- Katılım
- 3 yıl 8 ay 7 gün
- Mesajlar
- 25,269
- Tepkime puanı
- 8,715
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
► Yerin başka bir yerle, göklerin de (başka göklerle) değişeceği o gün, onlar (zatında, fiillerinde ve sıfatlarında tek olan) El-Vâhid ve (her şeye boyun eğdirip hükmüne ram eyleyen) El-Kahhâr olan Allah’ın huzuruna çıkarılacaklardır. (14/İbrahîm 48)
► O gün gök, dönerek sallanır. (52/Tûr 9)
► Ve dağlar bir yürüyüşle yürür. (52/Tûr 10)
► Vakıa (kıyamet) gerçekleştiği zaman, (56/Vâkıa 1)
► Onun gerçekleşmesini yalanlayacak yoktur. (56/Vâkıa 2)
► O, (kimini) alçaltan (kimini de) yükselten (bir gündür). (56/Vâkıa 3)
► Yer şiddetle sarsıldığında, (56/Vâkıa 4)
► Dağlar parça parça olduğunda, (56/Vâkıa 5)
► Savrulmuş toz hâline geldiğinde, (56/Vâkıa 6)
► Sizler de üç sınıf olduğunuzda, (56/Vâkıa 7)
► Sura tek bir üfürüşle üfürüldüğünde, (69/Hakka 13)
► Yer ve dağlar yerinden taşınıp, (sonra da) birbirine çarpılıp parça parça olduklarında, (69/Hakka 14)
► İşte o gün Vakıa (vuku bulması kesin olan kıyamet) vuku bulmuştur. (69/Hakka 15)
► Gök yarılmıştır. O, o gün gevşemiş/sarkmış olacaktır. (69/Hakka 16)
► O gün yer ve dağlar şiddetle sarsılır. Dağlar, çökmüş kum yığınlarına dönüşür. (73/Müzzemmil 14)
► Şayet kâfir olursanız, çocukların saçlarını ağartan (o dehşetli) günde, nasıl korunup sakınacaksınız? (73/Müzzemmil 17)
► Gök (o günün dehşetinden) yarılmıştır. (Allah’ın) vaadi mutlaka yerine gelmiştir. (73/Müzzemmil 18)
► Yıldızlar silindiği zaman, (77/Mürselât 8)
► Gök yarıldığı zaman, (77/Mürselât 9)
► Dağlar (aniden) savrulup parçalandığı zaman, (77/Mürselât 10)
► Resûller, belirlenmiş vakit (olan kıyamet) için toplandığı zaman. (77/Mürselât 11)
► (İnsanlar) hangi gün için ertelenmiştir? (77/Mürselât 12)
► (İnsanlar arasında hükmedilip araların ayrılacağı) Yevmu’l Fasl için. (77/Mürselât 13)
► Sen ayırt etme gününün ne olduğunu nereden bileceksin? (77/Mürselât 14)
► Sura üfürüleceği gün siz, bölük bölük geleceksiniz. (78/Nebe 18)
► Gök açılmış ve kapı kapı olmuştur. (78/Nebe 19)
► Dağlar yürütülmüş, serap gibi oluvermiştir. (78/Nebe 20)
► Güneş dürülüp (karartıldığında), (81/Tekvîr 1)
► Yıldızlar dökülüp saçıldığında, (81/Tekvîr 2)
► Dağlar yürütüldüğünde, (81/Tekvîr 3)
► Hamile develer kendi hâllerine terk edildiğinde, (81/Tekvîr 4)
► Vahşi hayvanlar toplandığında, (81/Tekvîr 5)
► Denizler tutuşturulduğunda, (81/Tekvîr 6)
► Nefisler eşleştirilip (ruhlar cesetle yeniden buluştuğunda), (81/Tekvîr 7)
► Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna sorulduğunda, (81/Tekvîr 8)
► Hangi günahtan ötürü öldürüldüğü (sorulduğunda), (81/Tekvîr 9)
► Sahifeler yayılıp açıldığında, (81/Tekvîr 10)
► Gök sökülüp dürüldüğünde, (81/Tekvîr 11)
► Cehennem (ateşi) iyice harlanıp tutuşturulduğunda, (81/Tekvîr 12)
► Cennet yakınlaştırıldığında, (81/Tekvîr 13)
► Artık her nefis, (Kıyamet Günü için) ne hazırlayıp (beraberinde getirdiğini) öğrenmiştir. (81/Tekvîr 14)
► Gök yarıldığında, (82/İnfitâr 1)
► Yıldızlar dökülüp saçıldığında, (82/İnfitâr 2)
► Denizler patlatılıp/fışkırıp taşırıldığında, (82/İnfitâr 3)
► Kabirler ters yüz edildiğinde, (82/İnfitâr 4)
► Gök parçalandığında, (84/İnşikâk 1)
► Rabbini işitip gerektiği şekilde O’na itaat ettiğinde, (84/İnşikâk 2)
► Yeryüzü iyice uzatıldığında, (84/İnşikâk 3)
► İçinde olanları dışarı atıp boşaldığında, (84/İnşikâk 4)
► Rabbini işitip gerektiği şekilde O’na itaat ettiğinde. (84/İnşikâk 5)
► Yer, şiddetle sarsıldığında, (99/Zilzâl 1)
► Ve ağırlıklarını (ölüler ve madenleri) dışarı attığında, (99/Zilzâl 2)
► İnsan: “Buna ne oluyor böyle?” dediğinde, (99/Zilzâl 3)
► O gün yer, (üzerinde işlenenlere dair) haberlerini anlatır. (99/Zilzâl 4)
► Çünkü Rabbin, ona (“konuş” diye) vahyetmiştir. (99/Zilzâl 5)
► Karia/Şiddetle çalan sarsan kıyamet! (101/Kâria 1)
► Nedir o Karia? (101/Kâria 2)
► Sen, Karia’nın ne olduğunu nereden bileceksin? (101/Kâria 3)
► O gün insanlar, (ışığın etrafında dönen) pervaneler gibi etrafa saçılmış, darmadağınıktır. (101/Kâria 4)
► Dağlar ise, etrafta uçuşan renkli yün gibi olacaktır. (101/Kâria 5)
► O gün gök, dönerek sallanır. (52/Tûr 9)
► Ve dağlar bir yürüyüşle yürür. (52/Tûr 10)
► Vakıa (kıyamet) gerçekleştiği zaman, (56/Vâkıa 1)
► Onun gerçekleşmesini yalanlayacak yoktur. (56/Vâkıa 2)
► O, (kimini) alçaltan (kimini de) yükselten (bir gündür). (56/Vâkıa 3)
► Yer şiddetle sarsıldığında, (56/Vâkıa 4)
► Dağlar parça parça olduğunda, (56/Vâkıa 5)
► Savrulmuş toz hâline geldiğinde, (56/Vâkıa 6)
► Sizler de üç sınıf olduğunuzda, (56/Vâkıa 7)
► Sura tek bir üfürüşle üfürüldüğünde, (69/Hakka 13)
► Yer ve dağlar yerinden taşınıp, (sonra da) birbirine çarpılıp parça parça olduklarında, (69/Hakka 14)
► İşte o gün Vakıa (vuku bulması kesin olan kıyamet) vuku bulmuştur. (69/Hakka 15)
► Gök yarılmıştır. O, o gün gevşemiş/sarkmış olacaktır. (69/Hakka 16)
► O gün yer ve dağlar şiddetle sarsılır. Dağlar, çökmüş kum yığınlarına dönüşür. (73/Müzzemmil 14)
► Şayet kâfir olursanız, çocukların saçlarını ağartan (o dehşetli) günde, nasıl korunup sakınacaksınız? (73/Müzzemmil 17)
► Gök (o günün dehşetinden) yarılmıştır. (Allah’ın) vaadi mutlaka yerine gelmiştir. (73/Müzzemmil 18)
► Yıldızlar silindiği zaman, (77/Mürselât 8)
► Gök yarıldığı zaman, (77/Mürselât 9)
► Dağlar (aniden) savrulup parçalandığı zaman, (77/Mürselât 10)
► Resûller, belirlenmiş vakit (olan kıyamet) için toplandığı zaman. (77/Mürselât 11)
► (İnsanlar) hangi gün için ertelenmiştir? (77/Mürselât 12)
► (İnsanlar arasında hükmedilip araların ayrılacağı) Yevmu’l Fasl için. (77/Mürselât 13)
► Sen ayırt etme gününün ne olduğunu nereden bileceksin? (77/Mürselât 14)
► Sura üfürüleceği gün siz, bölük bölük geleceksiniz. (78/Nebe 18)
► Gök açılmış ve kapı kapı olmuştur. (78/Nebe 19)
► Dağlar yürütülmüş, serap gibi oluvermiştir. (78/Nebe 20)
► Güneş dürülüp (karartıldığında), (81/Tekvîr 1)
► Yıldızlar dökülüp saçıldığında, (81/Tekvîr 2)
► Dağlar yürütüldüğünde, (81/Tekvîr 3)
► Hamile develer kendi hâllerine terk edildiğinde, (81/Tekvîr 4)
► Vahşi hayvanlar toplandığında, (81/Tekvîr 5)
► Denizler tutuşturulduğunda, (81/Tekvîr 6)
► Nefisler eşleştirilip (ruhlar cesetle yeniden buluştuğunda), (81/Tekvîr 7)
► Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna sorulduğunda, (81/Tekvîr 8)
► Hangi günahtan ötürü öldürüldüğü (sorulduğunda), (81/Tekvîr 9)
► Sahifeler yayılıp açıldığında, (81/Tekvîr 10)
► Gök sökülüp dürüldüğünde, (81/Tekvîr 11)
► Cehennem (ateşi) iyice harlanıp tutuşturulduğunda, (81/Tekvîr 12)
► Cennet yakınlaştırıldığında, (81/Tekvîr 13)
► Artık her nefis, (Kıyamet Günü için) ne hazırlayıp (beraberinde getirdiğini) öğrenmiştir. (81/Tekvîr 14)
► Gök yarıldığında, (82/İnfitâr 1)
► Yıldızlar dökülüp saçıldığında, (82/İnfitâr 2)
► Denizler patlatılıp/fışkırıp taşırıldığında, (82/İnfitâr 3)
► Kabirler ters yüz edildiğinde, (82/İnfitâr 4)
► Gök parçalandığında, (84/İnşikâk 1)
► Rabbini işitip gerektiği şekilde O’na itaat ettiğinde, (84/İnşikâk 2)
► Yeryüzü iyice uzatıldığında, (84/İnşikâk 3)
► İçinde olanları dışarı atıp boşaldığında, (84/İnşikâk 4)
► Rabbini işitip gerektiği şekilde O’na itaat ettiğinde. (84/İnşikâk 5)
► Yer, şiddetle sarsıldığında, (99/Zilzâl 1)
► Ve ağırlıklarını (ölüler ve madenleri) dışarı attığında, (99/Zilzâl 2)
► İnsan: “Buna ne oluyor böyle?” dediğinde, (99/Zilzâl 3)
► O gün yer, (üzerinde işlenenlere dair) haberlerini anlatır. (99/Zilzâl 4)
► Çünkü Rabbin, ona (“konuş” diye) vahyetmiştir. (99/Zilzâl 5)
► Karia/Şiddetle çalan sarsan kıyamet! (101/Kâria 1)
► Nedir o Karia? (101/Kâria 2)
► Sen, Karia’nın ne olduğunu nereden bileceksin? (101/Kâria 3)
► O gün insanlar, (ışığın etrafında dönen) pervaneler gibi etrafa saçılmış, darmadağınıktır. (101/Kâria 4)
► Dağlar ise, etrafta uçuşan renkli yün gibi olacaktır. (101/Kâria 5)