Varoluş Sorunu ve Varoluşculuk

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
3 yıl 7 ay 29 gün
Mesajlar
25,264
Tepkime puanı
8,712
Yaş
35
Konum
Memed' Home
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
19. Yuzyilin sonlarinda ortaya cikan, 20. yuzyilda kitlesellesen ve bugun bile felsefe de varliksal tartisma temeli olarak basi ceken varolusu ve bakis acisini, site kitlemizin tartismasina sunuyorum.



Nedir varolus, kesin, mutlak, degismez, sabit olarak ortaya konabilir mi?, konursa nasil konur; konamazsa neden konamaz?



Varolusun bilgisel, bilimsel ve bilissel icerigi var midir, varsa nedir?



Cesitleri varmidir?, yani evren, evrim, dunya, doga ve insanoglu bir varolus mudur? hangisi degil se, neden degildir?



Varolusun numenal yetisi, teleolojisi, ozel ve oznelligi; kisaca yasasi, kurali v.s. var midir?, yoksa bunlari ona insanoglu mu verir?



Varolusun insanoglu uzerinde yasamsal, ilisdkisel duzen ve sistemsel bir etkisi var midir, varsa nedir bu etkiler ve nasil etkiler?



Evet, buyrun varolusu tartisalim.



Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm)-Existentialism



Yirminci yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru Fransa’da ortaya çıktı. Öncelikle bir felsefi akımdır. En önemli temsilcileri Martin Heidegger, Karl Jaspers, Jean-Paul Sartre, Gabriel Marcel ve Maurice Merleau-Ponty olmuştur. Felsefi bakımdan temelleri ise bunlardan önce Nietzsche, Kierkegaard ve Husserl gibi düşünürler tarafından atılmıştır. Varoluşçuluk 4 temel fikri savunur:



1. Varoluş her zaman tek ve bireyseldir. Bu görüş bilinç, tin, us ve düşünceye öncelik veren idealizm biçimlerinin karşıtıdır.

2. Varoluş, öncelikle varoluş sorununu içinde taşır ve dolayısıyla varlık’ın anlamının araştırılmasını da içerir.

3. Varoluş insanın içinden bir tanesini seçebileceği bir olanaklar bütünüdür. Bu görüş her türlü gerekirciliğin karşıtıdır.

4. İnsanın önündeki olanaklar bütünü öteki insanlarla ve nesnelerle ilişkilerinden oluştuğundan varoluş her zaman bir “dünyada var olma”dır. Bir başka deyişle insan her zaman seçimini sınırlayan ve koşullandıran somut tarihsel bir durum içindedir.



Varoluşçuluğun etkileri çağdaş kültürün çeşitli alanlarında görüldü. Kierkegaard’ı izleyen Franz Kafka, Das Schools, Şato, Der Prozess, Dava adlı eserlerinde insanın varoluşunu bir türlü ulaşamadığı istikrarlı, güvenli ve parlak bir gerçeklik arayışı olarak betimledi. Çağdaş varoluşçuluğun özgün temaları, Sartre’ın oyunları ve romanlarında, Simone de Beauvoir’in yapıtlarında, Albert Camus’nün roman ve oyunlarında, özellikle de L’Homme Revolte (Başkaldıran İnsan) adlı denemesinde işlendi

Bir site paylaşımcısından alıntıdır:
 
Geri
Üst Alt