- Katılım
- 2 yıl 9 ay 4 gün
- Mesajlar
- 18,707
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 6,357
- Cinsiyet
Kış aylarında vücut ısısını korumak, bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak için beslenmeye dikkat etmenin yanında egzersizleri de ihmal etmemek gerekir. Kış mevsiminde soğuk havaların etkisi ile vücudun direnci azalabilir. Bu nedenle de kişiler hastalıklara daha fazla açık olmaktadır. Dolayısıyla soğuk havalarda sağlığa daha fazla önem vermek ve bazı tedbirler almakta fayda vardır. Hafif bir soğuk algınlığı önemsenmediğinde grip ya da zatürreye çevirebilmektedir. Üşümeyi önleyici, bağışıklığı güçlendirici öneriler ise şöyle:
KAPALI ALANLARDAKİ TEHLİKE NEDİR?
Toplu taşıma araçları, iş yerleri ve okullarda grip ya da nezle gibi enfeksiyonu olan kişi varsa çevresindeki kişilere yayması an meselesidir. Bu durumda asla işe ya da okula gidilmemelidir. Çünkü kapalı alanda virüsler hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırmasıyla çok hızlı biçimde yayılmaktadır. Bağışıklığı düşük, burun mukoza salgıları iyi olmayan ya da kronik hastalığı bulunan kişiler bundan çok kolay etkilenip hasta olabilmektedir. Hasta olan kişinin evi dışında kapalı bir yerde bulunması gerekiyorsa maske ile ağız ve burun bölgesini kapatması gerekmektedir.
EVİNİZİ YA DA OFİSİNİZİ SAUNAYA DÖNÜŞTÜRMEYİN
Ani sıcaklık değişimlerinden olumsuz etkilenilmektedir. Ani ısı geçişleri bazı kişilerde kılcal damar çatlamalarına sebep olabilir ve bu da kalp krizi riskini beraberinde getirebilir. O nedenle dışarıdan içeri girildiğinde iç ortam sıcaklığının 18-20 derecede tutulması idealdir.
Soğuk havada dışarıdan eve girildiğinde ev sıcaklığının çok yüksek olmaması gerekmektedir. Çünkü soğuk havadan ev veya ofise girildiğinde karşılaşılan sıcak havaya vücut kolay entegre olamayabilir. Sıcak çay ya da kahve içi ısıtır gibi görünmekle birlikte alınan kafeinin vücut ısısını düşürdüğü bilinmektedir. Bu nedenle soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlendirici zencefil, tarçın, karanfilli bitki çayları tercih edilmelidir. Bu boğazları da rahatlatabileceği gibi vücut ısısını dengeler, bağışıklığın güçlenmesinde yardımcı olur.
KEFİR VE YOĞURT TÜKETİN
Yağ ve karbonhidrattan zengin beslenmek vücut ısısını düşürmekle birlikte, geçici enerji sağlamaktadır. Bu nedenle de yağ ve karbonhidrat zengini beslenmek soğuk havalarda iyi sonuçlar getirmeyecektir. Ayrıca kışın özellikle de sabah kahvaltısının atlanmaması gerekmektedir. Bunun yanında tüm öğünlerin düzenli tüketilmesi önemlidir.
Soğuk havalarda daha iyi beslenmek gerekmektedir. Bağışıklığı güçlendiren gıdalardan tüketmeli, C vitamini alınmalıdır. Özellikle salgın dönemlerinde C vitamininden zengin meyveler, sebzelerin tüketilmesi önemlidir. Bunun yanında probiyotik alınmalıdır. Kefir ve ev yoğurdu tüketilmelidir. Ayrıca protein ve Omega 3’ten zengin beslenilmesi gerekmekte.
NEMLENDİRİCİ KULLANIN
Soğuk havalarda ellerin nemlendirilmesi önemlidir. Böylece elde çatlama ve egzama önlenebilir. Ayrıca burnun nemli olması gerekmektedir. Burun içini nemli tutmak, burun mukozasının kurumasını ve çatlamasını önlemektedir. Mukoza bölgesindeki çatlama enfeksiyonların daha kolay yayılmasını sağlamaktadır ve burnun hastalık önleyici etkisinin negatife dönmesine neden olmaktadır.
SIK SIK ELLER YIKANMALI
Elleri yıkarken sıvı sabun, kurularken de kağıt havlu kullanmaya özen göstermek gerekmekte. Eller virüs ve mikropların en sık yayılma yoludur. Bu nedenle elleri sık ve kuralına uygun yıkamak virüs bulaşımını önemli ölçüde azaltır.
BURUNDAN NEFES ALINMALI
Ağızdan nefes almak soğuk havanın ve mikropların hızlıca akciğerlere geçmesine neden olur. Bu nedenle soğuk havalarda burundan nefes almak gerekmektedir. Dışarıya çıkıldığında mutlaka atkı ile ağız, burun kapatılmalıdır.
ELLER CEPTE YÜRÜMEYİN
Kış mevsiminde genelde eller üşümemek için cepte dolaşılmaktadır. Oysa bir eldivenden yardım alınsa eller serbest kalmakta, harcanan enerjiyle vücut ısısı yükselebilmektedir. Ayrıca bu sayede ellerin kuruması da önlenebilmektedir.
ODANIN NEM DENGESİNİ KORUYUN
Kış mevsiminde yatılan odanın kuru olmaması gerekir. Odada kalorifer varsa peteklerin üzerine bir tas su konulabilir ya da uyunurken petek kapatılabilir. Kışın alerji öyküsü olanların yatak odasında halı bulundurmaması gerekmektedir. Ayrıca uyunan odada çiçek olmamalıdır çünkü çiçek odadaki oksijeni bitirmektedir. Uyumadan önce yatak odasının camı açılmalı, oda havalandırılmalı, odada bir hava sirkülasyonu sağlanmalıdır. Ayrıca yatılan odanın kapısının açık olması hava sirkülasyonu açısından önemlidir. Sobalı evlerde ise sobanın üzerine konulacak bir çaydanlık odalardaki nemi sağlamaktadır.
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR ÜŞÜTMEMELİ
Soğuk havalarda üşümemeye özellikle dikkat etmesi gerekenler diyabetliler ve kalp-damar hastalığı yaşayanlar. Bu grubun ayak ve ellerini soğuktan koruması gerekmektedir. Bacak damarlarında problemi olan hastaların ayaklarında his bozukluğu olabilir. Hasta bir de diyabetikse his kaybı ciddi orandadır ve bu kişiler üşüdüklerini fark etmeyebilirler. Bu nedenle kronik hastalıklara sahip olanların ayaklarını sıcak tutacak yün çorap giymeleri gerekir.
DÜZENLİ UYKUYA ÖNEM VERİN
Geniz akıntısı yoğun olan kişilerin 45 derece eğimle uyuması gerekmektedir. Bu, onların sağlıklı bir uyku uyumasını sağlamaktadır. Ayrıca sigara içilmemeli; günde 2.5 litre su tüketilmelidir. Soğukta açık havada egzersiz kalp krizi riskini artırabildiği için kapalı alanlarda egzersiz önerilmekte.
Soğuk havalarda düzenli uyku bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bunun yanında yataktan kalkmadan önce yorganın altında gerinmek ve biraz hareket etmek yataktan kalkıldığında üşüme hissini azaltacaktır.
KAPALI ALANLARDAKİ TEHLİKE NEDİR?
Toplu taşıma araçları, iş yerleri ve okullarda grip ya da nezle gibi enfeksiyonu olan kişi varsa çevresindeki kişilere yayması an meselesidir. Bu durumda asla işe ya da okula gidilmemelidir. Çünkü kapalı alanda virüsler hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırmasıyla çok hızlı biçimde yayılmaktadır. Bağışıklığı düşük, burun mukoza salgıları iyi olmayan ya da kronik hastalığı bulunan kişiler bundan çok kolay etkilenip hasta olabilmektedir. Hasta olan kişinin evi dışında kapalı bir yerde bulunması gerekiyorsa maske ile ağız ve burun bölgesini kapatması gerekmektedir.
EVİNİZİ YA DA OFİSİNİZİ SAUNAYA DÖNÜŞTÜRMEYİN
Ani sıcaklık değişimlerinden olumsuz etkilenilmektedir. Ani ısı geçişleri bazı kişilerde kılcal damar çatlamalarına sebep olabilir ve bu da kalp krizi riskini beraberinde getirebilir. O nedenle dışarıdan içeri girildiğinde iç ortam sıcaklığının 18-20 derecede tutulması idealdir.
Soğuk havada dışarıdan eve girildiğinde ev sıcaklığının çok yüksek olmaması gerekmektedir. Çünkü soğuk havadan ev veya ofise girildiğinde karşılaşılan sıcak havaya vücut kolay entegre olamayabilir. Sıcak çay ya da kahve içi ısıtır gibi görünmekle birlikte alınan kafeinin vücut ısısını düşürdüğü bilinmektedir. Bu nedenle soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlendirici zencefil, tarçın, karanfilli bitki çayları tercih edilmelidir. Bu boğazları da rahatlatabileceği gibi vücut ısısını dengeler, bağışıklığın güçlenmesinde yardımcı olur.
KEFİR VE YOĞURT TÜKETİN
Yağ ve karbonhidrattan zengin beslenmek vücut ısısını düşürmekle birlikte, geçici enerji sağlamaktadır. Bu nedenle de yağ ve karbonhidrat zengini beslenmek soğuk havalarda iyi sonuçlar getirmeyecektir. Ayrıca kışın özellikle de sabah kahvaltısının atlanmaması gerekmektedir. Bunun yanında tüm öğünlerin düzenli tüketilmesi önemlidir.
Soğuk havalarda daha iyi beslenmek gerekmektedir. Bağışıklığı güçlendiren gıdalardan tüketmeli, C vitamini alınmalıdır. Özellikle salgın dönemlerinde C vitamininden zengin meyveler, sebzelerin tüketilmesi önemlidir. Bunun yanında probiyotik alınmalıdır. Kefir ve ev yoğurdu tüketilmelidir. Ayrıca protein ve Omega 3’ten zengin beslenilmesi gerekmekte.
NEMLENDİRİCİ KULLANIN
Soğuk havalarda ellerin nemlendirilmesi önemlidir. Böylece elde çatlama ve egzama önlenebilir. Ayrıca burnun nemli olması gerekmektedir. Burun içini nemli tutmak, burun mukozasının kurumasını ve çatlamasını önlemektedir. Mukoza bölgesindeki çatlama enfeksiyonların daha kolay yayılmasını sağlamaktadır ve burnun hastalık önleyici etkisinin negatife dönmesine neden olmaktadır.
SIK SIK ELLER YIKANMALI
Elleri yıkarken sıvı sabun, kurularken de kağıt havlu kullanmaya özen göstermek gerekmekte. Eller virüs ve mikropların en sık yayılma yoludur. Bu nedenle elleri sık ve kuralına uygun yıkamak virüs bulaşımını önemli ölçüde azaltır.
BURUNDAN NEFES ALINMALI
Ağızdan nefes almak soğuk havanın ve mikropların hızlıca akciğerlere geçmesine neden olur. Bu nedenle soğuk havalarda burundan nefes almak gerekmektedir. Dışarıya çıkıldığında mutlaka atkı ile ağız, burun kapatılmalıdır.
ELLER CEPTE YÜRÜMEYİN
Kış mevsiminde genelde eller üşümemek için cepte dolaşılmaktadır. Oysa bir eldivenden yardım alınsa eller serbest kalmakta, harcanan enerjiyle vücut ısısı yükselebilmektedir. Ayrıca bu sayede ellerin kuruması da önlenebilmektedir.
ODANIN NEM DENGESİNİ KORUYUN
Kış mevsiminde yatılan odanın kuru olmaması gerekir. Odada kalorifer varsa peteklerin üzerine bir tas su konulabilir ya da uyunurken petek kapatılabilir. Kışın alerji öyküsü olanların yatak odasında halı bulundurmaması gerekmektedir. Ayrıca uyunan odada çiçek olmamalıdır çünkü çiçek odadaki oksijeni bitirmektedir. Uyumadan önce yatak odasının camı açılmalı, oda havalandırılmalı, odada bir hava sirkülasyonu sağlanmalıdır. Ayrıca yatılan odanın kapısının açık olması hava sirkülasyonu açısından önemlidir. Sobalı evlerde ise sobanın üzerine konulacak bir çaydanlık odalardaki nemi sağlamaktadır.
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR ÜŞÜTMEMELİ
Soğuk havalarda üşümemeye özellikle dikkat etmesi gerekenler diyabetliler ve kalp-damar hastalığı yaşayanlar. Bu grubun ayak ve ellerini soğuktan koruması gerekmektedir. Bacak damarlarında problemi olan hastaların ayaklarında his bozukluğu olabilir. Hasta bir de diyabetikse his kaybı ciddi orandadır ve bu kişiler üşüdüklerini fark etmeyebilirler. Bu nedenle kronik hastalıklara sahip olanların ayaklarını sıcak tutacak yün çorap giymeleri gerekir.
DÜZENLİ UYKUYA ÖNEM VERİN
Geniz akıntısı yoğun olan kişilerin 45 derece eğimle uyuması gerekmektedir. Bu, onların sağlıklı bir uyku uyumasını sağlamaktadır. Ayrıca sigara içilmemeli; günde 2.5 litre su tüketilmelidir. Soğukta açık havada egzersiz kalp krizi riskini artırabildiği için kapalı alanlarda egzersiz önerilmekte.
Soğuk havalarda düzenli uyku bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bunun yanında yataktan kalkmadan önce yorganın altında gerinmek ve biraz hareket etmek yataktan kalkıldığında üşüme hissini azaltacaktır.