Koku Biliminde Yeni Keşif: Titreşim Teorisi

Katılım
1 yıl 3 ay 13 gün
Mesajlar
2,163
Tepkime puanı
571
Cinsiyet
bPg20e
Hayata dair bilgilerimizin kaynağı olan beş duyumuzdan koklama duyusu, genellikle diğer duyular kadar önemsenmez. Oysa koklama, güçlü duyularımızdan biridir; hafızamızı canlandırır, ruh halimizi ve davranışlarımızı etkileyerek yaşamımızı sandığımızdan çok daha fazla şekillendirir.

Koku zevkinin kişiden kişiye değişmesine bakarak aynı kokunun insandan insana değişen şekillerde algılandığını iddia edenler olsa da bu doğru değildir. Bunun en önemli kanıtı, kokunun biliminin yapılabilmesidir. Parfüm endüstrisindeki gelişmeler, koku ile ilgili bilimsel çalışmaları teşvik etmekte ve bu sayede devrim yaratacak keşifler yapılabilmektedir. Bu makalede; son dönemde geliştirilen titreşim teorisi ve teori ile ilgili ilginç bulgular özetlenmiştir.


Titreşim Teorisi Nedir?​


Kokular, moleküllerin burnumuzdaki reseptörler tarafından algılanmasıyla oluşur. Moleküller, elastik bağlarla birbirine bağlanmış atomlardan meydana gelir. Bağlar ve atomlar belirli bir frekansta titreşim üretirler.

Titreşimler koku algımızı nasıl etkiler?​


Burunlarımızın (daha spesifik olarak, burunlarımızdaki koku alıcılarının) kokuyu hissetmeleri için, bu titreşimi, beyne gönderilebilecek elektrik sinyallerine çevirmeleri gerekir. Temel olarak, titreşen moleküller, elektronların bir enerji boşluğunu geçmesine yardımcı olmak için bir köprü görevi görür. Bu nedenle, farklı moleküllerin titreşimsel enerjileri, o kokuya özgü, koku yollarını aktive eder.


Bu teoriye göre; benzer frekansta titreşen moleküller, benzer şekilde kokarlar. Teoriyi test eden biyofizikçi Luca Turin, yaptığı çalışmalarla bozulmuş yumurtanın iğrenç kokusuna yol açan Sülfit (kükürt + hidrojen)’le benzer bir frekansta titreşen Boran (bor + hidrojen)’ın kokularının aynı olduğunu tespit etmiştir.


Bu ilginç keşif, titreşim teorisine duyulan güveni artırmış ve Luca Turin’in çalışmaları doğrultusunda ticari girişimin doğmasına neden olmuştur.


Titreşim Teorisinin Ne Fayda Sağlar?​


  • Titreşim teorisi kullanılarak elde edilmesi istenen kokuları veren molekülleri bulma ve bunları bir dizi haline getirmek inanılmaz ölçüde kolaylaşmıştır. Bu yeni yöntem, çeşitli moleküllerin titreşim frekanslarının test edilmesine bağlı olduğundan, iş, bilgisayar tarafından çok daha kısa bir sürede yapılabilmektedir.
  • Titreşim teorisi sayesinde kokusu güzel olduğu için kullanılan ancak aynı zamanda zararlı olan maddelerin yerine, aynı kokuyu zararsız maddelerle elde edebilme imkanı doğmuştur. Örneğin; geçmişte erkek parfümlerinde sıklıkla kullanılan kumarin adlı molekülün kanserojen olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Turin ve meslektaşları kumarin kokusuna sahip ancak kumarin olmayan bir molekül aranmaya başlamıştır.
Çalışmalar sonuç vermiş, ekip, kumarine çok benzeyen bir molekül bulmayı başarmıştır. Kumarin gibi kokan moleküle Tonkene adı verilmiştir. Bu iki molekül arasındaki tek fark tonkene’de fazladan bir karbon halkası olmasıdır.

Koku bilimini çözmeye çalışan bir başka teori ise kokunun o molekülün şekline bağlı olarak oluştuğunu öne sürer. Ancak Turin’in kumarin ile ilgili keşfi, bu iddianın doğru olmadığını kanıtlamaktadır.

Turin ve arkadaşlarının çalışmalarından elde edilen bulguların kullanıldığı ticari girişimler önemli yatırımlar almıştır ancak bilim dünyasının onayının alınması için daha çok çalışma yapılması gerekmektedir.
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt