- Katılım
- 2 yıl 9 ay 3 gün
- Mesajlar
- 18,707
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 6,357
- Cinsiyet
Ekli dosyayı görüntüle 10240
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken develer tellal iken orman sakinlerinden olan filin israf etmesinin hikâyesine hoş geldiniz. Uzak ormanların birinde bir fil ve ailesi yaşarmış. Bu fili ailesi çok sever ne isterse alırmış. Kitaplar, kalemler, bisikletler, kıyafetler, oyuncaklar ne isterse hepsinden baba fil çocuk file alırmış. Filin ailesi çocuklarından tek istediği akıllı uslu yaramazlık yapmayan bir çocuk olması idi. Filin bir sürü arkadaşı da varmış. Zürafalar, kuşlar, aslanlar, geyikler…
Bu koca ormanın tamamı onun arkadaşıydı. Fakat bizim fil biraz yaramazdı. Kimseyle eşyalarını paylaşmaz, onlara oyuncaklarını vermez, kimseyle yiyeceğini bile paylaşmazdı. Filin ailesi bir gün çocuklarının hem paylaşmayan hem israf eden hem de yaramazlık yaptığını fark etmişler. Ailesi ceza olarak filin istediklerini artık almamaya başladılar.
Çocuklarını yanlarına çağırarak arkadaşlarıyla paylaşması gerektiğini öğrenene kadar hiçbir hediye almayacaklarını söylediler. Filin anne ve babasının en çok kızdığı konu ise filin savurganlığı ve israfıydı çünkü evdeki suları boşa akıtır, kâğıtları gereksiz yere kopartıp atar, tabağındaki yemeği bitirmeden kalkar, yiyecekleri yarım bırakırmış.
Ayrıca odasını da hiçbir zaman toplamazmış, yatağı her zaman dağınık, oyuncakları yatağın etrafına saçılmış, kitapları yırtık, oyuncakları kırıkmış. Bu yüzden anne ve babası file artık kızgın olduğunu ve hiçbir şey almayarak cezalandırmaya karar vermişler.
Fil artık o kadar mutsuz o kadar mutsuzdu ki hiçbir şey yapası gelmiyor, yaptıklarının yanlış olduğunu anlamıştı. Arkadaşlarının yüzüne bakamıyordu. Gidip arkadaşlarından özür dilemeye karar verdi. Arkadaşlarını nerde görse hepsinden tek tek özür diliyor ve artık her şeyi onlarla paylaşmaya karar verdiğini söylüyordu. Ama filin gönlü bir türlü rahata etmiyordu. Çünkü anne ve babası ona hala kızgındı ve cezası da bitmemişti. Fil bu kez akşam olunca anne babasının yanına giderek onlardan özür diledi.
Yaptıklarının yanlış olduğunu aradığını söyleyerek pişman olduğunu bildirdi. Hatta arkadaşlarından bile. özür dilediğini söyleyince anne babası onu affetmeye karar verdi. Bu yüzden çok mutlu olan fil mutluluktan etrafında dönmeye başladı. Anne babasına sarılarak teşekkür etti. Annesi file dedi ki” canım oğlum. İsraf etmek çok kötü bir huydur. Asla suları boşa harcama, çeşmeleri işin bitince kapat, gereksiz yanan ışıkları söndür, yemeklerini bitirmesi gerektiğini de söyledi. Fil çocuk bunlara artık daha çok dikkat edeceğine söz verdi.
Filin ailesi yarın arkadaşlarına bir parti yapalım ve sen onlara yemeklerinizde ikram edersin ne diye sordum fil bunu büyük bir sevinç ile kabul etti. Hemen arkadaşlarına haber verdi ve ertesi gün birlikte büyük bir parti hazırladılar. Bütün orman halkı bu partideydi. O kadar görkemli ve büyük bir parti haline geldi ki o parti yıllarca konuşuldu. Bu partideki herkes birbirlerini çok sevdiği için parti 40 gün 40 gece devam etti.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken develer tellal iken orman sakinlerinden olan filin israf etmesinin hikâyesine hoş geldiniz. Uzak ormanların birinde bir fil ve ailesi yaşarmış. Bu fili ailesi çok sever ne isterse alırmış. Kitaplar, kalemler, bisikletler, kıyafetler, oyuncaklar ne isterse hepsinden baba fil çocuk file alırmış. Filin ailesi çocuklarından tek istediği akıllı uslu yaramazlık yapmayan bir çocuk olması idi. Filin bir sürü arkadaşı da varmış. Zürafalar, kuşlar, aslanlar, geyikler…
Bu koca ormanın tamamı onun arkadaşıydı. Fakat bizim fil biraz yaramazdı. Kimseyle eşyalarını paylaşmaz, onlara oyuncaklarını vermez, kimseyle yiyeceğini bile paylaşmazdı. Filin ailesi bir gün çocuklarının hem paylaşmayan hem israf eden hem de yaramazlık yaptığını fark etmişler. Ailesi ceza olarak filin istediklerini artık almamaya başladılar.
Çocuklarını yanlarına çağırarak arkadaşlarıyla paylaşması gerektiğini öğrenene kadar hiçbir hediye almayacaklarını söylediler. Filin anne ve babasının en çok kızdığı konu ise filin savurganlığı ve israfıydı çünkü evdeki suları boşa akıtır, kâğıtları gereksiz yere kopartıp atar, tabağındaki yemeği bitirmeden kalkar, yiyecekleri yarım bırakırmış.
Ayrıca odasını da hiçbir zaman toplamazmış, yatağı her zaman dağınık, oyuncakları yatağın etrafına saçılmış, kitapları yırtık, oyuncakları kırıkmış. Bu yüzden anne ve babası file artık kızgın olduğunu ve hiçbir şey almayarak cezalandırmaya karar vermişler.
Fil artık o kadar mutsuz o kadar mutsuzdu ki hiçbir şey yapası gelmiyor, yaptıklarının yanlış olduğunu anlamıştı. Arkadaşlarının yüzüne bakamıyordu. Gidip arkadaşlarından özür dilemeye karar verdi. Arkadaşlarını nerde görse hepsinden tek tek özür diliyor ve artık her şeyi onlarla paylaşmaya karar verdiğini söylüyordu. Ama filin gönlü bir türlü rahata etmiyordu. Çünkü anne ve babası ona hala kızgındı ve cezası da bitmemişti. Fil bu kez akşam olunca anne babasının yanına giderek onlardan özür diledi.
Yaptıklarının yanlış olduğunu aradığını söyleyerek pişman olduğunu bildirdi. Hatta arkadaşlarından bile. özür dilediğini söyleyince anne babası onu affetmeye karar verdi. Bu yüzden çok mutlu olan fil mutluluktan etrafında dönmeye başladı. Anne babasına sarılarak teşekkür etti. Annesi file dedi ki” canım oğlum. İsraf etmek çok kötü bir huydur. Asla suları boşa harcama, çeşmeleri işin bitince kapat, gereksiz yanan ışıkları söndür, yemeklerini bitirmesi gerektiğini de söyledi. Fil çocuk bunlara artık daha çok dikkat edeceğine söz verdi.
Filin ailesi yarın arkadaşlarına bir parti yapalım ve sen onlara yemeklerinizde ikram edersin ne diye sordum fil bunu büyük bir sevinç ile kabul etti. Hemen arkadaşlarına haber verdi ve ertesi gün birlikte büyük bir parti hazırladılar. Bütün orman halkı bu partideydi. O kadar görkemli ve büyük bir parti haline geldi ki o parti yıllarca konuşuldu. Bu partideki herkes birbirlerini çok sevdiği için parti 40 gün 40 gece devam etti.