Taif Seferi Nedenleri
630 yılında gerçekleşen Taif Seferi nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Mekkeli müşrikler ile yakın ilişki içinde olan Taifliler, Müslümanlara karşı olumsuz bir tavır içindeydiler. 622 yılında gerçekleşen Hicret’ten sonra da bu tavırlarında ısrarlı olan Taifliler, Hendek ve Uhud savaşları başta olmak üzere, Müslümanlar üzerine gerçekleşen her harekette aktif olarak bulunmuşlardır.
Hz. Muhammed’in 630 yılında gerçekleşen Mekke’nin fethinden sonra Taif yolunda bulunan Uzza putunu yıkması Taiflileri telaşlandırmış ve aynı şeyin kendi putları olan Lat’ın da başına geleceğini düşünmüşlerdi. Bu telaş üzerine harekete geçen Taifliler, Müslümanlar ile bir savaş hazırlığında olan Hevazinlilerin safına katılmışlar ve orduda görev almaya başlamışlardır.
İslam orduları ile Hevazin arasında 630 yılında gerçekleşen Huneyn Savaşı, Müslümanların galibiyetiyle sonuçlanınca Taifliler ve Hevazinliler savaş alanını terk ederek Taif’e sığınmışlardır. Savaş sonrası yaşanan bu gelişmeler üzerine de Hz. Muhammed, Taif üzerine bir sefer gerçekleştirmeye karar vermiştir.
İslam ordularının gerçekleştireceği seferin haberini alan Taifliler derhal savaş hazırlıklarına başlamış ve şehrin surlarını güçlendirme çalışmalarına girişmişlerdir. Kuşatmanın uzun sürebileceğini de hesaplayan Taifliler, şehre erzak depolamışlar ve çevreden taşlar toplayarak bunları atacak mancınıklar yapmışlardır.
İslam ordularının başında bulunan Halid bin Velid, şehrin önüne geldiğinde ilk önce Taiflilerden teslim olmalarını istemiş, ancak bu talep Taifliler tarafından reddedilmiştir. Hz. Muhammed’in de ordusuyla birlikte Taif’e gelmesi üzerine 630 yılında Taif kuşatması başlamıştır.
630 yılında başlayan bu kuşatmanın başlarında Taiflliler, surlardan ok atışlarına başlamış; İslam orduları ise mancınık kullanarak bu saldırıya karşılık vermişlerdir. Yaklaşık olarak 1 ay süren kuşatma şehrin sahip olduğu güçlü surlar sebebiyle başarıya ulaşamamış ve Hz. Muhammed kuşatmayı kaldırmıştır.
Taif Savaşı Sonuçları
630 yılında gerçekleşen Taif Seferi ya da bir diğer ismiyle Taif Kuşatması; başarısız bir kuşatma olarak görülse de uzun vadedeki sonuçları itibariyle, İslam tarihinde çok önemli sonuçlar doğurmuştur. Kuşatmanın ardından kısa bir süre sonra, Taif şehrinin ileri gelenlerinden olan Urve bin Mesud, Medine’ye gelerek İslamiyet’i kabul etmiş ve Hz. Muhammed’den, Taif’e dönüp halkını İslamiyet’e davet etmek için izin istemiş fakat Taif’te öldürülmüştür. Yaşanan bu gelişmelerin ardından yaklaşık 1 sene sonra, Taifliler de Medine’ye elçiler göndermişler ve Müslüman olacaklarını Hz. Muhammed’e iletmişlerdir.
Taif Seferi Önemi
Taif Kuşatması; Müslümanların, İslam tarihinde ilk kez mancınık kullandıkları savaş olması sebebiyle de büyük bir öneme sahiptir. Kullanılan bu yöntem ile şehrin sahip olduğu güçlü ve yüksek surlar aşılmaya çalışılmış; surların üzerinde bulunan okçular etkisiz hale getirilmek istenmiştir.
630 yılında gerçekleşen Taif Seferi nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Taiflilerin, Müslüman olmayan Araplarla işbirliği yapması.
- Taiflilerin putperest kabilelerin hamisi gibi davranması ve onlara destek vermesi.
- Huneyn Savaşı esnasında Taiflilerin, putperestlere yardım etmesi.
Mekkeli müşrikler ile yakın ilişki içinde olan Taifliler, Müslümanlara karşı olumsuz bir tavır içindeydiler. 622 yılında gerçekleşen Hicret’ten sonra da bu tavırlarında ısrarlı olan Taifliler, Hendek ve Uhud savaşları başta olmak üzere, Müslümanlar üzerine gerçekleşen her harekette aktif olarak bulunmuşlardır.
Hz. Muhammed’in 630 yılında gerçekleşen Mekke’nin fethinden sonra Taif yolunda bulunan Uzza putunu yıkması Taiflileri telaşlandırmış ve aynı şeyin kendi putları olan Lat’ın da başına geleceğini düşünmüşlerdi. Bu telaş üzerine harekete geçen Taifliler, Müslümanlar ile bir savaş hazırlığında olan Hevazinlilerin safına katılmışlar ve orduda görev almaya başlamışlardır.
İslam orduları ile Hevazin arasında 630 yılında gerçekleşen Huneyn Savaşı, Müslümanların galibiyetiyle sonuçlanınca Taifliler ve Hevazinliler savaş alanını terk ederek Taif’e sığınmışlardır. Savaş sonrası yaşanan bu gelişmeler üzerine de Hz. Muhammed, Taif üzerine bir sefer gerçekleştirmeye karar vermiştir.
İslam ordularının gerçekleştireceği seferin haberini alan Taifliler derhal savaş hazırlıklarına başlamış ve şehrin surlarını güçlendirme çalışmalarına girişmişlerdir. Kuşatmanın uzun sürebileceğini de hesaplayan Taifliler, şehre erzak depolamışlar ve çevreden taşlar toplayarak bunları atacak mancınıklar yapmışlardır.
İslam ordularının başında bulunan Halid bin Velid, şehrin önüne geldiğinde ilk önce Taiflilerden teslim olmalarını istemiş, ancak bu talep Taifliler tarafından reddedilmiştir. Hz. Muhammed’in de ordusuyla birlikte Taif’e gelmesi üzerine 630 yılında Taif kuşatması başlamıştır.
630 yılında başlayan bu kuşatmanın başlarında Taiflliler, surlardan ok atışlarına başlamış; İslam orduları ise mancınık kullanarak bu saldırıya karşılık vermişlerdir. Yaklaşık olarak 1 ay süren kuşatma şehrin sahip olduğu güçlü surlar sebebiyle başarıya ulaşamamış ve Hz. Muhammed kuşatmayı kaldırmıştır.
Taif Savaşı Sonuçları
630 yılında gerçekleşen Taif Seferi ya da bir diğer ismiyle Taif Kuşatması; başarısız bir kuşatma olarak görülse de uzun vadedeki sonuçları itibariyle, İslam tarihinde çok önemli sonuçlar doğurmuştur. Kuşatmanın ardından kısa bir süre sonra, Taif şehrinin ileri gelenlerinden olan Urve bin Mesud, Medine’ye gelerek İslamiyet’i kabul etmiş ve Hz. Muhammed’den, Taif’e dönüp halkını İslamiyet’e davet etmek için izin istemiş fakat Taif’te öldürülmüştür. Yaşanan bu gelişmelerin ardından yaklaşık 1 sene sonra, Taifliler de Medine’ye elçiler göndermişler ve Müslüman olacaklarını Hz. Muhammed’e iletmişlerdir.
Taif Seferi Önemi
Taif Kuşatması; Müslümanların, İslam tarihinde ilk kez mancınık kullandıkları savaş olması sebebiyle de büyük bir öneme sahiptir. Kullanılan bu yöntem ile şehrin sahip olduğu güçlü ve yüksek surlar aşılmaya çalışılmış; surların üzerinde bulunan okçular etkisiz hale getirilmek istenmiştir.
