Sağ kolunu Çanakkale’de bırakan Fransız General ile Atatürk arasında 15 yıl sonra neler yaşandı?

Katılım
2 yıl 1 ay 18 gün
Mesajlar
17,725
Çözümler
1
Tepkime puanı
6,160
Cinsiyet
bPg20e
982059.jpg

General Hanri Joseph Etienne Gouraud, 1867 yılında Paris’te doğmuştu.

Birinci Dünya Savaşı’na kadar sürekli Fransa dışında, sömürge ülkelerde bulunmuştu. Savaş patlak vermeden hemen önce generalliğe yükselmişti.
Cesur bir komutan olduğu kulaktan kulağa gezinirdi…

Askerleri kendisine “Argonne Aslanı” diyorlardı.

Çanakkale Savaşlarının başlamasıyla Türkiye’de görevlendirildi.

Gouraud cepheye vardıktan birkaç gün sonra yaptığı incelemelerin ışığında 20 Mayıs’ta Hamilton’a bir rapor gönderdi:

“Türk topçuları Boğaz’ın iki yakasını elde tuttuğu sürece denizden yapılacak yeni bir zorlama akılcı olmaz. Dolayısıyla, kara güçleri başrolü oynamalı donanma ise yapabileceği yardımı yapmakla yetinmelidir.”


Komutasındaki askerler 4 Haziran 1915’te Kirte’ye ardından Alçıtepe’ye saldırdı. Ama nafile Mehmetçik vatan toprağını vermedi.

General Gouraud, ülkesine gönderdiği raporlarda Türk askerinin cesaretinden ve mertliğinden söz etti…

Fransızlar, bu kez 25 Nisan 1915 günü şaşırtma amaçlı Kumkale çıkarmasına girişti. Ancak burada Anadolu yakasında imha edemedikleri Türk topçularından, fena halde zarar görecekti…

İntepe Bataryası ‘ndaki topçular, isabetli ve kuvvetli atışlarla Fransızların yakalarını hiç bırakmadı. Türk bataryaları öylesine gizlenmişlerdi ki, general kendilerini bulamayacaktı. Ve olanlar oldu!


30 Haziran 1915 günüydü. Fransız General Gouraud Ertuğrul Koyu’nda bir sahra hastanesini ziyarete gitmekteyken yakınında top mermisi patladı.

Gouraud’un hemen yanı başına düşen top mermisi kendisini yürümekte olduğu yolun kenarındaki duvarın öteki tarafına fırlattı sonrasında general kendini bir incir ağacının üzerinde buldu.

Guoraud’un sağ kolu koptu, kalçasından ve bacağından ağır şekilde yaralandı.

Türk topçuları öylesine bir atış yapmışlardı ki; Asya’dan attıkları mermi Avrupa’da patlamıştı…

Fransa ordusunun son yıllarda yetiştirdiği en önemli komutanlardan olan, 48 yaşındaki gözü pek generalin Çanakkale’deki görevi sadece 6 hafta sürdü…

Gouraud, ülkesine döndü. Sağ kolunu Türkiye’de bırakmıştı. Hasta yatağında Fransa Cumhurbaşkanı Poincare tarafından askeri madalya (medaille militarie) ile ödüllendirildi.

Gouraud altı ay gibi kısa bir sürede iyileşti. Almanlara karşı Champagne Bölgesi’nde 4. Fransız Ordusu’nu yönetti, ‘Champagne Aslanı’ olarak anılmaya başladı…

Ve Türk kurtuluş savaşı…

Fransızlar Suriye ve Kilikya bölgesini işgal etmişti.
General Gouraud, bu kez yine Anadolu topraklarında Fransız mandasına verilecek olan Suriye ve Güney Anadolu Bölgesi’ne “Yüksek Komiser ve Fransız Kuvvetleri Komutanı” olarak atandı.

Fransızların Doğu Ordusu Kumandanı ve İşgal kuvvetleri Komutanı idi.

Çanakkale’de savaştığı Türk askerlerinin mertliğini bildiğinden, ‘Onlar şövalye ruhlu hasımlar’ diye söz edecekti…

Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki binlerce vatan evladı Fransız generali bir kez daha hem cephede hem de masada yenmeyi başardı….

İşgal sırasında gösterilen direnişle, Fransızların bir türlü sonuç elde edememesi, Ankara Hükümeti’nin yurt genelinde oldukça söz sahibi olması ve artık General Gouraud da dâhil Fransızların daha fazla Fransız kanı akıtmak istememesi gibi sebeplerden dolayı Fransa artık bir mutabakata varmak istemişti…

GENERAL GOURAUD TEKRAR TÜRKİYE’DE

l.Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra, Çanakkale’de savaşan diğer yabancı milletler gibi Fransızlar da savaş alanında can veren ve çoğu isimsiz gömülen askerlerinin mezarlarının düzenlenmesi için mezarlar inşa etmeye başlamıştı…

Lozan Antlaşması ile Fransızlara Seddülbahir ‘in güney kısmında geniş bir arazi mezarlık olarak tahsis edilmişti. Gelibolu Yarımadası’nın çeşitli yerlerinde gömülen askerlerin kalıntıları bu alana taşındı.

General Gouraud’nun Türkiye geliş nedeni mezarlığın ve oraya inşa edilen anıtın açılış törenine katılmaktı.

Atatürk, General Gouraud’nun Türkiye’ye geleceğini öğrenmesi üzerine kendisiyle görüşmek istedi.

2 Haziran 1930

General Gouraud Türkiye’ye hareket etmeden bir ay önce Paris’te bir caddeye, Çanakkale Savaşları anısına Dardanel Caddesi adı verilmesi törenine katılmış ve Türkleri öven bir konuşma yapmıştı. O konuşmadan Atatürk’ün haberi vardı…

General Gouraud askeri törenle karşılandı. Tarihi yerleri gezdi, hayranlığını dile getirdi…

4 Haziran Saat 9.00’da Ankara’ya ulaştı. Burada resmi ve askeri protokolün yanında Ankara halkı tarafından karşılandı.

General Gouraud 5 Haziran 1930 Perşembe günü saat 16.00’da Atatürk ile görüşmek üzere Çankaya Köşkü’ndeydi.

Atatürk tarafından bizzat kapıda karşılandı. General Gouraud sol elini uzattığı Atatürk’e şunları söyledi:

“Sağ kolumu Türklere karşı Çanakkale’de harp ederken kaybettim, bugün diğer kolumu size dost eli olarak uzatmak için geldim…”

Atatürk ile General Gouraud‘un görüşmeleri normal sürenin üzerinde gerçekleşti. İki mert komutan eski günleri yad etti ülkelerinin durumlarından söz edildi. Ve ayrılık vakti geldi…

Fransız Büyükelçisi Chambrun görüşmeyi yıllar sonra şöyle anlatacaktı:

“Atatürk’ün General Gouraud ile bir araya geldiği günü asla unutamam. Savaştan sağ çıkmayı başaran bu iki büyük adam karşı karşıya duruyordu. Aralarında artık onları ayıran siper yoktu. General’in Fransız mavisi gözleri, Makedonyalının çelik gözleriyle buluşmuştu…”

General Gouraud, veda ederken Atatürk Fransız Büyükelçisi Chambrun’un kulağına şu sözleri fısıldadı:

“Türk topraklarında yatan onun şerefli kolu, memleketlerimiz arasında son derece kıymetli bir bağdır”

General, 5 Haziran saat 19.00’da Ankara’dan ayrılıp İstanbul’a geldi.

İstanbul’daki törende kendisini uğurlamaya gelenlere general şu sözleri söyledi:

“Sağ kolumu Çanakkale’de kaybettim. Fedakâr ve kahraman Türk milletini pek severim. Sol elimle son defa selamlıyorum.”

Ve tren hareket ederken yüksek sesle haykırdı:

- Yaşasın Türkiye! Yaşasın Türkiye! Yaşasın Türkiye!


Kaynak:Çanakkale Savaşları Araştırma ve Tanıtma Topluluğu
 
Geri
Üst Alt