- Katılım
- 1 yıl 10 ay 4 gün
- Mesajlar
- 2,196
- Tepkime puanı
- 584
- Cinsiyet
İlk tohum bankası, Nikolai Vavilov tarafından Pavlovsk’ta kuruldu. Dünyanın dört bir yanına seyahat ederek, yabani ve bölgesel tohumları toplayan, bu idealist botanikçi, tohum bankasının dünyanın kaderini tayin edecek öneme sahip olduğunu düşünüyordu. Merkezde yüksek verimli, soğuğa ve hastalıklara dayanıklı patates yumrusu geliştirme çalışmaları yaptı.
‘Tohum Bankası’ fikrinin temel amacı, doğal felaketler, nükleer savaşlar vb. sebeplerle, Dünya’daki yaşamın tehlikeye girmesi durumunda, yaşamın tekrar kurulabilmesinde kullanılabilecek, dünyadaki bilinen bütün bitkilere ait milyonlarca tohumun korunmasıdır.
II. Dünya savaşının kızıştığı 1941 yılında, Sovyet Hükümeti, Almanların Leningrad’a(bugünkü Saint Petersburg) doğru ilerlemesi üzerine, müzelerdeki sanat eserlerini koruma altında aldı ama dünyanın en geniş tohum bankası olan Pavlovsk’taki tohumlar için aynı özeni göstermedi.
Burada çalışan 9 bilim insanı, tohum bankasını Rus Halkının geleceği olarak görüyorlardı. Kuşatma boyunca her ne pahasına olursa olsun, tohumları korumaya karar verdiler. 400 bin tohum, kök ve meyve fidesinden, canlı kesitler alarak, paketlediler. Bodrum katındaki soğuk hava deposuna taşıdılar.
900 gün süren Leningrad Kuşatması, modern tarihin en yıkıcı kuşatmasıydı. Kıtlık ve açlık dört bir yanı sardığında, bilim insanları tohum bankasını korumayı sürdürdüler. 24 saat tohum deposunun(16 odadan oluşuyordu) önünde, nöbet tuttular. Patates yumruları küflenmeye başladığında, ağır bombardımana aldırmadan, yumruları toprağa ektiler. Tohumlar donma tehlikesiyle karşılaşınca, bombalar tarafından yıkılmış binalardan topladıkları ahşap molozları, depoya taşıyıp, yaktılar ve tohumların donmasını önlediler.
Giderek kıtlık daha da dayanılmaz bir hal aldığında, artık tohumları kendilerinden de korumaları gerektiğini biliyorlardı. Nöbetleri iki kişi birlikte tutmaya başladılar. Kimse tohumlarla yalnız kalmamalıydı.
Her üç kişiden birinin açlıktan öldüğü kuşatma günlerinde, bu 9 bilim insanı, tonlarca tohum, kök ve meyve fidesini, açlıktan kıvranırken bile, korumayı başardılar.
‘Tohum Bankası’ fikrinin temel amacı, doğal felaketler, nükleer savaşlar vb. sebeplerle, Dünya’daki yaşamın tehlikeye girmesi durumunda, yaşamın tekrar kurulabilmesinde kullanılabilecek, dünyadaki bilinen bütün bitkilere ait milyonlarca tohumun korunmasıdır.
II. Dünya savaşının kızıştığı 1941 yılında, Sovyet Hükümeti, Almanların Leningrad’a(bugünkü Saint Petersburg) doğru ilerlemesi üzerine, müzelerdeki sanat eserlerini koruma altında aldı ama dünyanın en geniş tohum bankası olan Pavlovsk’taki tohumlar için aynı özeni göstermedi.
Burada çalışan 9 bilim insanı, tohum bankasını Rus Halkının geleceği olarak görüyorlardı. Kuşatma boyunca her ne pahasına olursa olsun, tohumları korumaya karar verdiler. 400 bin tohum, kök ve meyve fidesinden, canlı kesitler alarak, paketlediler. Bodrum katındaki soğuk hava deposuna taşıdılar.
900 gün süren Leningrad Kuşatması, modern tarihin en yıkıcı kuşatmasıydı. Kıtlık ve açlık dört bir yanı sardığında, bilim insanları tohum bankasını korumayı sürdürdüler. 24 saat tohum deposunun(16 odadan oluşuyordu) önünde, nöbet tuttular. Patates yumruları küflenmeye başladığında, ağır bombardımana aldırmadan, yumruları toprağa ektiler. Tohumlar donma tehlikesiyle karşılaşınca, bombalar tarafından yıkılmış binalardan topladıkları ahşap molozları, depoya taşıyıp, yaktılar ve tohumların donmasını önlediler.
Giderek kıtlık daha da dayanılmaz bir hal aldığında, artık tohumları kendilerinden de korumaları gerektiğini biliyorlardı. Nöbetleri iki kişi birlikte tutmaya başladılar. Kimse tohumlarla yalnız kalmamalıydı.
Her üç kişiden birinin açlıktan öldüğü kuşatma günlerinde, bu 9 bilim insanı, tonlarca tohum, kök ve meyve fidesini, açlıktan kıvranırken bile, korumayı başardılar.