Kırklareli'nde yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen 54 yaşındaki gazeteci Şenol Goncagül, dayanılmaz acılarla 48 günün sonunda hastalığı yendiğini belirtti.
Kırklareli'nde yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen 54 yaşındaki gazeteci Şenol Goncagül, dayanılmaz acılarla 48 günün sonunda hastalığı yendiğini belirtti.
Yerel bir gazetenin imtiyaz sahibi olan Goncagül, ateş, halsizlik ve eklem ağrıları şikayetleri üzerine yaptırdığı test sonucunda Kovid-19'a yakalandığını öğrendi.
Diyabet ve tansiyonun yanı sıra safra kesesiyle ilgili rahatsızlıkları bulunan Goncagül, Kovid-19 nedeniyle önce Kırklareli Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı, durumunun ağırlaşması sonrası Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.
Uzun süren tedavi sonrası hastalığı yenen Goncagül, bu süreçte yaşadıklarını AA muhabiri ile paylaştı.
Kovid-19'un hafife alınacak bir hastalık olmadığını belirten Goncagül, testinin pozitif çıkması ile durumunun her saat kötüye gittiğini söyledi.
Koronavirüsün diyabet ve yüksek tansiyon hastalıklarını tetiklediğini ifade eden Goncagül, "Hastalığım süresince sıvı ile beslendiğim için kol ve bacak kaslarım zayıflamış. Elimi, kolumu oynatamaz durumdaydım. Akciğerlerde yüzde 70 deformasyon olmuş ve ödem toplamış. Halen sıkıntılar yaşıyorum." dedi.
İyileşmesine rağmen halen nefes almakta zorlandığını dile getiren Goncagül, özellikle sabah uyandığında nefes almakta güçlük çektiğini ifade etti.
"İşin şakası yok"
Solunum cihazına bağlıyken ve yoğun bakım tedavisinde 3 kez kalbinin durduğunu öğrendiğini belirten Goncagül, bu hastalığın şakasının olmadığını anlattı.
Yoğun bakımda kendisiyle birlikte 19 kişinin tedavi gördüğünü, bu kişilerden 17'sinin hayatını kaybettiğini anlatan Goncagül, şöyle devam etti:
"Ben de çok şans verilen bir hasta değilmişim. Bugünlere kadar geldik. Şükürler olsun en azından nefes alıyor ve hayattayım. Ben medya veya dışarıda özellikle gençleri görüyorum 'böyle bir hastalık yok', 'milleti kandırıyorlar', 'bu kadar abartmayın', 'küresel güçlerin oyunu, tezgahı' diyerek maske takmayanlar var. Bu işe aldırış etmeyenleri görüyorum. Bu hastalığı umursamayanların sonucunda bizler de bu hastalığın kahrını çekiyoruz."
Hastalığı yenenlerin şanslı görülmesi gerektiğini vurgulayan Goncagül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşin şakası yok. Kovid-19'u yenmek belki o kadar zor olmayabilir ama bunun bıraktığı hasar çok fazla. Kollarım ve bacaklarım geçici felç oldu, egzersizlerle düzelmeye başladı. İlk yoğun bakımdan çıktığımda yürüyemedim, yemek dahi yiyemedim. 23 gün entübe olmak üzere 48 gün yoğun bakımda kaldım. Öyle sancılar yaşadım ki Allah'ım beni al diye yalvardım. Dayanılmaz ağrılar sancılar. Akciğerden nefes almakta zorlandım, kafamı leğenin içine sokup çıkarıyorlar gibi hissettim. Nefes alamıyorsunuz. O çok sıkıntılı bir dönem. Bu işi abartıyorsunuz diyenler de gelsinler karşılıklı oturalım neler yaşadığımı bir anlatayım."
Kırklareli'nde yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen 54 yaşındaki gazeteci Şenol Goncagül, dayanılmaz acılarla 48 günün sonunda hastalığı yendiğini belirtti.
Yerel bir gazetenin imtiyaz sahibi olan Goncagül, ateş, halsizlik ve eklem ağrıları şikayetleri üzerine yaptırdığı test sonucunda Kovid-19'a yakalandığını öğrendi.
Diyabet ve tansiyonun yanı sıra safra kesesiyle ilgili rahatsızlıkları bulunan Goncagül, Kovid-19 nedeniyle önce Kırklareli Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı, durumunun ağırlaşması sonrası Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.
Uzun süren tedavi sonrası hastalığı yenen Goncagül, bu süreçte yaşadıklarını AA muhabiri ile paylaştı.
Kovid-19'un hafife alınacak bir hastalık olmadığını belirten Goncagül, testinin pozitif çıkması ile durumunun her saat kötüye gittiğini söyledi.
Koronavirüsün diyabet ve yüksek tansiyon hastalıklarını tetiklediğini ifade eden Goncagül, "Hastalığım süresince sıvı ile beslendiğim için kol ve bacak kaslarım zayıflamış. Elimi, kolumu oynatamaz durumdaydım. Akciğerlerde yüzde 70 deformasyon olmuş ve ödem toplamış. Halen sıkıntılar yaşıyorum." dedi.
İyileşmesine rağmen halen nefes almakta zorlandığını dile getiren Goncagül, özellikle sabah uyandığında nefes almakta güçlük çektiğini ifade etti.
"İşin şakası yok"
Solunum cihazına bağlıyken ve yoğun bakım tedavisinde 3 kez kalbinin durduğunu öğrendiğini belirten Goncagül, bu hastalığın şakasının olmadığını anlattı.
Yoğun bakımda kendisiyle birlikte 19 kişinin tedavi gördüğünü, bu kişilerden 17'sinin hayatını kaybettiğini anlatan Goncagül, şöyle devam etti:
"Ben de çok şans verilen bir hasta değilmişim. Bugünlere kadar geldik. Şükürler olsun en azından nefes alıyor ve hayattayım. Ben medya veya dışarıda özellikle gençleri görüyorum 'böyle bir hastalık yok', 'milleti kandırıyorlar', 'bu kadar abartmayın', 'küresel güçlerin oyunu, tezgahı' diyerek maske takmayanlar var. Bu işe aldırış etmeyenleri görüyorum. Bu hastalığı umursamayanların sonucunda bizler de bu hastalığın kahrını çekiyoruz."
Hastalığı yenenlerin şanslı görülmesi gerektiğini vurgulayan Goncagül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşin şakası yok. Kovid-19'u yenmek belki o kadar zor olmayabilir ama bunun bıraktığı hasar çok fazla. Kollarım ve bacaklarım geçici felç oldu, egzersizlerle düzelmeye başladı. İlk yoğun bakımdan çıktığımda yürüyemedim, yemek dahi yiyemedim. 23 gün entübe olmak üzere 48 gün yoğun bakımda kaldım. Öyle sancılar yaşadım ki Allah'ım beni al diye yalvardım. Dayanılmaz ağrılar sancılar. Akciğerden nefes almakta zorlandım, kafamı leğenin içine sokup çıkarıyorlar gibi hissettim. Nefes alamıyorsunuz. O çok sıkıntılı bir dönem. Bu işi abartıyorsunuz diyenler de gelsinler karşılıklı oturalım neler yaşadığımı bir anlatayım."