Onu tanıyan ve itaat eden, zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan, saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır." Açıklar mısınız?

Charismax

Copyright @ Charismax
Katılım
3 yıl 7 ay 9 gün
Mesajlar
25,232
Tepkime puanı
8,697
Yaş
35
Konum
Memed' Home
İsim
CHRS
Memleket
Neresi?
Meslek
IzdırapÇI
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hal
Cevap
Değerli kardeşimiz,
İnsanın, biri maddi diğeri manevi olmak üzere iki bedeni vardır. Maddi beden malum cesedimizdir. Maddi ortamlara göre zevk ve elem duyar. Manevi bedenimiz ise kalp, ruh, akıl ve vicdan gibi manevi azalardan mürekkep bir mahiyettedir.
Maddi beden sıkıntı içinde iken, manevi beden inşirah ve rahatlık içinde olabilir. Birçok büyük zat Allah için maddi sıkıntı çekmekten lezzet duymuşlar. Burada elemi çeken maddi beden iken, lezzeti duyan manevi bedendir.
Mesela, bir evliya nefsini ıslah ve terbiye sadedinde yapmış olduğu riyazet ve çilede, maddi bedeni müthiş bir sıkıntı ve elem içinde iken, gönül dünyası gayet inşirah ve rahat içinde olabiliyor.
Hakiki saadet ve huzur imandadır. Zira Allah insanın mahiyetini ancak iman ve ibadet ile tatmin olacak şekilde tasarlamıştır. İnsan bunun dışında tatmin ve huzur bulamaz. Yukarıda izah ettiğimiz gibi, kafir maddeten bolluk ve rahat içinde olabilir, ama hakiki anlamda manevi huzur ve itminanı asla bulamaz. Evet, Onu unutan, saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır...
- Bu cümlede Allah'ı tanımanın içinde bir özgürlükten bahsediliyor gibi. Fakat bu özgürlüğün mahiyeti tam olarak nedir?

Burada tensel (beden) bir özgürlükten değil tinsel (ruhsal) bir özgürlükten bahsediliyor.
İnsan beden açısından her türlü imkân ve nimetleri elde etmiş olsa da bunun ruh ve kalbe bir faydası dokunmuyor. Çünkü ruh ve kalbin yapısı, işleyişi, tatmin olma biçimi bedenden çok farklı hatta taban tabana zıttır.
Batı felsefesinin özgürlük anlayışı genellikle tensel yani bedensel özgürlüklerdir. Cinsel özgürlük, kıyafet özgürlüğü, gezme ve eğlenme özgürlüğü vesaire özgürlüklerin hepsi tenseldir ve gelip geçici heveslere hitap eder.
Oysa ruh, kalp, vicdan, latifeler çok farklıdır ve fani ve basit şeylerle mutmain olamıyorlar. Bu gibi manevi duyguların ferahı ve tatmin olma biçemi yine onun gibi manevi şeylerdir. İman, ibadet, ahlak kavramları ruha, kalbe ve latifelere tam bir ilaç oluyor.
Kalbinde iman, ruhunda marifet, davranışlarında ahlak olan bir adamın bedeni sıkıntı ve kayıt altında olsa da yine mutlu ve huzurludur. Ama bedeni konfor ve rahat içinde olan bir adamın kalbinde küfür, ruhunda karanlık, davranışlarında ahlaksızlık hükmediyor ise bu adamın mutlu, huzurlu ve özgür olması pek mümkün değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale
 
Geri
Üst Alt