Bir uçağın çalışma prensibi aslında havanın toplanması ve alt ve üstte farklı akımlar oluşturulmasıyla mümkün oluyor. Uçak motorunun ön tarafında bulunan fanlar, havayı toplayıp hava basıncını yükselten hava kompresörlerini döndürür. Bunun sonucunda da elektrik üretilir. Toplanan bu hava, yanma odasında yakıtla birleştirilerek enerji elde edilmiş olur. Bu yanma işlemi sonucunda uçak yerçekimine karşı mücadele edecek bir konuma gelir.
Bu noktada kanatların etkisi çok büyük. Uçak motorlarının elde ettiği enerjiyle birlikte kanatlar, yerçekimini yenip uçaklara kaldırma kuvvetini veren ana bileşenlerdir. Yani uçaklar, havaya kalkmak için sadece kendine bağlı değil, dünya atmosferinden elde ettiği havayı da kullanıyor. Tıpkı içten yanmalı motorlara sahip arabalarımızda olduğu gibi. Arabalar da dışarıdan havayı alıp bunu yakıtla karıştırarak enerji elde eder. Uçak motorları da aynı prensibi kaldırma kuvvetine çevirmek için kullanır.
NASA'nın yaptığı açıklamaya göre standart bir uçak, kaldırma kuvveti sayesinde uçar. Bir uçağın kanatlarının üstünde hava daha hızlı, altında ise daha yavaş hareket edecek şekilde tasarlanmıştır. Bu iki farklı hava akımı, yüzlerce tonluk devasa uçakları havada tutmayı mümkün kuluyor. Uzayda hava olmadığı düşünüldüğünde bir yolcu uçağının uzaya çıkmasının pek de mümkün olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yanma oluşturmak için gerekli oksijene ulaşamayan uçak motorları durur ve uçaklar daha uzaya çıkmadan aşağı yönlü süzülmeye başlar.
Uçakların uzaya çıkması şöyle dursun, atmosferin bile üst kısımlarına çıkmaları pek mümkün değil. NASA'ya göre büyük yolcu uçakları, genelde 12 km'nin üzerindeki yüksekliklerde uçamazlar. Uzay sınırının 100 km olduğu düşünüldüğünde uçakların uzayın yakınına bile yaklaşamadığını görüyoruz. Bu yüksekliğin ardından hava, büyük bir uçağı destekleyecek kadar yoğun değildir. Bu sebeple pilot ne yaparsa yapsın, havanın daha yoğun olduğu alana doğru iniş gerçekleşecektir.
Evet, bir uçağın neden uzaya çıkamayacağını öğrendik. Peki diyelim ki bir yolcu uçağı uzaya çıktı. Böyle bir durumda nelerle karşılaşırız? Öncelikle uzay, atmosferimizin bizi koruduğu radyasyon yönünden bir hayli zengin. Yani uçak uzaya çıktığında içindeki tüm yolcular yüksek düzeyde radyasyona maruz kalacaklardır. Çünkü uçak, uzay araçları gibi radyasyona karşı dayanıklı değildir. Bir diğer önemli etken ise kabin basıncıdır. Uçaklar, uzay koşullarına göre yapılmamıştır. Bu sebeple kabinler bu basınca dayanamayıp çok da hoş olmayan senaryolar oluşturacaktır.
Bugün sizlere uçakların neden uzaya çıkamadığını açıkladık. X-15 gibi bazı askeri uçakların bu sınırı zorladığı veya aştığı biliniyor, ancak bu uçakların hemen hemen hepsi roket motorlarına sahip. Bu sebeple günümüzdeki yolcu uçaklarının böyle bir şeyi gerçekleştirmesi pek mümkün görünmüyor.
Bu noktada kanatların etkisi çok büyük. Uçak motorlarının elde ettiği enerjiyle birlikte kanatlar, yerçekimini yenip uçaklara kaldırma kuvvetini veren ana bileşenlerdir. Yani uçaklar, havaya kalkmak için sadece kendine bağlı değil, dünya atmosferinden elde ettiği havayı da kullanıyor. Tıpkı içten yanmalı motorlara sahip arabalarımızda olduğu gibi. Arabalar da dışarıdan havayı alıp bunu yakıtla karıştırarak enerji elde eder. Uçak motorları da aynı prensibi kaldırma kuvvetine çevirmek için kullanır.
Hava yoksa uçuş da yok
Ekli dosyayı görüntüle 8003NASA'nın yaptığı açıklamaya göre standart bir uçak, kaldırma kuvveti sayesinde uçar. Bir uçağın kanatlarının üstünde hava daha hızlı, altında ise daha yavaş hareket edecek şekilde tasarlanmıştır. Bu iki farklı hava akımı, yüzlerce tonluk devasa uçakları havada tutmayı mümkün kuluyor. Uzayda hava olmadığı düşünüldüğünde bir yolcu uçağının uzaya çıkmasının pek de mümkün olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yanma oluşturmak için gerekli oksijene ulaşamayan uçak motorları durur ve uçaklar daha uzaya çıkmadan aşağı yönlü süzülmeye başlar.
Uçakların uzaya çıkması şöyle dursun, atmosferin bile üst kısımlarına çıkmaları pek mümkün değil. NASA'ya göre büyük yolcu uçakları, genelde 12 km'nin üzerindeki yüksekliklerde uçamazlar. Uzay sınırının 100 km olduğu düşünüldüğünde uçakların uzayın yakınına bile yaklaşamadığını görüyoruz. Bu yüksekliğin ardından hava, büyük bir uçağı destekleyecek kadar yoğun değildir. Bu sebeple pilot ne yaparsa yapsın, havanın daha yoğun olduğu alana doğru iniş gerçekleşecektir.
Uçakların uzaya çıkmasını imkansız kılan diğer sebepler
Ekli dosyayı görüntüle 8004Evet, bir uçağın neden uzaya çıkamayacağını öğrendik. Peki diyelim ki bir yolcu uçağı uzaya çıktı. Böyle bir durumda nelerle karşılaşırız? Öncelikle uzay, atmosferimizin bizi koruduğu radyasyon yönünden bir hayli zengin. Yani uçak uzaya çıktığında içindeki tüm yolcular yüksek düzeyde radyasyona maruz kalacaklardır. Çünkü uçak, uzay araçları gibi radyasyona karşı dayanıklı değildir. Bir diğer önemli etken ise kabin basıncıdır. Uçaklar, uzay koşullarına göre yapılmamıştır. Bu sebeple kabinler bu basınca dayanamayıp çok da hoş olmayan senaryolar oluşturacaktır.
Bugün sizlere uçakların neden uzaya çıkamadığını açıkladık. X-15 gibi bazı askeri uçakların bu sınırı zorladığı veya aştığı biliniyor, ancak bu uçakların hemen hemen hepsi roket motorlarına sahip. Bu sebeple günümüzdeki yolcu uçaklarının böyle bir şeyi gerçekleştirmesi pek mümkün görünmüyor.