- Katılım
- 4 yıl 2 ay 24 gün
- Mesajlar
- 25,600
- Tepkime puanı
- 8,841
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Bir Varmış Bir Yokmuş üç oğlu olan bir kral varmış,
Bir gün Kral oğullarına artık evlenme zamanının geldiğini, kendilerine birer eş bulmalarını söylemiş, oğulları da tabi baba Senin sözlerin bizim için emirdir deyip hazırlanmaya başlamışlar.
Büyük oğlan en iyi elbiselerini giymiş yanına asker ve para alıp yola çıkmış, doğuya doğru giderken bir kralın şatosuna gelmiş, kralın biricik kızına aşık olmuş ve iki genç nişanlanmışlar.
Ortanca oğlan da en iyi elbiselerini giyip, Batıya doğru yola çıkmış ve rastladığı bir kralın biricik kızıyla nişanlanmış.
Küçük oğlan ise gitmeye hevesli değilmiş ancak babası Onun da evlenmesi için can atıyormuş, gönülsüzce yola çıkmış küçük oğlan, rastgele bir patikaya sapmış yolda bulduğu bir Fındık Dalını yanına almış, girdiği yol onu büyük bir Göle çıkartmış, gölün kıyısına oturup elindeki çubukla suda şekiller yapmaya başlamış, zıplayan Damlalar ve suda oluşan halkalar hoşuna gidince oyuna dalmış, sudan başını çıkartıp ona bakan kaplumbağayı Fark etmemiş bile.
ikinci gün evleneceği kızı aramaya çıktığını unutup yine göl kıyısında gününü suyla oynayarak geçirmiş küçük oğlan.Üçüncü günde göre gelmiş sanki bir şey onu çağırıyormuş, suyla oynarken evlenmeye çıktığını ve ertesi gün kardeşlerinin nişanlılarıyla şatoya geleceklerini hatırlamış.Tam şansını denemek için kalkmak istediğinde, kaplumbağa yine önüne çıkmış, o zaman da oğlan onun gözlerine dikkatlice bakmış, bakınca içinde tuhaf bir şey hissetmiş, kalkmak istemiş ama Ayaklarında Öyle bir ağırlık varmış ki kalkamamış yerinden kaplumbağaya tekrar bakınca içi ısınmış, cesaretini toplayıp benim Nişanlım o olsun diye bağırmış.
Kaplumbağadan bir ses gelmiş Teşekkür ederim sevgilim, Bu sözlerin beni bağlı tutan bütün sihirlerimi bozdu, benim kaderim sensin ve hayatım sonuna kadar senin olacağım demiş kaplumbağa.Oğlan kaplumbağanın konuştuğumu duyunca çok şaşırmış kaplumbağa üç kez takla atmış ve çok güzel bir periye dönüşmüş oğlan güzelliğini görünce o an ona aşık olmuş ve artık onsuz yaşayamayacağını hissetmiş öylece akşama kadar konuşmuşlar.
Oğlan babasına haber vermeye Eve dönünce herkesi toplanmış bulmuş, olanları anlatmaya başlamış kardeşleri gülüp Onunla dalga geçmişler, onlara kaplumbağanın kim olduğunu söylemeye fırsat bile bulamamış, kendi kendine Son gülen iyi güler diye sırrını saklamaya karar vermiş.
Ertesi gün Kral şatosunun süslenmesi istemiş ve herkes bayram günü gibi giyinmiş, büyük oğlanlar sırayla güzel nişanlıları getirmişler, bir araya gelince yine küçüğü konuşup kaplumbağayı getirdiğinde onunla alay etmeyi kararlaştırmışlar.
küçük oğlan da gölün kenarına nişanlısını almaya gitmiş, kaplumbağa çıkıp üç kez takla atmış ve insana dönüşmüş o zaman kız Sevgili Nişanlım bilmen gereken bazı şeyler var demiş; ben bir zamanlar çok büyük güçlü ve zengin bir kralın kızıydım ancak büyüler beni gördüğün gibi yaptı Şato muzu bu gölün suları altında bıraktı ve topraklarımızı düşmanlarımız aldı.
Küçük prens; bırak bunları şimdi ben seni seçtim artık Kim ne derse desin Umurum da değil bir önce eve gidelim babam kardeşlerim ve nişanları bizi bekliyor demiş,Peri o zaman emretmiş ve önlerine büyük altın kaplı değerli taşlarla süslenmiş bir at arabası gelmiş hemen binip yola çıkmışlar, atlar neredeyse uçuyormuş ve gözlerini kapatıp açana kadar kralın şatosuna gelmişler.
Onları gören herkes kızın başka bir Diyardan olduğunu anlamış oğlanı seçimi için kutlamışlar, büyük kardeşleri de Ayaklarında görmedikleri güzelliği ve zenginliği görünce çok pişman olmuşlar. Kral da Küçük oğlanın getirdiği güzel kızı görünce çok sevinmiş, Peri Kızı saygılı davranıp öyle güzel konuşmuş ki herkesin kalbini kazanmış.
Kral çok mutluymuş çünkü hep 3 oğlunun aynı anda evlenmesini Hayal edermiş, hayali gerçek oluyormuş Artık.Akşama doğru şatoda en büyük sofralar kurdurmuş kralın büyük gelinleri gözlerini periden ayıramayıp onun yaptıklarının aynısını yapmaya çalışıyorlarmış.Peri her yemek türünden biraz alıp koynuna sokmuş diğer büyük gelinlerde aynısını yapmış, sofradan kalkınca Peri kralın elini öpmüş teşekkür etmiş ve koynundan yemekleri koyduğu yerden sevgisini göstermek için muhteşem bir çiçek çıkarıp vermiş, çiçeklerin Güzel kokusu her yere yayılmış ve herkes bir ağızdan kraliçemiz Yaşasın diye bağırmış.
peride saygıyla Kocasının yanına dönmüş, elbisesinin eteklerinden özel taşlar akıp yerleri doldurmuş ve davetliler onları tek tek toplamışlar. Büyük gelinlerde sırayla gidip Kralı teşekkür edip elini öpmüşler ancak koyduklarını koyunların dan çıkarmak istediklerinde elbisesinin öyle kirli yağlı ve kötü kokulu olduğunu fark etmişler ki utançlarından gidip odalarına kapanmışlar.
O zaman herkes küçük oğlanla eşinin yeni Kralları ve kraliçeleri olmaları gerektiğini söylemiş, Kral da yerine onlara bırakmış yeni kraliçeleri güzel sözleri ve davranışlarıyla eltileri tarafından da çok sevilmiş, kralın küçük oğlu da zekası ve eşinin akıllı öğütleri sayesinde ülkesini adaletli yönetmiş.