İnsan Beyni Hakkındaki 7 Efsane

Katılım
1 yıl 3 ay 19 gün
Mesajlar
2,163
Tepkime puanı
571
Cinsiyet
bPg20e
Birinci Efsane: Beynimizin sadece %10’unu kullanırız

Muhtemelen bu bilgiyi hayatınızda birçok kez duymuşsunuzdur ancak bir bilginin popüler olması o bilginin doğru olduğu anlamına gelmiyor. İnsanlar bu şehir efsanesini anlatırken beynin ne kadar çok daha fazla şeyler yapabileceğini, insan zekasının ve fiziksel aktivitelerin arttırılabileceğini ve hatta telekinezinin mümkün olduğunu ima ediyorlar. Şöyle düşünün; eğer beynimizin sadece %10’uyla bunları yapabiliyorsak eğer %90’ını kullansaydık neler yapabilirdik?
Aslında olan: Araştırmalara göre beynin tüm alanları bir tür çalışma içindedir. Eğer beynimizin sadece %10’unu kullanıyor olsaydık insanlar beyin hasarı gördüklerinde sonuç çok daha hafif olurdu, beynimizin sadece %10’luk kısmı için endişeleniyor olurduk. Gerçekte ise beyinde oluşan en ufak bir hasar bile hem fonksiyon hem bilgi açısından çok ağır bir şekilde sonuçlanmaktadır. Ayrıca beyin aktivitelerini gösteren teknolojiler de beynimizin tümünü, uykuda bile, kullandığımızı göstermektedir.

İkinci Efsane: Beyin hasarı kalıcıdır

Beyin narin bir yapıya sahip bu yüzden darbe, felç ya da hastalık gibi nedenlerden dolayı kolaylıkla hasar görebiliyor. Bu hasarlar hafif bozulmalardan tamamen işlevini kaybetmeye kadar değişen çeşitliktedir. Beyin hasarları tahrip edici olabilir ama her zaman kalıcı mıdır?

Aslında olan: İnsanlar sıklıkla beyin hasarlarını bir “son” olarak görse de hasarı alan kişinin iyileşip iyileşmemesi hasarın şiddeti ve konumuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Örneğin, bir futbol maçında kafaya alınan bir darbe beyin sarsıntısına yok açabilir. Bu çok ciddi de olabileceği gibi çoğu insan bunu zamanla atlatmayı başarır. Buna rağmen beyne inen bir inme korkunç bir şekilde sonuçlanıp kalıcı olabilir. Şunu da bilmeliyiz ki beyin kayda değer bir esnekliğe sahiptir. Felç gibi çok ciddi bir durumda bile beyin kendini zaman içinde onarıp yeni bağlantılar oluşturabilir.

“Felç gibi küçümsenmeyecek derecede hasarlarda bile terapilerin de yardımı ile beyin yeni bağlantılar oluşturup sağlıklı alanlar üzerinden yeni rotalar yaratabilir.”

Üçüncü Efsane: İnsanlar ya “sağ beyinlidir” ya da “sol beyinlidir”

Daha önce kendini sağ beyinli ya da sol beyinli olarak tanımlayan birini duydunuz mu? Bu, insanların sol beyinli ya da sağ beyinli olduğunu iddia eden bir fikirden gelmektedir. Bu fikre göre “sağ beyinli” insanlar daha yaratıcı ve daha canlı olurken “sol beyinli” insanlar daha analitik ve daha mantıklı olmaktalar.

Aslında olan: Uzmanlar beyindeki bölgelerin ayrı işlevleri olduğunu kabul etse de (örneğin bazı görevler ve düşünmenin beynin belirli bir bölümüyle alakası olması) hiç kimse tamamen sağ beyinli ya da sol beyinli değildir. Gerçekte ise beynimizin her tarafını, o görev beynin belirli bir tarafında yoğunlaşmışsa bile, kullanırız.

“Beynimiz her ne kadar bölgeleşmiş olursa olsun her iki tarafı da hala birlikte çalışır. Sağ beyinli olma ya da sol beyinli olma kavramı her ne kadar popüler bir psikolojik terim olsa da samimi değildir. Örneğin sol beyin lobu seslerden kelimelere çeviri yapmaktadır ancak bunu tek başına yapamaz. Sağ beyin lobu dilin daha çok duygusal yönüne hassastır ve konuşma içindeki heceleri tonlamaya ve vurguya göre ayırır.” – Carl Zimmer, Discover

Dördüncü Efsane: İnsanlar doğadaki en büyük beyne sahiptir

İnsan beyni vücut boyutuna oranla oldukça büyüktür. Ancak yaygın kanının aksine insanlar doğadaki en büyük beyne sahip değildir. Peki ne kadar büyüktür insan beyni? Diğer canlılara oranla boyutu ne kadardır?
Aslında olan: Ortalama yetişkin bir insanın beyni yaklaşık 1,5 kilogram ağırlığında ve 15 santimetre uzunluğundadır. Dünya’daki en büyük beyne sahip olan canlı ise 9 kilogramlık beyni ile ispermeçet balinasıdır. Diğer bir büyük beyinli hayvan ise yaklaşık 6 kilogramlık beyni ile fillerdir.

Peki ya beynin boyutunun vücuda oranı? İnsanlar beyin büyüklüğü oranında en tepede olmalı, değil mi? Yine, bu kavram da bir efsanedir. Şaşırtıcı bir şekilde en büyük beyin-vücut oranı en yüksek olan hayvan yaklaşık %10 ile sivri faregillerdir.

Beşinci Efsane: Daima sahip olacağımız beyin hücreleriyle doğduk, eğer onlar ölürse beyin onları tekrar yerleştiremez
Geneleksel bilim yetişkin insanlar çok fazla beyin hücresine sahip olduğunu ve yenilerini oluşturamadığını uzun bir süre iddia etti. Peki beyin hücrelerimiz öldüğünde gerçekten yeniden üretilemez mi?

Aslında olan: Geçtiğimiz yıllarda uzmanlar insan beyninin yaşlılıkta bile yeni hücreler ürettiğini keşfetti. Yeni beyin hücrelerinin üretildiği bu işleme nörogenez denilmekte ve bilim adamları bu işlemin beynin hipokampus denilen önemli bölgesinde üretildiğini bildirdi.

Altıncı Efsane: Alkol kullanmak beyin hücrelerini öldürür

Beşinci efsanemiz ile bağlantılı olarak beynin yeni hücreler üretemeyeceği ve eğer alkol ile beyin hücrelerimizi öldürürsek bunun beyin ölümüne kadar gideceği iddia edilir. Çok sık ya da çok fazla içki içtiğinizde insanlar sizi bu konuda uyarmış olabilir. İnsanların beyin hücrelerini yenileme kapasitelerinin olduğunu öğrenmiştik, peki ya alkol tüketmek gerçekten beyin hücrelerimize zarar verir mi?

Aslında olan: Aşırı ya da kronik alkol kullanımı çok ciddi sonuçlara yol açarken uzmanlar alkol tüketmenin beyin nöronlarına zarar verebileceğini düşünmüyorlar. Hatta araştırmalar gösteriyor ki ne kadar içki içerseniz için bu nöronlarınızı öldürmez.

Yedinci Efsane: İnsan beyninde 100 milyar nöron vardır

Eğer herhangi bir psikoloji ya da nörobilim kitabına göz attıysanız insan beyninin 100 milyarı aşın nörona sahip olduğunu okumuş olabilirsiniz. Peki bu ne kadar doğru? Beynimizde kaç tane nöron var?
Aslında olan: Bu “100 milyar” tahmini o kadar tekrar edilir oldu ki hiç kimse doğru sayının varlığından haberdar bile değil. 2009’da bir bilim adamı beynimizde aslında kaç tane nöron olduğunu saymaya karar verdi ve bu sayının pek de doğru olmadığı anlaşıldı. Bu araştırmaya göre insan beyni yaklaşık 85 milyar nöron içermekte. Önceden tahmin edilen sayı her ne kadar daha yüksek olsa da 85 milyar da hiç azımsanacak bir miktar değil.
 
Geri
Üst Alt