Tilki ve Adam Masalı

Katılım
2 yıl 3 ay 6 gün
Mesajlar
17,997
Çözümler
1
Tepkime puanı
6,196
Cinsiyet
bPg20e
Ekli dosyayı görüntüle 6799

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok çok uzak bir diyarda yaşayan fakir mi fakir bir aile varmış. Bu ailenin üç tane de çocukları varmış. Zavallı adamcağız her gün evden erkenden çıkar çocuklarına yiyecek bulmak için kasabanın yolunu tutar, belki işveren olur belki de yardımda bulunan çıkar diyerek bir ümitle sabah erkenden kasabada olurmuş.


Kocası eve dönene kadar çocuklarına sıcak bir şeyler pişirmek isteyen anne de sabah daha gün ağarmadan yakındaki ormana giderek odun toplar, ocağı yakarmış. Ardından da ellerinde bulunan tek servet olan sıska ve çelimsiz keçiyi sağarak sütü ocağa koyarmış. Günler böyle birbirini kovalayıp geçip giderken çocukların okul çağları gelip çatmış. Karı koca kara kara düşünmeye başlamışlar. Acaba çocukların okul masraflarını nasıl karşılayacaklardı? Zavallı adam bu duruma çok üzülüyor, kahrından geceleri uyku tutmuyormuş.

Günlerden bir gün adam her zamanki gibi erkenden kalkıp giyinmiş. Karısına “okullar açılıyor, benim hiç durmamam gerekiyor belki bu sefer bir işveren bulunur “ diyerek yola çıkmış. Karısının hazırladığı küçük ekmek parçası ile peynir azığını da yanına almış düşmüş yollara. Havalar da hafiften soğumaya başlıyordu. Adamcağızın içi titreyerek yavaş yavaş yürümeye devam etmiş.

Tam kasabaya yaklaşmak üzereyken yol kenarından bir ses duymasın mı? Hemen o tarafa baktı. Acı acı yükselen sesin olduğu tarafa yavaş adımlarla ilerledi. Çalıları hafifçe aralayınca bir de ne görsün? Avcıların yaralamış olduğu tatlı mı tatlı bir kızıl tilkicik. Öyle masum ve öyle acınası bir şekilde bakıyordu ki. Adam “bu zavallıcığı bırakamam bu halde” diye düşündü. Adam:

-Hayırdır tatlı tilki sana ne oldu böyle?

Çok acı çektiği her halinden belli olan biçare tilki:
-Avcılardan kaçarken beni vurdular, diye cevap verdi. Ardından fakir ve zor durumda olduğu her halinden belli olan adama;

-Eğer bana yardım edersen ben de sana yardım ederim, çok zengin olursun, dedi. Adam zaten zor durumda olduğunu anladığı bu tilkiye yardım etmeyi düşünüyordu. Acaba neden böyle dedi? Gerçekten bu tilkiye güvenmeli miydi? Yardım etmesine edecekti ama doğru söylüyor muydu?

Adamcağız bu hayvanı elbette bir başına bırakamazdı. Eve götürdü. Evde kendilerine bile yiyecek bulamamışken bu tilkiyi keçilerinden sağdıkları sütle beslediler. Günler günleri kovaladı, aylar da ayları. Tilki iyileşti ve yürüyebilecek hale geldi. Bu aileye çok alışmıştı onlar da tilkiye çok alışmışlardı. Birbirlerini çok özleyeceklerdi. Bu fakir ailenin gönlü çok zengindi. Kurnaz olmasına rağmen evdeki tavukları yiyebilir diye düşünmeden hiç karşılıksız tilkiye sahip çıktılar.

Tilki tüm bu yapılanların altında kalamazdı, değil mi? Bu aileye veda edip onların yanından ormandaki evine gitmek üzere ayrıldı. Aradan epey zaman geçti. Adam her zamanki gibi erkenden kasabaya gitmek için kapıyı açtığında bir de ne görsün? Kapının önünde pırıl pırıl parlayan bir altın. Çığlık atarak karısına ve çocuklarına koştu. Sevinç gözyaşlarına boğuldular. Adam koşarak kasabaya gitti ve altını bozdurup evine pek çok şey alıp geldi. O gün çok mutluydular. Ve bu, sonraki günlerde de devam etti. Aile epey zengin hale geldi.

Kasabaya taşınarak çocuklarını okula daha rahat gönderdiler. O günden sonra hiç fakirlik yaşamadılar. İyi kalpli bu adamı uzaktan uzağa takip ederek onların mutluluğunu paylaşan tilki ömrü boyunca bu iyiliği hiç unutmadı ve tabi bu güzel aileyi de.
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt