Biraz da gerçeklerden konuşalım. Tarihten bu yana süregelen ve günümüz ilişki alışkanlıklarıyla bambaşka bir boyuta gelen rekabet ve eşitsizlik; bazı insanların psikolojilerinde yaralar açıyor ve kişilik bozukluklarına yola açıyor. Özellikle erkeklerde bu durumu daha belirgin görüyoruz. Şimdi bu durumun gündemdeki tartışma konusu olan, kendini güvensiz ve kadın düşmanı olarak tanımlayan erkeklerin plastik cerrahi macerasından bahsediyoruz.
Genetik psikoloji olarak kadınların üremek için en iyi genleri aradığından, erkeklerin de olabildiğince çok kadını dölleme isteğinden haberi olmayan yoktur.
Tarih boyu evrimsel sürecimiz bizi olgunlaştırdı ve hayvanlar gibi davranmıyoruz. Yine de temel içgüdülerimizi koruyoruz. Erkeklerin hep yakındığı "kızların efendi erkek yerine serserileri tercih etmesi", kadınların yakındığı "gözü daima dışarıda" tabiri bu temele dayanıyor.
Modern dünyada bu durum keskin çizgiler yaratıyor.
Şöyle ki, eski zamanlarda eğitimsiz ve ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınların çoğu zaman eş seçme hakkı yoktu. Seçici taraf büyük oranda erkekti. Zaman değiştikçe ve kadınlar eşitlik mücadelesi verdikçe seçim haklarını kazandılar. Seçme hakkı olan kadınlar da çoğu zaman güçlü, başarılı ve en önemlisi genetik anlamda şanslı, yakışıklı erkekleri tercih ediyor.
Günümüzün ilişki dinamikleri ve sosyal medyanın da etkisiyle, rekabet ortamı daha önce hiç olmadığı gibi.
Hem kadınlar, hem de erkekler için işler giderek zorlaşıyor. Dış görünüşün her şey olduğu günümüzde iki cinsiyet de kendine dikkat ediyor, daha da iyi olmanın yollarını arıyor. Ancak bir grup var ki, onlar kendilerinden tamamen umudu kesmiş durumda.
Kendilerine Incel diyen bu grup; güzel bir kadınla birlikte olma ihtimallerinin asla olmadığını düşünen, genellikle bakir ve yalnız erkeklerden oluşuyor.
Belki ülkemizden örneklerini biliyoruz ama bu şekilde topluluk oluşturduklarını daha önce duymamış olabilirsiniz. Incel, genellikle ailesiyle veya yalnız yaşayan, fiziksel görünümü ile ilgili takıntıları olan, genellikle daha önce bir kadınla ilişki kurmamış ve çeşitli sebeplerden kadınlara öfke duyan yetişkin erkeklerin topluluğu. İnternette oldukça aktif olan bu grubun pek çok forum sitesi var birbirleriyle bu şekilde iletişim kuruyorlar.
Amerika'da 2014 yılında bir okula ateş açarak 6 kişinin ölümüne sebep olan Elliott Rodger bir Incel idi.
Kendisini böyle tanımlamasa da, katliam öncesi sosyal medyada yayınladığı otobiyografisinde kadınlara kin kusan saldırgan Incel grubunun idollerinden birine dönüştü. Zengin bir Hollywood yapımcısının oğlu olarak pek çok ayrıcalığa sahip olan Elliott Rodger, kadınlara büyük öfke duyuyordu ve saldırmak için de kendi tabiriyle 'asla birlikte olamayacağı güzellikte' kızların olduğu okulu seçmişti.
Şimdi bu tür erkekler, hayallerindeki kızlarla birlikte olabilmek için plastik cerrahi dünyasını keşfetti.
Kadınların genellikle birlikte oldukları "ideal" erkek figürünü tespit eden Incel'ler bunun için estetik operasyonlar geçirmeye başlıyor.
İnternet üstündeki forumlarında fotoğraflarını photoshoplayarak nasıl olmaları gerektiğini hesaplıyor ve daha sonra bıçak altına yatıyorlar.
Spor ve diğer vücut geliştirme yöntemlerini de unutmamak lazım. Öyle ki "penis esnetme" adlı bir egzersiz dahi uygulayarak rakiplerine fark atmaya çalışıyorlar.
Genetik psikoloji olarak kadınların üremek için en iyi genleri aradığından, erkeklerin de olabildiğince çok kadını dölleme isteğinden haberi olmayan yoktur.
Tarih boyu evrimsel sürecimiz bizi olgunlaştırdı ve hayvanlar gibi davranmıyoruz. Yine de temel içgüdülerimizi koruyoruz. Erkeklerin hep yakındığı "kızların efendi erkek yerine serserileri tercih etmesi", kadınların yakındığı "gözü daima dışarıda" tabiri bu temele dayanıyor.
Modern dünyada bu durum keskin çizgiler yaratıyor.
Şöyle ki, eski zamanlarda eğitimsiz ve ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınların çoğu zaman eş seçme hakkı yoktu. Seçici taraf büyük oranda erkekti. Zaman değiştikçe ve kadınlar eşitlik mücadelesi verdikçe seçim haklarını kazandılar. Seçme hakkı olan kadınlar da çoğu zaman güçlü, başarılı ve en önemlisi genetik anlamda şanslı, yakışıklı erkekleri tercih ediyor.
Günümüzün ilişki dinamikleri ve sosyal medyanın da etkisiyle, rekabet ortamı daha önce hiç olmadığı gibi.
Hem kadınlar, hem de erkekler için işler giderek zorlaşıyor. Dış görünüşün her şey olduğu günümüzde iki cinsiyet de kendine dikkat ediyor, daha da iyi olmanın yollarını arıyor. Ancak bir grup var ki, onlar kendilerinden tamamen umudu kesmiş durumda.
Kendilerine Incel diyen bu grup; güzel bir kadınla birlikte olma ihtimallerinin asla olmadığını düşünen, genellikle bakir ve yalnız erkeklerden oluşuyor.
Belki ülkemizden örneklerini biliyoruz ama bu şekilde topluluk oluşturduklarını daha önce duymamış olabilirsiniz. Incel, genellikle ailesiyle veya yalnız yaşayan, fiziksel görünümü ile ilgili takıntıları olan, genellikle daha önce bir kadınla ilişki kurmamış ve çeşitli sebeplerden kadınlara öfke duyan yetişkin erkeklerin topluluğu. İnternette oldukça aktif olan bu grubun pek çok forum sitesi var birbirleriyle bu şekilde iletişim kuruyorlar.
Amerika'da 2014 yılında bir okula ateş açarak 6 kişinin ölümüne sebep olan Elliott Rodger bir Incel idi.
Kendisini böyle tanımlamasa da, katliam öncesi sosyal medyada yayınladığı otobiyografisinde kadınlara kin kusan saldırgan Incel grubunun idollerinden birine dönüştü. Zengin bir Hollywood yapımcısının oğlu olarak pek çok ayrıcalığa sahip olan Elliott Rodger, kadınlara büyük öfke duyuyordu ve saldırmak için de kendi tabiriyle 'asla birlikte olamayacağı güzellikte' kızların olduğu okulu seçmişti.
Şimdi bu tür erkekler, hayallerindeki kızlarla birlikte olabilmek için plastik cerrahi dünyasını keşfetti.
Kadınların genellikle birlikte oldukları "ideal" erkek figürünü tespit eden Incel'ler bunun için estetik operasyonlar geçirmeye başlıyor.
İnternet üstündeki forumlarında fotoğraflarını photoshoplayarak nasıl olmaları gerektiğini hesaplıyor ve daha sonra bıçak altına yatıyorlar.
Spor ve diğer vücut geliştirme yöntemlerini de unutmamak lazım. Öyle ki "penis esnetme" adlı bir egzersiz dahi uygulayarak rakiplerine fark atmaya çalışıyorlar.
