- Katılım
- 1 yıl 10 ay 5 gün
- Mesajlar
- 2,196
- Tepkime puanı
- 584
- Cinsiyet
Mısır firavunu Sahure için inşa edilen Sahure Piramidi’ndeki restorasyon çalışmalarında, daha önce bilinmeyen gizli odalar bulundu.
Keşfedilen depolardan biri. Çelik kirişlerle korunan bir geçit. C: Mohamed Khaled
Keşif, piramitte daha önce belgelenmemiş bir dizi depolama odasını ortaya çıkardı. Bu keşif, Beşinci Hanedan’ın (MÖ 2.400) ikinci kralı ve Abusir’e gömülen ilk kral olan Sahura’nın piramidinin mimarisine yeni bir ışık tutuyor.
2019 yılında başlatılan Sahura piramidinin içindeki koruma ve restorasyon projesi, Sahura piramidinin alt yapısının korunmasını amaçlıyordu. Ekibin çalışmaları, piramidin iç odalarının temizlenmesi, piramidin içeriden sabitlenmesi ve daha fazla çökmenin önlenmesi üzerine odaklandı. Bu süreçte ekip, piramidin daha önce erişilemeyen mezar odalarının güvenliğini sağlamayı başardı.
Restorasyon çalışmaları sırasında ekip, zamanla bozulan ön odanın orijinal boyutlarını keşfederek, kat planını ortaya çıkarmayı başardı. Bunun sonucunda yıkılan duvarların yerine yeni istinat duvarları yapıldı. Ön odanın doğu duvarı ağır hasar görmüştü ve yalnızca kuzeydoğu köşesi ve doğu duvarının yaklaşık 30 santimetresi hala görülebiliyordu.
Çalışmalar kapsamında John Perring’in 1836’daki bir kazı sırasında fark ettiği alçak bir geçidin izleri kazılmaya devam edildi. Perring, bu geçidin enkaz ve çöplerle dolu olduğundan ve bozulma nedeniyle geçilemez olduğundan bahsetmişti. Mısırbilimci bu geçidin depo odalarına gidiyor olabileceğinden şüpheleniyordu. Ancak 1907’de Ludwig Borchardt tarafından piramidin daha ayrıntılı incelenmesi sırasında bu varsayımlar sorgulandı ve diğer uzmanlar da bu görüşe katıldı.
Sahure Piramidi.
Ancak daha da şaşırtıcı olan ise yeni ekibin bir geçidin izlerini keşfetmesiydi. Böylece Perring’in keşfi sırasında yapılan gözlemlerin doğru olduğu kanıtlandı.
Çalışmalara devam edilerek geçit ortaya çıkarıldı. Yapılan çalışmalarda şimdiye kadar sekiz depo keşfedildi. Bu depoların kuzey ve güney kısımları, özellikle tavan ve orijinal döşemesi ağır hasar görmüş olsa da, orijinal duvarların ve döşemenin bazı kısımlarının kalıntıları hala görülebiliyor.
Kat planının ve her depo odasının boyutlarının dikkatli bir şekilde belgelenmesi, araştırmacıların piramidin iç kısmına ilişkin anlayışını büyük ölçüde değiştirdi.
Restorasyon sırasında, odaların yapısal bütünlüğünü sağlamak ve onları gelecekteki çalışmalar ve potansiyel olarak kamu için erişilebilir kılmak amacıyla koruma ve sunum arasında bir denge gözetildi.
Taşınabilir LiDAR tarayıcısıyla üç boyutlu lazer tarama da dahil olmak üzere en son teknolojiyi kullanan ekip, piramidin içinde ayrıntılı araştırmalar yürütmek için 3D Geoscan ekibiyle işbirliği yaptı. Bu ileri teknoloji, hem geniş dış alanların hem de içerideki dar koridorların ve odaların kapsamlı bir şekilde haritalandırılmasına olanak sağladı.
Bu çığır açan proje, Sahura piramidinin ve onun tarihsel öneminin anlaşılmasında önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Depoların keşfi ve restorasyonunun, piramit yapıların tarihsel gelişimine bakış açısında devrim yaratması ve bu alandaki mevcut paradigmalara meydan okuması bekleniyor.
Keşfedilen depolardan biri. Çelik kirişlerle korunan bir geçit. C: Mohamed Khaled
Keşif, piramitte daha önce belgelenmemiş bir dizi depolama odasını ortaya çıkardı. Bu keşif, Beşinci Hanedan’ın (MÖ 2.400) ikinci kralı ve Abusir’e gömülen ilk kral olan Sahura’nın piramidinin mimarisine yeni bir ışık tutuyor.
2019 yılında başlatılan Sahura piramidinin içindeki koruma ve restorasyon projesi, Sahura piramidinin alt yapısının korunmasını amaçlıyordu. Ekibin çalışmaları, piramidin iç odalarının temizlenmesi, piramidin içeriden sabitlenmesi ve daha fazla çökmenin önlenmesi üzerine odaklandı. Bu süreçte ekip, piramidin daha önce erişilemeyen mezar odalarının güvenliğini sağlamayı başardı.
Restorasyon çalışmaları sırasında ekip, zamanla bozulan ön odanın orijinal boyutlarını keşfederek, kat planını ortaya çıkarmayı başardı. Bunun sonucunda yıkılan duvarların yerine yeni istinat duvarları yapıldı. Ön odanın doğu duvarı ağır hasar görmüştü ve yalnızca kuzeydoğu köşesi ve doğu duvarının yaklaşık 30 santimetresi hala görülebiliyordu.
Çalışmalar kapsamında John Perring’in 1836’daki bir kazı sırasında fark ettiği alçak bir geçidin izleri kazılmaya devam edildi. Perring, bu geçidin enkaz ve çöplerle dolu olduğundan ve bozulma nedeniyle geçilemez olduğundan bahsetmişti. Mısırbilimci bu geçidin depo odalarına gidiyor olabileceğinden şüpheleniyordu. Ancak 1907’de Ludwig Borchardt tarafından piramidin daha ayrıntılı incelenmesi sırasında bu varsayımlar sorgulandı ve diğer uzmanlar da bu görüşe katıldı.
Sahure Piramidi.
Ancak daha da şaşırtıcı olan ise yeni ekibin bir geçidin izlerini keşfetmesiydi. Böylece Perring’in keşfi sırasında yapılan gözlemlerin doğru olduğu kanıtlandı.
Çalışmalara devam edilerek geçit ortaya çıkarıldı. Yapılan çalışmalarda şimdiye kadar sekiz depo keşfedildi. Bu depoların kuzey ve güney kısımları, özellikle tavan ve orijinal döşemesi ağır hasar görmüş olsa da, orijinal duvarların ve döşemenin bazı kısımlarının kalıntıları hala görülebiliyor.
Kat planının ve her depo odasının boyutlarının dikkatli bir şekilde belgelenmesi, araştırmacıların piramidin iç kısmına ilişkin anlayışını büyük ölçüde değiştirdi.
Restorasyon sırasında, odaların yapısal bütünlüğünü sağlamak ve onları gelecekteki çalışmalar ve potansiyel olarak kamu için erişilebilir kılmak amacıyla koruma ve sunum arasında bir denge gözetildi.
Taşınabilir LiDAR tarayıcısıyla üç boyutlu lazer tarama da dahil olmak üzere en son teknolojiyi kullanan ekip, piramidin içinde ayrıntılı araştırmalar yürütmek için 3D Geoscan ekibiyle işbirliği yaptı. Bu ileri teknoloji, hem geniş dış alanların hem de içerideki dar koridorların ve odaların kapsamlı bir şekilde haritalandırılmasına olanak sağladı.
Bu çığır açan proje, Sahura piramidinin ve onun tarihsel öneminin anlaşılmasında önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Depoların keşfi ve restorasyonunun, piramit yapıların tarihsel gelişimine bakış açısında devrim yaratması ve bu alandaki mevcut paradigmalara meydan okuması bekleniyor.