Kitap hamileri
Fetvacı, incelediği dönemde sarayda resimli kitap üretim sürecinin farklı boyutlarını ele alıyor. Kitabın bir sanat eseri olarak nasıl, kimler tarafından tasarlandığını, sipariş verenlerin kitabın oluşumuna katkılarını, kitapların nerede ve nasıl saklandığını, kimler arasında dolaştığını, nasıl okunduğunu ve tartışıldığını anlatıyor. Kitabın vurguladığı en önemli nokta ise, kitaplar aracılığıyla yönetici seçkinlerin imajlarını şekillendirmekteki çabaları. 16. yüzyıl sonlarında Osmanlı padişahı kitapların tek hamisi değildi. Sarayda farklı rütbelerdeki hamiler kitap yazdırmayı bir imaj yaratma işi haline getirdiler ve kitapları, kendilerini zengin, kültürlü ve padişaha layık bir kul olmada aracı olarak kullandılar.
Fetvacı, Sarayın İmgeleri’nde Osmanlı minyatürlerinin üretildiği zaman diliminin arka planını ayrıntılı olarak kuruyor. Yazarın, bu noktada ağırlığı sanat nesnesini (minyatür resmi) teknik, renk, perspektif, anatomi gibi araçlarla incelemekten çok, onları kendi dönemleri bağlamında, ikonografik çözümlerini yapıp anlam katmanlarını ayrıştırarak açığa çıkarmaya verdiği söylenebilir. Yakın dönemde ancak birkaç araştırmacının farklı bir gözle incelediği minyatür sanatı, Emine Fetvacı’nın bakışıyla da günümüze kadar yazılmış kitaplardan belirgin bir şekilde ayrılarak yeni bir mecra açıyor.
Tarkan Okçuoğlu