Güzel Yazılar

Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Duygularımı paylaşabildiğim sizler iyi ki yanımdasınız… Ve ne olursa olsun
biliyorum ki her zaman yanımda olacaksınız…..

Yine yazıyorum özgürce, özgür olduğum tek şeyde. Bir de ağlıyorum ağlayabildiğim
bir yerde, ağlayabileceğimi hissedince!!! Bazen de gülüyorum ,elimden
geldiğince, becerebildiğimce. “Sen ne yapıyorsun” demiyorum. “İyiyim” diyorsun
ben susuyorum.
Sen soruyorsun “sen ne yapıyorsun”, “ben mi diyorum?, “Evet” diyorsun. Senin
kadar olmasa da çok şey yapıyorum. Siyah ol diyorlar, siyah oluyorum. Ak ol
diyorlar, ak oluveriyorum. Gül diyorlar, gülüyorum... Ağlama diyorlar susuyorum.
Vazgeç diyorlar VAZGEÇİYORUM her şeyden. Sevdiğimden de, sevmediğimden de…!
Bırak diyorlar, bırakıyorum bütün ipleri, hayalleri.

Seni düşünüyorum umarsızca, hayallerim suya düşüyor su kalıyor kuyuda. Hepsi bir
kenara hayalleri kurtarayım diyorum. “Bırak oda kalsın” diyorlar. Bırakıyorum
oda kalıyor. “Yak” diyorlar, yakıyorum. Bir kibrit çakıyorum her şeye. Aya,
yıldıza, buluta… Sonra kendime…! Ay sönüyor toprağa düşüyor, yıldız kül kül
olmuş savruluyor, bulut duman duman dağılıyor. Bense köz köz çırpınıyor. Hepsini
geçtim bari ben diyorum. “Yak oda bitsin” diyorlar. Yakıyorum, ben de bitiyorum.
Aslında çok şey yapıyorum. Yapamadıklarımın dışında çok şey. Kendim olmadan çok
şey. Senin kadar olmasa da çok şey. Bak yine birseyler tükendi icimde..
TÜKENİYORUM ELİMDE OLMADAN, YAVAŞ YAVAŞ…

Bir sen varsın “öl” demeyen. “Günaydın” diyorsun “günaydın” diyorum. “Güneşin
ışığından aldığın ışıltıyla aç gözlerini” diyorsun, gülüyorum. “Ayın ışığından
kalan mahmurlukla başla güne” diyorsun, durgunlaşıyorum. “Önce dik dur, dik dur
ki günün de, ömrün de dik geçsin” diyorsun, güçleniyorum. Sonra ağlıyorum; “Ağla
rahatlarsın” diyorsun, susuyorum. “Şimdi anlat” diyorsun. Anlatıyorum. “Haklısın
ama alacaklı değilsin” diyorsun, kızıyorum.

“Hayat bu, ama ben varım” diyorsun. Susuyorum. “Dost” diyorsun, “dost” diyorum.
“Çalınacak kapı mı var ben zaten buradayım” diyorsun, “BİLİYORUM” diyorum.

Ve ben daha konuşmayı öğrenmeden sana duygularımı anlatmaya çalışıyorum….
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Mükemmel Olmak Istemiyorum
Eger mükemmellik;Senin aramamana karsilik gurur yapip aramamaksa,Kizdigim anda icimden sana sarilmak gelse de ders vermek icin soguk davranmaksa,En özledigim anda çok sabirli ve dayanikli oldugumu göstermek istercesine belli etmemekse,Eski asklarini deli gibi kiskanirken cok anlayisli oldugumu ispatlamak icin susmaksa,Saatlerce sadece seni düsünüp,sana aglayip biri sordugunda ''Yok canim onu düsünmüyorum'' diyip güçlü görünmeye calismaksa,Ben mükemmel olmak istemiyorum!!Çünkü seni sadece sen oldugun için seviyorum.Bir ömür boyu sana kavusamasam da seni sevdigime hic pisman olmadim ve olmayacagim.
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Sana gitme diyemediğim zaman; gözlerine baktım ağlamaklı ve çaresizce. Belki anlar anlar da gitmez diyen bir umutla. Ellerin kayarken ellerimden yavaşça seni seviyorum dedim sessizce belki de vaz geçip yanımda kalmanı bekleyerek.Sararken kolların beni yavaşça kokluyordum saçının her telinive güzel tenini unutmak istemezcesine. Verirken bana son buseni akıyordu gözlerimden yaşlar usulca.

Sana gitme diyemediğim zaman; ağlıyordum önce sessizce bir köşede dönecek diyen bir umutla. Gözyaşlarımı akıtırken gönlüme ılık ılık başımı kaldırıp bir daha baktım ardından belkide geri dönmeni bekleyerek. Düşerken kar taneleri kirpiklerime hayalin vardı gözlerimde ve hala kokunu duyuyordum esen rüzgarda. Fırtınalar eserken ardından son busenin sıcaklığı duruyordu yanağımda.

Sana gitme diyemediğim zaman; bir yanlızlık resmi çizildi önce. Sonra hafiften bir rüzgar esti, üşümeye başladı ellerim senin yokluğunu hatırlatırcasına. Bir buruk ses vardı hala kulağımda sevda türküleri söyleyerek rüzgarın uğultusuna karışan. Sessizce sallarken elimi ardından bir küçük tebessüm belirdi yüzümde bu son vedaya aldırmayan...
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
.....Bazı duygular vardır anlatılamaz , anlaşılır sadece. Sevenin sevdiğini bilmesi kadar ; Sevilen de anlar sevildiğini. Sevgi her zaman belirli kelimelerle söylenmez. Çoğu defa bir bakış yeter de artar bile...

.....Yeryüzünde hiçbir kuvvet insanoğlunu sevme hakkından alıkoyamaz. Sevmek Çoğu zaman var olmaktır. Sonunda bizi yok olmaya ****ürse bile. Ben şimdi varım ve seni sevmek hakkımı kullanıyorum. Sen bile buna karşı koyamazsın.

.....Sana gelinceye kadar sonu gelmez bir arayıştı sevgilerim. Bir zaman başkalarında aradım seni , başka yüzlerde , başka ellerde aradım. Aldandım , fakat bir gün seni bulmak ümidini kaybetmedim . Nasıl olsa gelecektin bir gün. Ve işte geldin de ! Bana tatmadığım hüzünleri tattırmaya , bilmediğim kederleri öğretmeye geldin .

.....Acıdan yana ne almışsa yaşamadığım hepsini bir bir sen yaşatacaksın bana . Bir gün yaşamanın gereksizliğini de senden öğreneceğim. Bu selin akışını hiçbir şey durduramaz artık . Ummadığım ve ummadığın bir anda çıktın karşıma . Coşkun ırmaklar gibi , amansız seller gibi geldin ,mutlaka yıkarak ve benden birçok şeyleri beraberinde sürükleyerek gideceksin. işte o zaman yoklukların en dayanılmazı ile karşı karşıya kalacağım .

.....Er geç gideceksin ; beni anlayamadan , beni sevemeden gideceksin . Yalnız bir iç kırıklığı kalacak senden , tesellisiz bir hüzün kalacak .Yıllardır aradığım sendin , ama sen gittikten sonra başkasını aramayacağım . Gelmeyecek bile olsan , ömrümün sonuna kadar arardım seni .Ama geldin bir kere ;ister bilerek gelmiş ol , ister bilmeden ...

.....Geldin ya ! Şimdi her şey güzel seninle . Yürümenin konuşmanın , nefes almanın bir başka anlamı var artık. Sen varsın ya her şey bambaşka gözlerimde...
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
SEVGİYİ TARİF ETMEYE KALKSAM, SENİ ANLATIRDIM DÜNYAYA . . .

Korkunun olduğu yerde aşk yoktur. Cesarettir sevmek. Düzenlere,oyunlara,kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan,bencilliği hiçe saymaktır. Bir başka açıdan da inanmaktır sevmek.Gerçekten inanmaktır, tümden inanmaktır. İnsan sevince; sevdiğine bütünvarlığı ile teslim olmamışsa, yeteri derecede sevmemiş demektir. Ve ona kayıtsız şartsız inanmıyorsa, sevgiden bahsetmeye bile hakkı yoktur.

Kıskançlık; inancımızın bütünlüğü ölçüsünde besler aşkı. Şüpheyse öldürür.Şüphenin olduğu yerde inancın yeri olmaz. Sevgiden bahsedilemez orad****ıskançlıksa; kutsal bir duadır, dudağında sevenlerin.

Sevmek; var olmaktır bir bakıma,derinden bakılınca yokluğa benzer.Sevmek bütünlenmektir. Çok seven eksildiğini zanneder,oysa artmaktır sevmek, çoğalmaktır. Çevrenin gözlerimizden silinmesi, önce bir eksilme hissi verir insana. Fakat o her şeyimizi varlığı ile doldurdukça arttığımızı anlarız. O bir tek kazanç, bütün kayıplarımıza bedeldir.

Bir an gelir; her şeyi onunla değerlendirmeye başlarız. O bugün mutluysa yaşamak güzeldir. Kabımıza sığmayız. Şarkılar söylemek gelir içimizden. O kederliyse, gözlerimizde herşey kederlidir artık. Bütün güzellikler bir bir yitirirler anlamlarını. O anlarda ölümü düşünür de, yine ölemeyiz kurtulamamak için.

Yanmaktır, tutuşmaktır sevmek ve yaşadıkça hiç sönmemektir. Dinle, sana sevmenin ne olmadığını söyleyeceğim önce. Ne olduğunu sonra anlayacaksın.

Dinle, sevmek alışveriş değildir. Geometri değildir, aritmetik değildir. En değerli şeydir belki, ama karşılığında hiçbir şey alınmaz. Karşılıksız bir çeke atılmış kuru bir imza değildir sevmek. İskambil kağıdı değildir, zar değildir, bir dilim değildir, hesap pusulası değildir sevmek.

Sevginin bedeli yine sevgiyle ödenir, altınla değil. Sevilmekse; sevmenin mükafatıdır ancak, karşılığı değil. Bir sevgiye eş bir başka sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür. Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi; gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız, yüksekliktir o. Sevgi; dudak değildir, göz değildir, saç değildir. Sandalye değildir sevgi, yatak değildir, çarşaf değildir. İçki değildir, içemezsiniz fakat herşeyden güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına seyredemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir, heykel değildir. Okuyamazsınız kitap değildir. Bilmece değildir, çözemezsiniz. İsteseniz de içinizden atamazsınız. Kan değildir, kesip damarınızı akıtamazsınız. Siz ağladıkca o güçlenir içinizde. Akmaz, gözyaşı değildir. Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz. Bitmez çile değildir. Ne desen o değildir sevmek.
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
DUYGULAR


duygularımı en ince detaylarıyla anlatmak istiyorum,okadar acı ve hüsranla doluki kalbim
bir türlü kaleme alıpta yazamıyorum en başta seni yazmak istiyorum sayfalar dolusu; ister bir sayfa tutsun ister yüz
seni yazmak istiyorum...sonra ikimizinde kandığı o aptalca aşkı...nefret ve kinle dolup taşan o aşkı yazmak istiyorum,

ve sonra terk edilişleri...günler geçipte sen gelmeyince işte o zaman bütün her yanımı sisler kaplıyordu,ne seni görüyordum nede çevremdekileri...
işte her zaman böyle yazmak istiyorum,sayfalarca ve saatlerce hep seni canım,
ama şimdi şu anda yazmak şöyle dursun onları görmek bile istemiyorum isteksizce yazılan şu duygularım inan gerçekler değil canım....

ruhum ve benliğim bunların hiçbirisini arzulamıyor,hepsi hepsi daima seni arzuluyor..
sonra tekrar seni yazmak istiyorum sayfalara senin hayatını senin yaşamını ve senin için güzel olanı
benim için acı ve hayal kırıklığı..o muhteşem evliliği yazmak istiyorum;ben bunca zamandır hep ayaklar altına aldım o güzelim duyguları
sonra kaybolan bir evlilik ve çocuklar işte böyle oldu duygularım...

aşkı sevgiyi unuttu artık kalbim zaman geçmek bilmiyor, bu acı duyguların içinde kapkaranlık oluyordu duygular.sevgiyi barışı unutuyordu o zaman...
kin nefret herşey böyle oluyordu canım,duygularımı böyle anlatmak istemezdim sana..güzeli en güzeli yazmak isterdim sayfalara
inan ömrüm yetmez duygularımı anlatmaya kağıtlara dökmeyesayfalara sığdırmaya...
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
ELVEDA BITANEM

Sabah uyandiginda midesinde bir yanma hissetti yanmanin nedeni aksam yedikleri degil uyanir uyanmaz bugün yapacaklarinin aklina gelmesiydi. Bugün 2 yildir götürmeye çalistigi bir birlikteligi bitirecekti aslinda bunda geç bile kalmisti. Bitmeli dedi içinden her gün; bu tatsiz uyanis bitmeli... Içinde bir muhakeme baslamisti, kendi kendine söyleniyordu:

“Ona da haksizlik etmek istemiyorum belki hatali olan benim.... Bulunmaz Hint kumasi degilim ya, görünüs olarak himmm yakisikli çocuk denilecek biri hiç degilim.... Ama yaptim çok çalistim bitmesin diye kendimle mantigimla çok kavga ettim olmadi....” Genç adam bunlari düsünürken surati sekilden sekille giriyordu. Süratle giyinerek disari çikti, bugüne kadar hiç bekletmemisti onu simdide bekletmemeliydi. Istanbul soguk ve yagmurlu bir Nisan ayi yasiyordu.Genç adam gökyüzüne bakarak iç geçirdi bulutlar bizim yasayacaklarimizi biliyor onlar bile agliyor halimize.

Birkaç saatlik yolculuktan sonra Kadiköy iskelesine geldi her zamanki gibi yine ilk kendisi gelmisti bulusma yerine. Birkaç dakikalik beklemeden sonra karsidan kiz arkadasinin geldigini gördü, simdi midesindeki agri daha da artmisti. Karsilama faslindan sonra Besiktas a gitme karari aldilar, yolculuk sirasinda hiç konusmadilar; genç adam günesin yoklugunda grilesen denize bakiyordu. Genç kiz arkadasinin bu durgunluguna anlam verememisti, öyle ya nereden bilecekti bu gün ayrilik çanlarini çaldigini.

“Üsüdüm” dedi genç kiz, bu yolculuk boyunca edilen tek lafti. Besiktas a geldiklerinde bir cafe de oturdular, genç kiz anlamisti kendisine bir sey söylenmek istendiginin... “Bana bir sey mi söylemek istiyorsun” dedi, genç adamin gözlerine bakarak. Genç adam gözlerini kaçirarak “evet” seklinde basini salladi.

Genç kiz daha da heyecanlanmisti. Biraz da sinirlenerek “söyle öyleyse ne diye bekliyorsun.”

Genç adam içini çektikten sonra “sence biz nereye kadar gidecegiz, daha dogrusu biz iyi bir ikiliyiz”

“Bunlari sorma geregini neden duydun.” dedi genç kiz.

Genç adam söze basladi: “bak canim bundan birkaç ay önce aksam saat 11:00 civariydi sanirim, hatirladin mi?

Genç kiz “evet hatirladim” dedi, ama genç adam genç kizin sözünü bitirmesini beklemeden “o aksam seni düsünüyordum diger aksamlarda oldugu gibi senin için bir siir yazmistim onu o an sana okumak istemistim, sana telefon açtigimda siirimi bile dinlemeden simdi sirasi mi canim ya senin de isin gücün yok mu demistin bana. Biliyor musun o an bir kaç yumruk yedikten sonra kroki durumuna düsen bir boksör gibi olmustum sessiz kalip özür dileyerek telefonu kapatmistim. Daha sonra bu siiri benden hiç istememistin. Ve bunun gibi bir çok defa tartismamiz oldu. Geçenlerde hasta olup yataklara düstügümde arkadaslarimla birlikte sen de gelmis, Meral in bana sen sanslisin Nalan sana bakar sözüne karsilik sinirli bir edayla “aaaa banane isim yok da sana bakacagim, annen baksin demistin bunu da hatirladin mi?”

Genç kiz tekrar “evet” dedikten sonra saskin saskin “evet ama bunlari neden hatirlatiyorsun bilmiyorum. Biliyorsun benim kisiligim böyle, duygusalligi sevmiyorum . Ve hasta bakici gibi göründügümü de kimse söyleyemez.”

Genç adam güldü “Evet canim bak burda haklisin, sen zaten olmak istesen bile bu kalbi tasidigin müddetçe hasta bakici hemsire falan olamazsin.”

Genç adam devam etti “bana simdiye kadar kaç kere sabahin erken saatlerinde güzel sözcüklerden olusan bir mesaj çektin, hiç hatta günün hiçbir saatinde çekmedin. Duygusalligi sevmeyebilirsin ama sen seni seven insanlari mutlu etmeyi de sevmiyorsun, halbuki ben senin tam tersine kendimden çok insanlari mutlu etmeyi seviyorum. Seni tanidigimdan beri her sabah aksam, gece yani seni andigim her saat tatli sözcük mesajim vardi senin için biliyor musun? seninle ben ak ile kara gibiyiz”

Genç kiz anlamisti, “yani ne istiyorsun benden sair olmami mi?”

Genç adam tekrar gülümsedi içinden dün gece verdigin ayrilik kararinin ne kadar dogru oldugunu düsünüyordu.

“Hayir dedi sair olmani istemiyorum zaten olamazsin da; yalniz biz ayrilmaliyiz, ayrilirsak ikimiz içinde en hayirlisi bu olacak.”

Genç kiz sasirmisti, “Neden ama ben seni seviyorum, senin de beni sevdigini saniyordum.”

Genç adam iç çekerek “hayir canim sen esas beni sevdigini saniyorsun, eger beni sevseydin simdi burda baska seyler konusuyor olurduk.”

Genç kizin gözleri yasarmisti, Genç adam cebinden çikardigi mendili uzatti, genç kiz göz yaslarini silerek kesik bir sesle “Sen bilirsin, umarim beni baska biri için birakmiyorsundur.”

Genç adam “Nasil böyle bir seyi düsünürsün, senden baska olmadi ve uzun sürede olacagini sanmiyorum.” Genç adam ve genç kiz iki sevgili olarak oturduklari masada artik iki yabanci gibi duruyorlardi. Istanbul yagmurlarla yikanirken yagmura iki sevgilinin umutlari da karisiyordu.

Birkaç dakika sesiz oturduktan sonra genç kiz “kalkalim istersen” dedi.

Genç adam ben biraz daha burda kalmak istiyorum, istersen sen kalkabilirsin. Genç kiz “tamam o zaman sana mutluluklar dilerim” diyerek elini uzatti. Genç kizin sesi ve eli titriyordu genç adam “arkadas olarak beraberiz ama sen istersen tabi” dedi. Genç kiz evet” anlaminda basini salladi ayrilirken son kez sarildilar birbirlerine.

Genç kiz uzaklasirken genç adam masada dondu kaldi vakit ögleni bulurken yagan yagmur yerini günese birakmisti, ama genç adam titriyordu onu titreten açan günese ragmen esen rüzgar miydi, yoksa kalbindeki ayrilik acisi miydi. Saatlerce dolasti devamli kendini sorguluyordu hatayi bastan yaptim diyordu, ama yasadigi güzel günlerde olmustu.”allahim” dedi “allahim güç ver bana”.

Dostlarini düsündü onlarin dediklerini düsündü. Arkadaslari sizler birbirine zit insanlarsiniz yol yakinken dönün bu yoldan dememis miydiler. Tabi ya dogru olani yapmisti. Saatler geçtiginde artik günes yerini yildizlara birakmisti, eve döndügünde yürümekten bitap duruma düsmüstü. Kendisini karsilayan annesine hiçbir sey söylemeden kendi odasina gitti. Gece bir türlü bitmek bilmiyordu anilarin agirligi altinda eziliyordu genç adam, ama sabah erken kalkip ajansa gidecekti, bunun için uyumasi gerekiyordu.

Birkaç saat sonra genç adam uykuya dalmayi basarmisti ve sabah 7 de saatin zirlamasiyla uyandi genç adam. Evden çikacagi zaman cep telefonuna bakti, mesaj ve 10 tane cevapsiz arama vardi. Genç adam yorgun oldugu için duymamisti telefonunun sesini. Cevapsiz arama ve mesaj canimcim dan gelmisti canimcim onun Nalana taktigi isimdi, heyacanla mesaji açti mesajda sunlar yaziyordu.......

“Sadece onlari sevmeyi sevdim Hepsini onlarsiz yasadim da Bir seni sensiz yasayamiyorum Bu aski tek kalpte tasiyamiyorum Sana yemin güzel gözlüm bir tek seni sevdim Ve seni severek ölecegim, ELVEDA BIRTANEM.......”

evet, genç adam sasirmisti, mesajin gelis saatine bakti sabahin besini gösteriyordu güldü kahkahalar atarak güldü onu tanidigi ve arkadas oldugu günden beri ilk defa bir siir aliyordu ve ilk defa bu saatte araniyordu....

Heyecanla hizli arama yapti, çalan telefonu yabanci bir ses açti.

Genç adam “Nalan ile görüsebilirmiyim” dedi. Fakat karsidaki agliyordu, hiçkira hiçkira agliyordu; “Ben onun annesiyim yavrum, canim kizim bu sabah intihar etti. Gece odasinda birilerini arayip durdu, sabah odasinin isigini sönmemis görünce merak ederek odasina girdim, ama yavrum kendini asmisti.”

Genç adam beyninden vurulmusa döndü. Bir gün önceki mide agrisinin iki katini çekiyordu simdi. Oldugu yere yigilip kaldi.............

Birkaç ay sonra...

Iki doktor konusur. Doktorlardan biri digerine karsidaki hastanin durumunu soruyor ....

- haaa o mu, üç ay önce getirdiler elindeki cep telefonunu hiç birakmiyor, kendisi yüzünden bir genç kiz intihar etmis, o günden sonra o cep telefonu her zaman elinde devamli bir seyler yazip birine yolluyor. Geçenlerde merak ettim o uyurken gönderdigi numarayi aradim hayret ki numara 3 ay önce iptal edilmis, ve gelen mesajlarda bir siir:

“Sadece onlari sevmeyi sevdim Hepsini onlarsiz yasadim da Bir seni sensiz yasayamiyorum Bu aski tek kalpte tasiyamiyorum Sana yemin güzel gözlüm Sana yemin güzel gözlüm bir tek seni sevdim Ve seni severek ölecegim, ELVEDA BIRTANEM.......”
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Papatyam..

Sana olan sevgim öyle bir yangın ki ...Yıllardır kopan fırtınalar onu sadece körükledi...Her zaman sevginle yeniden inşa ettim külden yerleri...Dudaklarınla tekrar yaktım o dingin yerleri..
Sana olan sevgim öyle yeşil ki ...Uçsuz bucaksız...Her yağmurda çamura bulanan o yeşil güneşinle kuruyup benzendi yeni renklere...
Sana olan sevgim öyle bir okyanus ki...İçinde bir damla olamadı kimse..Tüm okyanus senin yağmurlarınla büyüdü;derinleşti..Öyle bir okyanus ki ;sen varsın her damlasında..
Sana olan sevgim öyle bir ışık ki....Güneşi aratmıyor gecelerime...Apaydınlık kör karanlık bile seninle..
Belki büyük sevgin bunların nedeni...Belki yalansız sadakatin...
Vurdum duymazlığın,asiliğin,sertliğinin ardındaki o sıcacık yüreğin...
Düşünüyor musun bilmiyorum geçmişi benim kadar...İlk ellerimizin kenetlenmesi,ilk öpüşün,ilk bakışın...Hep vardın sanki...Hep sendin...Herkeste senden bir parça vardı..Ne kadar aptalmışım halbuki...Kimse sen olamaz ki...
Kimselerin görmediği;benim bile sadece hissettiğim;dokunmadığım,göremediğim,duyamad ığım o eşsiz yüreğin...
Dilinden çıkan,yüzünden geçen,satırlara döktüğün her ne olursa olsun;biliyorum ki SEN HEP VARSIN,HEP OLACAKSIN o eşsiz yüreğinle...İyi ki bensin;iyi ki senim...İyi ki benimsin;iyi ki seninim...İyi ki varsın papatyam!
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Vakit, gecenin sonsuz karanlığına bürünmüş. Binbir sıkıntı sarmış benliğimi. Bir yudum su diye inleyen hasta gibi muhtacım seninle konuşmaya. Nerdesin? Uyur musun şimdi? Arasam, bir sıcacık merhabana ihtiyacım var desem; ne dersin? Kızar mısın düşüncesini aklımdan geçirmek istemiyorum.Çünkü dostumsun diye biliyorum.Elbette arayacaksın, dediğini duyar gibi oluyorum.
İçimi acabalar sardığında senin sevgi dolu gözlerini görebilsem nasıl rahatlayacağım, ama yoksun. Varlığınla beni nasıl sarıyorsun, bir bilsen. Maddeden ötesin. Hani pamuk şekeri vardır, yediğin an tadı damaklarına yayılır ama anında yok olur. Sen sakın yok olma, sevgi tadında yaşa. Beni ben yapan her ne varsa, sende de bunları gördüğüm için mi bu kadar bendesin? Bence sen, varlığındaki değerlerle sensin, bence sen ruhuma uzattığın kementle varsın. Acımdasın, sevincimde, gözyaşımda, uzanan elimin sıcaklığındasın. Uzaktayken nasıl yanımda olabiliyorsun?
Mutluluktan uçacakken seni aramak ve sevincimi paylaşmak istiyorum. Acımda ben seni arayamıyorum, yalnızlığın kalın kabuğuna çekilmek ve unutmak istiyorum dünyayı, insanları. Ama sen... sen bırakmıyorsun. O derin dehlizde karanlıklar içinde bir ışık var, o ışığa doğru bilinmez bir neden çekiyor beni. Gözyaşlarım çiçek oluyor yüzümde ışıkla. Ve ellerimde çiçeklerle çıktığımda karşımda seni buluyorum. Kimsin sen?
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
SEVGİYE DAİR
Ey Güzel İnsan!
Sessiz sevdaların bitiremediği, sözcüklerin ifade edemediği, bahar aylarının
varlığını kıskandığı...
Sen... Sen içimin ince büyük derin sızısı..! Seni Seviyorum...
"Seni seviyorum" derken eriyorum, her eriyişimde bir kez daha "seni seviyorum" diyorum.
Hepsi bu; "Seni seviyorum"...
SEVGİNE İHTİYACIM VAR, bana yaklaşan durağanlaşmış beyninde ki düşüncelerin nokta
bitişlerine. Uzaklarda olduğumu düşlediğinde, senden bir nebze uzaklaşmadan, senli
dünlerde ayakta kalma çabalarıma inanmana, parmak uçlarımda ki hislerimden,
acılarına sebebiyet verenlere olan nefretimin büyümesine olan engelleme çabalarına
sahip çıkamayan beynimin, aslında kendine verdiği sızılardan vazgeçme gayretleriyle
cebelleşip duruyorken, bakışlarındaki ışığa ihtiyacım var. Benliğimde bastırdığım
sana olan vazgeçilmez hislerimi beyninde açığa çıkarma duygularımın, yüreğimdeki
fırtınanın dinmediğini, cümlelerimin arasına sıkıştırılmış göğsümün o ince
sızısından, göğsünün sol yarısına akan hislerimi anlamana ihtiyacım var. "Seni
sevdiğimi daha önce söylemiş miydim?" cümlesinin
dudaklarından çıkarken "hayır" diye anlamsız bir cümle kurup sesindeki sevgiyi
defalarca duymak isteyen "ben" in sana ihtiyacı var. Yanan kalemime dokunmadan
sevdalı kalemimin ucundan dökülen yazıların sana ait olduğunu bilmene ihtiyacım var.
"Sen"i kaybetmekten her adımda korkan benim sevdanı bilmeye ihtiyacı var...
Ağla! Ben de ağlarım, göz yaşlarım özlemine az kalır, buralarda nem var! Nem varsa
sende kalır daha çağırırken beni anı bile kalmaya tenezzül etmeyen o dağ
dorukları... Sömürgem yaslar durur sesime kırgın ayrılıkları... Ağla sömürgem...
Belki dönemem; oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır, kış yanar, düş
üşür yüreğimde... Ağlarım göz yaşlarım yine beyaz kalır.
Bir tür gurur bu... Bir gün nasılsa ve hiç olmadık bir anda alınıp kopartılmadan,
kendi ellerimizle onu yok etmek bizim gibilerin mutluluğuna tahammül edemeyen bu
hayata bu hayatın zorba kurallarına bir tür baş kaldırış...
Yağmur yağacak az sonra, hep ağlamaklı olurum yağmur yağdığında. Yüreğim üşür,
gözlerim üşür, içimdeki kuşlar uçar gider...
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Yokluğunu Hissettiğim Aşkım'a .:.
Artık yapayalnızm,bi sevgilim var ama ben yalnızım. Bunu söylemek ve ebediyen susmsk istiyorum. Konuştukça, susmak istedikçe, sevdikçe, özledikçe ve ne kötü ki YAŞADIKÇA içim acıyor!!! Öyle bir duygu ki... Bedenimle ruhum arasında beni kahreden çelişkiler içerisindeyim. Düşünmekle düşünmemek, susmakla susmamak, bakmakla bakmamak, sevmekle sevmemek, ağlamakla aglamamak ve YAŞAMAKLA YAŞAMAMAK...... Kimsenin beni sevmesini ve bana gerektiği için SENİ SEVİYORUM demesini istemiyorum. Çünkü ben öğrendim bi kere sevmenin verdiği o dayanılmaz acıyı... sevmemeye ve bir daha asla böyle kırılmamaya yemin ettim! Ben insanları sevsemde belli etmicem artık. Çünkü; maskelerini, sırlarını, kendilerine oynadıkları budala oyunlarını ,hırslarını, yalanlarını hiç birini istemiyorum. Bir kez sevdim ben, hemde çok sevdim. o aralar karamsar ve içime kapanıktım. Ama çok sevdim o YALANCIYI... Sadece onu severdim, yalancı olmasına rağmen, beni üzmesine rağmen... Ellerimden tutardı o, üşürken içimi ısıtırdı gülüşü. Beni öperdi, koklardı, severdi. Ama sonra sevmemeye başladı. Nasıl oldugunu bilmiyorum ama hissediyordum. Hiç davranmadığı gibi davrandı, hiç bakmadığı gibi baktı. belliki istemiyordu artık beni. Sonra....... Sonra gitti sessizce... Birdaha hiç dönmedi. Giderken ağladım..! Elimi tuttu, gülümsedi son kez ve ağladı oda. O gündür kimse tutmadı ellerimi, giderken ellerimide götürmüştü çünkü. Birdaha hiç geri alamadım ellerimi de, kalbimi de, göz yaşlarımı da... Gittiğinden beri hiç durmadı gözlerimden akan yaşlar, giderken içimde açtığı yara hiiiiç geçmedi.... NORMALDE YANIMDA OLUPTA; YOKLUĞUNU HİSSETTİĞİM AŞKIMA... ELLERİMİ ve KALBİMİ geri istiyorum BEBİŞİM!!! AĞLAMAKTAN YORULDUM ÇÜNKÜ....
 
Katılım
3 yıl 7 ay 15 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Ben artık gitmeliyim :.( .:.
Beni tanımıyorsun
hiç olmayan biriyim senin için,
ama benimle konuşuyorsun.

Uzak bir şehirdeyim senin için
sisli ve yalnız bir şehir...
Düşlerine benziyorum,
aklına uğradığımda şaşırıyorsun
Ne
hazin bir sevdanın kahramanı
Ne
sukunla büyüyen bir umudum ben...

Şehirler; anlatıyorum sana
hiç tanımadığın benim gibi
duvarlarında ismin olan şehirler...

Ve
şiirler bırakıyorum baş ucuna
uyandığında bulasın diye
uyanıyorsun....
Ne farkediyor...

Bazı bazı geçiyorum limandan
marazlı bir geminin güvertesinde,
elimde
yağmur yıldızları bazen
bazen fırtına kuşları,
gözlerinin önünden geçiyorum yani
ellerinin arasından...
Bakıyorum ama göremiyorsun....

Nedense
hep uyurken buluyorum seni,
saçların yastığında uyukluyor
suçlanıyorum,
aldatıyorum seni,
yalanlar söylüyorum koca koca
sarılıp sığınıp rüyalarına.

Uzaktasın,
uyumaktasın,
ellerin başının altında,
yorgun,
yapayalnız,
iç geçiriyorsun uysal bir kedi gibi yalnızlığa,
bardaktan boşanırcasına aşk yağıyor sokaklara
duymuyorsun,
uyuyorsun...

Bilmem hiç özlemez misin beni,
hiç takılmazmıyım aklına,
uyandığında
hani bakarsın olur ya,
bir gül koysam başucuna...

Ellerini merak ediyorum en çok,
narin ve umarsız,
sessizler,
yıldızlar gibi,
yağmayı unutan yağmurlar gibi,
kendi kendilerini ıslatıyorlar..
Ellerin yani sevdam, ellerime hiç yüz vermiyorlar.

Nerede başladı,
hikaye kahramanı kim?..
Nerede ışıl ışıl parlayan gözlerin?..

Anlamıyorsun,
ya da anlatamıyorum sana...
Böyle sahte bir dünya,
ben yalancı mesihim...
Kalsın bu söz burada,
ben artık gitmeliyim...
 
Geri
Üst Alt