Türkiye’nin cennet köşelerinden bir tanesi olan Uluabat Gölü, tektonik kökenli bir göldür ve yerleşim yerlerindeki çöküntülerle oluşmuştur.
Uluabat Gölü, Yenişehir, Bursa ve Gönen yerleşim yerlerindeki çöküntüler sonucunda oluşmuştur. Göle çok yakın bir alanda yer alan Kuş Gölü de benzer bir çöküntü ile meydana gelmiştir. Birbirine çok yakın konumlarda bulunan bu iki göl, birbirinden de yine benzer bir çöküntü ile ayrılmıştır.
136 kilometrekarelik bir alanda bulunan ve büyük bir kısmı sığ olan gölün ortalama derinliği 2.5 metre, Halil Bey Adası ismi verilen en derin kısmındaki derinliği ise yaklaşık 10 metredir. Tatlı sudan oluşan Uluabat Gölü’nün rakımı ise 7 metredir.
Eski ismi ile “Apolyont Gölü” olarak bilinen bu göl; sucul bitkiler, balıklar ve kuş çeşitleri bakımından da zengindir. Turna balığı, yılan balığı, kızılkanat, çakıl balığı ve kerevit Uluabat’ta yaşayan bazı balık türlerindendir. Zaman zaman göle yakın uçarak bu balıkları avlamaya çalışan leylek gibi bazı kuş türleri de görülmeye değer manzaralar oluşturur.
Uluabat Gölü nerededir?
Uluabat Gölü, Marmara Bölgesi’nde Bursa il sınırları içerisinde yer alan bir göldür. Uluabat Gölü nerededir diye merak ediyorsanız Bursa'nın Karacabey ve Mustafa Kemal Paşa ilçeleri arasında bulunduğunu söyleyebiliriz. Göl; Bursa şehir merkezine 35 km, Balıkesir’e ise 90 kilometre uzaklıkta yer alır. Özel araçla gölün yakınında bulunan köylere kolayca ulaşmak mümkündür.Gölün efsanesi
Uluabat’ın tarihsel bir efsanesi de bulunur ve efsaneye göre eski zamanlarda Odryses Çayı Bandırma’dan Marmara Denizi’ne dökülürken, bugünkü Uluabat Gölü’nün bulunduğu yerde Melde Krallığı bulunurmuş. Bir gün Melde Krallığı, Apollino ismindeki bir başka krallığın kızlarını, kendi oğullarına istemiş ancak Apollino Prensesi, Melde Prensi ile birlikte olmak istememiş ve evlenmeyi kabul etmemiş.Bunun üzerine Apollino Kralı, kızını Melde Krallığı’ndan korumak üzere bölgede bulunan bir tepenin üzerine bir saray inşa ettirmiş. Bu duruma çok sinirlenen Melde Kralı, Odryses Çayı’nın yönünü Apollonya kentine doğru çevirmiş ve bu sebepten tüm Apollonya sular altında kalmış. Bu olay sonrasında prensesin bulunduğu sarayın çevresi de bir ada haline gelmiş. Apolyont Gölü olarak da bilinen bu göl, günümüze ulaşan efsaneye göre bu şekilde oluşmuştur.
