Anksiyete sebebi olmadan bir şeye devamlı olarak duyulan kaygı ve korku halidir. Her insan kaygı duyar ama anksiyete kaygının maksimum halidir ve günlük yaşantımızı kötü etkilemektedir. Peki anksiyete tedavisi nedir ve nasıl geçmektedir?
Ek olarak anksiyetinin türlü çeşitleri vardır: Bunlar performans anksiyetesi, sosyal fobi, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal anksiyete, panik atak vb biçiminde sıralanır.
Kaygılarla yüzleşme yöntemidir. Kaygıların ve sıkıntı yaratan korkuların canlandırılması yöntemi kullanılmaktadır. Bir tür psikodrama uygulanmaktadır ve kişiyi huzursuz eden olayların devamlı canlandırılarak kişinin korkularının üzerine gidilmesi ve kişinin korku, kaygı, tedirginliklerinin duyarsızlaştırılarak tedavi edilmesini amaçlar.
Anksiyetenin belirtileri: Kaygı durumunda kendini kontrol edememe, aşırı dikkatsizlik, nedeni bilinmeyen yorgunluk, ellerde titreme, aşırı terleme, bulantı, sürekli irkilme, seyirme, uykuya dalamama.
Anksiyete belli bir nesneye, kişiye veyahut olaya duyulan korku değildir anksiyete genel kaygı ve korku halidir.
Anksiyetinin tedavi sürecinde kişi kendini devamlı huzursuz hissediyorsa ve bu halinin yaşamını kötü etkilediğini düşünüyorsa psikiyatra başvurması gereklidir. Anksiyete birden oluşmaz ve hemen tedavi edilmez. Anksiyete geçmişi olan bir bozukluktur. Genel olarak çocukluk zamanında oluşur. Aşırı stres kaynaklı ortaya çıkabileceği gibi travma sonrası da meydana gelebilir. Tedavi sürecinde ise antidepresanlar ve terapiler kullanılmaktadır. Antidepresan tedavisi vücudumuzun vermiş olduğu tepkileri azaltmada rol oynar ama etkisini ortaya çıkarması için asgari 4 hafta gibi bir sürecin geçmesi gerekir. Bunun yanında anksiyete bozukluklarında yalnızca ilaç tedavisi etkili değildir genel açıdan ilaç tedavisinin yanında psikoterapi yöntemi kullanılmaktadır. Bunlar: Bilişsel davranışçı terapi ve farkındalığa dayalı terapi olmak üzere iki tanedir.
Farkındalığa Dayalı Terapi
Anksiyete tedavisinde psikiyatrın büyük etkisi olduğu gibi kişinin de kendine olan inancının ve güveninin büyük etkisi vardır. Kişinin uygulanacak tedavi karşısında hemen yılmaması ve pes etmemesi gerekmektedir. Kişinin korkularının üzerine gitmesi ve korkularıyla yüzleşmesi kişiyi tedavi sürecinde bir adım öne taşır. Anksiyete tedavi prosesi antidepresanlar ve psikoterapilerle şiddetine göre 6-12 ay süren bir süreçtir.Ek olarak anksiyetinin türlü çeşitleri vardır: Bunlar performans anksiyetesi, sosyal fobi, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal anksiyete, panik atak vb biçiminde sıralanır.
Kaygılarla yüzleşme yöntemidir. Kaygıların ve sıkıntı yaratan korkuların canlandırılması yöntemi kullanılmaktadır. Bir tür psikodrama uygulanmaktadır ve kişiyi huzursuz eden olayların devamlı canlandırılarak kişinin korkularının üzerine gidilmesi ve kişinin korku, kaygı, tedirginliklerinin duyarsızlaştırılarak tedavi edilmesini amaçlar.
Anksiyetenin belirtileri: Kaygı durumunda kendini kontrol edememe, aşırı dikkatsizlik, nedeni bilinmeyen yorgunluk, ellerde titreme, aşırı terleme, bulantı, sürekli irkilme, seyirme, uykuya dalamama.
Anksiyete belli bir nesneye, kişiye veyahut olaya duyulan korku değildir anksiyete genel kaygı ve korku halidir.
Anksiyetinin tedavi sürecinde kişi kendini devamlı huzursuz hissediyorsa ve bu halinin yaşamını kötü etkilediğini düşünüyorsa psikiyatra başvurması gereklidir. Anksiyete birden oluşmaz ve hemen tedavi edilmez. Anksiyete geçmişi olan bir bozukluktur. Genel olarak çocukluk zamanında oluşur. Aşırı stres kaynaklı ortaya çıkabileceği gibi travma sonrası da meydana gelebilir. Tedavi sürecinde ise antidepresanlar ve terapiler kullanılmaktadır. Antidepresan tedavisi vücudumuzun vermiş olduğu tepkileri azaltmada rol oynar ama etkisini ortaya çıkarması için asgari 4 hafta gibi bir sürecin geçmesi gerekir. Bunun yanında anksiyete bozukluklarında yalnızca ilaç tedavisi etkili değildir genel açıdan ilaç tedavisinin yanında psikoterapi yöntemi kullanılmaktadır. Bunlar: Bilişsel davranışçı terapi ve farkındalığa dayalı terapi olmak üzere iki tanedir.
