Genel Forumlar'ın en şahanesine hoş'geldiniz.. Genel Forum - Genel Forum Sitesi'🌼

Kayıt olarak genel forum sitemizin içeriklerine ulaşa'bilirsiniz.. Yenilikci bir forum anlayışını benimseyen forummeskeni sitemiz.. Sizleri eğlendirmekten, bilgilendirmekten çok mutluluk duyacaktır..

Zamanda Yolculuk Gerçekleşirmi

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
4 yıl 2 ay 25 gün
Mesajlar
25,600
Tepkime puanı
8,841
Yaş
35
Konum
Memed' Home
Web sitesi
forummeskeni.com
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
ZAMAN YOLCULUĞU GÜN GELİR GERÇEKLEŞEBİLİR Mİ?
Hollywood 'Yüzüklerin Efendisi' ve 'Harry Potter' ile başlayan son fantezi yağmuruna 8 Mart'ta piyasaya sürdüğü bilim kurgu klasiği 'Zaman Makinesi' ile son noktayı koyuyor. H.G. Wells'in 1895 yılında yazmış olduğu romandan konusunu alan filmi torununun torunu Simon Wells yönetmiş. Oyuncu kadrosu özenle seçilmiş. Genç kızların ilahı Guy Pearce, daha geçkince olanların göz ağrısı Jeremy Irons, güzel kadınlar Sienna Guillory ve Samantha Mumba. Gişeyi garantiye almak için yine muhteşem bir reklam bombardımanı yapımcıyı destekliyor. Filmin danışmanlarından ünlü fizikçi Paul Davies'in best seller adayı 'Zaman Makinesi Nasıl Yapılır' kitabı hafta başında piyasaya sürüldü, talk-showlarda astronomlar cirit atıyor, gazeteler uzay yolculuğu haberleriyle dolu. Ama filmin en gürültü koparan yönü biraz da bizim deprem uzmanları örneğinde olduğu gibi ön plana çıkan astrofizikçilerin zaman yolculuğu konusunda medyanın gözü önünde birbirine düşmesi oldu.

Bilim-kurgu varolduğundan beri en gözde konuların başında gelen zaman yolculuğu fantezisi fizikçiler ve sinemacılar arasında tarih boyunca hep gündemdeydi. 60'lardaki George Pal'in 'Zaman Makinesi' filmi uzun yıllar kült olarak kabul edildi. 80'li yılların sonunda ayağı az çok yere basan ve bilimsel varsayımlar üzerine kurulan yapımlar ortaya çıktı. 'Geleceğe Yolculuk (Back To The Future) pek tutulduğundan olsa gerek seri film haline dönüştü. Fizikçi Thorne'ın 'Fizik Derleme Mektupları (Physical Review Letters)' dergisinde yayınlanan teorisi Carl Sagan tarafından senaryolaştırılınca belki de gerçeğe en yakın zaman yolculuğunu anlatan 'Contact' filmi yaratıldı. Şimdi de on astrofizikçinin danışmanlığında ve inanılmaz bir bütçeyle M.S. 800.000 yılında Morlockların elinden kurtarılan prensesin öyküsü.

Gelelim can alıcı soruya: Zamanda yolculuk olacak iş midir gerçekten…

Önce olabilme durumunu örnekleyelim. Bugünün bilgisiyle zamanda yolculuk etmeniz için ışık hızının en az %99.995 ine ulaşabilmeniz şart. Eğer bir gemiye atlayıp böylesi bir hızda seyahat ederek evrenin derinliğine doğru 500 ışık yılı gider ve aynen geri dünyaya dönerseniz gemi içinde yaklaşık 10 yıl geçmiş olur. Oysa dünyadakiler sizi beklerken 1000 yıl yaşlanmışlardır. Çünkü Einstein'ın 1915 yapımı İzafiyet Teorisine göre zaman sabit değil göreceli bir boyuttur. Hareketli bir saat yerinde duran bir saatten daha yavaş ilerler.
Ancak burada insanoğlu için en büyük sorun ışık hızını getirecek gücü bulmaktır. Bu konuda önümüzde henüz ispatlanamamış 3 seçenek durmakta: boyut atlama (wormhole) koridorları, kara delikler ve çoğul evren teorisi.

Einstein'ın ilk kez ortaya attığı ve sonradan geliştirilen teoriye göre yerçekimi nedeniyle uzay ve zaman boyutu düz değil eğiktir. Örneklersek, masadaki kağıt parçası üzerinde yürüyen karınca bir noktadan diğer noktaya 5 dakikada gidebilirken kağıdı katlarsak iki nokta yakınlaşacağı için daha kısa zamanda ilerler. İşte teorik olarak biz de iki kara delik arasında yerçekimi sonucunda oluşmuş zaman yırtıkları ile bir geçit yaratabilirsek ya da bulabilirsek boyut değiştirebiliriz. Contact filminde Jodi Foster'ın yaptığı gibi. Halen iki boyut arasında ya da uzayda iki nokta arasında mikroskopik kuantum köpüğü düzeyinde bağlantılar olabileceği bilim adamlarınca kabul görüyor.
Kuantum mekanikçileri ise çoğul evrenler üzerinde yoğunlaşmış durumdalar. İki atomik parça çarpıştığında bir evrende sola ama diğer evrende sağa giderler. Buna çokboyut özelliği deniyor. Sorun gidilecek noktayı tayin edememek. Back To The Future filmi de bu teoriye dayanıyordu. Orada gereken enerji plutonyum kullanılarak yaratılmıştı. Oysa gerçek yaşamda böyle bir enerji elde etmek için şu an bilinen en kuvvetli reaktörden 4 milyar kez güçlü bir kaynak bulmak gerekiyor maalesef.

Zaman yolculuğunu ispat etmeye çalışan her kim olursa öncelikle bilim adamları karşısında yanıtlaması gereken bir paradoks var. 'Büyükbaba Açmazı'. Yani zamanda geri gider ve büyükbabanızı öldürürseniz siz nasıl doğmuş olacaksınız; eğer yoksanız büyükbabanızı kim öldürdü.
Hawking'in yanıtı basit. 'Kronoloji Koruma Varsayımı (Chronology Protection Conjecture)'. Doğa kanunları zamanda bir yolculuğa asla müsaade etmez. Biraz şevk kırıcı ama.
David Deutsch ise yanıtın kuantum çekim yasalarındaki yeni düzenlemelerle verilebileceğine inanıyor. Gelecek 100 yıl içinde.

Dünya tarihinde zaman yolculuğu yapan insan da yok değil aslında. Mir Uzay İstasyonunda iki yıl geçiren kozmonot Sergei Avdeyev sürekli saatte 17.500 mil hızla yörüngede döndüğü için saniyenin 50 de biri kadar geleceğe gitmişti. Sprinterler için çok şey ifade edebilecek bir uzunluk aslında.

Son tahlilde zaman yolculuğu bizim nesil için biraz erken duruyor gibi. Şimdilik filmlerle idare edeceğiz. Belki en fazlasından para biriktirip uzay turisti olmanın hayali peşinde koşarız.

Zamanda yolculuk fikrinin çekiciliği insanoğlunun yaradılışında gizli belli ki. Geride kalan tatlı anılar ve gelecekte gerçekleşecek muhteşem hayaller. BİLİM KURGU VE ZAMAN YOLCULUĞU :Şu evrende, belki insan dediğimiz karbon temelli yaşam biriminin korkularının kaynağı, ölümden daha da güçlü bir şey var: Zaman. Bir "ölüm" olması için gerekli yaşam, bir yıldızın doğuşuyla batışı için gerekli, olgular süreci Onun içinde yer alır. Peki zaman nedir? Zamanın ne gibi birimlerden oluştuğu, bilinçle ve uzayla bağı kesin sonuçlara henüz ulaştırılmış değildir. Varlığı hissedilen, sayılabilen ama tam tanımı ve doğası bize açık olmayan bir gizem.

Zaman yolculuğu ise kısaca insanın akışından fırlamayı beceremediği bu ırmaktan bir kurtuluş yoludur; fiziksel sınırlamaların bizi mahkum ettiği hız ve yönden kaçış planları ve muhtemel sonuçları ise öyküleri doğurur.

Zaman yolculuğu öyküleri bilim kurgu olup olmadığı açısından ele alınınca çok ince bir sınır üzerindedir; çünkü böyle bir yolculuğu yapmak için ortada gözüken bir bilimsel gelişme, herkesçe kabul edilen teoriler, yahut gözlemlenebilen örnekler yoktur. Işınlama, klonlama, uzaya seyahat, yahut iyon motorları için şu sıralarda bile ufak örnekler varken, henüz bununla ilgili ispatlanmış ilk adımlar yoktur.

Yazım açısından zaman yolcululuğu öykülerinin bazı sorunları vardır. Bu sorunlar aynı zamanda onlar sınıflandırmamıza da faydalı olur. İki temel sorun şunlardır: Zamanın yapısının açıklanması ve paradoksların çözülmesi. Yazılmış eser bilimkurgu da olsa fantezi de olsa, bu iki sorun vardır. Bilim-kurgu için çözülmesi gereken üçüncü bir sorun ortaya çıkar: İnandırıcı (bilimsel) bir zaman yolculuğu tekniği. Fantezi eserlerinde bu konuda çözüm kolaydır. "Büyü!"
Bilim kurgu çok geniş bir yelpazede bir çok konuyu işler ve B.K( Bilim Kurgu) kendi içinde değişik tarzlar yaratmıştır bunlardan biri ''kuramsal bilim kurgu'' diye adlandırılır. İlk kategoriye B.K' da sıkça kullanılan Matter Transmission ( Madde İletimi - Yaygın kullanımı ile Işınlanma ), Antigravity ( Çekimsizlik ), Time Travel ( Zaman Yolculukları ), Faster Than Light ( Işıktan Hızlı ), Suspended Animation ( Geçici Ölüm )....verilebilir.

Günümüz bilimi zaman yolculuğu yapabilen partiküller olduğunu kabul ediyorsa ( Tachyon ), Kara - Deliklerin başka zamanlara hatta belki de bambaşka evrenlere açılan kapılar olabileceği öne sürümünü yapabiliyor, Anti - Matter ( Karşıt Madde )' yi derslere kadar sokup, silah teknolojisine kazandırma yolları arıyorsa, sanırım Kuramsal B.K' cuların bir adım ( belki birkaç ) daha öteye gidip orada neler olduğuna bakmaya hakları olmalı. Örnekleyelim...

Yine Asimov' un 1948 tarihli bilimsel rapor formatında yazılan " The Endochronic Properties of Resublimated Thiotimoline " adlı makalesinde deneğin zaman yolculuğuna çıkmasını sağlayan ve denekle ilgili sebep - sonuç ilişkisini ortadan kaldıran Thiotimoline kimyasalı daha uzunca bir süre Kuramsal kalacak gibidir. Asimov' un " The Gods Themselves ( 1972 ) " adlı eserinde ortaya koyduğu ve alternatif bir dünyadan çekilen pozitronların sağladığı sonsuz bir enerji kaynağı olan Electron Pump 'ında sonu aynıdır. Ancak " İntikam Tanrıçası Nemesis " 'te geçen Hiper - Uzay sıçraması öylesine iyi anlatılmıştır ki kitabı okuyan bir Bilim Kurgu okuyucusu hayatının geri kalanını sıçramanın yapılabileceğine inanarak geçirebilir. ( Örnek : Hooded )


Bilim kurgu çok geniş bir konu yelpazesini içine alır. Her ne kadar vereceğim bu başlıklarla kısıtlı olmasada Astronomi, Kara - Delikler, Bilgisayar Teknolojisi, Kozmoloji, Sibernetikler (Cyberpunk ile karıştırmayın lütfen), Işıktan Hızının aşılması, Zaman Yolculukları, Kütle Çekimi, Matematik, Nükleer Güç, Fizik, Güç Kaynakları, Roket Teknolojisi, Uzay Uçuşları, Uzay Gemileri, Teknoloji Kaynakları, Silah Sistemleri... gibi konularla ilgilenir. Bu majör başlıklara Bioloji, Genetik Mühendislik ve Terraformoloji' yi de dahil edilebilir.

Zamanın zaman yolculuğuna ilişkin niteliğini açıklarken şu iki soru vardır: Birincisi zaman nelerden oluşur sorusu -birbirine kopmaz zincirlerle bağlı tarih örgüsünden mi ya da üstüste veya yanyana konmuş "AN" lardan mı?- ve ikincisi zaman yolculuğu mümkünse zamanın hangi yönde yolculuğa izin verdiğidir- sadece geçmişe, sadece geleceğe ya da iki "yön"e birden mi?

Bu konularla ilgili edebiyattan örnek vermeden önce "paradoks"ları anlatmak gerekir. Paradoks iki çelişen unsurun beraber varolma durumudur. Örneğin "ben hep yalan söylerim" cümlesi gibi. Felsefenin neredeyse gelişiminin başından beri uğraştığı "Zenon paradoksları" gibi açıklaması zor veya kolay paradokslar vardır. Fizikte ise örneğin Görelelik kuramıyla gelişen paradokslar vardır; "ikizler/zaman paradoksu" gibi: Biri ışık hızıyla giden bir gemiyle yolculuğa çıkıp geri dönen, diğeri ise dünyada kardeşini bekleyen ikiz kardeşleri düşünün. Zamanın neredeyse hiç yaşlandırmadığı ikizlerden birisi, kardeşini geri döndüğünde kendinden yaşlı bulacaktır. Zaman yolculuğundaki paradokslarsa geçmişte birinin kendisiyle karşılaşmasıyla veya olmuş bir olayı başlangıcından önce engellemekle meydana gelen (örneğin öz dedenizi öldürmek) nedenselliği bozan paradokslardır.

Zaman Makinesi'nde H.G. Wells, zamanın dördüncü boyuta olduğunu ve nasıl balonlarla iki boyutlu yer düzleminden kurtulup bir üçüncüsünde gezebiliyorsak, zaman makinesiyle de dördüncü boyut olan zamanda dolaşabilineceğini söyleyerek zamanın ve yolculuğun esaslarını anlatır. Wells'in yolcusunun zamandaki seferi tek yöne, geleceğe doğrudur.

''Time Machine'' H.G. Wells’in ünlü bilimkurgu klasiğinden beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmenliğini H.G. Wells’in torunu Simon Wells yapıyor. Kitabı okuyanlar görekecekler ki film gidişat olarak kitapla belli noktalarda ayrılıyor.
Bilim adamı ve mucit Alexander Hartdegen zamanın da bir boyut olarak diğer üç boyuttan farksız olduğunu ve bu boyutta da aynı diğer boyutlarda olduğu gibi yolculuk yapılabileceğine inanmaktadır. Başından geçen bir trajedinin ardından zaman yolculuğunu yapma isteği daha da artar. Zamanda yolculuk yapıp geçmişi değiştirmeyi kafasına koymuştur.Çalışmaları sonucunda bir zaman makinesi yapmayı başarır ve zamanda 800 bin yıl ileri gider. Fakat bu gelecekde hiç bir şey beklediği gibi değildir. Geçen binyıllar boyunca insanoğlu iki ayrı canlıya evrimleşmiştir. Avcı ve av.

H.G.Wells' in bilimkurgusal öğe taşıyan bir başka öyküsü de dördüncü boyutla ilgili olan Olağanüstü Bir Vaka: Davidson'un Gözleri 'dir. Uzayda bükülme gibi ancak yüzyıla yakın bir süre bilim adamlarının birer varsayım olarak gördükleri konuyu işler. Edgar Allan Poe'nun Şişede Bulunan Elyazması adlı öyküsü de hemen hemen aynı konuyu içerir. İki ayrı zaman diliminin ve yine iki ayrı mekanın birbiriyle iç içe geçmesi konusu daha sonra bilimkurgu yazarlarının hayal güçlerini geliştirici bir fon haline gelmiştir. Ünlü bilim adamı Einstein'in zamanı dördüncü boyut olarak görecelilik kuramında kullanınca, yazarların düşünceleri de zaman üzerinde geleceğe ve geçmişe giden aygıtlar üzerinde yoğunlaşır.
Ancak Wells'in zamanda geleceğe gitme konusunu işlediği Zaman Makinesi, Einstein'in kuramını yayınlamasından önce yazdığını meraklısı için söylemek gerekir. Nitekim daha sonra ünlü bilim adamı ve bilimkurgu yazarı Carl Sagan, dördüncü boyutun (zaman değil, fiziksel varlıklar söz konusu) matematiksel olarak şeklinin nasıl olabileceğini Kosmos adlı kitabında anlatarak bütün bu söylenenlerin en azından matematiksel olarak kanıtlanabileceğini gözler önüne serer.
Zamanda yolculuk kavramı , hakkında en az fiziksel, matematiksel ve uzaybilimsel veriye, deneye ve kanıta sahip olduğumuz konulardan biridir . Dünya bilimkurgu tarihinde zamanda yolculuk konusunun ilk işlendiği "L'An 2440" (Louis-Sebastien Mercier, 1771) adlı eserden beri çeşitli yazar ve senaristler, somut veri açığını teorilerle doldurmak zorunda kalmışlardır. "Evren fiziğinde işlerin nasıl yürüdüğüne dair kuralları" içgüdülere ve tahminlere göre el yordamıyla belirlemek durumunda kalmak ise, bu sanatçıları zaman zaman farklı sonuçlara götürmüştür. Zira eldeki çok az veriyi muazzam hayalgücüyle harmanlayarak sonuçlar çıkarmak ve olası kuralları kararlamaya çalışmak, bir noktadan sonra işi yapanın subjektif değerlendirmesine göre şekil alması kaçınılmaz bir çabadır.

Peki şimdi birlikte yola çıkıp şu fikir cimnastiğine bir de biz girişelim mi? Bu konuya adım atıldığında karşımıza çıkan ilk ve en basit temel başlık olan "paradoks" kavramından başlayalım: "Geçmişe gidip ebeveynlerinizden birinin ölümüne neden olursanız, siz de ortadan kalkarsınız. Siz yok olunca geçmişe gidip ebeveyninizi de öldüremezsiniz." "Geçmişe gidip kendi ebeveyninizi yok etmeniz, zamanda bir paradoks yaratır."

"Paradokslar gerçek olamayacağına göre, zamanda yolculuk asla gerçekleşmeyecektir." Eğer zaman gerçekten de ancak tek yönde katedilebilen, tek boyutlu bir tünelden ibaret olsaydı, bu önermenin sahipleri haklı olabilirdi..

Ancak bu doğru değildir. Zaman da tıpkı uzayda içinde yaşadığımız diğer üç boyut olan x, y ve z gibi, matematiksel koordinatlara sahip bir eksendir. Olayların bu eksen üzerindeki yerleşimi, evrenin fizik kurallarının belirlendiği atomaltı -parçacıkların salınımına... ve topu topu dört çeşit fizik kuvvet arasındaki dengelere göre sıralanıvermiştir.

Doğa kavramına yalnızca biyolojik ekosistemin değil, bulunduğumuz evrenin fizik kanunlarının da dahil olduğundan hareketle: Doğayı kendi haline bıraktığımızda asla gerçekleşmeyecek birşeyin insan müdahalesiyle olabilir hale geldiği kaç örnek verebilirsiniz?

Uçan insanlar? Uzak haberleşme? Hasta tedavisi?

Sesten hızlı yol almak? Dünyanın ekolojik dengesinin canına okumak?

Okuyup yazmak?

Peki..

Zaman ekseninde bağımsız hareket fikrinin, doğayı kendi haline bıraktığımızda gerçekleşmeyecek olup da insan müdahalesiyle olur hale gelen onca konudan ne farkı var?

Henüz başaramamış olmamız mı? İyi.. yani hepsi bundan ibaretse sorun yok. Zira nasılsa yolu bulduğumuzda bütün o 'henüz'ler, -cek -caklar, 'idi'ler vs.. bir daha asla eski anlamlarını taşımayacaklar.

Neden mi? Çünkü zaman ekseninde bağımsız (tek yönlü olmayan) hareket, neden-sonuç ilişkisinin zamana bağlı fonksiyonunun da artık tek yönlü olmaktan çıkmasını getirir. Diğer bir deyişle, "önce neden, sonra sonuç" şeklinde gerçekleşen sıralama, zaman eksenindeki hareketinizin yönüne göre değişebilecektir. Zaman yolcusu için önce sonucun, sonra nedenin yaşanması mümkün olacak demektir. İşte bu da "paradoks" kavramının iflasını getirir.

Paradoks engelini aştığımıza göre, sıra ikinci adımı atmaya geldi demektir: Paradoksların olabildiği bir evrende gerçekler nasıl gerçek kalabilecektir?

İşte bu noktada, bir bilim insanı ve bilimkurgu yazarı olarak, bilimkurgusal düşünce biçimine bir davet sunuyor ve konuya teorik bir katkıda bulunma cüretini göstererek sizleri "çevrim" kavramıyla tanıştırmak istiyorum. Zaman boyutu lineer bir hat değildir, ancak şu an için kavrama kolaylığı sağlamak amacıyla, zaman eksenini düz bir hatmış hibi düşünelim. Şimdi evrende bu hattı uzaktan inceleyebileceğimiz bir nokta bulup yerleşelim.. tüm zaman ekseni "görüş" menzilimizde, ve üzerinde neler olup bittiğini başından sonuna dek izleyebiliyoruz. Bu bakış açısından düşündüğümüzde, yer yer bu eksenden çıkılıp yeniden girilmesi, eksenin yer yer kendi etrafında dönüp "loop" (çevrim) oluşturması, hatta karmaşık düğümler meydana getirmesi olağan bir manzara olacaktır. Böyle bir düğümün hat devamlılığı açısından oluşturduğu kısa devre, bizim izlediğimiz yerden olası görünürken, eksenin içindekiler için anlaşılması olanaksız ve doğa dışı bir olgu halinde kalacaktır. Yolculuklar yüzünden zaman ekseni devamlılığını kaybetmeyecek, ama artık düzgün bir hat olmaktan çıkacak ve -üzerinde ileri geri cirit atılarak gerçek değişiklikleri yaratıldığı ölçüde- dönüklü, düğümlü, sallanıp savrulan, yer yer kopup evren dokusundan gelen başka "iplik parçalarıyla" yamanmış bir görüntü sergileyecektir. Hattaki bu değişimlerin ilki, zaman yolculuğunun teknolojik açıdan imkanlı hale ilk geldiği noktaya tekabül edecektir. Ancak bu noktadan sonra, yolculuk imkanı hat üzerinde ileri-geri (yani geçmişe ve geleceğe) taşındığında, gidilen her noktada neden olunan gerçek değişiklikleri yeni düğümler ve çevrimlere yol açacaktır. Sonuç olarak önümüze serilen manzara, temel devamlılığını koruyan, ancak kıvrılıp bükülen, düğümlenip açılan, tirfillenip toparlanan dinamik ve devingen bir eksen yapısı olacaktır.

Paralel evrenlerin birinde hayatınızın belli bir saniyesini burnunuzu kaşıyarak geçirirken, diğerinin aynı saniyesinde bunu yapmıyor olabilirsiniz. Aynı şekilde birinde lider iken, diğerinde ise başka kişilikte bir insan olabilirsiniz.


"The Man Who Murdered Mohammed"(Alfred Bester) [Muhammed'i Öldüren Adam] isimli kısa öyküde karısına kızan bir bilim adamı karısından intikam almak için sırasıyla karısının ebeveynlerini ve onların ebeveynlerini george Washington ve Hatta Hz. Muhammed'i geçmişe giderek öldürerek tüm tarihi değiştirmeye çalışır ama başarısız olur ve sonunda kendini bir hayalet gibi limboda bulur. Çünkü gittiği her zaman aslında bir ipe dizilmiş inci taneleri gibi ayrı zamanlardır. Onları değiştirmek imkansızdır. Sadece kendi bulunduğu halkayı koparmayı becermiştir. Burada gördüğümüz bir diğer nokta zaman algısıdır. Zaman algısı, bu öyküde ve diğer pek çok benzer öyküde iddia edildiği üzere, insanın içinde bulunduğu anı ve tüm zamanı etkiler.

Zaman yolculuğunda geçmiş ya da geleceğe kestirmeler yapmak konusunda bir diğer hikayede ("Time Considered as a Helix of Semi-precious Stones", Delany) zaman spiral şeklinde bir yapıya sahiptir. Bu spiralde bulunduğunuz anın üstüne ya da altına denk gelen bir zamana atlayabilirsiniz. Fakat atlama aralığı 650 milyon yıl gibi bir zaman olunca , bugünlere neden yolculuk yapılamadığı ve buna ilişkin bir kanıt bulunamayacağını yazar kanıtlar ve aynı zamanda paradoksların da çoğunu engeller.


Paradoksların çözülmesi için bir başka görülen yöntem ise zamanı bir döngüye bağlamaktır. Burdaki temel düşünce zamanın kendi içinde ufak düğümler halinde zaman paketlerine izin verebileceğidir.( Çetin BAL: Bu zaman paketleri anlayışı benim kuramımın ön gördüğü zaman dalgaları paketlerine benzemektedir.) Yani Lester del Rey'in "... And It Comes Out Here" [.. ve Buraya Varıyor] isimli öyküsündeki gibi bir zaman makinesi icat edip geçmişimize gidip bu zaman makinesinin planlarını verirsek burada zamanda bir düğüm atmış oluruz. Zaman makinesinin icat süreci zaman akışından da görünürden kaybolur
zaman döngülerine diğer bir örnek olarak bir zaman yolculuğu hikayesi olmamasına rağmen Asimov'un "The Last Question" [Son Soru] adlı öyküsü verilebilir. Bu hikayede evren ve tüm zaman yok olduktan sonra İncil'dekine benzer bir yaratılışla kendini yaratarak büyük bir zaman döngüsü içine girer.

Zaman döngüleriyle paradoksu çözen ve zamana (aslında tüm insanlık tarihine) farklı bir bakış getiren bir yazar da Elric serisi ile bilinen Michael Moorcock'tur. "Behold The Man" isimli öyküde geçmişe İsa'yı bulmak üzere giden ve çocukluğundan beri din ve kimlik sorunlarıyla boğuşan Karl Glogauer bulduğu cevapla kendini yaratır ve kendi mazoşist döngüsünü tamamlar. Kitabın esas sorusu şudur: "Toplumsal gerekler mi dinleri ve peygamberleri doğurur ya da gerçekten vahiy alan Peygamberler mi dini doğurur ve toplumu şekillendirir? Sonuçta Glogauer kendini geçmişe götüren sonuca dönüşerek kendi döngüsünü oluşturur.

Tarihin değiştirilebileceği düşüncesi çatallaşan zaman/tarih düşüncesini de beraberinde getirir. Yani geçmişi değiştirirseniz, özgün zaman akışına -ki özgünlüğü her zaman bir soru işareti taşır zaman yolculuğu olasılığının kabullenilmesiyle beraber- paralel yeni bir zaman akışı oluşabilir. Napolyon'un Waterloo'yu kazandığı bir tarih bunun olmadığı bir tarihle yanyana ayrı bir evren olarak var olabilir. Bunlara en iyi örnekler "alternatif tarih" öyküleridir. "Paralel dünyalar" ya da "paralel zamanlar" evrenin ve zamanın, zaman yolculuğuna izin veren yapısını açıklar.

Bununla beraber geçmişe gidip Hitler'i öldürmek zamanı -tarihi- değiştirmeyebilir. Hitler ölse de yerine bir yaveri geçip aynı işgalleri yapabilir ve isimler değişse de tarih değişmeyebilir. Zamanın (yahut tarihin de diyebiliriz) bu kendisini koruması ilkesine - FRp oyuncularının dahi çok azının bildiği bir AD&D elkitabı olan- Chronomancer (Zaman büyücüsü) şu ismi veriyor: Zamanın Moment umu. Yani zaman dalgasının gücü insanların yaratacağı ufak çakıl taşlarıyla ancak dalga yüzeyinde ufak bir çizgi haline bozulma yaratır, güç ve yön tamamen değişmez.( Çetin BAL: Aslında zamanda yolculuk, birbiri ardına gelen zaman dalgalarının fiziksel kalıbına bir zarar vermez. Yani yani zaman dalgası formunun içerisindeki madde ve enerjinin dağılım kombinasyonu üzerinde değişikliklere neden olsakta zamanın fiziksel yapısında bir değişiklik olmaz.) Güçlü toplumsal olayların kişilere bağlı kalmadan devam edebilmesi gibi. Dragonlance- Ejder mızrağı- serisinin Raistlin son üçlemesi Dragonlance Legends da büyücü Raistlin kendisini benzer bir durumda bulur. Olacak olaylar bilinmesine rağmen onları değiştirmek için harcanan çaba boşa çıkar ve Raistlin kendisini "kendisinin ayak izlerini takip ederken" bulur.

İçerikte zamanın doğası ve yolculuk yöntemleri belli olduktan sonra sıra yolculuk "aracına" ya da "tekniğine" gelir. Bugüne kadar zaman yolculuğu öykülerinde kullanılan araçlar pek çoktur. Wells'in bir tül perdenin gerisinden bakar gibi tanımladığı, bilim adamının kullandığı zaman yolcuğu makinesinden başlayarak, uçaklardan trenlere (Brian Aldiss, Dracula Unbound) bildiğimiz ulaşım araçlarının değişik çeşitlerinden, yolcuyu dondurarak biyolojik fonksiyonlarını sıfırlanmasıyla gelecek için saklanması gibi (Buck Rogers ve yine Wells'in When The Sleeper Wakes i gibi) teknikler vardır. Zamanın algılayana bağlı olduğu türünden açıklamalar algıyı değiştiren uyuşturuculardan ( Wyndham'ın "Consider Her Ways" isimli öyküsündeki chuinjuatin isimli ilaç gibi,) beyin güçlerine kadar. yarı parapsikolojik yöntemleri doğurur.( Çetin BAL: Aslında insana ait sınırlı zihin değil ama evrenin yapısında gizli evrensel bir zihin gücü bilinen fiziksel ''zaman'' yapısıyla bağlantılıdır.Buna göre evrenin zihniyle bağlantı kuran insan zihni O ' zihinle bağlantılı zaman akışı üzerinde de bir kontrole sahip olabilir. Ve ben tüm parapsikolojik fenomenlerin bu bağlantıdan kaynaklandığını düşünüyorum.) Anne McCaffrey'in Dragon riders of pern serisindeki gibi bilimkurgu kitaplarında ise hiç açıklaması olmayan zaman atlayan ejderhalar da olabilir. Fantezi edebiyatında ise Dragonlance Legends daki gibi çok güçlü büyüler ya da büyülü aletler yolcuyu başka zamanlara atar.

Yolculuklarla beraber çeşitli zaman yolcuları da ortaya çıkar. BunlarWells'in Zaman Makinesi 'ndeki gibi kaşif/bilim adamları, "Behold the man" ya da Silverberg'in Mask of Time'ındaki [Zamanın Maskeleri] gibi Peygamber ya da Zaman efendileri olabilir. Zamanı değiştiren kişi ya da onu iyi bilen bir kişinin tüm bir topluluğa hakim olabileceği düşüncesinden zamanda geçmişe ya da geleceğe yolculuk edebilecek kişilerin çıkabileceği ve bunların Glogauer gibi bir kurbana dönüşebileceği öykülerde anlatılır.
Michael Crichton 'un Zaman Tüneli(Time Tunnel) adlı bilimkurgu kitabının bir bölümde de zaman yolculuğunun nasıl olabileceğine işaret edilmektedir;

[Arka sırada oturan Stern. “ daha önce bize başka evrenlerle bağlantı kurabileceğimizi söylemiştiniz.”
“Evet.”
“Kuantum köpüğüyle.”
“Bu doğru.”
“Ama bu anlamsız,” dedi Stern.
“Neden? Kuantum köpüğü nedir?” dedi Kate, esnemesini bastırarak.
“Evrenin doğumundan kalan şey o”, dedi Stern. Evrenin bir tek çok yoğun madde noktası olarak başladığını anlattı. Ardından, onsekizmilyon yıl önce, o nokta da dışarı doğru patladı-big bang diye bilinen şekilde.
“Patlamadan sonra, evren bir küre şeklinde genişledi. Ama mükemmel bir küre değildi. Kürenin içinde, evren tam olarak homejen değildi – bu yüzden bugün evrende galaksiler tek biçimli olarak yayılmak yerine yığınlar ve demetler halinde düzensizce duruyorlar. Herneyse, mesele şudur ki, büyüyen kürede ufacık, minicik kusurlar var. Ve bu kusurlar hiç bir zaman düzleştirilemedi. Bunlar hala evrenin bir parçası.”
“Öyle mi? Nerede?”
“ Atomaltı boyutlarda. Kuantum köpüğü çok küçük boyutlarda, zaman-mekanın dalgacıklara ve kabarcıklara sahip olduğunu söylemenin bir yolu sadece. Ama köpük tek bir atomik parçacıktan küçük. Bu küçük köpük içinde solucan delikleri olabilir de, olmayabilir de.”
“Varlar,” dedi Gordon.
“Ama onları seyahat için nasıl kullanabilirsiniz? O küçüklükte bir deliğe insanı yerleştiremezsiniz. Onun içine hiçbir şey koyamazsınız.”
Bir zaman makinasına girdiğinizi, kendinizi 'kuantum köpük bir solucan deliği' nden 1357 yılı derebeylik Fransa'sına gönderdiğinizi düşünün.]

Zaman yolculuğu öyküleri neredeyse tüm bir tarihi ve bilinen değerleri olduğu kadar öykü yazım tekniklerini de karşısına aldığı için heyecan vericidir. Yine zaman yolculuğu öyküleriyle meşhur B. Aldiss'in "The Man in His Time" [Kendi Zamanındaki Adam] isimli öyküsünde olduğu gibi insanlardan 3.3077 dakika kadar ileriden zamanı yaşayan kazazade bir astronotun yaşadıklarını anlatmak ya da yine Aldiss'in Cyrptozoic!inde olduğu gibi "klasik" zaman yolculuğu gibi başlayan ve tüm zamanın aslında geriye aktığı ortaya çıkan öykülerin yazılmasının çok zor olacağı açıktır. Buna "Behold the Man" deki gibi zaman döngülerine tüm bir İncil mitolojisi ve Jung'un teoremlerinin sıkıştırılması için çok iyi bir İncil, eski diller ve psikoloji bilgisine ya da Asimov'un "Red Queen's Race"inde ["Kırmızı Kraliçe'nin Yarışı" - Alice Harikalar Diyarında'ya bir gönderme] olduğu gibi tüm insanlık tarihindeki gelişimlerin aslında geleceğin yardımıyla olabileceği şüphesini verebilmek için çok iyi bir tarih bilgisine sahip olmanın gereği de eklenirse zaman yolculuğu yazmaya hevesli bir kişinin karşısına alması gereken zorluklar daha da belirginleşir.

Bunun gibi yazımı, yaratıcılığı, teknik bilgiyi, insanlığı ilgilendiren her türlü bilgi ve birikimi zorlayan zaman yolculuğu öyküleri, insanların zaman yolculuğu fenomenin olasılığına ait merakını kamçılayan araçlardır. Solucan deliği nedir?(wormhole yada tırtıl yolu nedir)
Spesifik olarak konuşursak Dönen ve/veya yüklü kara delikleri göz önüne alırsak, işler daha da karmaşık bir hal alır. Özellikle, böyle kara deliklere düşmek ve tekillige çarpmamak mümkündür. Aslında yüklü veya dönen bir kara deliğin içi, kara delik tarafindan düştügünüzde ak delik tarafindan çıkabileceginiz şekilde, karşıdaki ak delikle bağlanmış olabilir. Ak ve kara deliklerin bu kombinasyonuna solucan deligi denir.
Ak delik ucu kara delikten çok uzaklarda olabilir; hatta başka bir evrende bile bulunabilir - bu, solucan deliğiyle olan bağ dışında, bizim kendi bölgemizden tamamen kopuk bir uzayzaman bölgesi demektir. O halde uygun bir şekilde yerleşmiş bir solucan deliği çok uzun mesafelere, ya da başka bir evrene bile seyahat etmenin elverişli ve hızlı bir yoludur. Bir solucan deliğinin çıkış ucu belki de geçmiştedir; böyle bir durumda da ondan geçerek geçmişe gidebilirsiniz. Bütün bunlar insana gerçekten çok tuhaf geliyor.
Bir solucan deliği için araştırma fonu aramaya başlamadan önce bilmemiz gereken bir kaç şey var. Her şeyden önce solucan delikleri neredeyse kesinlikle mevcut değildir. Ak deliklerle ilgili bölümde de geçtiği gibi, bir şeyin sadece matematiksel denklemlere geçerli bir çözüm olması onun tabiatta gerçekten var olmasını gerektirmez. Özellikle sıradan maddenin çökmesi sonucunda ortaya çıkan kara delikler (var olduğunu düşünebildiğimiz bütün kara delikler buna dahildir) solucan delikleri oluşturmaz. Bunlardan birine düşerseniz, her hangi bir yerden mantar gibi bitmezsiniz. Doğruca gider, tekilliğe çarparsınız; hepsi bu kadar. [Çetin BAL: Aslında solucan delikleri ve karadeliklerin uzay/zaman da sanıldığı başka zaman ve mekanlara geçit veren bir tür uzay/zaman eğrilikleri olduğuna kesinlikle karşıyım. Ama gerek kuantum köpüğü gerekse karadelikler düzeyinde eğrilen uzay/zaman çizğilerinin kendi amatör hesaplarıma göre yine üçboyutlu yapı içerisinde meydana gelen kapalı uzay/zaman dalgalanmaları olduğunu düşünüyorum.Bu dalgalanmaları kullanarak kendimizi ışık hızında uzay/zaman ilintisinde hareket ettirebiliriz. Ama bu dalgalanmalar başka zaman/ uzay noktalarına bir dördüncü boyut doğrultusunca uzanıp bağlanan iç uzaysal ''içi boş tüp geçitler'' yada tüneller değildirler. Fakat bu gerçek sıfır zamanda zaman/uzay içerisinde sıçramaları ve zaman yolculuklarını bir kenara bırakmamızı gerektirmez. Başka bir yol, Işık frekanslarının boyutlarla ilğili gizemli yapısında gizlidir.]
Ayrıca, bir solucan deliği oluşsa bile onun kararlı olmayacağı düşünülüyor. Onda seyahat etme girişiminin neden olacağı düzensizlik [perturbation] de dahil olmak üzere en küçük herhangi bir pertürbasyon bile onun çökmesine neden olacaktır.
Son olarak, solucan delikleri var ve kararlı olsa bile onda yolculuk yapmak epey sevimsiz olurdu. Yakındaki yıldızlardan, kozmik fon radyasyonundan vs solucan deliğine dökülen radyasyon, çok yüksek frekanslarda maviye kaymış olacaktır. Solucan deliğini geçmeye çalışırken bu X ve gamma ışınlarıyla kızartılmış olurdunuz.

Zaman ve Uzay fizigin en temel kavramlarıdır.Her şey uzayda ve zamanda yer alır, uzay ve zamanın kendisi hariç!
Einstein'dan sonra bilim adamları uzay ve zamanın birbirinden bağımsız olmadığını kabul ettiler.Rölativite teorisinde zamanı ışık hızı ile çarparak elde ettiğimiz büyüklük, denklemlerde tıpkı bir uzay koordinati gibi davranır ve bu sayede fizikçiler üç uzay ve bir zaman boyutundan oluşan dört boyutlu uzay-zaman'ı kullanarak evrendeki olayları tarif ederler.Buna göre her olay uzay-zaman'da bir noktaya karşılık gelir.Bu noktanın ilk üç koordinatı olayın gerçekleştigi yeri ve dördüncü koordinat da gerçekleştigi zamanı (ışık hızı ile çarpılmış olarak) verir.
Aristo Physics adlı eserinde şöyle sorar:
"Zaman'ın var olduğu hangi anlamda söylenebilir?"
Çünkü Aristo'ya göre kaba bir tanımla sadece şekil ve maddenin karışımı olan şeylerin var olduğu söylenebilir.Geri kalan her şey bunlara atfedilen niteliklerdir.Zaman bir cismin (mesela bir saatin ya da yıldızların) hareketleri ile tanımlanır daha doğrusu bu "hareketlerin sayısıdır zaman".Bununla birlikte hareket cisimlerin bir niteliğidir Öyleyse zaman da cisimlerin bir niteliği olmalıdır.Yani bir uzayda cisim yoksa orada hareketten bahsedilemeyeceği gibi zamandan da bahsedilemez.
Plotinus bu tanıma pek çok bakımdan karşı çıkar.Herşeyden önce ona göre zaman bir sayı sırası değildir ancak sayılarla "numaralanan" şeydir. İkinci olarak ona göre zaman harekete değil,hareket zamana ihtiyaç duyar.Çünkü hareket bir cismin sürekli bir "anlar serisi" içinde sürekli bir noktalar serisinde bulunmasıyla gerçekleşir.Yani Plotinus'a göre cisimler dursa bile zaman akmaya devam eder,hareket de durgunluk da zaman içinde yer alan şeylerdir fakat zaman hiç birşey içinde yer almaz.
Esasında Aristotales de tanımındaki bir eksikliğin farkındadır ve şöyle yazar:"Zamanı hareketle ölçüyoruz ve hareketi de zamanla..." Peki birden fazla zaman boyutu olan bir evren var olabilir mi?
Birden fazla zaman boyutu olan bir evrende yasamın nasıl olabileceğini hayal etmek çok güç.Ancak en azından fizik yasalarının bazı özellikleri kestirilebilir.Örneğin fizikte enerjinin korunumu yasası aslında fizik yasalarının zamandan bağımsız olması ilkesinden başka birşey değildir. Öyleyse birden fazla zaman boyutu olan bir evrende enerjinin vektörel bir büyüklük olması kaçınılmaz görünüyor.Ayrıca bunun bir sonucu olarak böyle bir evrende kütlenin korunumu yasasının geçerli olamayacagı da gösterilebilir.Ancak belki de en ilginç nokta birden fazla zaman boyutuna sahip bir evrende nedensellik ilkesinden,en azından bizim anladıgımız şekliyle bahsetmenin mümkün olmayışıdır.
Esas olarak,böyle bir evrenin var olmaması için bir neden görülmüyor ama buradaki esas sorun bu evrende kararlı parçacıkların var olup olamayacagıdır ki çalışmalar şimdilik sadece bir zaman ve üç uzay boyutuna ya da üç zaman ve bir uzay boyutuna sahip olan bir evrende kararlı parçacıklar olabileceğini söylüyor.Bu sonuncusunda kararlı olabilen parçacıklar da sadece takyonlar.
 

Piraye

Gönül insanın kıblesidir
Katılım
4 yıl 15 gün
Mesajlar
610
Tepkime puanı
299
Konum
34
İsim
Hira
Cinsiyet
bPg20e
Zamanda yolculuk kavramı çok ama çok saçma bana göre! İnsanlar bunların araştırmasını yapıp videolar hazırlıyorlar "Zamanda yolculuk yapan insanlar" diye.. Var olmayan bir zaman ve yaşantıda böyle birşey nasıl mümkün olabilir? bundan şu sonuç cıkıyor inananlar varsa.. 2020 yılında yaşıyoruz ve hiç var olmayan ve yaşanmayan 2060 yılına gidiyorsun veya yaşanmış bitmiş olan 1800 yılına geri gidiyorsun :) gittiğini söyleyen ve inanan insanlar ya hiç doğmamış olması gerekir veya da ölmüş olması gidemezsin yani yada gittiğini iddaa eden şahıslar gidiyorsanız kalın orda kardeşim geri niye geliyorsunuz dimi ama? :D Ciddi anlamda saçmalıktan imaret..
 
  • Beğen
Tepkiler: LsR

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
4 yıl 2 ay 25 gün
Mesajlar
25,600
Tepkime puanı
8,841
Yaş
35
Konum
Memed' Home
Web sitesi
forummeskeni.com
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
Deselerki ' bir yerden bir yere anlık olarak gitmek var onu anlarım.. belki derim.. oda allahın izniyle .. zaten giden var şeytan gider evliya gider.. daha bunu çözemiyor beyinleri.. ZAMAN yolculugundan bahsediyorlar :D ince işler bunlar biz garibanlar bunların inceliğini bilirken.. bunları uyduranların bunu bilmediklerinimi sanıyorsunuz.. insanlara zaman meşkalesi olsun diye malzeme veriyorlar sadece ..
 

Bükre

İhmal ettiğin herşey ölür
Katılım
4 yıl 1 ay 15 gün
Mesajlar
1,094
Tepkime puanı
529
Konum
Cinsiyet
bPg20e
Canım sıkılıyor şöyle bir zamanda yolculuk yapayımda geleyim :D
 
  • Beğen
Tepkiler: LsR

Uhibbu

اُحِبُّ
Katılım
4 yıl 2 ay 17 gün
Mesajlar
906
Tepkime puanı
801
Konum
istanbul
Web sitesi
www.yenidendogus.net
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Kuantum mekanikçileri ise çoğul evrenler üzerinde yoğunlaşmış durumdalar. İki atomik parça çarpıştığında bir evrende sola ama diğer evrende sağa giderler. Buna çokboyut özelliği deniyor. Sorun gidilecek noktayı tayin edememek.

Kardeş payı dizisinde bilenler belki hatırlar
Bu konuyu işlemişlerdi..
Hatta sagıda seçsen soluda seçsen kaderini yaşıcaksın diye bi detay vardı çok iyi anlatılmıştı..

Tabiki yolculuga inanmıyorum.
İnsanlık aleminde bu olay yok..başka bir alem; belki ışık hızını kullanıyordur zaman görecelidir vessaire kimbilir Allahualem..

Yalnız Zaman makinesi 1..2..3 filmleri çok güzeldi :lk:
 
  • Beğen
Tepkiler: LsR

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
4 yıl 2 ay 25 gün
Mesajlar
25,600
Tepkime puanı
8,841
Yaş
35
Konum
Memed' Home
Web sitesi
forummeskeni.com
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
Kardeş payı dizisinde bilenler belki hatırlar
Bu konuyu işlemişlerdi..
Hatta sagıda seçsen soluda seçsen kaderini yaşıcaksın diye bi detay vardı çok iyi anlatılmıştı..

Tabiki yolculuga inanmıyorum.
İnsanlık aleminde bu olay yok..başka bir alem; belki ışık hızını kullanıyordur zaman görecelidir vessaire kimbilir Allahualem..

Yalnız Zaman makinesi 1..2..3 filmleri çok güzeldi :lk:
makbıleyy makbıleyyy :D
 

Benzer konular

24,451Konular
87,827Mesajlar
1,162Kullanıcılar
denzeLSon üye
Üst Alt