Navajo Kabilesi ve Skinwalker Çiftliği – Bölüm I

Navajoları daha önce hiç duydunuz mu? Amerika’nın kuzeyinde ve güneybatısında yaşayan kızılderili bir halk olan Navajo kabilesi Amerika’daki kabileler arasında en fakir ve en kalabalık kabile olarak bilinir. Navajolar, güneybatıya ulaşan son gruplardan biriydi. New Mexico, Arizona, Colorado ve Utah'ın dört eyaletinin buluştuğu bir yer olan Four Corners adlı Güneybatı bölgesinde yaşıyorlardı. Yaşam biçimi ve inanış olarak Şamanizm'i benimsediler. Tanrılarıyla temasa geçmek için her zaman Navajo şamanına güvenirlerdi. Navajo şamanı, Navajos'un dini şifacısı ve lideriydi.



Navajolar
Navajo şamanı genellikle törenler yapar ve Navajolar adına özel iyilikler için Tanrılarla konuşurmuş. Törende kum boyamalar ve çeşitli resim setleriyle ayinler yaparmış. Hastayı en iyi iyileştirecek olan ilahiyi seçer, ilahi söylenirken bir kum boyama yapar ve sonra hasta boyama yapılan tablonun üzerine oturtulurmuş. Ardından, Navajo şamanı, şifa gücünü artırmak için bir ritüel gerçekleştirirmiş.



Navajo Şamanı
Navajo şamanları, manevi temaslar amacıyla dünya ve cennet arasındaki yola seyahat etme yeteneklerinin olduğunu iddia ederler. Navajo Şamanizm'i okült olarak kabul edilir. Taktikleri diğer okült inanç ve uygulamalara benzer. Bunların yaygın örnekleri, kanallık ve hayvan şeklinde gelen ruhların kullanılmasıdır. Navajo şamanının temel amacı, insanlara ve topluluklarına sadece tıbbi yardımla değil, aynı zamanda ruh ve zihin için manevi rehberlikle hizmet etmekmiş.
Peki herkes Navajo şamanı olabilir mi? Onlara göre bir Navajo şamanı olabilmek için öncelikle ruhlarla konuşabilmeli ve hizmet ettikleri topluluk için kehanet yapabilme yeteneğine sahip olmalısınız.
Şimdi gelelim adını Navajolardan alan meşhur çiftliğimize...
Çiftliğin adı Navajoların deri gezgini efsanesinden alınmış. Efsaneye göre deri gezginleri kendilerini hayvana dönüştürebilen, kılık değiştirme yeteneğine sahip bir tür zararlı cadılarmış. Utah'ın kuzey doğusunda yaşayan Utah halkı bu çiftliğin Navajolar tarafından lanetlendiğini söylemektedir.
Zaten Utah eyaleti genellikle paranormal olaylar ile anılır. Hatta koca ayak efsanesi de buradan çıkmıştır. Koca ayağın buradaki dağlarda yaşadığı söylenir.

SKINWALKER ÇİFTLİĞİ​

Uintah havzasında yer alan Salt Lake City'nin yaklaşık 150 kilometre doğusunda yer alan 480 dönümlük Skinwalker çiftliği uzaktan bakıldığında huzurlu bir yer olarak gözükse de içinde yaşayanlar için hiç huzurlu bir yer değil. Çünkü çiftlikte açıklanamayan korkunç olaylar meydana geliyor.
50 yıllık tuhaf olaylar geçmişi nedeniyle UFO çiftliği olarak adlandırılan Skinwalker'ın bulunduğu bölgeye ait UFO raporları 1970'lere dayansa da yaşanan olaylar ilk olarak 1996 yılında yayınlandı. UFO'lar ile anılan bir çiftlik olmasına rağmen yaşanan olaylar uzaylılardan daha fazlasının olduğunu gösteriyor. Çünkü tanımlanamayan uçan cisimlerin yanı sıra kaybolan ve sakat bırakılmış sığırlar, mermi ile vurulduğunda zarar görmeyen kırmızı gözlü büyük hayvanlar, Portallar ve görünmez nesneleri içeren 100'e yakın olayın gözlemlendiği bir yer olan Skinwalker, paranormal olaylara ev sahipliği yapıyor.



Skinwalker çiftliği girişi
Navajoların inancına göre bu çiftlik Skinwalker adında olan cadıların yolunun üzerinde bulunmaktadır. İnanışa göre bu cadılar çiftliğin olduğu bu araziden geçerek karanlık kanyon adındaki bir yerde saklanıyor ve geceleri ortaya çıkıp insanları kaçırıyorlardı. Bu sebepten dolayı Navajolar kabile üyelerinin bu topraklara ayak basmalarını yasaklamıştı. Fakat Navajoların bu toprakları yasaklaması Kızılderili olmayan insanlar için bir anlam ifade etmiyordu. Bu yasaktan haberleri olmayan veya umursamayan insanlar 1900'lü yılların sonlarına kadar bu çiftlikte yaşamayı denedi. Bu ailelerden biri olan Myers ailesi 1930 yıllarında bu çiftliğe yerleşmiş yaklaşık 60 yıl boyunca burada sakin bir hayat yaşamıştı. Ta ki tarih 1987 yılını gösterene kadar...
1987 yılında Myers ailesi aniden bu çiftliği terk etti. Çiftlik 7 yıl sahipsiz kaldı. Yani insan olarak...

SHERMAN AİLESİ VE BAŞLARINA GELEN DEĞİŞİK OLAYLAR​

Tarihler 1994'ü gösterdiğinde ise Terry ve Gwen Sherman çifti oldukça ucuz olan bu çiftliğe talip olarak satın aldılar.
İki çocuk sahibi olan Sherman çifti çocuklarıyla birlikte yaşayacakları hayallerindeki evi bulduklarına inanıyorlardı ve başlarına gelecek olaylardan habersiz oldukları için çok mutlu olmuşlardı.
Uçsuz bucaksız yeşil bir arazisinin olması, güney cephesinin yüksek bir tepe ile çevrili olması ve etrafında sığ bir ormanlık alanın bulunması Terry Sherman'ın bu çiftliği seçmesindeki önemli etkenlerdi. Çünkü o üst düzey bir sığır yetiştiricisiydi. Yani bu çiftlik onun sadece hayali değil, geçimini sağlamak için ihtiyaç duyduğu geniş alana sahip ve güvenli olan bir yerdi. En azından o buna inanıyordu. Ancak burası onun hem finansal olarak hem de psikolojik olarak çökmesine sebep olacaktı.
Terry ve Gwen çifti, çiftliği ilk kez gördüklerinde bakıma ihtiyacı olduğunu fark ettiler. Çünkü çiftlik 7 yıl boyunca kimse tarafından kontrol edilmemişti. 7 yıl boyunca boş olan bir çiftliğin elbette bakıma ihtiyacı olmalıydı. Bu normaldi. Fakat normal olmayan birkaç şey vardı.
Çiftliğin tüm kapılarının ve pencerelerinin çok sayıda kilitle kaplı olması çiftin dikkatini çekti. Hatta evin içindeki mutfak dolaplarında bile çok sayıda kilit vardı. Ayrıca ön ve girişlerde çelik kazıklarla yere çakılmış kalın zincirler bulunuyordu. Sadece tek bir ailenin yaşadığı bu çiftlikte bu kadar üst düzey güvenlik önlemine neden ihtiyaç duyulmuştu? Çiftliğin önceki sahiplerini bu kadar korkutan şey neydi?
Terry ve Gwen çifti çiftliği satın aldıkları yaşlı çiftin paranoyak ve aşırı korumacı olduğunu düşünerek bu kilitleri sorgulama gereği duymadılar.
Böyle düşünmelerinin sebebi ise emlak sözleşmesinde yer alan olağan dışı maddelere dayanıyordu. Örneğin bu maddelerden birine göre Sherman çifti, çiftliğin önceki sahiplerinden izin almadan araziyi kazamazlardı. Bu gibi maddeler Sherman çiftine saçma gelse de akıllarının bir köşesinde korkunç bir soru onları rahatsız ediyordu. Çiftliğin eski sahiplerini bu kadar korkutan ve bu tür önlemler almalarına sebep olan şey neydi?

ÇİFTLİKTE 1. GÜN​

Çiftlikte mutlu bir hayat süreceklerini sanan Sherman çifti ilk günden tuhaf olaylar yaşamaya başlamıştı. Evlerinin önündeki bir eşya kamyonunu boşaltırken uzaktan kendilerine doğru yavaş adımlarla yaklaşan bir kurtun olduğunu gördüler. Terry bu kurtu gördüğünde hemen tetiğe geçti. Bu kurt normal bir kurttan neredeyse 3 kat daha büyüktü.
Fakat bu kurt saldırgan değil arkadaş canlısı görünüyordu. Hatta Sherman çiftine 20 metre kadar yaklaşmasına rağmen sevecen tavırlar sergilemeye devam etmişti.
Tam bu sırada ağılların içerisindeki bir inek yavrusu kafasını demir parmaklıklardan geçirerek kurtu izlemeye başladı. Bunu fark eden kurt aniden oraya sıçrayıp devasa çenesini ineğin başına geçirdi. Sonrada onu demir parmaklıkların arasından sürüklemeye çalıştı. Terry ve yanında bulunan babası ellerinde bulunan aletlerle kurda saldırarak ineği kurtarmaya çalıştı. Ama bu yöntem işe yaramamıştı. Terry 357 Magnum'unu alarak kurda bir defa ateş etti. Ama bunun da hiçbir faydası olmadı. Kurt hiç yaralanmamıştı. Terry şaşkınlıkla kurda bir kez daha ateş etti. Yine kurda hiçbir şey olmadı. Fakat üçüncü atıştan sonra kurt yavaşça ineği bırakarak yaklaşık 3 metre geri çekildi. Kurtta hiçbir yaralanma belirtisi yoktu.



Kurt olayları
Terry kurda birkaç kez daha ateş etti ve en sonunda onu çiftlikten uzaklaştırmayı başardı. Kurdun izlerini babasıyla birlikte yaklaşık 1.5 kilometre boyunca takip ettiler.
Ancak takip ettikleri izler bir anda ortadan kaybolduğu için daha fazla gidemediler. O gün yaşanan olaylar çiftlikte yaşanacak diğer olayların ilk habercisiydi...

BİRKAÇ HAFTA SONRA​

Bu olaylardan birkaç hafta sonra Gwen Sherman arabasında otururken yandan çok büyük bir kurdun geçtiğini gördü. Bu devasa kurdun hemen arkasındaysa tanımlayamadığı köpek benzeri bir başka hayvan daha bulunuyordu. Bu ikisi hiçbir şey yapmadan Gwen'in yanından geçip uzaklaşmıştı.
Sonraki 2 yıl boyunca Sherman ailesi ve bölgede yaşayan diğer insanlar polislere sürekli bu bölgede garip hayvanlar gördüklerini bildirdiler. Görülen bu hayvanların arasında bu bölgede daha önce hiç görülmemiş olan egzotik kuşlar, insana benzeyen yaratıklar ve koca ayak bulunuyordu. Hatta bir keresinde Shermanlar sırtlana benzeyen çok garip bir yaratığın çiftlikteki atlardan birine saldırdığını görmüşlerdi. Shermanların iddiasına göre bu yaratık yere çok yakın yürüyordu. Ayrıca en az 200 kilo ağırlığında kaslı bir yapıya sahipti. Yaratık Terry'nin ona yaklaşmasıyla biranda gözden kaybolmuştu. Saldırıya uğrayan atta ise pençe izleri vardı. Bölgedeki diğer insanlar da sonraki günlerde buna benzer bir yaratığı bahçelerinde gördüklerini söyledi.



Skinwalker çiftliği
Fakat insanların gördüğü tek şey bu değildi. Sürekli garip ışıkların ve uçan nesnelerin olduğunu gören Sherman ailesi ve diğer insanlar, bunları yerel güvenlik güçlerine bildiriyorlardı.
Çünkü bu cisimler ne zaman gökyüzünde gözükse çiftlikteki hayvanların başına bir şeyler geliyordu. Örneğin bir gün bu cisimler göründüğünde Shermanların en iyi 7 ineğinden 4 tanesi iz bırakmadan ortadan kaybolmuş, geri kalan 3 tanesi ise kısmen sakatlanmış ve ölüme terkedilmişti. Olayın bir diğer garip kısmı ise sakatlanan ineklerin üzerinde 15-40 santim arasında değişen delikler bulunuyordu.
Bununla beraber çiftlikte bazı paranormal olaylar yaşanıyordu. Örneğin bazı gecelerde bahçe açıklanamayan bir şekilde aydınlanıyor ve yerin altından kulakları rahatsız eden büyük sesler geliyordu. Ayrıca evdeki nesnelerden bazıları ortadan kayboluyor ve sonraki günlerde tekrar ortaya çıkıyordu. Çiftlikte yabancı bir dile ait olan bazı fısıltı sesleri de duyuluyordu. Siyah gölgeye benzeyen şekilsiz varlıklar da görülmeye başlanmıştı. Bu varlıklar evin penceresinden içeriye doğru bakıyor ve daha sonrada içeriye girerek yatağın başucunda duruyorlardı.
Yaşanan olaylar sadece bunlar değildi. Terry bir sabah uyandığında arazideki tonlarca toprağın kitleler halinde yok olduğunu gördü. Yani tonlarca toprak gece saatlerinde hiçbir iz bırakmadan birdenbire ortadan kaybolmuştu. Shermanların psikolojisi artık bozulmuştu.
Gün geçtikçe paranormal olayların şiddeti artıyordu. Çiftliğe geldiklerinde mutlu olacaklarını düşünen aile korkunç olaylara tanık oluyordu. Bu olayları basına açma kararı aldıkları büyük olay ise çok korkutucuydu.

1996 MAYIS​

1996 yılının mayıs ayında Terry akşam 3 köpeği ile birlikte dışarıda sakin bir şekilde oturuyorken bir anda çiftlik evinin yakınındaki bir tarladan mavi bir ışığın belirdiğini gördü.
Tarlanın üzerinde hareket eden bu ışık topunu gören köpekler havlayarak ışığın olduğu tarlaya doğru koştular. Işık topunu çalılıkların arasına kadar kovalayan köpekler çalılıkların arasına girdiklerinde Terry korkunç bir cıyaklama sesi duydu. Köpeklerine seslendi ama bir yanıt alamadı.
Ertesi sabah oraya köpekleri kontrol etmeye gittiğinde yerde yanmış 3 nokta buldu. Köpekler bu olaydan sonra bir daha hiç görülmedi. En son yaşanan bu olay bardağı taşıran son damlaydı. Artık onları koruyacak ne köpekleri ne de geçimini sağlamak için kullanacakları çiftlik hayvanları vardı. Shermanlar bu çiftlik yüzünden tüm varlıklarını kaybetmişlerdi.
Tüm ailenin psikolojisi bozuldu. Çocuklar uyuyamadığı için eğitim hayatlarında başarısız olmuşlardı. Gwen bankadaki işini kaybetmiş ve çıldırmak üzereydi. Bu sebepten dolayı Sherman ailesi yaşadıkları tüm olayları 2 yıl boyunca yerel basına paylaşmaya başladı. Anlattığı hikayeler bazıları tarafından alay konusu olsa da basın organlarına yayılmış ve popüler olmayı başarmıştı.
Anlatılan tüm bu olaylar Robert Bigelow adındaki milyarder bir iş adamının dikkatini çekmişti. Robert bu tür konulara meraklı olduğu için 1996 yılında bu çiftliği satın aldı ve çiftlikteki olayları araştırmak için bir ekip kurdu. İlerleyen zamanlarda Bigelow’un ekibi yaklaşık 10 yıl boyunca buradaki garip olaylar hakkında birçok kanıt topladı. Toplanan her kanıt ve ekibin şahit olduğu her olay Sherman ailesinin doğru söylediğini ortaya koyuyordu. Ama Sherman ailesini 2 yıl boyunca korkutan her ne ise bu sefer karşısında korkusuz bir ekip vardı. Robert'ın ekibi bu çiftlikte nelerle karşılaştı? Bu olaylara sebep olan şey neydi? Robert çiftliği neden satın almıştı?

1996 MART​

Sherman çiftinin çiftliği terk etmeyi düşündüğü sıralarda milyarder iş adamı Robert Bigelow Ulusal Keşif Bilimi Enstitüsü'nü kurmaya hazırlanıyordu.
Kısa adı NIDS olan bu organizasyonun amacı ise Amerika’da yaşanan paranormal ve açıklanamayan olayları araştırmak ve olayların arkasındaki gerçeği öğrenmekti.
Robert Bigelow, çiftlikte yaşanan olayları okuduktan sonra satın almak için teklif verdi. Çünkü çiftlikteki olaylar kurmak istediği organizasyon için ilgi çekiciydi.



Robert Bigelow - Skinwalker Çiftliği
Bu fırsatı değerlendirmek isteyen Robert, çiftliği 200.000 $ karşılığında satın aldı. Sonrasında NIDS ekibi birkaç hafta sonra yaşanan enteresan olayları birinci ağızdan duymak için Sherman çiftiyle özel bir toplantı gerçekleştirdi. Teddy Sherman 2 yıldır çiftlikte yaşadıkları korkunç günlerin kaynağını öğrenmek istiyordu. Bunu kendisine bir gurur meselesi yapmıştı.
NIDS ekibi de ona çiftlik yönetici olması teklifinde bulundu. Çiftliği iyi tanıdığı için araştırma ekibine rehberlik etmesini istediler. Ekip laboratuvar ortamında çalıştığı için çiftlik koşullarında çalışmaktan anlamıyordu ve bu bağlamda Teddy'e ihtiyaçları vardı. Finansal olarak çöküşte oldukları için paraya da ihtiyacı olan Teddy tekliflerini kabul etti ve NIDS tarafından aile ile gizlilik anlaşması yapıldı. Yani araştırma sonucu elde edilen bulguları hiçbir yerde açıklamamaları için yapılan bir anlaşmaydı.
Robert bu organizasyon için son derece bilgili bilim adamlarını, çeşitli konularda doktora yapmış araştırmacıları bir araya toplayarak, yüksek teknoloji algılama ekipmanlarını kurarak çiftliği günde 24 saat koruyan güvenlik ekibi ile birlikte araştırmaya başladı. Robert'ın kurduğu ekibin en büyük özelliği paranormal olaylara olan ilgileri ve olaylara mantıklı bir açıklama yapabilecek düzeyde bilgi sahibi olmalarıydı. Ekip aynı zamanda sahte bilimden de nefret ediyordu. Ayrıca Bigelow seçtiği bu ekibi denetlemesi ve kontrol etmesi için de ayrı bir denetleme ekibi kurmuştu. Yani Bigelow projeye önem veriyor ve titizlikle devam etmek istiyordu.

1996 EYLÜL​

Ekip gözlem karavanlarını ve mobil laboratuvarlarını çiftliğe taşımış ve günün her saati görev yapan 4 bilim insanı ile bir grup araştırmacı çiftlikte yaşamaya başlamıştı.



NIDS ekibi
Ekip çiftlikte bazı testler yaptı. Anlatılan olayların Sherman çiftinin psikolojik sorunlarından dolayı veya çevresel bir faktör yüzünden bir çeşit halüsinasyon olup olmadığını çözmeliydiler. Yani bu ihtimal de onları düşündürmüştü. Belki de ailenin su kaynağı kirlenmiş ve bu durum onların hayal görmelerine sebep olmuştu. Veya dikkat çekmek ve para kazanmak için yalan söylemiş olabilirlerdi. Eğer gelen ekip de bu anlatılanlara şahit olursa Sherman çiftinin doğruluğu ortaya çıkacaktı.
Ancak ekip çiftliğe geldiğinden bu yana gökyüzünde görülen birkaç garip ışık dışında hiçbir olaya şahit olmamıştı. 1996 yılı sessiz ve olaysız bir şekilde geçti.
Herkes Sherman çiftinin yalancı olduğunu düşünmeye başlamıştı.
Ama 1997 yılı ardı ardına yaşanacak garip olaylarla birlikte Sherman çiftini haklı çıkartacaktı.

Çok ilginçmiş...