- Katılım
- 4 yıl 2 ay 25 gün
- Mesajlar
- 25,600
- Tepkime puanı
- 8,841
- Yaş
- 35
- Konum
- Memed' Home
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- İsim
- CHRS
- Memleket
- Neresi?
- Meslek
- IzdırapÇI
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Meme Kanseri Tedavisi – Eski İlacın Yeni Keşfedilen Etkisi
Dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen ve kadınlarda kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alan meme kanseriyle ilgili 23 Temmuz’da Lancet dergisinde yayınlanan geniş bir derleme, yıllardır kullandığımız ilaçların farklı ve olumlu bir etkisini gözler önüne sermek suretiyle bazı meme kanserli hastaların tedavi protokollerini değiştirecek bulgular sağladı.
Kemik, akciğerle beraber meme kanserinin en sık metastaz (yayılma, sıçrama) yaptığı uzak organdır. Kemik metastazı doğrudan ölüme neden olmasa da hastalığın aktif bir şekilde “var olarak” buradan, ölüme neden olabileceği organ metastazlarına yol açabilmesi açısından son derece önemlidir.
Kemiğe metastaz yapmış meme kanserlerinde tümöre yönelik tedavinin yanında veya kemik yayılımı olmasa bile, meme kanseri tedavisi olarak uyguladığımız “aromataz inhibitörleri” grubu ilaçlara bağlı osteoporozu engellemek için “bisfosfonatlar” grubundaki ilaçlar sıkça kullanılmaktadır. Böylece “hayat kalitesi” bağlamında hastalara çok önemli kazanımlar sağlanmaktadır.
Robert Coleman ve diğer Erken Meme Kanseri Araştırıcıları İşbirliği Grubu (EBCTCG) üyeleri, meme kanseri tedavisinde kullanılan bisfosfonatların risk ve yararlarını incelemek için Birleşik Krallık Kanser Araştırma ve Tıbbi Araştırma Konseyi finansmanında bir meta-analiz (Tıp açısından; eski çalışmaların geriye dönük olarak incelenmesi ve derlenmesi yoluyla fazla sayıda hasta üzerindeki sonuçları ortaya koyan, bilimsel açıdan güçlü bulgular sunan çalışma diyebiliriz) tasarladılar.
Daha önce yapılmış 26 çalışmada yer alan ve aromataz inhibitörü yanında osteoporozdan koruyucu olarak bisfosfonat kullananlar ve kullanmayanlar olarak ayrılmış 18.766 hasta bu analize dâhil edilmiştir.
Çeşitli istatistiksel analizler ve alt grup incelemeleri sonucunda ortaya çıkan tabloda; kullanılan bisfosfonat grubu ilacın ne olduğundan, tümörün tipinden, boyutundan, hormon durumundan, önceden uygulanan kanser tedavisinin ne olduğundan bağımsız olarak menapoz sürecindeki kadınlarda bisfosfonat uygulandığı zaman, meme kanserinin kemiğe yayılma, uzak metastaz yapma riskinde ve doğrudan meme kanserine bağlı ölüm riskinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma, yani hasta adına olumlu sonuçlar elde edildiği görülüyor.
Menapoza girmemiş meme kanserli hastalarda ise bu olumlu sonuçların istatistiki anlam sınırında gözlendiği belirtiliyor. Diğer bir deyişle, uyguladığımız “asıl” tedavilere bağlı kemik yıkımı ve kemik kaybına engel olabilmek için kullandığımız bisfosfonat grubu ilaçların, bu etkileri yanında doğrudan “onkolojik” faydaları olduğuna işaret eden çok yeni ve meme kanseriyle ilgili, son zamanların en umut vadeden çalışması ile karşı karşıyayız.
Yine de rutin kullanıma girmeden önce, bu ilaçların meme kanseri üzerine doğrudan etkilerini araştıracak ve hangi hasta alt gruplarında etkin olduklarını ortaya koyacak prospektif (ileriye dönük) çalışmaların yapılmasını beklemek zorundayız.
Dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen ve kadınlarda kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alan meme kanseriyle ilgili 23 Temmuz’da Lancet dergisinde yayınlanan geniş bir derleme, yıllardır kullandığımız ilaçların farklı ve olumlu bir etkisini gözler önüne sermek suretiyle bazı meme kanserli hastaların tedavi protokollerini değiştirecek bulgular sağladı.
Kemik, akciğerle beraber meme kanserinin en sık metastaz (yayılma, sıçrama) yaptığı uzak organdır. Kemik metastazı doğrudan ölüme neden olmasa da hastalığın aktif bir şekilde “var olarak” buradan, ölüme neden olabileceği organ metastazlarına yol açabilmesi açısından son derece önemlidir.
Kemiğe metastaz yapmış meme kanserlerinde tümöre yönelik tedavinin yanında veya kemik yayılımı olmasa bile, meme kanseri tedavisi olarak uyguladığımız “aromataz inhibitörleri” grubu ilaçlara bağlı osteoporozu engellemek için “bisfosfonatlar” grubundaki ilaçlar sıkça kullanılmaktadır. Böylece “hayat kalitesi” bağlamında hastalara çok önemli kazanımlar sağlanmaktadır.
Robert Coleman ve diğer Erken Meme Kanseri Araştırıcıları İşbirliği Grubu (EBCTCG) üyeleri, meme kanseri tedavisinde kullanılan bisfosfonatların risk ve yararlarını incelemek için Birleşik Krallık Kanser Araştırma ve Tıbbi Araştırma Konseyi finansmanında bir meta-analiz (Tıp açısından; eski çalışmaların geriye dönük olarak incelenmesi ve derlenmesi yoluyla fazla sayıda hasta üzerindeki sonuçları ortaya koyan, bilimsel açıdan güçlü bulgular sunan çalışma diyebiliriz) tasarladılar.
Daha önce yapılmış 26 çalışmada yer alan ve aromataz inhibitörü yanında osteoporozdan koruyucu olarak bisfosfonat kullananlar ve kullanmayanlar olarak ayrılmış 18.766 hasta bu analize dâhil edilmiştir.
Çeşitli istatistiksel analizler ve alt grup incelemeleri sonucunda ortaya çıkan tabloda; kullanılan bisfosfonat grubu ilacın ne olduğundan, tümörün tipinden, boyutundan, hormon durumundan, önceden uygulanan kanser tedavisinin ne olduğundan bağımsız olarak menapoz sürecindeki kadınlarda bisfosfonat uygulandığı zaman, meme kanserinin kemiğe yayılma, uzak metastaz yapma riskinde ve doğrudan meme kanserine bağlı ölüm riskinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma, yani hasta adına olumlu sonuçlar elde edildiği görülüyor.
Menapoza girmemiş meme kanserli hastalarda ise bu olumlu sonuçların istatistiki anlam sınırında gözlendiği belirtiliyor. Diğer bir deyişle, uyguladığımız “asıl” tedavilere bağlı kemik yıkımı ve kemik kaybına engel olabilmek için kullandığımız bisfosfonat grubu ilaçların, bu etkileri yanında doğrudan “onkolojik” faydaları olduğuna işaret eden çok yeni ve meme kanseriyle ilgili, son zamanların en umut vadeden çalışması ile karşı karşıyayız.
Yine de rutin kullanıma girmeden önce, bu ilaçların meme kanseri üzerine doğrudan etkilerini araştıracak ve hangi hasta alt gruplarında etkin olduklarını ortaya koyacak prospektif (ileriye dönük) çalışmaların yapılmasını beklemek zorundayız.