Bazen şiirlerle, kitaplarla anlatamazsınız diyeceğinizi. Sen a dersin b anlaşılır, ak dersin kara bilinir. Bin tane derdin vardır, bir tanesini bile anlatamazsın. Belki ölüm bile gelip kapına dayanır, bir damlacık huzur bulamazsın.
Hayat ne kadar kısadır oysa ki. 96 yaşında ölen dedemin ifadesi ile “iki vakit arası” kadardır. Güzel yaşamak lazımdır, güzellikler bırakmak gerekir arkada.
Bazen anlaşılmamanın uçsuz bucaksız derin kuyusunda kaybolmuşken Mükerrem Kemertaş’tan Huma Kuşu türküsünü dinlerim. Orda geçer bu cümle: “Sen ağlama kirpiklerin ıslanır.”
Ben şu yeryüzünde sevdiğinin kirpikleri ıslanmasın diye canı giden bir seven göremedim. Belki de var ben görmedim.
Galiba bir anneler var bir de kalbimizin ortasında büyüttüğümüz ama hiç gelmeyecek sevgili.
Siz siz olun, ne zaman ağlamak düşerse içinize, bu sözü hatırlayın ve güzel kirpiklerinizin hatrına ağlamayıp, güzel bir tebessüm salın bu dünyaya.
*
Adem Özbay
Hayat ne kadar kısadır oysa ki. 96 yaşında ölen dedemin ifadesi ile “iki vakit arası” kadardır. Güzel yaşamak lazımdır, güzellikler bırakmak gerekir arkada.
Bazen anlaşılmamanın uçsuz bucaksız derin kuyusunda kaybolmuşken Mükerrem Kemertaş’tan Huma Kuşu türküsünü dinlerim. Orda geçer bu cümle: “Sen ağlama kirpiklerin ıslanır.”
Ben şu yeryüzünde sevdiğinin kirpikleri ıslanmasın diye canı giden bir seven göremedim. Belki de var ben görmedim.
Galiba bir anneler var bir de kalbimizin ortasında büyüttüğümüz ama hiç gelmeyecek sevgili.
Siz siz olun, ne zaman ağlamak düşerse içinize, bu sözü hatırlayın ve güzel kirpiklerinizin hatrına ağlamayıp, güzel bir tebessüm salın bu dünyaya.
*
Adem Özbay