- Katılım
- 4 yıl 1 ay 28 gün
- Mesajlar
- 5,542
- Tepkime puanı
- 1,102
- Yaş
- 28
- Konum
- İzmir/35
- Memleket
- İzmir
- Meslek
- Grafiker
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Peygamberimizin İtikafı
Hz. Aişe Radiyallahu Anha anlatıyor:
“Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem Ramazan'ın son on gününde itikaf ederdi. Bunu vefat edinceye kadar böylece devam ettirdi.”
(Buhari, İtikaf: 1; Müslim, İtikaf: 2)
“Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Ramazan ayının son on günü girince elini eteğini toplar, geceyi ihya eder ve ev halkını uyandırırdı.”
(Buhari, Kadr: 5)
Hz. Aişe Radiyallahu Anha rivayet ediyor:
“Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Rama-zan'ın son on gününde vefatına kadar itikafa girdi. Vefatından sonra da hanımları itikafa devam ettiler.” (Buhari, İtikaf: 1)
İtikaf, kelime anlamıyla bir yerde beklemek ve durmak demektir. İyi olsun, kötü olsun, nefsi bir şeye bağlamak manasına gelir.
Dini anlamıyla da, bir Müslümanın dışarıyla ilgisini keserek bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durmasıdır.
Bakara Suresinin 187. ayetinde de, “Mescitlerde itikafta iken hanımlarınıza yaklaşmayın” buyurulur ki, itikaf hem Kur'an'da, hem de sünnette var olan bir ibadettir.
İtikaf, Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellemin de fiili bir sünnetidir.
Her sene Ramazan'ın son on gününde kendisi bu ibadeti yaptığı gibi, vefatından sonra da mübarek hanımları devam ettirmişlerdir.
İbni Mace'nin rivayet ettiği bir hadise göre, İbni ömer Radiyallahu Anhüma der ki:
“Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem itikafa girmek istediği zaman, yatağı veya üzerinde yattığı somyası Mescid'in içindeki Tövbe (Ebu Lübabe) Sütununun önünde veya arkasına konurdu.” (İbni Mace, Sıyam: 61)
İtikaf, kifaye bir sünnettir. Bir beldede bir kişi bu sünneti işlerse, diğer Müslümanlar sorumluluktan kurtulurlar. Bunun için Ramazan'ın son on gününde bazı camilerimizde bu sünneti işleyen Müslümanlar olduğu gibi, Mekke ve Medine'de daha yoğun bir şekilde itikaf sünneti işlenir.
On gün boyunca ibadet, zikir, Kur'an, istiğfar, salavat, dua ve namazla meşgul olan bir insan nefis terbiyesine çalışır. Kadir Gecesine de hazırlıklı olur.
Selam ve dua ile...
Kaynak : Sorularla İslamiyet
Hz. Aişe Radiyallahu Anha anlatıyor:
“Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem Ramazan'ın son on gününde itikaf ederdi. Bunu vefat edinceye kadar böylece devam ettirdi.”
(Buhari, İtikaf: 1; Müslim, İtikaf: 2)
“Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Ramazan ayının son on günü girince elini eteğini toplar, geceyi ihya eder ve ev halkını uyandırırdı.”
(Buhari, Kadr: 5)
Hz. Aişe Radiyallahu Anha rivayet ediyor:
“Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Rama-zan'ın son on gününde vefatına kadar itikafa girdi. Vefatından sonra da hanımları itikafa devam ettiler.” (Buhari, İtikaf: 1)
İtikaf, kelime anlamıyla bir yerde beklemek ve durmak demektir. İyi olsun, kötü olsun, nefsi bir şeye bağlamak manasına gelir.
Dini anlamıyla da, bir Müslümanın dışarıyla ilgisini keserek bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durmasıdır.
Bakara Suresinin 187. ayetinde de, “Mescitlerde itikafta iken hanımlarınıza yaklaşmayın” buyurulur ki, itikaf hem Kur'an'da, hem de sünnette var olan bir ibadettir.
İtikaf, Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellemin de fiili bir sünnetidir.
Her sene Ramazan'ın son on gününde kendisi bu ibadeti yaptığı gibi, vefatından sonra da mübarek hanımları devam ettirmişlerdir.
İbni Mace'nin rivayet ettiği bir hadise göre, İbni ömer Radiyallahu Anhüma der ki:
“Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem itikafa girmek istediği zaman, yatağı veya üzerinde yattığı somyası Mescid'in içindeki Tövbe (Ebu Lübabe) Sütununun önünde veya arkasına konurdu.” (İbni Mace, Sıyam: 61)
İtikaf, kifaye bir sünnettir. Bir beldede bir kişi bu sünneti işlerse, diğer Müslümanlar sorumluluktan kurtulurlar. Bunun için Ramazan'ın son on gününde bazı camilerimizde bu sünneti işleyen Müslümanlar olduğu gibi, Mekke ve Medine'de daha yoğun bir şekilde itikaf sünneti işlenir.
On gün boyunca ibadet, zikir, Kur'an, istiğfar, salavat, dua ve namazla meşgul olan bir insan nefis terbiyesine çalışır. Kadir Gecesine de hazırlıklı olur.
Selam ve dua ile...
Kaynak : Sorularla İslamiyet