- Mesajlar
- 16,954
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 5,714
- Cinsiyet
Koçgiri İsyanı, Sevr Antlaşmasının 62, 63 ve 64. Maddelerine dayanarak Millî Mücadele döneminde ortaya çıkan 1921 tarihli ırkçı ve bölücü isyandır. Amacı bağımsız bir Kürt Devleti kurmaktır.
62, 63 ve 64. maddeleri Kürtlerle ilgili olan Sevr Antlaşması’na göre, Kürtler nüfusça çoğunluk oldukları bölgeleri kanıtlamaları şartıyla Milletler Cemiyeti’ne başvurabilecekler ve bu bölgelerde bağımsızlıklarını elde edebileceklerdir.
Koçgiri İsyanının ortaya çıkmasında etkili olan cemiyet, Kürt Teali Cemiyeti’dir.
Kürt Teali Cemiyeti ve Koçgiri Aşireti önde gelenlerinin bu savaş ortamında sözde bağımsız bir Kürt devleti kurmak için şartların oluştuğunu düşünmeleri, onları isyana iten temel nedendir.
Ayrıca TBMM Hükümetinin bütün askeri gücüyle işgalci emperyalistlere karşı savaş verdiği bir dönemde ortaya çıkan Koçgiri İsyanı, işgalcilerin planlarının da bir parçasıdır.
Bu isyanla milli mücadelenin zayıflatılması amaçlanmıştır. Nitekim Koçgiri Aşiretleri, Kürt Teali Cemiyeti vasıtasıyla İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserliği ile irtibatlı olmuş ve onlardan destek almıştır.
Koçgiri İsyanı devam ederken, Batı Cephesi’nde Yunanlılara karşı Birinci İnönü Savaşı başlamış, isyan İkinci İnönü Savaşı sırasında şiddetlenerek devam etmiştir.
Koçgiri denilen bölge, Zara ve Divriği merkez olmak üzere bugünkü Sivas ve Erzincan yörelerinin bir kısmını kapsamaktadır.
Koçgiri İsyanı, Mart 1921’de isyancıların İmranlı’yı kuşatmasıyla başlamıştır. Burada birçok subay ve asker öldürülmüş, 100’e yakın asker esir alınmış ve kasabaya sözde Kürdistan bayrağı asılmıştır.
Bunun üzerine Ankara Hükümeti, 10 Mart 1921’de Elazığ, Erzincan ve Sivas’ın Divriği, Zara kazalarında sıkıyönetim ilan etmiş ve Merkez Ordusu Komutanı Nurettin Paşa’yı isyanı bastırmakla görevlendirmiştir.
Merkez ordusunun sert müdahalesi üzerine isyanın önderi konumundaki Koçgiri Aşireti reisi Alişan ve yanındakler teslim olmuş ve Koçgiri ayaklanması bastırılmıştır.
TBMM Hükümeti Koçgiri İsyanı’nı bastırmak için sadece askerî harekat yapmamıştır. Aynı zamanda siyasi yönden de isyanı bastıracak adımlar atmıştır.
Bu dönemde Meço, Diyap Ağa, Ahmet Ramiz ve Hasan Hayri Bey gibi Dersim ileri gelenleri Mustafa Kemal Paşa’nın milletvekilliği önerisini kabul ederek meclise girmişler, böylece Kürtlerin topyekün bir şekilde ayrılıkçı hareket içinde yer almadığını göstermişlerdir.
Ayrıca Koçgiri isyanı sebebiyle mağdur olanlara yardım için bir kanun çıkarılmıştır.
Kanun teklifinde isyan nedeniyle muhtelif mıntıkalarda iki bine yakın binanın harap olduğu, bu harap binalarda ve hadisenin cereyan ettiği mahallerde birçok halkın mal, eşya ve yiyeceksiz kaldığı belirtilerek bu ahaliye yardım edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu teklifi yerinde bulan Meclis, çıkardığı 26 Şubat 1922 tarih ve 196 sayılı kanunla isyan nedeniyle zor duruma düşenlere askeriyeye ait zahireden verilecek tohumluk ve yemeklik bedeli olmak üzere Maliye bütçesinden 40 bin liranın tahsis edilmesine karar vermiştir.
62, 63 ve 64. maddeleri Kürtlerle ilgili olan Sevr Antlaşması’na göre, Kürtler nüfusça çoğunluk oldukları bölgeleri kanıtlamaları şartıyla Milletler Cemiyeti’ne başvurabilecekler ve bu bölgelerde bağımsızlıklarını elde edebileceklerdir.
Koçgiri İsyanının ortaya çıkmasında etkili olan cemiyet, Kürt Teali Cemiyeti’dir.
Kürt Teali Cemiyeti ve Koçgiri Aşireti önde gelenlerinin bu savaş ortamında sözde bağımsız bir Kürt devleti kurmak için şartların oluştuğunu düşünmeleri, onları isyana iten temel nedendir.
Ayrıca TBMM Hükümetinin bütün askeri gücüyle işgalci emperyalistlere karşı savaş verdiği bir dönemde ortaya çıkan Koçgiri İsyanı, işgalcilerin planlarının da bir parçasıdır.
Bu isyanla milli mücadelenin zayıflatılması amaçlanmıştır. Nitekim Koçgiri Aşiretleri, Kürt Teali Cemiyeti vasıtasıyla İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserliği ile irtibatlı olmuş ve onlardan destek almıştır.
Koçgiri İsyanı devam ederken, Batı Cephesi’nde Yunanlılara karşı Birinci İnönü Savaşı başlamış, isyan İkinci İnönü Savaşı sırasında şiddetlenerek devam etmiştir.
Koçgiri denilen bölge, Zara ve Divriği merkez olmak üzere bugünkü Sivas ve Erzincan yörelerinin bir kısmını kapsamaktadır.
Koçgiri İsyanı, Mart 1921’de isyancıların İmranlı’yı kuşatmasıyla başlamıştır. Burada birçok subay ve asker öldürülmüş, 100’e yakın asker esir alınmış ve kasabaya sözde Kürdistan bayrağı asılmıştır.
Bunun üzerine Ankara Hükümeti, 10 Mart 1921’de Elazığ, Erzincan ve Sivas’ın Divriği, Zara kazalarında sıkıyönetim ilan etmiş ve Merkez Ordusu Komutanı Nurettin Paşa’yı isyanı bastırmakla görevlendirmiştir.
Merkez ordusunun sert müdahalesi üzerine isyanın önderi konumundaki Koçgiri Aşireti reisi Alişan ve yanındakler teslim olmuş ve Koçgiri ayaklanması bastırılmıştır.
TBMM Hükümeti Koçgiri İsyanı’nı bastırmak için sadece askerî harekat yapmamıştır. Aynı zamanda siyasi yönden de isyanı bastıracak adımlar atmıştır.
Bu dönemde Meço, Diyap Ağa, Ahmet Ramiz ve Hasan Hayri Bey gibi Dersim ileri gelenleri Mustafa Kemal Paşa’nın milletvekilliği önerisini kabul ederek meclise girmişler, böylece Kürtlerin topyekün bir şekilde ayrılıkçı hareket içinde yer almadığını göstermişlerdir.
Ayrıca Koçgiri isyanı sebebiyle mağdur olanlara yardım için bir kanun çıkarılmıştır.
Kanun teklifinde isyan nedeniyle muhtelif mıntıkalarda iki bine yakın binanın harap olduğu, bu harap binalarda ve hadisenin cereyan ettiği mahallerde birçok halkın mal, eşya ve yiyeceksiz kaldığı belirtilerek bu ahaliye yardım edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu teklifi yerinde bulan Meclis, çıkardığı 26 Şubat 1922 tarih ve 196 sayılı kanunla isyan nedeniyle zor duruma düşenlere askeriyeye ait zahireden verilecek tohumluk ve yemeklik bedeli olmak üzere Maliye bütçesinden 40 bin liranın tahsis edilmesine karar vermiştir.