- Katılım
- 4 yıl 1 ay 8 gün
- Mesajlar
- 1,385
- Tepkime puanı
- 447
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Yazar David Tumarinson, samimi bir kucaklaşma esnasında yaşananları çok güzel bir şekilde tanımlıyor.
Sevdiğiniz kadına daha sık sarılın. Onu, çemberinizin merkezine yerleştirin. Sevginizin ne kadar müşfik ve ne kadar hissi olabileceğini göstererek değer verin ona. Yalnızca sevin onu – bunu istiyor, tıpkı sizin gibi.
“Bir erkek, sessizce arkasından yaklaşıp bir kadını kucakladığında, bir çemberi kapatır. Kendi çemberini ve kadının çemberini. Bunlar, şefkatin, sıcaklığın ve korumanın çemberleridir. Ve kadını, bu tutku dolu çemberin tam ortasına yerleştirir. Böylelikle istemsiz bir şekilde, o anın içerisinde, evreninin merkezi olduğunu gösterir. Bir erkek, bir kadına sessizce sarılıyor. Kadın da sessizliği koruyor. Bu sıcak ve huzur dolu ellerden yayılan sıcaklık dalgalarını hissediyor.
“Bir erkek, bir kadını kucakladığında, kadın, kanatları varmış gibi hisseder, uçabileceğini düşünür. Bu aşk çemberi, sakin ve sıcaktır. Bu sessiz şefkat, bir fincan çayın içerisindeki küp şeker gibi eritir onu. İçin için yanan bu çemberin içinde duran kadın kimdir şu an?
“Bir kadın mı, yoksa bir kız çocuğu mu? Seviliyor mu, yoksa seviyor mu? Kadının omuzlarında sessizliği getiren hafif bir battaniye mi var, düşüncelerini erkekten gizleyen…yoksa bu özel çemberin içerisinde hiçbir şey gizli kalamıyor mu? Ne de olsa, yalnızca sarılıyor kadına, onu soğuk ve yalnız dünyadan koruyarak. Ama onun kolları, sıcak ve rahat. Bu kollar, onun koruması ve huzuru. Bir kadının habersizce aradığı, beklediği ve umduğu her şey…”
Sevdiğiniz kadına daha sık sarılın. Onu, çemberinizin merkezine yerleştirin. Sevginizin ne kadar müşfik ve ne kadar hissi olabileceğini göstererek değer verin ona. Yalnızca sevin onu – bunu istiyor, tıpkı sizin gibi.
“Bir erkek, sessizce arkasından yaklaşıp bir kadını kucakladığında, bir çemberi kapatır. Kendi çemberini ve kadının çemberini. Bunlar, şefkatin, sıcaklığın ve korumanın çemberleridir. Ve kadını, bu tutku dolu çemberin tam ortasına yerleştirir. Böylelikle istemsiz bir şekilde, o anın içerisinde, evreninin merkezi olduğunu gösterir. Bir erkek, bir kadına sessizce sarılıyor. Kadın da sessizliği koruyor. Bu sıcak ve huzur dolu ellerden yayılan sıcaklık dalgalarını hissediyor.
“Bir erkek, bir kadını kucakladığında, kadın, kanatları varmış gibi hisseder, uçabileceğini düşünür. Bu aşk çemberi, sakin ve sıcaktır. Bu sessiz şefkat, bir fincan çayın içerisindeki küp şeker gibi eritir onu. İçin için yanan bu çemberin içinde duran kadın kimdir şu an?
“Bir kadın mı, yoksa bir kız çocuğu mu? Seviliyor mu, yoksa seviyor mu? Kadının omuzlarında sessizliği getiren hafif bir battaniye mi var, düşüncelerini erkekten gizleyen…yoksa bu özel çemberin içerisinde hiçbir şey gizli kalamıyor mu? Ne de olsa, yalnızca sarılıyor kadına, onu soğuk ve yalnız dünyadan koruyarak. Ama onun kolları, sıcak ve rahat. Bu kollar, onun koruması ve huzuru. Bir kadının habersizce aradığı, beklediği ve umduğu her şey…”