Orta Amerika’da bulunan Honduras Ormanları’nda arkeologlar tarafından tahmini en az 600 yıldır hiçbir insanın ayak basmadığı iki eski şehir keşfedildi. Bu şehirlerden birinin, efsane ve hikâyelerde anlatılan Maymunlar Tanrısı’nın kayıp şehri yani bilenen diğer adı ile Beyaz Kent olduğu düşünülüyor.
Honduras Cumhuriyeti, La Mosquitia bölgesinde bulunduğu rivayet edilen Maymunlar Tanrısı‘nın Beyaz Kenti, İspanyolca’da “La Ciudad Blanca” olarak söylenmektedir. Yüzyıllar boyunca Beyaz Şehir pek çok kaşifin, komutanın ve günümüzde de bilim dünyasının ilgisini çekmiştir.
Bulunan yeni şehrin de efsanelerde geçen Beyaz Şehir olduğuna dair somut bir kanıt olmasa da, arkeolojik bulgular oldukça önem teşkil ediyor. Kalıntılar kayıp bir uygarlığa ait olduğu düşünülen pek çok bulguya ev sahipliği yapıyor. Eski pazar yerlerinden, toprak bina kalıntılarına kadar bulgular çeşitlilik gösteriyor. Ayrıca topraktan yapılmış yıkık bir piramide de rastlayan bilim insanları, burada karşı karşıya oldukları uygarlığın bin yıllar önce yok olmuş bilinmeyen bir uygarlık olabileceğini düşünüyor.
Keşifçi ekipten Orta Amerikalı arkeolog Christopher Fisher, bulguların oldukça ender olduğunu belirtiyor ve piramidin tabanında bulunan mühürlerden birinin adak amaçlı oraya konulduğunu düşünüyor.
Fisher’a göre en can alıcı parça yarı insan yarı jaguar şeklinde tasvir edilmiş bir heykel parçası. Heykelin ruhani dönüşüme uğramış bir şamanın sanatsal ifadesi olarak yapılmış olduğu düşünülüyor. Fisher; “Heykel bir başlık giymiş gibi duruyor” diyor. Ekibin başka bir üyesi Oscar Neil Cruz, bulunan nesnelerin milattan sonra 1000 ile 1400 yıllarına ait olduğunu düşünüyor.
Honduras Cumhuriyeti, La Mosquitia bölgesinde bulunduğu rivayet edilen Maymunlar Tanrısı‘nın Beyaz Kenti, İspanyolca’da “La Ciudad Blanca” olarak söylenmektedir. Yüzyıllar boyunca Beyaz Şehir pek çok kaşifin, komutanın ve günümüzde de bilim dünyasının ilgisini çekmiştir.
Bulunan yeni şehrin de efsanelerde geçen Beyaz Şehir olduğuna dair somut bir kanıt olmasa da, arkeolojik bulgular oldukça önem teşkil ediyor. Kalıntılar kayıp bir uygarlığa ait olduğu düşünülen pek çok bulguya ev sahipliği yapıyor. Eski pazar yerlerinden, toprak bina kalıntılarına kadar bulgular çeşitlilik gösteriyor. Ayrıca topraktan yapılmış yıkık bir piramide de rastlayan bilim insanları, burada karşı karşıya oldukları uygarlığın bin yıllar önce yok olmuş bilinmeyen bir uygarlık olabileceğini düşünüyor.
Keşifçi ekipten Orta Amerikalı arkeolog Christopher Fisher, bulguların oldukça ender olduğunu belirtiyor ve piramidin tabanında bulunan mühürlerden birinin adak amaçlı oraya konulduğunu düşünüyor.
Fisher’a göre en can alıcı parça yarı insan yarı jaguar şeklinde tasvir edilmiş bir heykel parçası. Heykelin ruhani dönüşüme uğramış bir şamanın sanatsal ifadesi olarak yapılmış olduğu düşünülüyor. Fisher; “Heykel bir başlık giymiş gibi duruyor” diyor. Ekibin başka bir üyesi Oscar Neil Cruz, bulunan nesnelerin milattan sonra 1000 ile 1400 yıllarına ait olduğunu düşünüyor.
