Bence 3 çeşit insan vardır.
Kim olduklarını, ne istediklerini bilen, potansiyelini bilen, hayatları için olasılıkları bilen kazanan insanlar vardır. Dışarı çıkarlar ve hayatlarını kazanırlar.
Birde hayatta kaybedenler vardır. Kim olduklarını bilmezler. Kaybeden olmayı kendilerine şartlamışlardır. Durumlar, olaylar, farklı tecrübeler onları sarsar. Zor zamanlardan geçip kendilerine baktıklarında umutsuz hissederler. Ve, bu durumu değiştirmenin anlamsız olduğunu düşünürler.
Ve bir diğer grup vardır. Bu sensin. Sen ve ben bu gruba aitiz. Bu grup, yeni fırsatların, yeni tecrübelerin kapılarını açacak anahtarı keşfetmeden kazananlardır. Kazandıklarını bilen insanlar, kazanabileceklerini bilirler. Bu gruptaki insanların sadece biraz rehberliğe ihtiyacı var. Sadece bir fırsat verilmelerine ihtiyaçları var. Sadece küçük bir yardıma ihtiyaçları var. Ve bu insanlar çoğu zaman başarırlar. Çünkü onlar, kazanan olmanın anahatarını keşfetmemiş insanlar. Beyinlerinde fırtınalar kopar. Bu insanlar sürekli arayış içindeler. Seminerlere, eğitimlere giderler. Kitap okurlar, sorular sorarlar. Hayatlarıyla ilgili bazı cevaplar ararlar. Bu insanlar en derin arzuya sahipler. Bu insanlar içlerinden tanrım hayatım için daha fazlası olmalı, sadece bu kadar olamaz derler. Tanıdıkları senin derdin ne, sahip olduğun şeyle niye memnun olamıyorsun? Niye bunu yapıyorsun, niye sadece bırakmıyorsun, niye bunu yapmak zorundasın? derler. Onlar bunu anlamaz. Onlar sizin başarıya ne kadar aç olduğunuzu anlamaz. Onlar bunu anlamaz.
Anlayamazlar çünkü onlar kaybedenler.
Peki sen hangisi olacaksın? Kazanan mı yoksa kaybeden mi?
Kim olduklarını, ne istediklerini bilen, potansiyelini bilen, hayatları için olasılıkları bilen kazanan insanlar vardır. Dışarı çıkarlar ve hayatlarını kazanırlar.
Birde hayatta kaybedenler vardır. Kim olduklarını bilmezler. Kaybeden olmayı kendilerine şartlamışlardır. Durumlar, olaylar, farklı tecrübeler onları sarsar. Zor zamanlardan geçip kendilerine baktıklarında umutsuz hissederler. Ve, bu durumu değiştirmenin anlamsız olduğunu düşünürler.
Ve bir diğer grup vardır. Bu sensin. Sen ve ben bu gruba aitiz. Bu grup, yeni fırsatların, yeni tecrübelerin kapılarını açacak anahtarı keşfetmeden kazananlardır. Kazandıklarını bilen insanlar, kazanabileceklerini bilirler. Bu gruptaki insanların sadece biraz rehberliğe ihtiyacı var. Sadece bir fırsat verilmelerine ihtiyaçları var. Sadece küçük bir yardıma ihtiyaçları var. Ve bu insanlar çoğu zaman başarırlar. Çünkü onlar, kazanan olmanın anahatarını keşfetmemiş insanlar. Beyinlerinde fırtınalar kopar. Bu insanlar sürekli arayış içindeler. Seminerlere, eğitimlere giderler. Kitap okurlar, sorular sorarlar. Hayatlarıyla ilgili bazı cevaplar ararlar. Bu insanlar en derin arzuya sahipler. Bu insanlar içlerinden tanrım hayatım için daha fazlası olmalı, sadece bu kadar olamaz derler. Tanıdıkları senin derdin ne, sahip olduğun şeyle niye memnun olamıyorsun? Niye bunu yapıyorsun, niye sadece bırakmıyorsun, niye bunu yapmak zorundasın? derler. Onlar bunu anlamaz. Onlar sizin başarıya ne kadar aç olduğunuzu anlamaz. Onlar bunu anlamaz.
Anlayamazlar çünkü onlar kaybedenler.
Peki sen hangisi olacaksın? Kazanan mı yoksa kaybeden mi?
