- Katılım
- 4 yıl 1 ay 19 gün
- Mesajlar
- 25,584
- Tepkime puanı
- 8,841
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Adriana Illiescu 2005 yılında 66 yaşındayken bir bebek doğurdu. Adriana, Guinness Rekorlar Kitabı'na dünyanın en yaşlı annesi ünvanıyla girdi.
Bu hikayeye döneceğiz fakat size bugün bahsetmek istediğimiz Adriana'nın özel hikayesi. Adriana'nın en büyük hayali bir çocuk sahibi olabilmekti ve bu hayalini nihayet gerçekleştirmeden önce oldukça inişli ve çıkışlı bir hayat geçirmişti.
Bu yazıyı kaleme alırken 14 yaşında olan küçük kızı Eliza'nın ise harika bir hayatı oldu.
Romanyalı Adriana tüm hayatı boyunca çocuklara düşkün bir kadın olmuştu. Çocuk kitapları yazarıydı ve yaşadığı şehirdeki bir ilkokulda öğretmenlik yapıyordu.
Çeşitli şartlardan dolayı doğal yollardan çocuk sahibi olamayınca bu hayalinden vazgemişti. Çocuğu olmayacağını kabullenmişti ama eğer çocuğu olmuş olsaydı şimdiye başarılı bir yetişkine dönmüş olurdu diye düşünmekten kendini alamazdı.
Bir gün arkadaşı, hamile kalmak için farklı seçenekleri olduğundan bahsedince bu konu üzerinde düşünmeye başladı...
Adriana hayatında bir kere evlenmişti. Onunla birlikte yaşlanacaklarını düşünüyordu ama eşinin onu aldatması yüzünden evlilikleri dört sene sonra son buldu.
Evlendiğinde 20 yaşında olan Adriana kısa süre boşanınca bir daha kimseyle evlenmeyi aklına getirmedi ve yaklaşık 40 sene tek başına yaşadı. Kendine uygun bir eş bulamadığı için çocuk hayalinin asla gerçekleşmeyeceğine tamamen ikna oldu. Genel olarak bu durumla barışıktı ama bazen içinin sızladığı da olurdu.
Acaba bu histen bir gün kurtulabilecek miydi?
Yıllar geçti ve Adrina yalnız hayatına devam etti. Artık çok geç olduğunu düşündüğü için çocuk hayalini rafa kaldırmıştı. Tek tabanca hayatıyla sanki inzivaya çekilen bir keşiş gibi de değildi hatta tam aksine aktif bir hayatı vardı ama yine de kendine uygun bir eş adayı bulamıyordu.
Bir gün, arkadaşlarından biri onu neyin gerçekten mutlu edeceğini sordu. O da "sağlıklı bir çocuk doğurmak" diye yanıt verdi.
Adriana bir eş bulmak için çok geç olduğunu söylese de arkadaşı ona yardımı dokunabilecek birinin telefonunu verdi..
Adriana'nın arkadaşının verdiği numara bir doktora aitti. Ama bu doktor öyle sıradan biri değildi. Romanya'nın en saygın kişilerindedndi. Andriana hemen iletişime geçmeye karar verdi.
Onu aradığında doktor aslında Adriana'nın yaşında bile çocuk sahibi olmanın mümkün olduğunu söyledi fakat sonra duraksadı, "ama" demesini bekledi Adriana...
Adriana'nın yaşı hesaba katıldığında bu hamilelik elbette riskleriyle beraber gelecekti. Adriana'nın kendine olan inancı çok güçlüydü ve mucizelerin gerçek olabileceğini biliyordu. Bu sebeple bir şans vermeye karar verdi. Bir sene sonra ise kucağına sağlıklı bir kız çocuğu almıştı.
Hamilelik neyse ki çok sorunlu geçmedi ve sonunda 16 Ocak 2005 tarihinde Eliza Maria dünyaya geldi. Adriana bundan daha mutlu olamazdı.
Bu özel doğum kısa sürede ulusal medyada yankı buldu ve eleştiri sesleri de beraberinde yükseldi. Birçok insan Adriana'nın bu yaşta çocuk doğurmasının sorumsuzluk olduğunu söyledi. "Bebek 15 yaşına geldiğinde annesi çoktan hayatının sonuna gelmiş olacak, çocuğunu böyle bir durumda bırakmayı kimse istememeli" yorumu en sık rastladığı görüşlerden biriydi Adriana'nın.
Adriana ise kendisi için en iyi olanı bildiği için bunlara cevap vermedi. Zamanla gazeteciler el ayak çektiler, ta ki günümüze gelene kadar..
Adriana ve Eliza, sokakta daha sıklıkla görülür hale geldiklerinde bir şekilde insanların eleştiri oklarının hedefleri oldular. Adriana, Eliza'yı kaba ve her işe burnunu sokan insanlardan korumak istiyordu.
İnsanların merak ediyorlardı, çünkü bu yaşta bir doğumun mümkün olabilmesine hayret ediyor ayrıca ikisinin ilişkisinin nasıl olduğunu görmek istiyorlardı. Bu denli büyük bir yaş farkı acaba aralarında gerginliğe sebep olmuyor muydu?
Bir gün Adriana olumsuz eleştirilere maruz kaldığı bir başlık gördü. Artık yetmişti o nedenle kendisini dış dünyaya kapatmaya karar verdi.
Elizabeth büyüdükçe, evden daha çok dışarı çıkması gerekiyordu. Sonuçta okul yaşındaydı ve bale gibi diğer etkinliklere katılıyordu.
İkisi halkın dilinde olmaya devam etse de insanlar aralarındaki güçlü bağı da görmeye başlıyordu. Yaş farkı ikisinin arasında gelişen güçlü bağ için herhangi bir öneme sahip değildi.
Ancak iki kadın da dış dünyanın ilgi odağıydı. Bu nedenle hikayelerini ilk ve son kez herkese anlatmaya karar verdiler. O sırada yaşadıklarını herkesle paylaşmanın hayatlarına huzur getireceği hakkında hiçbir fikirleri yoktu...
Adriana vermeyi kabul ettiği röportajda neden yaşını aldıktan sonra bir çocuk doğurmak istediğini anlattı. Kendi çocuğuna sahip olma arzusu her türlü komplikasyona açık bir hamileliğe karşı duyduğu korkudan daha baskın gelmişti.
Ayrıca medyanın onu ve Eliza'yı rahat bırakmasını can-ı gönülden istediğini ekledi. "Biz aslında hiç özel insanlar değiliz. Yalnızca hayatımızı en iyi şekilde sürdürmeye çalışıyoruz. Ve bu çabamız, sokağa çıkamadığımız zaman sekteye uğruyor," şeklinde konuştu.
Neyse ki röportaj çok olumlu tepkiler aldı da ikisi tekrar sokaklarda güvenle yürümeye başladılar. Peki bu ikili şimdi ne yapıyor?
Bu fotoğraf Eliza'nın orta okula başladığı ilk gün çekildi. Adriana, bu günü kaydetmenin çok önemli olduğunu düşünüyordu, ne de olsa bir çocuğun gelişimi için mihenk taşlarından biriydi.
Eliza bu fotoğrafta 12 yaşında. Başlangıçta medya, Eliza'nın diğer çocuklardan çok farklı büyüyeceğini iddia etmiş olsa da yaştılarından hiçbir farkı yok. Adriana Eliza'yı her zaman geleneksel normlara ve değerlere uygun olarak yetiştirmeye çalıştığını söylüyor.
Adriana'nın yetiştirme şekli sayesinde Eliza oldukça pozitif ve sosyal bir kız olmuş.
Bu fotoğrafta ise Eliza 14 yaşına girmiş ve okulda çok özel bir işe imza atmış. Tüm sınıf önünde yaptığı sunum sınıfın en iyisi seçilmiş ve bunun için ödüllendirilmiş.
Eliza'nın doğumundan sonra Adriana daha sağlıklı ve fit olduğunu söylüyor. Hiç hastalıkla uğraşmamış. "Sigara ya da içki kullanmıyorum. Eğer ailemin yaşadığı kadar uzun yaşarsam Eliza 20 yaşında olacak. O zamana kadar ona sunacağım ve vereceğim çok fazla şey olduğunu düşünüyorum", diyor Adriana, ve bizce de kesinlikle haklı!
Eliza sınıfının en iyilerinden biri, bunun da sebebi Adriana'nın verdiği iyi eğitim. Eliza tıpkı annesi gibi öğretmen olmak istiyor. Fakat acaba Eliza annesinin yaşı hakkındaki ne düşünüyor?
Eliza annesinin yaşlı olmasını hiç dert etmediğini söylüyor. Can sıkıcı tek konunun yolda yürürken Adriana'yı büyükannesi sanmaları. Fakat Eliza, aradaki büyük yaş farkını hesaba katınca bu var sayımın çok da yersiz olmadığını artık anlıyor.
Bu durum birçok kişi için sıra dışı gelebilir ama ikisi de mutlu ve birlikte iyi vakit geçiriyorlar ki önemli tek şey de bu.
Bu hikayeye döneceğiz fakat size bugün bahsetmek istediğimiz Adriana'nın özel hikayesi. Adriana'nın en büyük hayali bir çocuk sahibi olabilmekti ve bu hayalini nihayet gerçekleştirmeden önce oldukça inişli ve çıkışlı bir hayat geçirmişti.
Bu yazıyı kaleme alırken 14 yaşında olan küçük kızı Eliza'nın ise harika bir hayatı oldu.
Romanyalı Adriana tüm hayatı boyunca çocuklara düşkün bir kadın olmuştu. Çocuk kitapları yazarıydı ve yaşadığı şehirdeki bir ilkokulda öğretmenlik yapıyordu.
Çeşitli şartlardan dolayı doğal yollardan çocuk sahibi olamayınca bu hayalinden vazgemişti. Çocuğu olmayacağını kabullenmişti ama eğer çocuğu olmuş olsaydı şimdiye başarılı bir yetişkine dönmüş olurdu diye düşünmekten kendini alamazdı.
Bir gün arkadaşı, hamile kalmak için farklı seçenekleri olduğundan bahsedince bu konu üzerinde düşünmeye başladı...
Adriana hayatında bir kere evlenmişti. Onunla birlikte yaşlanacaklarını düşünüyordu ama eşinin onu aldatması yüzünden evlilikleri dört sene sonra son buldu.
Evlendiğinde 20 yaşında olan Adriana kısa süre boşanınca bir daha kimseyle evlenmeyi aklına getirmedi ve yaklaşık 40 sene tek başına yaşadı. Kendine uygun bir eş bulamadığı için çocuk hayalinin asla gerçekleşmeyeceğine tamamen ikna oldu. Genel olarak bu durumla barışıktı ama bazen içinin sızladığı da olurdu.
Acaba bu histen bir gün kurtulabilecek miydi?
Yıllar geçti ve Adrina yalnız hayatına devam etti. Artık çok geç olduğunu düşündüğü için çocuk hayalini rafa kaldırmıştı. Tek tabanca hayatıyla sanki inzivaya çekilen bir keşiş gibi de değildi hatta tam aksine aktif bir hayatı vardı ama yine de kendine uygun bir eş adayı bulamıyordu.
Bir gün, arkadaşlarından biri onu neyin gerçekten mutlu edeceğini sordu. O da "sağlıklı bir çocuk doğurmak" diye yanıt verdi.
Adriana bir eş bulmak için çok geç olduğunu söylese de arkadaşı ona yardımı dokunabilecek birinin telefonunu verdi..
Adriana'nın arkadaşının verdiği numara bir doktora aitti. Ama bu doktor öyle sıradan biri değildi. Romanya'nın en saygın kişilerindedndi. Andriana hemen iletişime geçmeye karar verdi.
Onu aradığında doktor aslında Adriana'nın yaşında bile çocuk sahibi olmanın mümkün olduğunu söyledi fakat sonra duraksadı, "ama" demesini bekledi Adriana...
Adriana'nın yaşı hesaba katıldığında bu hamilelik elbette riskleriyle beraber gelecekti. Adriana'nın kendine olan inancı çok güçlüydü ve mucizelerin gerçek olabileceğini biliyordu. Bu sebeple bir şans vermeye karar verdi. Bir sene sonra ise kucağına sağlıklı bir kız çocuğu almıştı.
Hamilelik neyse ki çok sorunlu geçmedi ve sonunda 16 Ocak 2005 tarihinde Eliza Maria dünyaya geldi. Adriana bundan daha mutlu olamazdı.
Bu özel doğum kısa sürede ulusal medyada yankı buldu ve eleştiri sesleri de beraberinde yükseldi. Birçok insan Adriana'nın bu yaşta çocuk doğurmasının sorumsuzluk olduğunu söyledi. "Bebek 15 yaşına geldiğinde annesi çoktan hayatının sonuna gelmiş olacak, çocuğunu böyle bir durumda bırakmayı kimse istememeli" yorumu en sık rastladığı görüşlerden biriydi Adriana'nın.
Adriana ise kendisi için en iyi olanı bildiği için bunlara cevap vermedi. Zamanla gazeteciler el ayak çektiler, ta ki günümüze gelene kadar..
Adriana ve Eliza, sokakta daha sıklıkla görülür hale geldiklerinde bir şekilde insanların eleştiri oklarının hedefleri oldular. Adriana, Eliza'yı kaba ve her işe burnunu sokan insanlardan korumak istiyordu.
İnsanların merak ediyorlardı, çünkü bu yaşta bir doğumun mümkün olabilmesine hayret ediyor ayrıca ikisinin ilişkisinin nasıl olduğunu görmek istiyorlardı. Bu denli büyük bir yaş farkı acaba aralarında gerginliğe sebep olmuyor muydu?
Bir gün Adriana olumsuz eleştirilere maruz kaldığı bir başlık gördü. Artık yetmişti o nedenle kendisini dış dünyaya kapatmaya karar verdi.
Elizabeth büyüdükçe, evden daha çok dışarı çıkması gerekiyordu. Sonuçta okul yaşındaydı ve bale gibi diğer etkinliklere katılıyordu.
İkisi halkın dilinde olmaya devam etse de insanlar aralarındaki güçlü bağı da görmeye başlıyordu. Yaş farkı ikisinin arasında gelişen güçlü bağ için herhangi bir öneme sahip değildi.
Ancak iki kadın da dış dünyanın ilgi odağıydı. Bu nedenle hikayelerini ilk ve son kez herkese anlatmaya karar verdiler. O sırada yaşadıklarını herkesle paylaşmanın hayatlarına huzur getireceği hakkında hiçbir fikirleri yoktu...
Adriana vermeyi kabul ettiği röportajda neden yaşını aldıktan sonra bir çocuk doğurmak istediğini anlattı. Kendi çocuğuna sahip olma arzusu her türlü komplikasyona açık bir hamileliğe karşı duyduğu korkudan daha baskın gelmişti.
Ayrıca medyanın onu ve Eliza'yı rahat bırakmasını can-ı gönülden istediğini ekledi. "Biz aslında hiç özel insanlar değiliz. Yalnızca hayatımızı en iyi şekilde sürdürmeye çalışıyoruz. Ve bu çabamız, sokağa çıkamadığımız zaman sekteye uğruyor," şeklinde konuştu.
Neyse ki röportaj çok olumlu tepkiler aldı da ikisi tekrar sokaklarda güvenle yürümeye başladılar. Peki bu ikili şimdi ne yapıyor?
Bu fotoğraf Eliza'nın orta okula başladığı ilk gün çekildi. Adriana, bu günü kaydetmenin çok önemli olduğunu düşünüyordu, ne de olsa bir çocuğun gelişimi için mihenk taşlarından biriydi.
Eliza bu fotoğrafta 12 yaşında. Başlangıçta medya, Eliza'nın diğer çocuklardan çok farklı büyüyeceğini iddia etmiş olsa da yaştılarından hiçbir farkı yok. Adriana Eliza'yı her zaman geleneksel normlara ve değerlere uygun olarak yetiştirmeye çalıştığını söylüyor.
Adriana'nın yetiştirme şekli sayesinde Eliza oldukça pozitif ve sosyal bir kız olmuş.
Bu fotoğrafta ise Eliza 14 yaşına girmiş ve okulda çok özel bir işe imza atmış. Tüm sınıf önünde yaptığı sunum sınıfın en iyisi seçilmiş ve bunun için ödüllendirilmiş.
Eliza'nın doğumundan sonra Adriana daha sağlıklı ve fit olduğunu söylüyor. Hiç hastalıkla uğraşmamış. "Sigara ya da içki kullanmıyorum. Eğer ailemin yaşadığı kadar uzun yaşarsam Eliza 20 yaşında olacak. O zamana kadar ona sunacağım ve vereceğim çok fazla şey olduğunu düşünüyorum", diyor Adriana, ve bizce de kesinlikle haklı!
Eliza sınıfının en iyilerinden biri, bunun da sebebi Adriana'nın verdiği iyi eğitim. Eliza tıpkı annesi gibi öğretmen olmak istiyor. Fakat acaba Eliza annesinin yaşı hakkındaki ne düşünüyor?
Eliza annesinin yaşlı olmasını hiç dert etmediğini söylüyor. Can sıkıcı tek konunun yolda yürürken Adriana'yı büyükannesi sanmaları. Fakat Eliza, aradaki büyük yaş farkını hesaba katınca bu var sayımın çok da yersiz olmadığını artık anlıyor.
Bu durum birçok kişi için sıra dışı gelebilir ama ikisi de mutlu ve birlikte iyi vakit geçiriyorlar ki önemli tek şey de bu.