Yas ve kayıp ile başa çıkmak

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
3 yıl 8 ay 17 gün
Mesajlar
25,270
Tepkime puanı
8,716
Yaş
35
Konum
Memed' Home
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
Yas ve kayıp ile başa çıkmak

Ne tür bir kayıp yaşamış olursanız olun, yas tutmanın doğru ya da yanlış yolu yoktur. Ancak yasın aşamalarını ve türlerini anlayarak, yas ile başa çıkmanın daha sağlıklı yollarını bulabilirsiniz.

Yas, kayba verilen doğal bir tepkidir. Sevdiğiniz bir şeyin veya birinin kaybında hissettiğiniz duygusal acıdır. Çoğu zaman, kaybın acısı bunaltıcı olabilir. Şok veya öfkeden inançsızlığa, suçluluk ve derin üzüntüye kadar her türlü zor ve beklenmedik duyguyu yaşayabilirsiniz. Kederin acısı, fiziksel sağlığınızı da bozabilir, uyumayı, yemek yemeyi ve hatta doğru düşünmeyi zorlaştırabilir. Bunlar, kayba karşı normal tepkilerdir ve kayıp ne kadar önemliyse, yas o kadar yoğun olacaktır.

Sevdiğiniz birinin veya bir şeyin kaybıyla başa çıkmak, hayatın en büyük zorluklarından biridir. Yas tutmayı, sevdiğiniz birinin ölümüyle ilişkilendirebilirsiniz – ki bu genellikle en yoğun yasın nedenidir – ancak herhangi bir kayıp, aşağıdakiler de dahil olmak üzere yasa neden olabilir:

  • Boşanma veya ilişkinin bitmesi
  • Sağlık problemleri
  • İşini kaybetmek
  • İflas
  • Emeklilik
  • Evcil hayvanı kaybetmek
  • Düşük yapmak
  • Sevilen birinin hastalığı
Hayattaki küçük kayıplar bile bir keder duygusunu tetikleyebilir. Örneğin, evden taşındıktan, üniversiteden mezun olduktan veya iş değiştirdikten sonra yas tutabilirsiniz. Kaybınız ne olursa olsun, bu size özel, bu yüzden nasıl hissettiğiniz konusunda utanmayın veya bir şekilde sadece belirli şeyler için yas tutmanın uygun olduğuna inanmayın. Kişi, hayvan, ilişki veya durum sizin için önemliyse, yaşadığınız kaybın yasını tutmanız normaldir. Kederinizin nedeni ne olursa olsun, zamanla üzüntünüzü hafifletebilecek ve kaybınızla yüzleşmenize, yeni bir anlam bulmanıza ve sonunda hayatınıza devam etmenize yardımcı olabilecek acıyla başa çıkmanın sağlıklı yolları vardır.

Sevdiğiniz birini kaybetmenin acısı

Yakın bir arkadaş, eş, partner, ebeveyn, çocuk veya başka bir akraba olsun, çok az şey sevdiğiniz birini kaybetmek kadar acı vericidir. Böylesine önemli bir kayıptan sonra, hayat bir daha asla eskisi gibi görünmeyebilir. Ancak zamanla üzüntünüzü hafifletebilir, geleceğe bakmaya başlayabilir ve sonunda kaybınızla hesaplaşabilirsiniz.

Yas son derece bireysel bir deneyimdir; üzülmenin doğru ya da yanlış yolu yoktur. Nasıl yas tuttuğunuz, kişiliğiniz ve başa çıkma tarzınız, yaşam deneyiminiz, inancınız ve kaybın sizin için ne kadar önemli olduğu gibi birçok faktöre bağlıdır.

Kaçınılmaz olarak, yas süreci zaman alır. İyileşme yavaş yavaş gerçekleşir; zorla veya aceleyle yapılamaz ve yas tutmanın “normal” bir zaman çizelgesi yoktur . Bazı insanlar haftalar veya aylar içinde daha iyi hissetmeye başlar, bazı insanlar için yas süreci yıllar alır. Keder deneyiminiz ne olursa olsun, kendinize karşı sabırlı olmanız ve sürecin doğal olarak gelişmesine izin vermeniz önemlidir.

Yas aşamaları

1969’da psikiyatrist Elisabeth Kübler-Ross, “yasın beş aşaması” olarak bilinen şeyi tanıttı. Yasın bu aşamaları, ölümcül hastalıkla karşı karşıya kalan hastaların duygularına ilişkin çalışmalarına dayanıyordu, ancak birçok insan bunları, sevilen birinin ölümü veya ayrılma gibi diğer olumsuz yaşam değişiklikleri ve kayıplarına genelleştirdi.

Yasın beş aşaması

İnkar: “Bu benim başıma gelmiş olamaz.”

Öfke: “ Bu neden oluyor? Suçlu kim?”

Pazarlık: “Bunun olmamasını sağlayın ve karşılığında ben ____ yapacağım.”

Depresyon: “Bir şey yapamayacak kadar üzgünüm.”

Kabul: “Olanlarla barışığım.”

Bir kaybın ardından bu duygulardan herhangi birini yaşıyorsanız, tepkinizin doğal olduğunu ve zamanla iyileşeceğinizi bilmek yardımcı olabilir. Ancak, yas tutan herkes bu aşamaların hepsinden geçmez – ve sorun değildir. Popüler inanışın aksine, iyileşmek için her aşamadan geçmeniz gerekmez.

Yasın duygusal belirtileri

Şok ve inkar. Bir kaybın hemen ardından olanları kabullenmek zor olabilir. Uyuşmuş hissedebilir, kaybın gerçekten olduğuna inanmakta zorluk çekebilir, hatta gerçeği inkar edebilirsiniz. Örneğin, bir evcil hayvan veya sevdiğiniz biri öldüyse, gittiklerini bilseniz bile geri dönmelerini beklemeye devam edebilirsiniz.

Üzüntü. Derin üzüntü, muhtemelen kederin en evrensel olarak deneyimlenen belirtisidir. Boşluk, umutsuzluk, özlem veya derin yalnızlık duygularınız olabilir. Ayrıca çok ağlayabilir veya duygusal olarak dengesiz hissedebilirsiniz.

Suç. Yaptığınız, söylemediğiniz veya yapmadığınız şeyler için pişmanlık duyabilir veya kendinizi suçlu hissedebilirsiniz. Ayrıca belirli duygulardan dolayı da suçlu hissedebilirsiniz (örneğin, bir kişi uzun ve zorlu bir hastalıktan sonra öldüğünde rahatlamış hissetmek). Tamamen elinizden çıkmış olsa bile, kaybınızı önlemek için daha fazlasını yapmadığınız için kendinizi suçlu hissedebilirsiniz.

Korkmak. Önemli bir kayıp, bir dizi endişe ve korkuyu tetikleyebilir. Örneğin eşinizi, işinizi veya evinizi kaybettiyseniz, kendinizi endişeli, çaresiz veya gelecekle ilgili güvensiz hissedebilirsiniz. Panik ataklarınız bile olabilir . Sevilen birinin ölümü, kendi ölümlülüğünüz, o kişi olmadan hayatla yüzleşme veya şu anda tek başınıza karşı karşıya kaldığınız sorumluluklar hakkında korkuları tetikleyebilir.

Kızgınlık. Kayıp kimsenin suçu olmasa bile, kızgın ve kırgın hissedebilirsiniz. Sevdiğiniz birini kaybettiyseniz kendinize, Tanrı’ya, doktorlara ve hatta sizi terk ettiği için ölen kişiye bile kızabilirsiniz. Size yapılan haksızlıklar için birilerini suçlama ihtiyacı hissedebilirsiniz.

Yasın fiziksel belirtileri

Genellikle yası tamamen duygusal bir süreç olarak düşünürüz, ancak yas genellikle fiziksel sorunları da içerir:

  • Yorgunluk
  • Mide bulantısı
  • Bağışıklığın düşmesi
  • Kilo kaybı veya kilo alımı
  • Ağrı ve sızılar
  • Uyku bozuklukları
Yasın acısı çoğu zaman kabuğunuza çekilmek istemenize neden olabilir. Ancak diğer insanların desteğine sahip olmak, iyileşmek için hayati önem taşır. Normal şartlar altında duygularınız hakkında konuşmaktan çekiniyor olsanız bile, yas tutarken bunları ifade etmek önemlidir. Arkadaş ve aile üyelerinizle görüşmek, yas konusunda uzman bir terapistten destek almak yas sürecinizi sağlıklı atlatmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın, hiçbir duygu aynı kalmaz.

KAYNAK:

– Coping with Grief and Loss, Melinda Smith, M.A., Lawrence Robinson, and Jeanne Segal, Ph.D. Help Guide.
 

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
3 yıl 8 ay 17 gün
Mesajlar
25,270
Tepkime puanı
8,716
Yaş
35
Konum
Memed' Home
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal

Kayıp ve Yas Süreci​


Kayıp ve Yas Süresi

Ölüm, hayatın içindeki en acı gerçeklerden bir tanesidir. Sevdiği bir kişinin, bir yakının kaybı sonrası ölüm gerçeğiyle yüzleşmek bireyler için kolay olmayabilir. Özellikle; ani, beklenmedik veya travmatik ölümlerden sonra yas süreci ile baş etmek daha da zor olabilir.

Hayatın içerisinde her an karşı karşıya olduğumuz bu gerçekle nasıl başa çıkmamız gerektiğini ve yas süreci yaşayan yakınlarımıza nasıl destek vereceğimizi bilmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yazıda sizlere; yas süreci, yas sürecinin aşamaları ve yas sürecinin sağlıklı şekilde atlatılması hakkında yardımcı olabilecek bilgileri aktarmak istiyorum.
Yas Nedir?

Yas Nedir?​

Yas, yaşanan bir kayıp yüzünden duyulan üzüntü ve keder tepkisidir. Bu tepkinin şiddeti ve süresi kişiye bağlı olarak değişir. Aslında yas psikolojisi, iyileşmek için yaşanan bir süreçtir. Sağlıklı bir şekilde ilerlediğinde yakını ölen kişi yas sürecini tamamlamış olur. Yas ne kadar süreceğinin, kişiden kişiye değişiklik gösterebileceğini unutmamak gerekir.
Peki, nedir bu yas sürecinin aşamaları, yas boyunca neler yaşanır; birlikte bunlara bakalım.
Yas Süreci Aşamaları Nelerdir?

Yas Süreci Aşamaları Nelerdir?​

Yas terapisi alanında uzman Dr. Worden’a (2001) göre yas görevi modelinin aşamaları şunlardır:
  • Ölümün gerçekliğini kabul etmek,
  • Ölümün verdiği acıyı yaşamak ve ifade etmek,
  • Ölen kişinin artık bulunmadığı bir ortamda yaşamaya alışmak,
  • Ölen kişiyle duygusal ilişkiyi düzenlemek ve diğer insanlarla ilişkilerinde kullanabilmektir.

Ölümün gerçekliğini kabul etmek:​

Bazen bir yakının kaybı sonrası, ölüm gerçeğini kabul etmek kolay olmayabilir. İlk başta bir çeşit şok ve inkar durumu yaşanması olağandır. Kayıp yaşayan birey, yaşanan olaylara karşı hiç gerçekleşmemiş gibi bir tutum sergileyebilir. Bu süreçte duygusal hissizlik olması da bunun bir sonucudur aslında.
Worden’a göre yas sürecinde üstesinden gelinmesi gereken ilk adım ölümün gerçekliğini kabul etmektir. Bu aşamada birey kaybettiği kişinin artık geri gelmeyeceği düşüncesiyle yüzleşmeye çalışır. Birey bu yüzleşmeyi gerçekleştirebildiği zaman bir kabullenme yaşar. Fakat bunun kolay olmayacağını ve zaman alacağını hepimiz tahmin edebiliriz.

Ölümün verdiği acıyı yaşamak ve ifade etmek:​

Yas sürecinde karşılaşılması beklenen bir diğer aşama kaybın getirdiği acı ve kederi yaşamaktır. Bazı kültürlerde bireyler kayıp sonrası hissettikleri acıyı rahatça yaşayamaz. Bazen bunun hoş karşılanmayacağı düşünülür. Bazen de bireyler bundan dolayı güçsüz görünmek istemeyebilir. Buradaki önemli nokta; ölümden sonra acı yaşamanın, ağlamanın veya üzülmenin, güçsüzlük ya da duygusal zayıflık olmadığının bilincinde olmaktır. Tam aksine, birey kayıp sonrası acısını ve kederini yaşadıkça yas sürecini sağlıklı bir şekilde ilerletecektir.
Ölümün verdiği acıyı paylaşmak da bu aşamada gerekli bir adımdır. Paylaşmak bireyin acısını yaşamasını ve bu duygularıyla yüzleşmesini kolaylaştıracaktır. Bazen kayıp yaşayan bireyin yakınları ona ölümü unutturmaya ya da onu acısından uzaklaştırmaya çalışabilir. İyi niyetli bir yaklaşım olsa da bu durum bireyin duygularını bastırmak zorunda hissetmesine sebep olabilir. Yas sürecinde duyguların bastırılması da anlık olarak rahatlama sağlasa bile sonunda kişiyi hastalıklara sürükleyebilir.

Ölen kişinin artık bulunmadığı bir ortamda yaşamaya alışmak:​

Kaybettiği kişi, kayıp yaşayan bireyin hayatında önemli bir role sahip olabilir. Ölen kişiyle birlikte bu rolün sorumlulukları kayıp yaşayan bireye kalabilir ya da hayatında düzenlemeler yapmasına sebebiyet verebilir. Eşini kaybettiği için çalışmak durumunda kalan kişiler ya da annesini kaybettiği için ev işlerini üstlenmek zorunda olanlar gibi. Bu aşamada birey, kaybettiği kişinin yokluğundan doğan sorumluluklardan ya da zorlanmalardan dolayı zaman zaman kızgınlık ve çaresizlik gibi duygular hissedebilir.
Bu aşamada temel görev, gerekirse yeniden düzenlemeler yaparak tekrar yaşama uyum sağlamaktır. Sosyal çevreden de gelecek destek bu süreçte önemlidir.

Ölen kişiyle duygusal ilişkiyi düzenlemek ve diğer insanlarla ilişkilerinde kullanabilmek:​

Bu aşama, kayıp yaşayan birey için yas sürecinin en uzun ve son aşamasıdır. Kaybettiği kişiyle olan ilişkisini yeniden düzenlediği, ona hayatında bir yer oluşturup, kendi yaşamına bu şekilde devam etmeye başladığı bir süreçten söz ediyoruz. Bazen bireyler bunun yolunun ölen kişiyi unutmak olduğunu düşünebilir; ancak yeniden uyum sağlamanın yolu, kaybı unutmaktan geçmez. Kaybedilen kişiyle duygusal bağlar düzenlenip, diğer insanlarla ilişki kurmaya devam edilebildiğinde bu süreç de tamamlanmış olur. Diğer insanlarla kurulan bağlar ölen kişiyle olan bağa ihanet gibi gelse de; bunun iyileşme yolunda bir adım olduğunu unutmamak gerekir.
Yas Türleri Nelerdir?

Yas Türleri Nelerdir?​

Sağlıklı Yas: Kayıp yaşayan bireyin normal sayılabilecek bir takım duygusal, davranışsal ya da fiziksel tepkiler verdiği yas türüdür.
Patolojik Yas: Kayıp sonrası bireyin yasını sağlıklı şekilde yaşayamadığı durumlarda görülür. Kaybın üzerinden 6 aydan fazla geçmesine rağmen bireyin hâlâ iş, okul, günlük yaşam veya sosyal yaşam alanlarında bozulmalar yaşamaya devam etmesidir.
Travmatik Yas: Ani, beklenmedik ve kötü bir olayla kayıp yaşayan bireyin travma ile baş edemediği ve yaşama adapte olamadığı durumlarda görülür. Böyle olaylarda hem travma üzerine çalışılmalı hem de yas süreci çalışılmalıdır.
Yas Süreci Nasıl Sağlıklı Şekilde Atlatılır?

Yas Süreci Nasıl Sağlıklı Şekilde Atlatılır?​

Belki de birçok kişinin aklındaki soru, yas sürecinin nasıl sağlıklı atlatılacağı ya da yas süreci yaşayan yakınına nasıl davranması gerektiğidir. Bilinmelidir ki yas, kaybedilen kişin yakınlığına, hayatında ne ifade ettiğine, ölüm şekline, geçmiş kayıplara, kişinin baş etme becerilerine göre değişiklik gösterebilir. Bu sebeple yasın ne kadar süreceğini ve ne şekilde yaşanacağını net olarak söylemek mümkün değildir. Bu süreci herkes farklı yoğunlukta ve farklı sürede yaşar.
Yukarıda bahsettiğim Dr. Worden’ın görev modeli, yas aşamalarını sağlıklı şekilde yönetmek için atılabilecek adımlardır. Bu süreçte bireyi nelerin beklediğinin biliniyor olması başa çıkmayı kolaylaştırır. Yas süreciyle baş ederken kişinin kendisine zaman tanıması, duygularını bastırmadan yaşayabilmesi ve sosyal çevresinden destek görmesi çok önemlidir.
Ölümün getirdiği yasla başa çıkmak bazen zordur ve eğer bu süreci aşamadığınızı düşünüyorsanız mutlaka bir uzmandan destek almak gerekir. Geç kalmadan alacağınız destek, ileriki yaşantınızda karşınıza çıkabilecek olumsuzluklara bugünden engel olmak demektir. Yas danışmanlığı, uzmanın yönlendirmesiyle yas süreci yaşayan kişinin sağlıklı bir şekilde yol almasını ve yasını sonlandırmasını sağlayacaktır
 
Geri
Üst Alt