Paranoya nedir? nasıl tedavi edilir?

Katılım
3 yıl 7 ay 2 gün
Mesajlar
5,534
Tepkime puanı
1,099
Yaş
27
Konum
İzmir/35
Memleket
İzmir
Meslek
Grafiker
Cinsiyet
bPg20e
Medeni Hal
Paranoya kişilik bir de paranoya akıl hastalığı vardır.

Paranoya akıl hastalığında; kişi hezeyan bozukluğu yaşar. Bu hezeyanlar kuşkuculuk, herkes beni takip ediyor, benim hakkımda konuşuluyor, korna çalsa benim için korna çaldı gibi sürekli her şeyi sorgulayan kimseye güvenmeyen, kendisine komplo kurulduğunu çevresinde bazı insanların senaryolar yazdığını algılar, yolda giden bir insanın elini ağzın götürmesi bana bir şey ima etti tarzında hezeyan yaşanır. Algı ile gerçeği karıştırır ve o kadar çok olur ki artık kontrol altına alamaz hale gelir.

Paranoya kişilik bozukluğunde ise; kişiler sürekli şüphe içinde olan, tüm insanlara güvensizlik duyan özelliktedir. Çevresine düşmanca tavırlar sergiler, sürekli huzursuz ve kızgın yapılarıyla bilinirler.

Paronoya oluşumunda kalıtsal etkiler varlığını göstermektedir. Diğer yandan ise çevresel faktörler, aile içindeki ilişki şekilleri ve yaşam tarzları da paranoyahastalığını tetikleyici etkiye sahiptir. Paranoya hastalığı ilk önce kaygı meydana gelmesiyle başlamakta ve daha sonrasında düşünce çarpıklıkları kendini göstermektedir. Birçok kişi de hastalığının farkında olmadan yaşamakta ve daha çok ta sorun çözme becerisi olmayanlarda görülmektedir. Bu hastalar bir de çoğunlukla hastalığının farkında olmadığı veya bunları görmezden geldikleri için de tedavi de olmamakta ve hem kendilerine hem de yakınlarındaki kişilere zarar vermektedirler. Tam aksine hastalık kabuk edilmeli ve bir an önce de tedavi edilme yoluna gidilmelidir.

Hayatta çoğu zaman insanlar başkalarının bilerek kendisiyle uğraştığı hissine kapılabilmektedir. Tabi bunların birçoğu geçicidir ve çevresel koşulların değişmesi sonucu kaybolmaktadır. Bunun dışında kalıtsal etkilere bağlı paranoyalarda ise belirti ve bulgular daha titiz bir şekilde değerlendirilmelidir. Yine yapılan diğer bit araştırma sonucunda anne babasında paranoya olan bir bireyin yüksek risk grubunda olduğunu göstermektedir.



Paranoya nedenleri
Paranoya, genellikle bir psikoz, yani akıl hastalığı belirtisidir ve nedeninin kısmen kalıtsal, kısmen de çevre etkilerine bağlı olduğu düşünülmektedir. Araştırmalar, aynı genetik yapıya sahip tek yumurta ikizlerinin ya birlikte paranoyak olduklarını ya da olmadıklarını, oysa farklı genetik yapıları olan çift yumurta ikizlerinde bu birlikteliğin çok daha az olduğunu göstermektedir. Sonuç, bir tür kalıtsal etkinin var olduğu görüşünü desteklemektedir. Öte yandan, çevrenin yarattığı stresler, belli aile içi ilişki biçimleri ve yaşam tarzları da paranoya olasılığını artırmaktadır. Ancak kalıtsal yatkınlık olmaksızın bu etkilerin paranoyaya yol açma olasılığı düşüktür.

Aşağı yukarı herkes zaman zaman kendisiyle “uğraşıldığı” düşüncesine kapılır. Ama bu geçicidir ve değişen koşullarla birlikte ortadan kalkar. Ancak eğer kalıtsal etken söz konusuysa belirtilerin dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Araştırmalar, anne – babaları paranoyak olanların en yüksek risk grubuna girdiklerini göstermektedir.

Paranoya, daha çok ileri yaşlarda ve toplumun alt tabakalarından kişilerde görülmektedir. Dikkatli incelemeler, bu ruhsal rahatsızlık ciddileştikçe, gerek hastalığının, gerekse kendisine kötülük edildiği duygularının yoğunlaşması sonucu hastanın, insanlarla yakın ilişkilerden kaçındığını, bunun da onu toplam merdiveninin alt basamaklarına doğru ittiğini ortaya koymaktadır. Paranoya, kendi başına pek tehlikeli değildir. Ama daha tehlikeli bir durumun, yani paranoid şizofreninin bir ön uyarısı olabileceği unutulmamalıdır. Kötülük görme duyguları bazen, misillemede bulunma arzusu ya da içinde bulunduğu durumla kendi başına, başa çıkma düşüncesini doğurabilir. Sözgelimi insanların kendisini ve başkalarını radyodan çıkan elektrik dalgalarıyla ele geçirdiğine inanan bir paranoyak, karşı önlem almanın görevi olduğunu düşünebilir ve harekete geçebilir. Ama gerçek bir tehlike olasılığı pek azdır, çünkü hasta kişi aynı zamanda çok tedirgin ve korku içinde olduğundan, tehditleri yalnızca sözde kalır.

Paranoyanın belirtileri nedir?
Karşılarına çıkan kötü davranışları affetmedikleri gibi, kin tutma duyguları fazladır.
Yalan söyleme ve gerçekleri saptırma oldukça yaygındır.
Herkesten üstü olduklarını düşünerek, ukalalık yapar, kendine fazla güvenirler.
Otoriteye karşı baş kaldırma eğilimleri vardır.
Kuşku duyma, kıskançlık ve çekememe duyguları baskındır.
Sorumluluk almak istemez ve suçunu üstlenmekten kaçınırlar.
Çevresinden gelen normal davranışları bile kötü olarak algılamak.
İnsanların sadakatlerinden şüphe duymak ve çevresine güvensiz olmak.
Sadece kendilerini korumak amacıyla, aşırı derecede saldırgan tutum sergilemek.
Başkalarını suçlama eğilimi içinde olmak.
İnatçı, sabit fikirli ve ketum bir yapıda olmak.
Her an için kızmaya, agresifleşmeye ve öfkelenmeye hazır olmak.
Paranoyalar rahatsızlıklarını kabul etmezler
Cezaevlerine giren kişilere bakıldığında; aynı anda çocuğunu kızını öldürmüş, karısını öldürmüş, genellikle bu kişiler çocuğum benden mi değil mi diye şüpheleniyor ve buna inanmaya başlıyor bir müddet sonra ve daha sonra çocuklarının hayatına kast ediyorlar. Bu tür paranoyaklık tedavi gerektiren bir rahatsızlıktır.

İnsan beyni modüler sistem ile çalışıyor, her duyguyu organize eden beyin alanları var. Kuşku ile ilgili beyin fonksiyonu bozukluğu zaman her şeyden şüphelenmeye başlar. Bu kişilerin özelliği kendilerinin hasta olduğunu kabul etmez ve kabul etmedikleri için tedavi edilmeleri çok zordur. Ailede bunu bu adam geçimsiz diye algılar.



Paranoya nasıl tedavi edilir
Paranoya hastalığının en büyük özelliği; kimseye inanmaz ve hasta olduğuna ikna olmaz, hep negatif ve savunma durumunda olur. Böyle kişi aynı zamanda mutsuzdur ve yardıma ihtiyacı vardır. Böyle kişiye açık ve net konuşup kişi ile ilgili hekimden bilgi almak gereklidir. Doktora gidip eşim bu şekilde davranıyor diye bilgi almak aşama kaydetmektir.

Paranoya rahatsızlığı olan kişiye kuşkucusun derseniz hemen savunmaya geçer. Bak sen sinirlisin, hiç yüzün gülmüyor böyle durumlarda nöropsikoloji checkuplar var problem bende ise ben yardım alayım sende ise sen yardım al denilmeli. Bunun gibi insanında sinir sistemine bakılması lazımdır. Paranoyal kişiyi ikna edebilmek için ikna edici ve onun hoşuna gidecek cümleler kullanmak yerinde olacaktır.

Sinirlisin, kalbine vurur, beynini vurur ben bundan üzülüyorum onun için doktora gitmeliyiz denmelidir, eğer gitmezse tavır konulmalı senin iyiliğin için sana kızıyorum denebilir. Böyle durumlarda kabul ediyorlar. Doktora götürmek için kararlı davranmalıyız, hastayı doktora götürürken yalan söyleyerek değilde gerçekleri söyleyerek götürmeliyiz.

Paranoyanın tedavisi vardır. Paranoyası olan kişinin beyninin kimyası bozuluyor, seretomin, dopamin arasındaki denge bozulduğu için paranoya başlıyor. Tedavide depresyonda eşlik ediyor ama tedavisi depresyon ile çok farklı. İlaç tedavisi ile çok güzel düzelebiliyor. Saldırganlık boyutunda ise böyle durumlarda kişi hastaneye yatırılması gerekiyor. Paranoya tedavisinde tıp çok başarılı.
 
Geri
Üst Alt