Eleştirilemez olan puttur. Eleştirilmesi yasak olan. Bu net. Dünya putlarla, sahte ilahlarla dolu eleştiremediğin yüzlerce şeyle dolu.. Eleştiremediğin ne varsa senin putun..

Allah insanların özgürlüğüne karışmıyor, herkes dilediğini diyor bu dünyada, yalnız birisi hakiki ilahı, Allah’ı yani Kur’andaki Allah’ı tanıdığı zaman görür ki Allah her şeyi hikmetle mükemmel yaptığı için eleştirilecek hiçbir şeyi yoktur. Tam tersine her yaptığı ile övgüyi hal eden de yalnız odur. O yüzden Fatiha’nın ilk ayeti övgü konusu ile başlar.

Tekrar yazıyorum eleştirilemez değil, (ability), yaptığı her şeyi mükemmel yaptığı için her şey de övgüyü hak edendir, Allah.. (hikmet ve aşkınlık)

Allah her şeyi mükemmel yaptığı halde eleştiriyi yasaklamamışken, sen kusurlu kul olarak kendine yapılan eleştirilere izin vermezsen bu da kendini işahlaştırmak olur. Eleştiriye açık olmak, müslümanlığın şartlarındandır, kimse kusursuz değildir, sadece Allah kusursuzdur.

Bahsettiğim bakış açısını anlamak çok zor olsa da aslında bu Sunnilik dediğimiz şeyle Ehli Kur’an (Mutezile) arasındaki temel farktır.. Siz sunnilik —-denen şeyi İslam sandığınız için, maalesef yıllarca ben de öyle sandım..- Kur’an’ın bizden tam ne istediğini anlamıyorsunuz. İran’da doğsan Şii-liği öyle sanacaktın.

Genelde insanlar iyi bildiklerini sandıkları şeyi ki, genelde bu dinleri olur hiç bilmezler, çünkü inandıktan sonra asla sorgulamazlar. Ben İncil’i okuduğumda yanlış anlamayın kendimi övmek için demiyorum tüm hristiyanlardan, papadan, patrikden daha iyi anladım. Çünkü onlar klisenin saçmalıklarını din sanıyorlar.. Ve o saçmalıklardan vazgeçemedikleri için kitaplarını yorumla tahrif ediyorlar..

Allah emrettiği için iyi demekle,

İyi olduğu için Allah emrediyor arasındaki fark gibi..

Çünkü Allah zatıyla iyidir.. Üstelik o iyilik insanların iyiliği gibi değildir..Ne niceliksel ne de niteliksel..

Fikir özgürlüğü sınırsız olacak derken Kur’an’a dayanıyoruz bu hakikatlere dayanıyoruz.