- Katılım
- 3 yıl 8 ay 29 gün
- Mesajlar
- 25,277
- Tepkime puanı
- 8,724
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Günümüz dünyasında mükemmel çalışan arayışında, bir adayın öz geçmişini incelemek ve onunla standart bir görüşme yapmak yeterli olmuyor. Bu yüzden, işverenlerin bazı taktikler kullanmaları gerekiyor. Adaylar, çoğu çok basit olan bu psikolojik testlerden birini geçemeyebiliyor ve bazen test edildiklerinin bile farkına varmıyor.
Kahve ya da çay ikramının, çoğu durumda adayın kaderini etkileyebilecek bir iş görüşmesi rutini olduğunu öğrendiğimiz zaman çok şaşırdık!
“Bir fincan kahve” testi, son zamanlarda işverenler arasında sık kullanılmaya başladı. Patron, görüşmenin başında adayı mutfağa götürüyor ve ona bir fincan kahve ikram ediyor. Görüşmeden sonra adayın fincanla ne yapacağını dikkatle izliyor. Fincanı nereye koyacağını mı soracak, masada öylece bırakacak mı, yoksa mutfağa götürüp kendisi mi yıkayacak?
Bu yöntemi bulan kişi, muhasebe yazılımları geliştiren “Xero Australia” şirketinin genel müdürü Trent Innes, bu taktiğin bir insanın karakteri ve davranışları hakkında asıl iş görüşmesi sorularından bile daha çok şey anlattığını söylüyor. Adayın ekibe ne kadar çabuk uyum sağlayacağını da gösterdiğini belirtiyor. Bu durumda, en doğru karar adayın görüşmeden sonra mutfağa giderek fincanı kendisinin yıkamasıdır.
Aslında, “kahve fincanı” testi masum bir numara. Bu süreç, iş görüşmesi sabah 9 olarak ayarlandıysa, ama aday iş yerine erken gelirse çok daha zorlaşıyor. İşveren hâlâ meşgulse, iş arayan kişinin 10 dakika beklemesi gerekiyor. Sonra bir 10 dakika daha. Ardından 15 dakika daha bekletiliyor.
Bu taktik, adayın stresli durumlarda duygusal olarak ne kadar istikrarlı olduğunu ve genel olarak o pozisyonu ne kadar çok istediğini gösteriyor.
Ses tonunu yükseltmek, çığlıklar atmak ve hatta aşağılayıcı sözler kullanmak, stresli durumları canlandırmanın ve adayın stresle başa çıkabilme becerilerini ölçmenin başka bir yolu. Uzmanlar, bu anlarda sakin kalmanızı ve sorulara mümkün olduğu kadar sakince cevap vermenizi öneriyor.
İş arayanlar için başka bir nahoş sürpriz de tuhaf bir isteğin arkasında saklanıyor olabilir. Örneğin, pencereden atlamanızı isteyebilirler. İşveren, bu durumda adayın “sıra dışı” düşünme becerilerini nasıl kullandığını görmek istiyor.
Bu durumdan başarıyla çıkmak için şunu yapabilirsiniz: Pencere pervazına çıkın, ama görüşmenin yapıldığı odanın zeminine atlayın. Kimse nereye atlamanız gerektiğini belirtmedi. Ya da “kazan-kazan” stratejisi uygulayarak soruya soruyla cevap verin ve patronu şaşırtın: “Şirket benim atlamamdan nasıl bir fayda sağlayacak?”
Başka bir taktikte de görüşmeyi yapan kişi bir anda tuhaf davranmaya başlıyor. Aday, görüşmeyi yapan kişi tarafından görmezden gelinebiliyor. Bbu şahıs ya bilgisayar ekranına bakıyor ya da telefon çağrılarına cevap veriyor. Hatta görüşmenin ortasında odadan çıkıp gidebiliyor.
Bu taktik, adayın görüşmeyi yapan kişinin dikkatini tekrar çekmeyi nasıl başaracağını veya bu durumdan çıkmak için nasıl bir yol izleyeceğini gösteriyor. En etkili seçeneklerden biri, görüşmeyi yapan kişiden iş görüşmesini başka bir güne almasını istemektir.
Görüşmeden sonra, patronun, adayı potansiyel iş arkadaşlarıyla tanıştırmayı teklif ettiği durumlarla karşılaşmak da mümkün. Bu, iş yerinde de olabiliyor, işten sonra da ve sadece nazikçe bir jest değil. İşverenin, çalışanlarının aday hakkındaki düşüncelerini öğrenmesinin bir yolu.
İşverenin duyarlı ve yardımsever adayları bulmasını sağlayan başka bir testte de yere bir kalem düşürüp adayın vereceği tepki izleniyor. Aday, içgüdüsel olarak eğilip kalemi alıyorsa, büyük ihtimalle o işe alınıyor. Aday kalemi almayı görüşmeyi yapan kişiye bırakıyorsa, muhtemelen böyle bir şansı olmuyor.
İş görüşmelerinde böyle testlerle karşılaştınız mı? Deneyimlerinizi yorumlarda okumak isteriz!
Kahve ya da çay ikramının, çoğu durumda adayın kaderini etkileyebilecek bir iş görüşmesi rutini olduğunu öğrendiğimiz zaman çok şaşırdık!
1. Size bir fincan kahve ikram etmelerinin bir sebebi var.
“Bir fincan kahve” testi, son zamanlarda işverenler arasında sık kullanılmaya başladı. Patron, görüşmenin başında adayı mutfağa götürüyor ve ona bir fincan kahve ikram ediyor. Görüşmeden sonra adayın fincanla ne yapacağını dikkatle izliyor. Fincanı nereye koyacağını mı soracak, masada öylece bırakacak mı, yoksa mutfağa götürüp kendisi mi yıkayacak?
Bu yöntemi bulan kişi, muhasebe yazılımları geliştiren “Xero Australia” şirketinin genel müdürü Trent Innes, bu taktiğin bir insanın karakteri ve davranışları hakkında asıl iş görüşmesi sorularından bile daha çok şey anlattığını söylüyor. Adayın ekibe ne kadar çabuk uyum sağlayacağını da gösterdiğini belirtiyor. Bu durumda, en doğru karar adayın görüşmeden sonra mutfağa giderek fincanı kendisinin yıkamasıdır.
2. Patron sizi kasten bekletir.
Aslında, “kahve fincanı” testi masum bir numara. Bu süreç, iş görüşmesi sabah 9 olarak ayarlandıysa, ama aday iş yerine erken gelirse çok daha zorlaşıyor. İşveren hâlâ meşgulse, iş arayan kişinin 10 dakika beklemesi gerekiyor. Sonra bir 10 dakika daha. Ardından 15 dakika daha bekletiliyor.
Bu taktik, adayın stresli durumlarda duygusal olarak ne kadar istikrarlı olduğunu ve genel olarak o pozisyonu ne kadar çok istediğini gösteriyor.
3. Görüşmeyi yapan kişi bir anda bağırmaya başlar.
Ses tonunu yükseltmek, çığlıklar atmak ve hatta aşağılayıcı sözler kullanmak, stresli durumları canlandırmanın ve adayın stresle başa çıkabilme becerilerini ölçmenin başka bir yolu. Uzmanlar, bu anlarda sakin kalmanızı ve sorulara mümkün olduğu kadar sakince cevap vermenizi öneriyor.
4. Görüşmeyi yapan kişi tuhaf bir talepte bulunur ve pencereden atlamanızı ister.
İş arayanlar için başka bir nahoş sürpriz de tuhaf bir isteğin arkasında saklanıyor olabilir. Örneğin, pencereden atlamanızı isteyebilirler. İşveren, bu durumda adayın “sıra dışı” düşünme becerilerini nasıl kullandığını görmek istiyor.
Bu durumdan başarıyla çıkmak için şunu yapabilirsiniz: Pencere pervazına çıkın, ama görüşmenin yapıldığı odanın zeminine atlayın. Kimse nereye atlamanız gerektiğini belirtmedi. Ya da “kazan-kazan” stratejisi uygulayarak soruya soruyla cevap verin ve patronu şaşırtın: “Şirket benim atlamamdan nasıl bir fayda sağlayacak?”
5. İşveren bir anda tuhaf davranmaya başlar.
Başka bir taktikte de görüşmeyi yapan kişi bir anda tuhaf davranmaya başlıyor. Aday, görüşmeyi yapan kişi tarafından görmezden gelinebiliyor. Bbu şahıs ya bilgisayar ekranına bakıyor ya da telefon çağrılarına cevap veriyor. Hatta görüşmenin ortasında odadan çıkıp gidebiliyor.
Bu taktik, adayın görüşmeyi yapan kişinin dikkatini tekrar çekmeyi nasıl başaracağını veya bu durumdan çıkmak için nasıl bir yol izleyeceğini gösteriyor. En etkili seçeneklerden biri, görüşmeyi yapan kişiden iş görüşmesini başka bir güne almasını istemektir.
6. Aday bütün ekiple tanıştırılır.
Görüşmeden sonra, patronun, adayı potansiyel iş arkadaşlarıyla tanıştırmayı teklif ettiği durumlarla karşılaşmak da mümkün. Bu, iş yerinde de olabiliyor, işten sonra da ve sadece nazikçe bir jest değil. İşverenin, çalışanlarının aday hakkındaki düşüncelerini öğrenmesinin bir yolu.
7. Patron kalemini yere düşürür.
İşverenin duyarlı ve yardımsever adayları bulmasını sağlayan başka bir testte de yere bir kalem düşürüp adayın vereceği tepki izleniyor. Aday, içgüdüsel olarak eğilip kalemi alıyorsa, büyük ihtimalle o işe alınıyor. Aday kalemi almayı görüşmeyi yapan kişiye bırakıyorsa, muhtemelen böyle bir şansı olmuyor.
İş görüşmelerinde böyle testlerle karşılaştınız mı? Deneyimlerinizi yorumlarda okumak isteriz!
