başı ile sembolize edilirdi. Sık sık İsis'le eşdeğer tutulmuştur. Hator Edfu'da Horus'un partneri olarak tapılmıştır. Aşk, müzik ve gülmenin Tanrıçası olarak düşünülmektedir.
Hauhet - Ölçülemeyen Sonsuzluğun Tanrıçası. Çoğunlukla bir kurbağa gibi yada kurbağa kafalı bir kadın gibi resmedilirdi.
Heh - Sonsuzluğu temsil eden Tanrılardan. Bir kurbağa yada kurbağa kafalı bir adam gibi resmedilirdi.
Hemen - Şahin Tanrı.
Hemsut - Kader Tanrıçası.
Heqet - Hermopolis'teki 8 Tanrıdan biri.
Heru-ra-ha - Horus ve Ra'ya şükretmeyi sembolize eden karma bir Tanrı.
Hike - Doğaüstü güçlerin Tanrısı.
Horus - Osiris'le İsis'in oğlu. Cennetin hükümdarı, yeryüzünün kralı ve kutsal şahin olarak kabul edilir. Horus'un evrensel olduğu ve ezelden beri var olduğu fikri piramit yazılarında belirtiliyor.
Imhotep - Hekimlik Tanrısı. Djoser'in veziri, sonra Ptah'in oğlu gibi ibadet edilmiştir.
İsis - Mısır'ın en büyük Tanrıçası. Simgesi, Sirius yıldızıdır. Sanat Tanrıçasıdır. Osiris'in dulluğunun ve şiirin Tanrıçası olarak bilinmektedir. Kutsal hayvanı kobra yılanıdır. İsis'in Mısır halkı tarafından reankarnasyonla Cleopatra'nın içinde yaşadığına inanılmıştı.
Khepri - (Khepare) Heliopolitan inancında yaratıcı Tanrı. Atum ve Ra ile karışmıştır. Yükselen günesin böcek Tanrısı.
Khnemu - Su baskını ve Nil'in iri Tanrısı.
Khnum - (Khnemu) Yaratıcı Tanrılardan biri. Bir çömlekçi ustalığıyla, çamura biçim verip insanı yaratıyordu.
Khons - (Khonsu) Ay Tanrısı. Theban'da tapılmıştır.
Maat - (Ma'at) Gerçek ve Hukukun Tanrıçası.
Mefetseger - Krallar Vadisi'nin Tanrıçası.
Min - Erkek Bereket Tanrısı. Ona güç ve iktidar Tanrısı da denilmektedir.
Month - (Montu) Savaş Tanrısı. Mısır'da tapılmıştır.
Mut - Amon'in eşi ve Theban'ın ana Tanrıçası. Akbaba başlıdır.
Nefertem - Nilüfer çiçeğinin Memphis Tanrıçası.
Neith - Eski bir savaş ve dokuma Tanrıçası.
Nekhebet - Yukarı Mısır'daki Akbaba Tanrıçası.
Nephthys - Ölülerin özel koruyucu Tanrıçası. Seth'in eşi ve Isis'in kız kardeşi.
Neter'ler - Mısır yazılı belgelerinde, Tufan'dan sonra ülkeyi yönettiği söylenen "yarı Tanrı" varlıklar.
Nun - Kainat'ın yaratıldığı ilk suların Tanrısı.
Nut - Gökyüzü Tanrıçası. Osiris ve Isis'in annesi ve gökyüzü Tanrıçası. Gökyüzü olarak dünyanın üzerinde kemer gibi uzanmıştır.
Onuris - Savaşçı ve Abidos'un gökyüzü Tanrısı.
Osiris - Mısır kültünde, en önemli Tanrılardan biri. Ölülerin Tanrısı, ölümsüz yaşam için diriliş Tanrısı, kural koyucu, koruyucu, ölülerin yargıcı. Gökyüzünde, Orion takımyıldızının onu simgelediği düşünülürdü.
Ptah - Mısır panteonunda en eski ve en büyük "Yaratıcı Tanrı". Cennetleri ve dünyayı yaratmakla sorumlu. Memphis'in mumya yaratma Tanrısı. Mimari, mühendislik ve "yapı bilimi" ile özdeşleştirilir. İnsan başlı bir Tanrıdır.
Qebsenuef - (Qebehsenuef) Horus'un oğlu. Ölülerin bağırsaklarının koruyucusudur ve Tanrıça Selket tarafından korunurdu.
Qetesh - Aşkın ve güzelliğin Tanrıçası. Aynı zamanda doğa Tanrıçası olarak da tanınmaktaydı.
Ra - Hermopolis güneş Tanrısı. Atmaca kafalı bir insan olarak temsil edildi.
Satet - Nil suyu ve bereket Tanrıçası.
Seker - Işığın Tanrıçası ve yeraltından başlayan öbür dünyaya giden ölülerin ruhlarının koruyucusudur.
Sekhmet - Yıkım ve savaşın dişi aslan Tanrıçası.
Selket - Akrep Tanrıçadır. Büyüleri vardır. Kötü ruhlu insanlara ölüm verir.
Serapis - Yer altı dünyasının ve güneşin Helenistik Tanrısı.
Seshat - Ölçüm ve Yazma Tanrıçası.
Seth - Eski dönemlerde fırtına, gök ve gök gürültüsü Tanrısı. Kötü güçlerin etkisi altına giren Seth, kardeşi Osiris'i öldürdü ve Mısır'a sahip olmak istedi. Ama İsis, dağılmış parçalarından Osiris'i canlandırdı, ondan bir çocuk sahibi oldu. Oğulları Horus, Seth'i yenip babasının intikamını aldı ve Mısır'ın başına geçti. Osiris'e karşı çıktıktan sonra şeytani Tanrı olarak anılmaya başlamıştır.
Shu - Rüzgar ve havanın Tanrısı. Mut ve Geb'in babası. Yunan mitolojisindeki Atlas gibi gökyüzünü taşır.
Sobek - Timsahlar Tanrısı. Su Tanrısı olarak, aynı zamanda Nil'in yıllık taşmasını ve vadisinin gübrelenmesini sembolize etti.
Tavaret - (Tauret) Hamile kadınlara göz kulak olan hipopotam Tanrıçasıdır.
Tefnut - Nem ve bulutların Tanrıçasıdır. Nut ve Geb'in annesi. Bazı metinlerde kardeşi Şu ile beraber, Güneş'in doğuşundan itibaren gökyüzünü taşır.
Thoth - Bilgeliğin Tanrısı. Yazma, Akıl ve Ay Tanrısı özelliği ile anılmıştır. İbiş kuşu başıyla resmedilmiştir ve elinde bir dolmakalem ve her şeyi kaydettiği parşömenler vardır. Hiyerogliflerin ve simyanın onun insanlığa armağanı olduğu söylenir. Yunan Tanrısı Hermes ile özdeşleştirilmiştir. Bir görüşe göre, Tarot kelimesi de Thoth'un adından türemiştir.
Uneg - Mısırlıların tarım Tanrısı
Unut - Kuş beyinli Tanrıça olarak anılmıştır.
Wepwawet - Eski Mısır'da çakal başlı savaş ve cenaze tanrısı. Asyut (Siut) bölgesinde Mezarlık Tanrısı olarak tapınılırdı. Yunanlar ona Ophois derlerdi.
Wosyet - Eski Mısır'da gençlerin koruyucusu olarak bilinen Tanrıça.
Zenenet - Hermonthis'in Tanrıçası.