Bi̇polar Bozukluk (Mani̇k-depresi̇f Hastalık)

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
3 yıl 8 ay 17 gün
Mesajlar
25,270
Tepkime puanı
8,716
Yaş
35
Konum
Memed' Home
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
Manik-depresif hastalık olarak bilinen bipolar bozukluk, mani ve depresyon nöbetlerini içeren bir ruh hastalığıdır. Hastanın duygu durumu aniden yükselir, ya çok neşeli olur ya da tam aksine çok üzgün ve ümitsiz kalır. Daha sonra hasta eski durumuna geri döner.

Bipolar bozukluk tipik olarak adolesan ya da erken erişkin dönemde başlar ve hayat boyu deva eder.

Hastalığın etkili bir tedavisi vardır ve hastayı boşanma, iş kaybı alkol ve madde kötü kullanımı ve intihar gibi sonuçlardan korur.

Manik-depresif hastalık, tedavi edilmezse kişinin hayatını olumsuz yönde ektileyebilir ve ayrıca diğer ağır hastalıklarda olduğu gibi, bipolar bozukluk da aile fertleri bu durumun etkisi altında kalırlar. Çükü rahatsızlığın alışılmadık davranış bozukluklarıyla savaşmak zorunda kalırlar.

Bipolar bozukluğun kalıtsal olduğuna inanılır, fakat henüz özel bir genetik bozukluk tarif edilmemiştir.


BİPOLAR BOZUKLUĞUN BELİRTİLERİ


Bipolar bozukluk mani ve depresyon nöbetleriyle seyreder,

Manik nöbetin belirtileri:

  • Sinirlilik
  • Aşırı öfke ya da neşe durumları
  • Her zamankinden farklı davranışların bulunduğu dönemler
  • Enerji ve aktivitenin artması, düşünce akışının ve konuşmanın hızlanması
  • Uyku ihtiyacının azalması
  • Hastanın kendi gücü ve yetenekleri hakkında gerçekci olmayan inanışlara kapılması
  • Cinsel ilginin artması
  • Madde kötü kullanımı, özellikle kokain, alkol, ve uyku ilaçları kullanımı
  • Öfkelendiren ya da herşeye karışan baştan çıkarıcı davranış biçimleri



Depresyon nöbetinin belirtileri:
  • Kendini devamlı üzgün, endişeli hissetme
  • Kötümserlik ve ümitsizlik duygusu
  • Suçluluk ve değersizlik hisleri
  • Günlük aktivitelere ilgi ve isteğin azalması
  • Konsantrasyon ve karar vermede güçlük, unutkanlık
  • Yerinde duramama, sinirlilik
  • Uyku bozukluğu
  • İştah ve kilo kaybı ya da kilo alımı
  • Bedensel bir hastalığa bağlı olmayan kronik ağrı ve geçmeyen bedensel şikayetler
  • Ölüm ve intihar düşünceleri, intihar girişimi


Manik-depresif hastalıkta mizaç durumlarını bir spektrum olarak ele almak yararlı olabilir. Bir uçta ağır depresyon diğer uçta da ağır mani bulunur. Tam ortada normal duygu durum vardır.


Tedavi edilmemiş bazı hastalarda tekrarlayan depresyonların yanında sadece tek hipomanik atak bulunur ki buna bipolar II denir. Bazen de manik ataklar çok sık olur.


Farklı hastaların kendi hastalıklarını tanımlamaları:

Depresyon:
Yeteneklerimin tümünü kaybettim. Aklım yavaş çalışıyor sanki, nerdeyse işe yaramaz bir haldeyim. Çaresizlik ve ümitsizlik içindeyim. Diğerleri sadece moral bozukluğu olduğunu ve üstesinden gelebileceğimi söylüyorlar. Ama ne hissettiğim hakkında en ufak fikirleri yok. Eğer hissedemezsem, düşünemezsem, hareket edemezsem ve de iyileşemezsem niye bu dünya da yaşıyorum ki?


Hipomani: İlk önce kendimi yüksekte hissediyorum, bu harika bir şey... düşünceler hızlanıyor... sanki yıldızlar daha parlak görünüyor... doğru kelimeleri ve fikirleri anında buluyorum. Daha önce hiç ilgilenmediğim insanlar ve eşyalar birdenbire ilginç hale geliyorlar. Şehvet hislerim artıyor ve baştan çıkarmak ve çıkarılmak karşı konulamaz bir hal alıyor. Kendimi çok iyi, çok güçlü ve çok mutlu hissediyorum. O anda herşeyi yapabilirim... Ama bütün bunlar bir noktada değişiveriyor.


Mani: Zaten hızlı olan düşüncelerim daha da hızlandı... düşünceler kendi kendine gidiyorlar, durduramıyorum. Bulaşıcı bir mizah anlayışım oluyor. Arkadaşlarım benden korkuyorlar. Herşey benim aleyhime oluyor. Çabuk sinirleniyorum, zaman zaman korkularım oluyor, kontrolümü kaybediyorum.


Bu mizaç değişiklikleri acil tedavi gerektirir, böylece manik-depresif kişi hastalığın yaşantısını kötü yönde etkilenmesini minimuma indirmiş olur. Hasta işini kaybetmez, sosyal ilişkileri bozulmaz ve olası intihar girişimleri önlenebilir.

Manik-depresif hastalık, başlangıçta genellikle hatanın kendisi, akrabaları, arkadaşları tarafından farkedilemeyebilir.


·Manik-depresif hastalık, ilk belirtisi hipomani olabilir. Hastanın enerjisi artmıştir, sinirlidir, ani ve beklenmeyen hareketleri vardır.


·Hipomanik olan hasta kendini çok iyi hissedebilir. Aile fertleri hastalığı fark ettiklerinde de kişi hasta olduğunu kabul etmez.


·Hastalığın ilk devrelerinde ruh hastalığı dışında bir problem yok gibi gözükebilir. Ancak zamanla alkol veya madde kotu kullanımı, okul ya da işte performans düşüklüğü olarak ortaya çıkar.


·Bipolar bozukluk tedavi edilemezse kişi manik ve depresif dönemleri daha ağır ve uzun süreli geçirmeye başlar.


TEDAVİ

  • Hastanın çoğu tedaviye cevap verirler
  • Bipolar bozukluğu olan hastaların çoğu (çok ağır biçimleri bile), tedaviye cevap verir.
  • Lityum, gerek manik nöbetin tedavisinde ve gerekse koruyucu olarak çok etkili olmaktadır.
  • ·İlaçlarla beraber psikoterapinin de oldukça faydası vardır.



YARDIM BULMAK

Bipolar bozukluğu olan bir kişi mutlaka bir psikiyatrist tarafından tedavi edilmelidir. Ruh sağlığı alanında çalışan diğer kişiler, örneğin psikologlar ve sosyal çalışmacılar da tedaviye destek olabilirler.

Yardım bulunabilecek yerler:

  • Psikiyatri hastaneleri
  • Devlet hastaneleri psikiyatri bölümleri
  • Özel poliklinikler ve muayenehaneler
  • Halk sağlığı organizasyonları
  • Manik-depresif hastalığı olan kişilerin genellikle yardım bulmak için de yardıma ihtiyaçları vardır.
  • Kişi genellikle ne kadar hasta olduğunun farkında değildir ya da probleminin nedeninin bir ruh hastalığı olmadığını düşünür.
  • Hasta, ailesinden ve arkadaşlarından tedavi için destek görmelidir. Aile hekimlerine ve pratisyen hekimlere aileyi yönlendirme konusunda büyük görevler düşmektedir.
  • Hasta, ağır bir nöbet geçiriyorsa kendisini ve çevresini korumak ve yakın takip için hastaneye yatırılır,
  • Eğer kişide intihar düşünceleri varsa acil tedaviye ihtiyaç vardır. Uygun tedaviyle intihar düşüncelerinin üstesinden gelinebilir.
  • Hasta bipolar bozukluğun hayatı boyunca devam edeceğini ve hastalığı kontrol altında tutabilmek için uzun süre tedavi olması gerektiğini bilmelidir.
  • Tedavi içindeyken olduğu gibi sonrasında da hastanın desteğe ihtiyacı vardır.
  • Bir çok hasta destekleyici grup tedavilerinden yara görür. Ayrıca bu gruplara ailenin diğer fertleri de katılabilirler.
 
Geri
Üst Alt